Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1447 E. 2020/851 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…….
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1447
KARAR NO : 2020/851

BAŞKAN : …….
ÜYE : ………
ÜYE …….
KATİP : …….
DAVACI : …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : … -…….
VEKİLİ : Av. . – …….

FERİ MÜDAHİL :…….
VEKİLİ : Av……..

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL: …….
VEKİLİ : Av……..
FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL: …….
VEKİLİ : Av………

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL :…….
VEKİLİ : Av……..

FERİ MÜDAHİL : ……..
VEKİLİ : Av………

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av……..

FERİ MÜDAHİL : …………
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….
FERİ MÜDAHİL …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av……..

FERİ MÜDAHİL :…….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av……..
FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av……..
FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….
…….
FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av. …….
FERİ MÜDAHİL :…….
VEKİLİ : Av. …….
FERİ MÜDAHİL :…….
…….
…….
…….
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL :…….-
VEKİLİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL :………..
VEKİLLERİ : Av. …….

FERİ MÜDAHİL : …….
VEKİLİ : Av……..

FERİ MÜDAHİL :…….
VEKİLİ : Av. …….

DAVA : Adi Konkordato
DAVA TARİHİ : 29/10/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacının borçlarını ödemekte güçlük yaşadığı gerekçesi ile konkordato ön projesini ve İİK 286.maddesinde gösterilen belgeleri eklemek suretiyle öncelikle geçici mühlet ve kesin mühlet ve sonrasında projenin tasdiki talep edilmiştir.
Davacı dava dilekçesine eklediği konkordato ön projesinde tasdik sonrasında 2019 yılından itibaren 2023 yılı sonuna kadar borcun faizsiz ana para kısmının tamamının vadeler halinde ödenmesi taahhüt edilmiştir. Davacı kesin mühlet içerisinde projeyi revize etmiş ve konkordatoya tabi olan ve faiz içermeyen asıl alacağa ilişkin borcunun ilk taksiti 29/01/2021 tarihinden başlamak üzere 3’er aylık eşit taksitler halinde 5 yıl içerisinde alacaklılara ödenmesi şeklinde değiştirmiştir.

DELİLLER ve GEREKÇE:
Davacı vekili dava dilekçesinde davacı şirket için konkordato talebinde bulunmuştur. Konkordato ön projesinde davacı kokordatonun mahkemece tasdikine ait kararın kesinleşmesini takip eden yılın sonundan itibaren başlayarak beş yılda aylık eşit taksitler halinde faizsiz olarak hiçbir iskonto talep edilmeden borç tutarının tamamının ödenmesini teklif etmiştir.
Adi konkordato, iflasa tabi olup olmadığına bakılmaksızın, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun borçlarını proje ile belirli bir vade veya indirim yoluyla yeniden yapılandırabilecekleri bir hukuki imkandır. Konkordato geçici mühleti başarıya ulaşma ihtimalinin olması durumunda borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir ve ilan edilir.
Konkordato, bir borçlunun teklif ettiği projenin İİK’da öngörülen nitelikli çoğunlukta alacaklıları tarafından kabul edilmesi ve asliye ticaret mahkemesince tasdik edilmesi sonucu, vadesi geldiği halde borçlarını ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçluya, vade verilmek veya indirim (tenzilat) yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilme teklifi doğrultusunda borçlarını yeniden yapılandırılmayı mümkün kılan bir hukuki müessesedir.
Konkordato hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlu veya borçlunun iflasını isteyebilecek alacaklılardan biri, Asliye Ticaret Mahkemesine vereceği dilekçesine İİK m. 286’ da sayılan belgeleri de ekleyerek konkordato mühleti talebinin kabul edilmesi hususunda bir başvuru yapabilir.
Konkordato talebine eklenecek belgeler Madde 286 da sayılmıştır, bunlar aşağıda belirtilenlerdir;
a) konkordato ön projesi.
b) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler;, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler.
c) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste.
d) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo.
e) makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları.
Mahkeme talep ile birlikte İİK m. 286’ daki belgelerin eksiksiz olduğunu tespit ettikten sonra borçluya derhal üç aylık geçici bir mühlet verir. Burada mahkemece yapılacak inceleme şekli bir inceleme olup talepte ve sunulan belgelerde bir eksiklik bulunmuyorsa borçluya derhal üç aylık geçici bir mühlet vermek gerekmektedir. Bu aşamada mahkemec üç aylık geçici mühlet kararı verilirken içerik ve sunulan bilgilerin sıhhati ve gerçekliğinin denetlenmesi mümkün değildir. Mahkeme geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi konkordato komiseri görevlendirilerek denetlenir (İİK m. 287/3). Verilen bu geçici mühlet, borçlunun veya komiserin talebiyle iki ay daha uzatılabilir (İİK m. 287/4). Komiser mühletin sonunda mahkemeye bir rapor sunar. Bu rapor neticesinde mahkeme konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğuna kanaat getirirse, borçluya bir yıllık kesin mühlet verir (İİK m. 289). Bu bir yıllık kesin mühlet, sürenin dolmasından önce komiser veya borçlunun talebiyle altı aya kadar daha uzatılabilmesi mümkündür. Mühletin kabulüne ilişkin mahkemece verilen tüm kararlar kesin niteliktedir.
Bir kısım alacaklılar konkordato kesin mühlet verilmesine itiraz etmişlerse de mühletin kabulüne ilişkin mahkemece verilen tüm kararlar kesin niteliktedir. Bu kesinlik hem kesin mühleten verildiği anda hemde tasdike ilişkin nihai karardan sonra da kesin mühlet kararının istinaf edilememesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Kanun koyucu kesin mühlet talebinin reddine ilişkin kararları istinaf yoluna tabi tutmuşsa da mühletin kabulüne ilişkin mahkemece verilen tüm kararlar kesin nitelikte olduğunu belirlemiştir. Tasdik kararı sonrası tasdike ilişkin kararın şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında tasdik kararının istinafı mümkünse de tasdik kararı sonrası kesin mühletin verilmesine ilişkin karar bu yolla dahi istinafa açık değildir.
Davacının konkordato başvurusu ve başvuruya eklediği İİK m. 286 da sayılan belgelerin eksiksiz olduğu görüldüğünden davacı borçluya üç aylık geçici bir mühlet verilmiştir. Mühlet kararıyla birlikte İİK m. 287 uyarınca geçici mühlet kararı verirken borçlunun malvarlığının muhafazası amacıyla, borçlunun aktifini elden çıkarması veya azaltması gibi alacaklıların zarar görme ihtimalini doğuran durumları bertaraf etmek için 297. Maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dâhil olmak üzere gerekli önlemlerin mahkemece resen alınması gerektiğinden buna yönelik tedbirler oluşturulmuştur. Ayrıca geçici mühlet kararıyla birlikte, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve önceden başlamış takipler durur (İİK m. 294/1). İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları da uygulanmaz ve bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ile hak düşüren süreler de işlemez. Bu hususta geçici mühlet kararıyla birlikte açıklanmıştır.İİK m. 294/2 ve 295’te bu yasağın istisnaları düzenlenmiştir. Buna göre mühlet devam ederken rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceği gibi, önceden başlatılan takibe de devam edilebilecektir (İİK m. 295). Ancak bu takiplerde muhafaza tedbirleri alınamayacak ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemeyecektir (İİKm. 295). Dolayısıyla konkordatoda, rehinli malın satışını engellemek için geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararlarının alınması yeterli görülmüştür. İİK m. 294’ ün 206. maddeye yapmış olduğu atıfla işçi ve nafaka alacaklarının da takip yasağına dâhil değildir. Ancak HMK tedbir yoluyla bu yönüyle de tedbir kararı oluşturulabilecektir.
İİK m. 289/3 gereği, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde, borçluya bir yıllık kesin mühlet süresi verilir hükmü uyarınca geçici mühlet içerisinde yapılan incelemeler ve konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığı denetlenmiştir. Mahkememizce, komiser raporu ve alacaklıların da itirazları değerlendirilmiş, borçlunun teklif etmiş olduğu konkordato şartlarına göre borçlarını ödeme ihtimalinin olduğu ve teklif edilen konkordatonun borçlunun ödeme kabiliyetine tekrar kavuşma amacına hizmet ettiği yolunda kanaatine ulaşılmıştır ve borçluya kesin mühlet verilmiştir.
Kesin mühletin ilanından sonra, İİK m. 299’a göre konkordato komiseri tarafından yapılacak ilanla alacaklıların alacaklarını bildirmesi istenir ve komiser bildirilen alacakların kayıtlarını yapar. İlanın yapılması ve bunun üzerine alacaklıların alacaklarını bildirmesi konkordato projesinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır; alacaklılar toplantısı için karar yeter sayısının sağlanabilmesi, borçlunun malvarlığı ile sorumlu olduğu pasif kapsamının belirlenebilmesi ve akabinde konkordato projesinin tasdik edilebilmesi için mutlak surette alacaklıların desteğinin sağlanabilmesi gerekir. Bunun dışında borçlunun bilançosunda veya alacaklılar listesinde kaydı yer almayan alacaklının konkordato projesi kapsamında yer alabilmesi için alacağını komisere bildirmesi gerekmektedir
Borçlunun bilançosunda kayıtlı alacaklıların ilan tarihinden itibaren alacaklarını bildirme zorunluluğu bulunmamaktadır (m. 299). Bu şekilde, bilançoda yeralan alacaklar ve ilan yoluyla bildirilen alacaklar olmak üzere alacaklılar iki bölüm oluşturmaktadır.
Alacaklılar, komiser tarafından yapılacak ilânla, ilân tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde alacaklarını bildirmeye davet olunur ve komiserin bu ilanı (m. 299), İİK m. 288’deki usule uygun şekilde yaptırması gerekecektir. Buradaki ilan komiser tarafından yaptırılır ve mahkemece yaptırılan geçici veya kesin mühletin ilan edilmesinden farklı olup ilan mahkemece yapılmaz. İlanın mahkemece kesin mühlet kararının verilmesinden sonraki zaman diliminde komiser tarafından yapılması gerekir.
Buna göre komiser tarafından davacı borçlu için alacaklılara ilân tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet için gerekli ilanlar yapılmış ve ilanda, alacak bildiriminin yapılacağı adresin ve hangi zaman içinde yapılabileceği, alacağını süresinde bildirmeyen alacaklıların, alacaklarının borçlunun bilançosunda da kayıtlı olmaması durumunda, kanun maddesinde belirtilen konkordato müzakerelerine alınmayacağı hatırlatılmıştır. Buradaki onbeş günlük süre içerisinde alacağın komisere bildirilmesi yükümlülüğü, borçlunun bilançosunda göstermiş olduğu alacaklar veya borçlunun konkordato projesinde göstermiş olduğu listede yeralan alacaklar hakkında geçerli değildir. Alacaklar bildirildiğinde komiser, borçlunun ticari defterlerini, bilançolarını ve beyanlarını dikkate alarak, alacakların gerçek olup olmadığı hakkında gerekli incelemeleri yapar ve İİK m. 302’e göre alacaklılar toplantısına sunacağı raporu hazırlayarak, alacaklıların bilgisine sunar. Dolayısıyla, alacak bildirimine ilişkin deliller ile birlikte alacaklının, komiseri ve mahkemeye alacağın varlığı konusunda ikna etmesi gerekir. Ayrıca, bu belgeler ile diğer alacaklıların da ikna edilebilmesi gerekir; çünkü, diğer alacaklılar, ancak bu delillerin yardımıyla bir alacağın muvazaalı olup olmadığına kanaat getirebilecektirler. Şayet bilançoda bulunmayan alacaklar yahut alacaklı olarak bulunupta bilanço da yer alan alacaklar ile alacaklı tarafından bildirilen alacak arasında farklılık varsa ve borçlu bildirilen bu alacağı kabul etmezse bu alacak çekişmeli alacak statüsüne girdiğinden oylamada bu çekişmeli kısım nazara alınmayacaktır. Ancak alacağı hiç bildirilmeyen yahut düşük bildirildiğini düşünen bu alacaklının İİK uyarınca çekişmeli alacak yönünden dava açma hakkı saklıdır. Çekişmeli alacağın ortaya çıkması için ilandan sonra 15 günlük sürede alacağın konkordato komiserine bildirilmiş olması gerekmektedir. Uyuşmazlık genelde banka alacaklarında ortaya çıkmaktadır bu kapsamda bazı alacaklıların, örneğin Şeker Bank TAŞ’nin, ilan süresi içerisinde ne komisere alacak bildiriminde bulunduğu nede mahkememize yönelik beyanın bulunmadığı görülmektedir. İlandan sonra 15 günlük sürede alacağın konkordato komiserine bildirilmemiş bir alacak çekişmeli alacak yaratmayacaktır.
Alacaklı … Gıda Ltd. Şti. Vekili çek ve faturalara istinaden 123.142,67 USD ve çekle teminat altına alınmış olan 22.080,00 TL alacakları olduğunu komiserliğe bildirdiklerini ancak alacaklarının komiserlikçe hangi tarih ve dönem döviz kuru üzerinden hesaplandığı açıkça belirtilmeden 703.395,36 TL olarak kaydedildiğini, hakkaniyet gereği ödeme tarihindeki satış kuru üzerinden hesaplama yapılarak ödenmesini talep ederiz mümkün değil ise karar tarihi itibariyle geçerli olan dolar satış kuru üzerinden yeniden hesaplama yapılarak alacaklarının kaydedilmesi ve yapılan yeni hesaplama üzerinden karar verilmesini talep etmişlersede komiser tarafından yapılan belirleme toplantı nisabında dövizli alacakların ne tutarda dikkate alınacağına ilişkin olup projedeki ödeme vaadelerindeki kur toplantı tarihinde bilinemeyeceğinden projede belirlenen ödeme tarihindeki döviz kuruna göre toplantı nibabı oluşturmak fiilen mümkün değildir. Ancak bu durum dövizli alacak için projede öngörülen ödeme vaadesinde ki kura göre alacağın talep edilmesine engel değildir.
… dava dosyasına kendisinin davacı borçludan daha fazla alacaklı olduğunu ileri sürmüştür. Alacaklı bankanın iddiasına göre; davacı borçludan Genel Kredi Sözleşmeleri gereği 6.462.684,29 TL nakdi ve 340.000 TL gayri nakdi olmak üzere toplam 6.802.684,29-TL kredi alacağının bulundugunu,13.02.2020 tarihli alacak bildirim dilekçesiyle 10.581.946,60 TL olarak güncellendiğini ileri sürmüştür.
Davacı borçlunun imzaladığı kredi sözleşmeleri ile kullandırılan kredilerin teminatı olarak banka lehine ;maliki … ……. ( müşterek borçlu ve müteselsil kefil) olan ,Bursa İli -Yıldırım İlçesi-……. Parsel de kayıtlı taşınmazı üzerinde 1.dereceden 100.000 TL limit ile ipotek tesis edilmiştir
Maliki davacı olan ,Kocaeli İli-Karamürsel İlçesi-Ereğli Mah-……. de (kayıtlı taşınmazı üzerine; banka lehine 1.dereceden 1.150.000 TL limitle ipotek tesis edilmiştir. Gayrimenkul değerleme uzmanınca bu taşınmazın değeri 1.800.000,00 TL olarak belirlenmiştir
Maliki … ……. ( müşterek borçlu ve müteselsil kefil) olan ,Bursa İli-Gürsu İlçesi-Kurtuluş Mah-…….de kayıtlı taşınmazın üzerine1.dereceden 2.200.000 TL limit ile ipotek tesis edilmiştir.
Maliki … ……. ( müşterek borçlu ve müteselsil kefil) olan, Bursa İli-Gürsu İlçesi-Kurtuluş Mah-……. ve ……. numaralı Parsellerdeki taşınmazların üzerine banka lehine 1.dereceden 2.200.000 TL limit ile ipotek tesis edilmiştir.
Bu 5 adet taşınmaz üzerine … lehine tesis edilen ipoteklerin paraya çevrilmesi için Bursa 18.Icra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmıştır.
… bankasının ise davacı borçlu ile yapılan Genel Kredi Sözleşmeleri kapsamında rehinli alacaklı olduğu, bu banka lehine Bursa Yıldırım İlçesi Hacıvat Mah. 3……., cilt :7, sayfa 688’de kayıtlı 219,32 m2 arsa vasıflı taşınmaz üzerinde 1. Derecede 800.000,00 TL bedelli ipotek ,Erzurum İli, Aşkale İlçesi, Ortabahçe Mah. , ……. parsel, cilt: 21 sayfa: 2017 ‘de kayıtlı 30.617,85 m2 yüzölçümlü taşınmaz üzerinde 1. Derecede 2.000.000,00 TL bedelli ipotek, Balıkesir İli, Bandırma İlçesi, Edincik Mah., 8……. sayfa 8135’de kayıtlı taşınmaz üzerinde 1. Derecede 6.000.000,00 TL bedelli ipotek tesis edilmiştir. ……. plakalı araç üzerinde ise 97.515,70 TL bedelli banka lehine rehin tesis edilmiştir.

Alacaklı … T.AŞ ve … Bank rehinli alacaklılardır. … T.A.Ş’nin kıymet takdirine göre rehinle temin edilen alacak kısmı 1.800.000,00 TL olup rehinsiz adi alacak olarak toplantı nisabına dahil edilen tutar 3.488.639,29 TL’dir. … Bankasının ise değerlemeye göre rehinli teminat altına alınan rehinli malın tutarının 6.800.000,00 TL olduğu, bu bankanın toplam alacağının ise 6.800.000,00 TL’nin altında kaldığı, adi alacak olarak kalan bir tutarın bulunmadığı görülmektedir.
Alacaklı … T.A.Ş; davacı borçludan Genel Kredi Sözleşmeleri gereği 6.462.684,29 TL nakdi ve 340.000 TL gayri nakdi olmak üzere toplam 6.802.684,29-TL kredi alacağının bulundugunu,13.02.2020 tarihli alacak bildirim dilekçesiyle 10.581.946,60 TL olarak güncellendiğini ileri sürmüştür. Rehin dışında kalan adi alacak tutarı noktasında bu bankanın alacağında çekişmeli alacak kısmı bulunmaktadır.
İİK’nun 302.maddesinin 4.fıkrasına göre ;”çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır.”
Buradaki hükümden çekişmeli olan alacakların tamamı hakkında bir alacak yargılaması yapar gibi mahkemenin belirleme yapma yükümlülüğü bulunduğu sonucu çıkarılmamalıdır. Böyle bir durumda itirazlı alacaklıların araştırılması yoluna gidilecek olursa konkordatoya ilişkin sürelerin yasada sınırlı olarak belirlenmiş olması ve çoğu kez alacaklılar toplantısının kesin mühlete yakın olan bir süreçte tamamlanabiliyor oluşu da dikkate alındığında alacaklılar hakkında yargılama yapar gibi araştırma yapmak sağlıklı bir çözüm olmayıp sürecin tıkanmasına dahi yol açacaktır. Nitekim yasa koyucu 302.maddenin 4.fıkrasında mahkemece karar verilebileceğini açıklamıştır. Dosya üzerinden basit bir belirlemeyle karar verilebilir olan çekişmeli alacaklarla ilgili mahkemece karar verilebilirse de çoğu kez banka kredisinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davalarında alacağın miktarının net bir biçimde belirlenebilmesi yıllar süren yargılamalara konu olmaktadır. Bu bağlamda konkordato süreci içerisinde böyle bir araştırma yapılması mümkün değildir. Aradaki adi alacağın çekişmeli kısma ilişkin bankanın İİK 302/4 maddesi uyarınca dava açma hakkı da yasa gereği saklıdır . Kanaatimizce konkordato yargılaması yapan mahkemenin çekişmeli alacaklarla ilgili karar verebileceği haller doğrudan dosya üzerinden sunalan belgelere göre belirlenebilecek hallerle sınırlı olarak uygulanabilecek hallerdir.
Konkordato komiserinin yapmış olduğu ilan ile bildirilmesi gereken alacaklar, konkordatoya tabi alacaklar, yani konkordato borçlusuna karşı konkordato talebinin yapılmasından önce doğmuş olan alacaklardır (m. 308/c-2). Bu alacaklara kısaca konkordatoya tabi alacaklar veya
konkordato alacakları denebilir. Buna göre, ilan ile komisere bildirilmesi gereken alacaklar, konkordato mühletinin verilmesinden önce doğmuş olan alacaklar olup, alacak bildiriminde bulunulurken konkordato geçici mühletinin verildiği andaki tutarı esas alınmalıdır.
Davacının toplantı nisabında 106 alacaklı ve 21.419.654,11 TL alacak üzerinden belirlenmiş ve alacaklı çoğunluğu olarak proje alacaklı sayısının 71’i ve 13.584.632,94 TL’lik alacak kısmıyla konkordato projesi alacaklılar toplantısında kabul edilmiştir.
Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra, ilanla konkordato projesini müzakere etmek üzere komiser aracılığıyla alacaklılar toplantıya davet edilmiş, ilânın birer sureti adresi alacaklılara posta ile gönderilmiş, toplantı günü ilandan en az on beş gün sonra yapılmıştır .
Alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmayacak kişiler aşağıdaki gibidir :
-206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların (işçi ve nafaka) alacaklıları
-Borçlunun eşi ve çocuğu,
-Borçlunun kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi.
-Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, (298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılacaktır)
Rehinle temin edilmiş alacaklar için rehinli malların kıymet takdiri bilirkişi marifetiyle tespit olunmuştur. Kıymet takdirine ilişkin bilirkişi belirlemelere mahkememizce yerinde bulunmuştur.
Davacı alacaklılar toplantısı öncesinde ve kesin mühlet içerisinde konkordato ön projesini revize etmiş ve konkordatoya tabi olan ve faiz içermeyen asıl alacağa ilişkin borcunun ilk taksiti 29/01/2021 tarihinden başlamak üzere 3’er aylık eşit taksitler halinde 5 yıl içerisinde alacaklılara ödenmesi şeklinde değiştirmiştir.
14/03/2020 tarihinde alacaklılar toplantısı yapılmış, toplantı tarihinden sonraki yedi günlük iltihak süresi beklenmişmiş, ve sonuç olarak proje alacaklı sayısının 71’i ve 13.584.632,94 TL’lik alacak kısmıyla alacaklılar toplantısında kabul edilmiştir.
Toplantı sonrası oylamaya ilişkin iltihak süresi beklenmiş ve komiser tarafından oylama sonucunda projenin tasdiki hususuyla ilgili olarak gerekçeli rapor hazırlanmıştır. Rapor mahkememize ibraz edildikten sonra kesin mühlet içerisinde konkordato projesi tasdik kararı hakkında bir karar verebilmek için bir duruşma günü belirlenerek İİK 304. Maddesi uyarınca duruşma günü ilan edilmiş, itiraz edenlerin itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri ihtar edilmiştir.
Konkordatonun tasdiki için gerekli koşullar İİK’nın 305. maddesinde sayılmıştır. Bunları beş maddede sıraladığımızda şartlar şu şekildedir:
1- Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması gerekmektedir.. Söz konusu bu hükmün amacı konkordato projesini kabul etmeyen, ancak Kanunda öngörülen nisapla konkordato projesinin alacaklılar tarafından kabul edilmesi halinde, azınlıkta kalana alacaklıların korunması bakımından önemlidir.
Davacının iflas durumunda tasfiye toplam tutarı komiser tarafından 20 milyon TL olarak belirlenmiştir. Bu tutardan kamuya olan borçlar, rehinli alacaklılara olan borçlar ve çalışanlara olan borçlar düşüldüğünde adi alacaklılara kalan tutar 10.750.913,28 TL olarak belirtilmiştir. 30/06/2020 tarihi itibariyle toplam borç 31.141.399,10 TL gösterilmiştir. İflas durumunda adi borçların ödenme oranı %34,52’ye tekabül etmektedir. Konkordato projesinde ise alacaklılar faizsiz asıl alacağın %100’lük kısımını tahsil edeceklerdir. Dolayısıyla her halükarda konkordato projesi kapsamında borçların tasfiye edilmesi, iflas tasfiyesine göre alacaklıların daha lehinedir. Yine ortalama iflas tasfiyesi süreci davacı potansiyelindeki bir şirket için en az beş yıl süreceğinden projedeki vade süresi de alacaklılar bakımından daha lehedir.
2- Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması gerekir. Bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenirken mahkemece borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranla dikkate alınacağını takdir edilmelidir. Orantılı olma koşulu tespit edilirken borçlunun beklenen haklarının da mahkemece takdir edilerek hesaba katılması gerekecektir. Konkordatonun tasdiki için aranan bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğini de konkordato komiseri raporunda belirlemelidir. Elbette komiserin bu raporu mahkeme bakımından bağlayıcı değildir. Mahkeme bu bilgileri eksik ya da yetersiz bulursa, komiserden ek rapor alabilir veya gerekli ise bilirkişi incelemesi yaptırabilir.Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması gerekir. Bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenirken mahkemece borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranla dikkate alınacağını takdir edilmelidir. Orantılı olma koşulu tespit edilirken borçlunun beklenen haklarının da mahkemece takdir edilerek hesaba katılması gerekecektir. Konkordatonun tasdiki için aranan bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğini de konkordato komiseri raporunda belirlemelidir. Elbette komiserin bu raporu mahkeme bakımından bağlayıcı değildir. Mahkeme bu bilgileri eksik ya da yetersiz bulursa, komiserden ek rapor alabilir veya gerekli ise bilirkişi incelemesi yaptırabilir.
Komiserin alacaklılar toplantısı sonrası hazırladığı gerekçeli raporda bir kısım açıklamaya muhtaç hususlar bulunduğundan ve özellikle kaynaklarla orantılılık durumunun yeterli açıklayıcılıkta olmasını sağlamak bakımından ilk yapılan tasdik duruşmasındaki ara kararla raporda eksik görülen hususlar tamamlattırılmıştır. Projenin tasdiki için en önemli şartlardan birisi de kaynaklarla orantılılık olgusudur. Hazırlanan rayiç değer bilançosuna göre davacı şirket borca batık değildir. Aktif toplamın 37.318.686,28 TL pasif toplamı ise 28.505.441,31 TL olup aktif fazlası 8.813.244,97 TL’dir. Davacı işletme faaliyeti sonrasında da gelir elde etmektedir. İşletme faaliyeti kapsamında fason kesin işine devam etmektedir. Davacı bunun dışında ayrıca yumurta satışına da yönelmiştir. Kesim işi ve yumurta satışından beklenen muhtemel gelir aylık KDV hariç 730.000,00 TL düzeyindedir. Henüz tamamlanmış ve kesin hesabı yapılmamış üç ayrı işle yeni alınan fason kesin işi olarak bir iş kapsamındaki Tav Tavukçuluk Ltd. Şti. ile ilgili işlerdir. Kalan gelir tutarları malzeme ve işçilik giderleri dikkate alındığında şirketin ayda 260.000,00 TL satış ve yılda 1.560.000,00 TL gelir elde etmesi beklenir düzeydedir. Yurt içi ve yurt dışı yumurta satışından net olarak 1.800.000,00 TL satış elde edeceği beklenmektedir. Yurt dışı satış tahsilatları ise herhangi bir aksaklık olmadan devam etmektedir. İlk altı ayda net satış 4.404.247,38 TL ikinci altı alda 3.060.000,00 TL olarak 2020 yılında toplam 7.764.247,38 TL gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu işlerden aylık net 217.000,00 TL gelir elde edilmektedir. Davacının Tav Tavukçulukla ve bayiilerle sözleşmeleri de bulunmakta olup aylık beklenen tahmini kar toplamı 217.000,00 TL’dir. Tav Tavukçulukla yapılan sözleşmedeki gerçekleşen tahsilat 65.000,00 TL olup bayiilerle yapılan sözleşmeden %50’si peşin %50’si vadeli tahsilat yapılmaktadır. Davacı işletme faaliyetinden elde ettiği gelirler ile borca batık olmayıp aktif fazlalığı dikkate alındığında davacının konkordato projesindeki vadelerde borçlarını ödeyebileceği kanaati oluşmuştur.
3- Konkordato projesi İİK m. 302 de öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olmalıdır. İİK’nın 302.’nci maddesinin 3. fıkrasına göre, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini, aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Mahkeme bu oranları ve konkordatonun aranan çoğunlukla kabul edilip edilmediğini konkordato komiseri raporunu esas alarak belirleyecektir. Ancak mahkeme, komiserin raporu ile bağlı olmayıp, bu koşulu da kendiliğinden araştırmalıdır. Nitekim komiserin raporu mahkeme bakımından bağlayıcı değildir.
Davacının toplantı nisabında 106 alacaklı ve 21.419.654,11 TL alacak üzerinden belirlenmiş ve alacaklı çoğunluğu olarak proje alacaklı sayısının 71’i ve 13.584.632,94 TL’lik alacak kısmıyla konkordato projesi alacaklılar toplantısında kabul edilmiştir. İİK’nun 302. maddesi uyarınca kabul ve red nisapları toplatıda hazır bulunanların oyları ve 7 günlük iltihak süresi içerisinde reylerini beyan edenlerin oylarına göre kabul ve red nisabı belirlenecektir. 302. maddenin 6. Maddesi amir hükmü uyarınca oylamaya iltihak yoluyla katılım mümkündür. Zira herhangi bir nedenden dolayı toplantıya katılamayan alacaklı bulunabileceğini gözeten kanun koyucu alacaklının 7 gün içerisinde oyunu kullanabilmesine olanak vermiş olup iltihak suretiyle reylerini beyan eden alacaklıların beyanları da dikkate alınarak kabul ve red nisabı belirlenmesi yasal bir zorunluluktur. Bu yüksek kabul oranı da davacının projeyi gerçekleştirebileceğine alacaklıların var olan inancını ve yukarıda ikinci şart kapsamında açıklanan davacının işletme potansiyeline göre kaynaklarla orantılılık olgusunun alacaklılar tarafından da benimsendiğini ortaya koymaktadır.

4- İİK’nın 206. maddesinin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmemesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe, yeterli teminata bağlanmış olması gerekmektedir. İmtiyazlı alacaklıların alacaklarından açıkça vazgeçmesi halinde borçlunun teminat göstermesine gerek kalmayacaktır. Çekişmeli ve geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacaklıların oylamaya katılmaları halinde bunların teminat gösterip göstermeyeceği mahkeme tarafından karar verilecektir. Yeni düzenleme ile 206. maddenin ikinci ve üçüncü sırasındaki alacaklar imtiyazlı alacaklar olmaktan çıkarıldığından dolayı bu alacaklar için ayrıca teminat gösterilmesi gerekmemektedir. Teminat borçlu veya üçüncü bir kişi tarafından gösterilebilir ancak borçlunun gösterdiği teminat, diğer alacaklıların alacaklarını tahsili için projede yer alan taşınır veya taşınmaz mallardan biri olamaz.
Buradaki şartlar İİK’nun 206.maddesinin birinci sırasındaki imtiyazlı alacakların ve mühlet içerisinde komiserin izniyle akdedilmiş olan borçlulara ilişkin alacakların teminatlandırılması düzenlenmiştir. Bilindiği üzere mühlet sonrası borçlar konkordatoya tabi borçlar değildir. 206/1.maddede öngörülen borçlarda imtiyazlı alacak olup konkordatoya tabi değildir. Yasa koyucu burada bu alacaklıların alacağının teminatlandırılmasını yahut alacaklı teminat gösterilmesinden feragat edilmesi şartını aramıştır.
Komiserin duruşmadaki beyanlarında davacının teminata bağlanması gereken vadeleri gelmiş bir borcunun karar tarihi itibariyle bulunmadığı anlaşılmıştır.
5- Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması gerekmektedir. Bu giderler bilirkişi ücreti, tasdik kararının tebliği ve ilânı ile gerekli yerlere bildirilmesi için gereken tebliğ ve posta giderleri, dosya ve sair evrak giderleri, celse harçları gibi giderlerden oluşmaktadır. Yeni düzenleme ile birlikte, alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan tutar üzerinden binde 2.27 oranında harç alınmalıdır.
21.419.654,11 TL konkordatoya ve toplantı nisabına göre belirtilen borç üzerinden harç alınması gerekmektedir. Ancak raporda komiserin hatalı olarak 28.505441,31 TL üzerinden alınması gerektiği belirtildiğinden bu tutar üzerinden binde 2,27 orana göre harç miktarı 64.707,35 TL olup tasdik kararı öncesi bu tutar davacı tarafça yatırılmıştır. Alınması gereken tasdik harcı 48.622,61 TL olup fazladan alınan 16.084,73 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine karar verilmiştir. Konkordato tasdiki için gereken yargılama gideri bakımından dosyada yatırılmış olan avans yeterli olduğundan davacı tarafça başkaca bir yargılama gideri yatırılmasına gerek duyulmamıştır.
İİK’nun 302 son maddesine göre komiser iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin tüm belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğini ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdii eder. İİK 304.madde uyarınca rapor ve dosyayı tevdii alan mahkeme konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her halde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olan duruşma günü 288.madde uyarınca ilan edilir. İtiraz edenler itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilana yazılır. Buradaki hükümlerden de anlaşılacağı üzere alacaklılar toplantısı sonrası komiser raporunun taraflara tebliği hüküm altına alınmamıştır. Yasa koyucu burada bilinçli bir şekilde susarak bu hususu hüküm altına almamıştır. Zira herhangi bir raporun tebliğ edilmesi gerektiği durumda yasa koyucu özel olarak bu hususu muhattabı bakımından düzenleme altına almıştır. Örneğin İİK 298.maddesinin 2.fıkrası uyarınca kıymet takdiri yapılan rehinli malların kıymet takdir raporları yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilir. İİK 301.maddesine göre alacaklılar ilanla toplantıya davet edilir. Toplantı gününe ilişkin ilanın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İİK 299.maddesine göre alacaklıların alacaklarına bildirmeye davet komiser tarafından ilan edilir. Ayrıca ilanın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere doğrudan muhattabın haklarına etkili olan durumları yasa koyucu düzenleme altına alarak ilan dışında tebligat yapılmasını kararlaştırmıştır. Konkordato yargılaması basit usule tabi olan davalardır. Hasımsız olarak açılır. Ancak alacaklılar feri müdahale yoluyla müdahil olabilirler. İtiraz eden alacaklılar tasdik kararını istinaf edebilirler. Konkordato davası davacısı ve davalısı olan bir dava değildir. Alınan bilirkişi raporunun yahut muhattaba yapılacak tebligatın hangi durumlarda tebliğe çıkarılacağı düzenleme altına alınmıştır. Bunun haricinde duruşmaya davet dahi alacaklılara tebligat yoluyla değil ilan yoluyla yapılmaktadır. Gerekçeli kararlara karşı yasa yoluna başvuru süresi dahi davacıya tebliğden başlayıp itiraz eden alacaklılar bakımından yasa yoluna müracaat hakkı tebliğ değil kısa kararın ilan tarihinden itibaren başlar. Bu sebeple alacaklılar toplantısı sonrası komiser raporunun her bir alacaklıya ayrı ayrı tebliğine gerek bulunmamaktadır ki sınırlı sürelerle yapılan konkordato yargılaması bakımından yasa koyucu bunu öngörerek tebligat yapılması gereken halleri yasal düzenlemeler altına alırken bunu alacaklılara tebligat yapılması gereken haller içerisine almamıştır.
Yapılan yargılama sonucunda açıklanan tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının konkordato projesinin tasdik şartlarının mevcut olduğu anlaşıldığından bu sebeple projenin tasdikine karar vermek gerekmiştir.
İİK’nun 306.maddesine göre ;Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir. Kararda, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyım tayin edilebilir. Bu takdirde kayyım, borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor verir; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler.
Davacının konkordato projesi alacaklıların ana para alacağından belirli bir oranda vazgeçmesine dayalı değildir. Proje ana para alacağının ödenmesi teklifi içerdiğinden bu alacağın faizli kısımları proje kapsamında taahhüt edilmemiştir. Alacaklıların da ana para alacağından belli bir oranda vazgeçmeleri gibi bir durum söz konusu değildir. Alacaklılar toplantısında proje tasdik edildiğinden alacaklılar oylamada anapara alacağının faiz içermeyen kısmına kabul kararı vermiştir. İİK’nun 306.maddesine göre ; Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiğine hüküm fıkrasında yer verilmesi gerekmektedir. Alacaklılar ana para alacağından belli oranda vazgeçmediklerinden proje alacağın faizsiz kısmının ödenmesine dayalı olduğundan verilen kararda bu durum zikredilerek alacaklıların projeye kabul ederek alacağın faiz kısmından vazgeçtikleri hususu belirtilerek ödemesi taahhüt edilen ana para alacağının ilk taksidinin başladığı tarihte gösterilmek suretiyle ne kadar vadede ödeneceği ve ne şekilde ödeneceği verilen kararda açık olarak belirtilmiştir.
İİK 308/c maddesi uyarınca tasdik edilen konkordato projesinde tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hale gelebileceği kararlaştırılabilecektir. Davacının projesinde böyle bir belirleme bulunmamaktadır. Aynı madde uyarınca proje tasdik kararıyla ve bu karar kesinleşmeden bağlayıcı hale gelmiştir. Mühletin etkileri de istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe kadar devam ettiğinden tasdik kararıyla birlikte İİK’nun 294 ve devamı maddelerinde düzenlenen mühletin etkileri kendiliğinden sona erecektir. Bunun için ayrıca bir karar verilmesine gerek yoktur. Bu tasdik kararının yasada öngörülmüş olan bir sonucudur. Ancak üçüncü kişilerin mühletin etkilerinin ortadan kalktığından haberdar olabilmesi için tasdik kararının ilanında bu durum açıklanmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 308/c maddesinin ikinci fıkrasına göre “Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.”
Bu düzenlemeye göre projede yer alsın veya yer almasın anılan borçlar için konkordato hükümleri geçerli olacaktır. Hüküm fıkrasında konkordato projesine tabi olan borç miktarı proje tutarının açıklanması ve belirlenmesi amacıyla belirtilmişse de konkordatoya tabi borçlar yasanın amir hükmü uyarınca bu miktarla sınırlı olmayacaktır, mahkememizce de hükümde böyle bir sınırlama getirilmemiş “ilişkin projenin tasdikine” denilmek suretiyle bu durum açıklanmıştır. Projenin tasdik edildiğinin açıklanmasından sonra “konkordatoya tabi olan ve faiz içermeyen 28.505.441,31 TL asıl alacağa ilişkin borcunun ilk taksiti 29/01/2021 tarihinden başlamak üzere 3’er aylık eşit taksitler halinde 5 yıl içerisinde alacaklılara ödenmesine” şeklinde mahkemece ödeme kararı verildiğinde konkordatoya tabi borç miktarını sınırlandıracağından infaz problemi yaşanacaktır. “Konkordatoya tabi olan ve faiz içermeyen 28.505.441,31 TL asıl alacağa ilişkin borcunun ilk taksiti 29/01/2021 tarihinden başlamak üzere 3’er aylık eşit taksitler halinde 5 yıl içerisinde alacaklılara ödenmesine ilişkin projenin tasdikine” şeklinde kurulan hüküm ise davacının teklif ettiği projeyi açıklayan ancak konkordatoya tabi alacağı sınırlandırmayan bir hükümdür. 21.419.654,11 TL konkordatoya ve toplantı nisabına göre belirtilen borç bulunmaktadır. Ancak raporda komiserin hatalı olarak 28.505441,31 TL üzerinden harç alınması belirtildiği için hüküm fıkrasında tasdik edilen proje de 28.505441,31 TL tutar belirtilmiştir. Ancak yukarı da da belirtildiği üzere İcra ve İflas Kanunu’nun 308/c maddesinin ikinci fıkrasına göre “Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.” hükmü uyarınca konkordatoya tabi borç miktarı tasdikine karar verilen proje için belirtilen borç miktarı kadar değildir. Tasdik kararı sonrasındaki süreç içerisinde konkordato kapsamına dahil olacak alacaklar ortaya çıkabilecektir. Zira bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olacağından bu nitelikteki borçlar da tasdik kararı kapsamındadır. Tasdik edilen proje bakımından kararda belirtilen tutar bu kapsamda borcu azaltacak yada değiştirecek nitelikte olmayacaktır. Bu sebeple infazda problem yaşanmaması için borcun ödenmesi şeklinde hüküm kurmak yerine projenin tasdikine karar verilmiştir.
Talebin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Bursa ticaret sicilinin 57300 sırasında kayıtlı … TARIM MADEN ORMAN ÜRÜNLERİ TEKSTİL İNŞAAT TURİZM GIDA SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.’nin talebinin kabulü ile konkordatoya tabi olan ve faiz içermeyen 28.505.441,31 TL asıl alacağa ilişkin borcunun ilk taksiti 29/01/2021 tarihinden başlamak üzere 3’er aylık eşit taksitler halinde 5 yıl içerisinde alacaklılara ödenmesine ilişkin projenin tasdikine,
Konkordato Komiseri … …’ün komiserlik görevinin sonlandırılmasına,
… …’ün İİK 306/2.maddesi gereğince tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almak amacıyla davacı şirkete kayyım olarak atanmasına,
Kayyımdan borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir rapor alınmasına,
Kayyım … …’e aylık 1.000,00 TL ücret takdiri ile bu giderin şirket kasasından ödenmesine,
Kesin mühletin sonuçlarının ve sonuçlara bağlanan tedbirlerin tasdik kararı ile birlikte sonlanmış olduğunun açıklanmasına,
Alınması gereken 54,40 TL peşin harca yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile 18,50 TL harcın davacıdan tahsiline,
Fazladan alınan 16.084,73 TL tasdik harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Tasdik kararının İİK 288.maddesi uyarınca ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine, dair davacı vekili ile duruşmaya katılan feri müdahil vekillerinin yüzüne karşı davacı bakımından kararın tebliğinden itibaren, itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise kararın ilanından itibaren on gün içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/10/2020
İş bu kararın gerekçesi 15/12/2020 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …….
e-imzalıdır
Üye …….
e-imzalıdır
Üye …….
e-imzalıdır
Katip …….
e-imzalıdır