Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1381
KARAR NO : 2020/591
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : ….
KATİP : … …
DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av…
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2018
KARAR TARİHİ : 14/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında ; davacı banka ile dava dışı … … arasında bir genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve adı geçene sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığını, davalının da bu sözleşmede müteselsil kefil olduğunu, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, asıl borçlu konkordato istemiş olduğundan kefil olan davalı hakkında Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının takibe haksız biçimde itiraz ettiğni ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesine istemiştir.
Davalı vekili beyanlarında ; davanın reddi gerektiğini savunmuş, kefalet akdinin geçersiz olduğunu, tarih miktar, limit gibi hususların sonradan dolduruluduğun, azami sorumluluk limitinin belli olmadğını, hesap kat işlemininin usulüne göre yapılmaması sebebiyle borcun muaccel olmadığını, ileri sürmüş, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe ;
Dava Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptali davasıdır.
Takip konusu alacağın banka kredi sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı dava dışı … …’ın davacı bankayla imzalamış olduğu kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğu anlaşılmaktadır.
Kefalet Sözleşmesi incelendiğinde TBK’ya herhangi bir aykırılık bulunmadığını ve kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu görülmektedir. Davalı taraf bu hususta davalının attığı imzaların sözleşme tarihinden sonra atıldığı ileri sürülmüşse de bu iddiaları kabul görmemiştir. Kefalet sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu azami tutar gösterildiğinden davalının kefaletin geçersizliğine yönelik bu iddiası da mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davacının takip tarihi itibariyle davalıdan ne miktarda alacaklı olduğunun belirlenmesi bilirkişi incelemesini gerektirmiş. Bu hususta bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi hesaplamasını yaparken talep edilebilir tutarı depo talebini de alacağa eklemek suretiyle rapor düzenlemişse de bu husus yeniden rapor alınmasını gerektirmemiş, ödeme emrinde talep edilen her bir alacak kalemi bilirkişi raporunda denetime elverişli olarak hesaplandığında davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 2.005.281,44 TL asıl alacak, 96.164,91 TL işlemiş faiz, 4.808,25 TL BSMV olmak üzere toplam 2.106.254,60 TL alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Davacı müteselsil kefil davalıdan gayrinakdi alacak yönünden 9.600,00 TL tutarında depo talebinde bulunmuştur. Kefilin gayrinakdi tutardan sorumlu olabilmesi için imza attığı kefalet ve kredi sözleşmesinde buna ilişkin açık bir hüküm bulunması gerekmektedir. Sözleşmeler incelendiğinde Davalı kefil borçlunun gayrinakdi alacaktan sorumluluğuna dair kefalet sözleşmesinde açık bir hüküm bulunmadığından davacının buna yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazının kısmen iptaline,
Takibin 2.005.281,44 TL asıl alacak, 96.164,91 TL işlemiş faiz, 4.808,25 TL BSMV olmak üzere toplam 2.106.254,60 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmak suretiyle icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte devamına,
3-Davalı kefil borçlunun gayrinakdi alacaktan sorumluluğuna dair kefalet sözleşmesinde açık bir hüküm bulunmadığından davacının buna yönelik talebinin reddine,
4-2.005.281,44 TL asıl alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 143.878,25 TL harçtan başlangıçta alınan 25.585,82 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 10.592,34 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 107.700,09 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 25.621,72 TL harç ve 680,40 TL yargılama gideri toplam 26.302,12 TL’nin kabul ret oranına göre 26.149,57 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 101.737,58 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Bursa Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2020
Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza