Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/136 E. 2018/86 K. 26.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/136 Esas
KARAR NO : 2018/86

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Hacıilyas Mah. 4.Tan Sk. No:14 Güzeler İş Merkezi K:4 D:407 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Sakarya Mah. Kıbrıs Şehitleri Cad. Banuşoğlu Adalet Apt. A Blok No:23 K:2 D:3 16000 Osmangazi/ BURSA

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2016
KARAR TARİHİ : 26/01/2018
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket ile davalı … yönetimi arasında 01/05/2016 tarihli 2 yıl süreli Korupark Evleri (Havuz Cafe) İşletme Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin imzalanan sözleşme uyarınca vergi kaydını ve işletme ruhtasını almak üzere işlemlere başladığını, işlemleri yapabilmek için de davalı … yönetiminden kafeteryanın adresini istediğini, ancak site yönetiminin adresi müvekkili şirkete vermekten imtina ettiğini, bu sırada müvekkili şirketin resmi makamlara başvurusu sırasında kafeteryanın resmi olarak işletilebilecek bir kafeterya olmadığını, hatta söz konusu kafeteryanın mülkiyetinin ve kullanım hakkının dahi yönetime ait olmadığını öğrendiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin defalarca siteyönetimine müracaat etmesine rağmen sonuç alamadığını, müvekkili şirketin edimlerinin tümünü yerine getirmesine rağmen davalı kooperatifin hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşmeye konu yeri de işletmeye uygun olarak müvekkiline teslim etmediğini, sözleşmenin davalı tarafça hiç ve gereği gibi ifa edilmemesi sebebi ile müvekkili şirketin çok büyük zararları doğduğunu ve davalı tarafın bu zararları tazmin etmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 7.500,00 TL menfi zarar ile 7.500,00 TL kar kaybı olmak üzere 15.000,00 TL alacağın sözleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafça açılan huzurdaki davanın görevsiz mahkemede açıldığını, dava konusu uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığını, yine müvekkilinin tacir sıfatının bulunmadığını, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın 01/05/2016 tarihinden itibaren 2 – 3 ay kadar bu yeri çalıştırdığını, ancak ruhsat alamayacağını anlaması üzerine bütün kusuru müvekkili kooperafe yüklemeye çalıştığını belirterek, davacının haksız ve hukuka aykırı ve kötü niyetli davasının öncelikle görev yönünden olmak üzere reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce dosyaya 26/01/2017 tarihinde davalı Kooperatifin tacir olmadığından bahisle, davaya bakmaya görevli ve yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, mahkememizce verilen karar davalı Kooperatif vekili Av. … tarafından istinaf olunmakla dosya istinaf incelemesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. HD’nin 06/12/2017 tarih 2017/3533 esas 2017/1848 karar sayılı ilamı ile “HMK’nun 4/a maddesi gereğince “Kiralanan Taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahsiyesine ilişkin hükümler ayrı konulmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde” görüleceği belirtilmiş olup, iş bu davaya bakmaya yetkili mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek, mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dosya 22/01/2018 tarihinde mahkememize gelmiş olmakla mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun 1. Maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup, aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Dava dilekçesi, davaya cevap dilekçesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki hukuki ihtilaf kira ilişkisi olmakla davaya bakmaya görevli ve yetkili mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla davacının davasının görev yönünden reddine, dosyanın görevli Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1 – HMK’nun 1. ve 4. Maddeleri uyarınca mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE;
2 – HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisnde talep edilmesi halinde, dosyanın görevli BURSA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3 – Yargılama, harç ve giderlerinin 6100 sayılı HMK’nun 331/2. Maddesi uyarınca görevli mahkemece DİKKATE ALINMASINA,
4- Kararın birer örneğinin davacı gider avansından karşılanmak üzere taraflara TEBLİĞİNE,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.26/01/2018

Katip … Hakim …