Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1395 E. 2019/54 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1395 Esas
KARAR NO : 2019/54

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesi ile davalı bankanın müvekkili ve diğer borçlu … hakkında Bursa 1.İcra Müdürlüğü’nün 2012/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıklarını,Bursa 10. Noterliği’nin 12.06.2013 tarih ve 23787 yevmiye no.lu ihtarnamesini keşide ederek davalı taraftan takibe konu icra dosyasında hiç bir dayanak belgenin eklenmemiş olup sözleşme, ihtarname gibi belgelerin gönderilmesini tale ettklerini ve müvekkilinin kfil olarak sorumlu tutlduğu miktarın da icra takibinde belirtilmediğinden belirtilmesini talep ettiklerini ancak davalı tarafça b ihtarnameye de cevap verilmediğini, müvekkilinin borçlu …’ın kefili olmadığını, sözleşme altında müekkiline atfen atılan imzaları kabul etmediklerini, eçmişe yönelik kefalet ilişkisinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, kefalet ilşkisi saptanırsa Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/8426 esas sayılı icra dosyası ile yapılan tahsilatların Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/… esas sayılı dosyasındaki borçtan mahsup edilmesi gerektiğini, anılan nedenlerle müvekkilinin Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/… esas sayılı icra dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitine kaar verilmesini ve haksı takip nedeniyle davalı aleyhine % 20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile,davacının müvekkili banka ile dava dışı borçlu … arasında imza edilen kredi sözleşmesinin kefili olduğunu,davacı hakkında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/ … sayılı rehin takibi ile 4 adet aracın satışı yapılmış araç plakaları da belirtilerek araç satışlarından elde edilen tahsilat tutarları nın hesap ettirilerek rehin dosyasında alınan toplam tasilat tutarı 54.867,99 TL.nin düşülerek 01.07.2013 tarihinde dosya kapaka hesabı yaıldığını, davacının da sözleşmeye göre takip tarihi itibariyle 15.000 USD. 1 USD 1.809 TL. üzerinden hesap edilerek 27.138,00 TL. ve ferilerinden sorumlu olduğu hususunun icra dosyasına 02.07.2013 tarihinde beyan edilmiş olup rehin dosyasında alınan tasilatların da icra dosya borcundan mahsup edildiğini ancak davacının icra dosya borcuna mahsuben hiç bir ödemedebulunmadığını,davacının 103.309,05 TL üzerinden borcunun bulunmadığına dair 29.07.2013 tarihinde dava açmış olup davacının borçlu olduğu miktar ve rehin takibinde alınan tahsilatlar dosya içerisine bildirildikten sonra açılan davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu, kaldı ki icra takibi açılırken de rehinli takip ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla açıldığının açıkça yazılı olduğunu,öte yandan icra takipdosyasına kred isözleşmesi ve eklerinin ibraz edildiğini,davacının …’ın kefili olmadığından bahisle sözleşmedeki imzasını inkar ederek ötiniyetli avandığını beyanla hukuki dayanaktan yoksun haksız davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava genel kredi sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davası olup davacı … davalı Kuveyt Türk Katılım Bankası ile dava dışı … arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin kefili sıfatıyla hakkında icra takibi başlatılan kişi olup esasen sözleşme altında davacıya atfen atılan imzanın davacıya ait olmadığı, icra takibine dayanak sözleşme ve eki ihtarname ve hesap özeti asıllarının sunulmadığı, davacının var idiyse bile kefalet ilşkisinin önceki sözleşmeler ile ilgili olup son bulduğu, davalının Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/8426 esas sayılı icra dosyası ile mükerrer takipte bulunduğu ve davacı hakkında da kefil ile sorumlu olduğu tutarın bildirilmeyip davacı hakkında da 103.309,05 TL. Üzerinden icra takibi başlattığı konularında toplanmakta olup tarafların bu konulardaki delilleri toplanmakla icra dosyaları dosyamızın içersine getirtilmiş, davalı banka vekilinin borca ve kefalete esasa ve dayanak aldıkları genel kredi sözlşme asılları ile ihtarname ve hesap özeti asılları da yargılamaya ve incelemeye esas olacak şekilde dosyamız içersine celbedilmiş ve ibraz edilmesi sağlanmıştır.
Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/… esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesinde davalı alacaklı Kuveyt Türk Katılım Bankası vekili tarafından davacı … ve dava dışı … hakkında Genel Hesap Bankacılık Hesap Sözleşmesi dayanak yapılarak 78.879,05 TL.asıl alacak, 24.430,00 TL. gayrinakdi kredi riskine karşılık depo talebi alacağı açıklaması ile toplam 103.309,05 TL. üzerinden 22.062012 tarihinde başlatılmış icra takibine ilişkin olup, icra takibinin Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/ 8426 esas sayılı icra takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla açıldığı,davacı ile diğer borçluya tebligat yapılarak icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği,alacaklı banka vekilinin icra dosyasına ibraz ettiği dilekçesi ile Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/8426 esas sayılı icra dosyasından yürütülen icra takibi ile 15.10.2012 tarihinde 15.978,44 TL, 26.09.2012 tarihinde 27.745,80 TL, 27.12.2012 tarihinde 5.340,80 TL.,25.01.2013 tarihinde 5.802,95 TL. olmak üzere toplam 54.867,99 TL. tutarında tahsilat yapıldığının dosya içerisine bildirilerek dosya borcundan düşülmesinin talep edildiği, davacı vekilince icra dosyası ile kesinleşen icra takibi nedeniyle borçlular hakkında haciz işlemlerine devam edilmekle birlikte 02.07.2013 tarihinde verilen dilekçe ile …’ın icra takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu tutarın 15.000USD. 1 USD. takip tarihi itibariyle 1.18092 olmak üzere toplam sorumlu olduğu tutarın icra takip tarihi itibariyle 27.138,00 TL. olduğu ve icra takibine bu miktar üzerinden devam edilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.

Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/8426 esas sayılı icra dosyasını celp ve incelenmesinde alacaklı Kuveyt Türk Katılım Bankası vekili tarafından dava dışı kredi borçlusu … aleyhine 78.879,05 TL. asıl alacak 24.430,00 TL.gayrinakdi kredi riskine karşılık depo talebi açıklaması ile toplam 103.309,05 TL. alacağın tahsili istemiyle taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine ilişkin olduğu,icra takibinin 21.06.2012 tarihinde başlatılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili icra takibi ile icra takibine dayanak yapılan kredi sözleşmelerinin müvekkiline ödeme emri ile birlikte gönderilmediği, müvekkilinin kefalet sözleşmelerinde imzası bulunmayıp, kefaletinin geçerli bulunmadığı, daha önceki sözleşmelerede kefilliği var ise bile bu sözleşmelerden dolayı kefilliğinin sona erdiğinden bahisle itirazda bulunmuş ise de incelenen icra takip dosyasında davalı adına Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/… esas sayılı icra dosyasından çıkartılan ödeme emri ekinde sözleşmeörneğini eklenmiş olduğu yapılan inceleme ile anlaşılmış ise de davalı tarafça icra takibine dayanak yapılan sözleşme asıl ve örneklerini dosyamız içerisine de sunması istenmiş, davacı vekilince bilahare mahkemenin 30.12.2013 tarihli celsesinde alınan beyanında müvekkilinin 2010 yılındaimzalana 1 adet genel kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzasının bulundu ancak bu kredi sözleşmesi nedneiyle kullanılan kredi borç tamamne ödenmiş olduğundan müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiş, mahkememizce celp edilen incelenen sözleşmelerden 02.04.2010 tarihlisözleşmede davacı …’a atfen imza bulunduğu dosya içersine sunulan 10.07.2009 tarih ve 30.09.2011 tarihli sözleşmeler de davacı … imzası bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve davalı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bankacı bilirkiş Yener Yavuzyılmaz ve hukukçu bilirkiş borçlar hukukçusu öğretim görevlisi … aracılığı ile hazırlanan 30.06.2014 tarihli bilirkişi raporu dosya içersine ibraz edilmiş, davalı banka vekili tarafından itiraz mahiyetinde dosya içerisine ibraz edilen 10.10.2014 tarihli dilekçesi ile,kullandırılan krediler ile rehinli takip dosyasından yapılan tahsilatlar ile ilgili detay borç bilgilerini dosya içerisine bildirerek itiraz etmekle yeniden yaptırılan bilirkişi incelemesinde bilirkişi heyeti tarafından 04.12.2014 tarihli bilirkişi ek raporu dosyamız içerisine aldırılmış olup taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmekle tahkikat aşaması sonlandırılmıştır.
Yapılan yargılama ve inceleme sonucunda davacı …’ı kefilliğinin bulunduğu dava dışı kredi borçlusu … ile davalı banka arasında imzalanan kredi szleşmesinin 02.04.2010 tarih ve 15.000 USD limitli kredi sözleşmesi olduğu ve davacının bu sözleşme altındaki imzayı kabul ettiği ancak bu sözleşmeden kaynaklı kredi borcunun davalı bankaya tamamen ödenip bittiği, diğer kredi sözleşmelereinden dolayı ise sözleşmede imzası bulunmayan davacının sorumluluğunun bulunmadığı, öte taraftan kredi asıl borçlusu … hakkında yürütülen taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde yapılan tahsilatların da bu icra takibinden düşülmesi gerektiği yönünden itirazda bulunmuş olup tüm bu hususlar bu davann inceleme konusunu oluşturmakta olup, yargılama ile inceleme bu konularda yaptırılmış olup, buna göre mahkememeizce de yaptırlan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporlara itibarla davacının Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/… esas sayılı icra takibine konu 02/04/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin kefili olup, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunun 484. maddesi hükmüne göre kefilin sorumlu olacağı miktarın açıkça gösterilmesi kefalet sözleşmesi bakımından geçerlilik şartı olup, ayrıca sözleşmeden doğan borcun muayyen olması da kefaletin geçerliliği için ön şart olup, her ne kadar davalı banka vekilince davacı kefilin imzalamadığı 10/07/2009 tarihli ve 03/09/2011 tarihli diğer iki sözleşmeden kaynaklı kredi borçlarından da sorumlu tutulması gerektiği sözleşmede yer alan genel sorumluluk hükmü uyarınca belirtilmiş ise de, davacı kefilin imzasının bulunmadığı sözleşmelerden dolayı doğan kredi borçlarından sorumlu tutulması kefaletin belirlenebilir bir borç ve muayyenlik şartına aykırı bulunduğundan davacının imzalamadığı diğer iki sözleşme nedeni ile sorumlu tutulamayacağı anlaşılmış olup, davalı alacaklı banka vekilince de her üç sözleşme dolayısı ile kullandırılan kredilerden kaynaklı borçlar nedeni ile başlangıçta davacı hakkında 103.309,05 TL üzerinden başlatılan icra takibi bilahare davalı alacaklı vekilinin icra dosyasına ibraz etmiş olduğu 02/07/2013 tarihli dilekçesi ile düzeltilerek davacı borçlu … hakkında icra takip tarihi itibari ile sorumlu olduğu miktarın 15000 USD – 1 USD 1.18092 TL olmak üzere toplam 27.138,00 TL olduğu belirtilmiş olup, bu miktarda davacı …’ın imzalamış bulunduğu 02/04/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesindeki sözleşme miktarı olup, davacı kefilin bu miktarın üzerinde sorumluluğunun yasal olarak bulunamayacağı sonucuna varılmış davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde dava değerini icra takip çıkış miktarı olan 103.309,05 TL olarak göstermiş ise de, davalı alacaklı vekilinin icra dosyasına vermiş olduğu dilekçesi ile davacının sorumluluğunu 02/07/2013 tarihi itibari ile 27.138,00 TL (15000 USD karşılığı) olarak belirtmiş olmakla dava değerinin bu miktar olması gerektiği anlaşılmakla, verilen karar nedeni ile hesap edilen alınması gereken harç miktarı ve davacı lehine hesap edilen vekalet ücreti de bu miktarlar üzerinden dikkate alınarak hesap edilmiştir.
Yapılan yargılama ve inceleme ile, davacının 27/06/2012 icra takip tarihi itibari ile sorumlu olduğu borç tutarı bilirkişiler tarafından hesap edilerek 27.230,00 TL olarak bulunmuş, ancak davalı alacaklı vekili icra dosyasına vermiş olduğu dilekçesi ile 27.138,00 TL olarak belirtmiş olmakla, 27.032,43 TL olan asıl alacak miktarı bu miktara çekilerek yapılan kısmi ödemeler tutarı 25.064,10 TL’nin de düşümü ile kalan borç miktarı hesap edilmiş, icra takibi sonrasında 15/10/2012 tarihinde 14.077,04 TL kısmi ödemenin de düşüldükten sonra 15/10/2012 tarihi itibari ile anılan sözleşmeden kaynaklı borç tutarının tasfiye edildiği, dolayısı ile davacının sorumlu olduğu bir miktarın bulunmadığı, yapılan icra takibi ile davalı alacaklı tarafça Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2012/8426 esas sayılı icra dosyası ile yapılan rehinli icra takibi nedeni ile araç satışlarından elde edilen toplam 49.737,89 TL’lik tutar davaya konu Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2012/… esas sayılı icra dosyasından düşümü yapılarak tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile yürütülen iş bu icra takibinde bakiye borç kalmış olsa dahi bu borçtan sorumlu olan kişinin kredi asıl borçlusu … olup, davacı …’ın sorumluluğunun yukarıda izah edildiği gibi ancak imzasının bulunduğu 02/04/2012 GKS kapsamı ile sınırlı bulunduğu ve sözleşme nedeni ile kullanılan kredi borcunun ödenmekle tasfiye olduğu, davacının sınırsız bir sürede kefil olduğu muayyen miktarlı bir sözleşme dışında asıl borçlunun davalı banka ile imzalamış bulunduğu tüm kredi sözleşmelerinin de kefili sayılamayacağından davacı yönünden borcun 15/10/2012 tarihi itibari ile tasfiye olduğu sonucuna varılmakla davanın haklı bulunduğu anlaşıldığından kabulüne karar vermek gerekmiş, ancak davalı alacaklı bankanın icra takibine devamda kötü niyetli bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin kötü niyet tazminatının reddine dair mahkememizce verilen karar davalı Alacaklı Kuveyt Türk Katılım Bankası AŞ vekilinin 23/06/2015 havale tarihli Temyiz dilekçesi ve davacı borçlu … vekilinin 15/07/2015 havale tarihli Temyize Cevap Dilekçesi ile karşılıklı olarak Temyiz edilmiş olup Yargıtay 19.H.D. Sinin 07/04/2016 tarih 2015/12197 esas, 2016/6104 karar sayılı Bozma ilamı ile ” Davanın 27.138,00-TL üzerinden kabulü gerektiği, harç ve vekalet ücretlerinin de bu miktar üzerinden hesap edileceği şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de; Hüküm fıkrasının 1. Nolu bendinde davanın kabulüne,… 2012/… sayılı takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine şeklinde hüküm oluşturulmak suretiyle davacının tüm takipten dolayı borçlu olmadığına karar verilmiş olup, hüküm ile gerekçe arasında kabul edilen miktar yönünden oluşan çelişki nedeniyle hükmün bozulmasına ….” şeklinde bozularak mahkememize gönderilmekle;
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama sonucunda incelenen Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2012/… esas sayılı icra dosyası içeriğine göre her ne kadar davalı alacaklı Banka vekili tarafından davacı borçlu Kefil … hakkında 02/07/2013 tanzim tarihli dilekçesi ile davacı borçlunun sorumlu bulunduğu tutarın 15.000-USD olup bunun 1 USD. 1.18092 -TL olmak üzere 27.138,00-TL olup, davacı borçlu hakkın daki takibin bu miktar üzerinden devam etmesi gerektiği yönünde bir dilekçesine rastlanmış ise de, davalı alacaklı yanın davacı borçlu kefil … hakkında 103.309,05-TL üzerinden başlattığı ilamsız icra takibinin bir kısmanda feragat ettiğine dair bir feragat harcı yatırmadığı gibi icra müdürlüğünce anılan tarih itibariyle alınmış bir karar yada alacaklı vekilinin takipten kısmen feragat ettiğine dair yatırdığı bir feragat harcı bulunmadığı icra takip çıkış miktarının ise davacı borçlu hakkında 103.309,05-TL olup Bursa 1. İcra Müdürlüğünün dosya içerisinde mevcut 16/07/2013 tarihli borçlu … ile ilgili 3. Kişi Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı Buski Genel Müdürlüğündeki maaş ve diğer mallarının haczi yönünden yazılan yazısında da borç miktarının 144.677,16-TL olarak yazıldığı, icra dosyası kapak hesabının 16/07/2013 tarihi itibariyle bu şekilde olup sonraki tarihlerde de davacı borçlu hakkında kısmi feragat işlemi yapıldığına dair resmi bir kayıt bulunmadığı gibi alacaklı vekilince bunun aksine bir iddiada bulunulmadığı, alacaklı vekilinin resmi kayıtlara girmeyen borçlu kefil … hakkında takibe 15.000-USD karşılığı 27.138,00-TL üzerinden devam ettiğine dair 02/07/2013 tanzim tarihli dilekçesi dışında başka bir belge bulunmadığından davacı borçlunun İcra dosyası kapak hesabı olan 103.309,05-TL üzerinden borçlu bulunmadığının tespitine dair dava açmasının yerinde olup, netice itibariyle yukarıda tespit edilen maddi hukuka ilişkin belirlemeler kapsamında davalı bankaya bahse konu kredi sözleşmelerinden hiç borçlu bulunmadığı anlaşılmakla,. Davanın bu kez 103.309,05-TL üzerinden kabulüne dair verilen mahkememiz kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 04/07/2018 gün 2017/1514 Esas 2018/3750 Karar sayılı bozma ilamı ile bozularak mahkememize gönderilmiş olup; anılan bozma ilamı doğrultusunda; ” …Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu kefile ve dava dışı asıl borçluya karşı 22/06/2012 tarihinde 103.309,05 TL bedel için ilamsız takip yapılmış olup; davalı alacaklı vekili tarafından 02/07/2013 tarihinde davacı kefilin takipteki sorumluluğunun 15.000,00 USD karşılığı 27.138,00 TL olduğu, davacı borçlu yönünden takibe bu miktar üzerinden devam edilmesini beyan etmiştir. Davalı alacaklının bu beyanı takipten kısmen feragat anlamına gelir ve bu beyanın geçerli olması için feragat harcı yatırılması gerekmez, Takip dosyasında davacı borçlu için İcra Müdürlüğünce 16/07/2013 tarihinde 144.677,16 TL ‘lik bir haciz yazısı b yazılmış ise de; davalı alacaklı vekilinin 16/07/2013 tarihli beyanında, sadece davacı borçlu için iş yerine maaş haciz müzekkeresi yazılması istenilmiş olup; herhangi bir rakam telaffuz edilmediğinden; davacı alacaklının takip dosyasında çelişkili bir davranışı bulunmamaktadır, 144.677,16 TL tutarındaki haciz yazısı re’sen ve yanlış olarak yazılmış olup; bu hususun icra süreci içerisinde düzeltilmesi mümkündür, bu durumda 26/07/2013 dava tarihi itibari ile davacı kefil hakkında yapılan takip miktarı 27.138,00 TL olmasına karşın davacı kefilin 103.309,05 TL üzerinden açtığı menfi tespit davasının 27.138,00 TL için kabulü ile fazlaya ilişkin kısım için açılan davanın hukuki yarar yokluğu sebebi ile reddi gerekirken ….” şeklinde oluşturulan bozma gerekçesi mahkememizce de verilen uyma kararı ile aynen benimsenmiş olmakla; başkaca bir araştırma ve inceleme yapılması da gerekmediğinden davanın yukarıda belirtilen gerekçe ile 27.138,00 TL üzerinden kabulü ile davacının bu tutar yönünden davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin kısım için açılan davanın ise hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş, hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 27.138,00 TL için KABULÜ ile; davacının bu tutar yönünden davalıya borçlu bulunmadığının TESPİTİNE, Fazlaya ilişkin kısım için açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2- Alınması gereken 1.853,79 TL nispi harçtan peşin alınan 1.764,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,49 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 3.256,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan kısım üzerinden taktir ve tayin olunan 8.728,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafça yapılan aşağıda dökümü yazılı toplam 2.818,60 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 740,16 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafça yapıldığı anlaşılan 148,10 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 109,20 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6- Taraflarca tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/01/2019

Katip …

Hakim …

DAVACI TARAFÇA YAPILAN
YARGILAMA GİDERLERİ DÖKÜMÜ:
24,30 TL BH
1.764,30 TL PH
230,00 TL TEB. POSTA GİDERİ
800,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
2.818,60 TL TOPLAM