Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1437 E. 2020/891 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
-KARŞI GÖREVSİZLİK-
ESAS NO : 2018/1437 Esas
KARAR NO : 2020/891

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. …

DAVALI :…

VEKİLİ :Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2018
KARAR TARİHİ : 23/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ;167 sayılı Yeraltı Suları Hakkındaki Kanun, 2560 sayılı İSKİ Görev ve Sorumlulukları hakkındaki Kanun, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 6360 sayılı Kanun ve ilgili diğer tüm mevzuat gereği Bursa’da bulunan kaynak sularının kiralanmasının davacı idarede olduğunu, davalı şirketin Bursa ili Kestel ilçesi Saitabat mah. Kacaali mevkii 106 ada 63 parsel sayılı taşınmazdaki su kaynağını davacı idareden kiralamaksızın ticari olarak kullandığını ve şişeleyerek gelir elde ettiğini, haksız kullanımın önlenerek 100.000,00 TL belirsiz alacak niteliğindeki ecrimisil bedelinin davalı kurumdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Medeni Kanun 641. Maddesinde Genel Sular tanımlamasını bulmuş olup; üzerinde özel mülkiyet tesisine yer verilmeyen denizler, akarsular, toprak yüzeyinde akmayan durgun sular ve yeraltı suları genel su olarak kabul edilmektedir. Medeni Kanun’un 641/2. Maddesine göre genel sularda özel mülkiyet söz konusu olamaz.
Suyun özel mülkiyete tabiliyete tabiyeti saptansa dahi suyun miktarı bakımından çıktığı taşınmazın sınırlarını açacak şekilde büyük olması halinde ya da özel mülkiyete bağlı olmasının …. İçin zararlı olacağı durumlarda kaynağın bütünleyici parça sayılmayıp genel su sayılacağı, (Yeraltı Suları Kanunu Madde 1 ve 2, Medeni Kanun’un 679/2-3. Maddeleri ile yargıtay 3. Hukuk Dairesi uygulamaları ile 6360 sayılı “On dört ilde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe kurulması ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklil yapılmasına dair kanun”la Büyükşehir Belediye’lerinin sınırı il mülki sınırlarına genişletilmiş ve İl Özel İdarelerinin tüzel kişiliği kaldırılarak yetkileri Büyükşehir Belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına devredilmiş olup Tüzel kişiliği kaldırılan İl Özel İdarelerine 22.02.2005 tarih ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanun ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir düzenlemesi getirilmiş olup,
5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Büyükşehir Belediyesinin Görev ve Sorumlulukları; 7.Madde (r) fıkrası, “Su ve Kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek, derelerin ıslahını yapmak, kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak” şeklinde belirtilmiştir.
Davacı idare Buski ise 20.11.1981 tarih ve 2560 sayılı Kanunun 3305 sayılı Kanunla değişik geçici 10. Madde ve Bakanlar Kurulunun 08.09.1989 tarih 89/14524 sayılı kararı ile Bursa Büyükşehir Belediyesine bağlı olarak kurulmuş müstakil bütçeli ve Kamu Tüzel Kişiliğine haiz bir kuruluş olup, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin 2014/297 P. 469 sayılı ve 15.05.2014 günlü kararıyla ticari amaçlı olarak doğal kaynak sularının kiralanması yetkisi Buski’ye devredilmiştir.
Yukarıda anlatılan yasal mevzuat ve düzenlemeler çerçevesinde Bursa Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bulunan kamuya ait ya da kamuya ait sayılan yeraltı sularının ticari amaçla kiraya verilmesi yetkisinin Buski’ye ait olduğu anlaşılmış olup, kira ilişkisinin doğması halinde, tarafların tacir kimlikleri ve işin ticari iş mahiyeti göz önüne alınarak TTK 4 ve 5. Maddeleri ve davanın hükümleri kapsamında ticari dava niteliğinden söz edilebilir ise de;
Taraflar arasında ticari iş mahiyetinde bir ilişki doğmaksızın, davacı tarafça vaki kamuya ait yeraltı suyuna vaki müdahalenin önlenmesi talepli olarak açılan davada, ticari iş söz konusu ve ecrimisil olmayıp, Türk Ticaret Kanunu Hükümlerinin uygulanması gerekli bir ticari davadan söz edilemeyecek ve MK’nun 756. Ve devamı maddeleri ile 167 Sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun Hükümlerinin uygulanması söz konusu olmakla dava ve talepleri değerlendirme görevinin mahkememize ait olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunduğundan mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davada Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosya mahkememize Bursa 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/09/2018 tarihli 2018/512 esas 2018/434 karar sayılı görevsizlik kararı ile gönderildiğinden ve her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı ortaya çıktığından mahkememiz kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi durumunda görev uyuşmazlığının halli ve merci tayini için dosyanın resen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine gönderilmesine
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi istinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza