Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1340 E. 2020/166 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1340
KARAR NO : 2020/166

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2020
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde taraflar arasında alım satım sözleşmesi bulunduğunu sözleşme sebebiyle malların faturalı biçimde davalıya teslim edildiğini ancak mal bedellerinin ödenmediğini bunun üzerine davalı aleyhine bursa 19. İcra Dairesinin 2018/… sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı tarafın takibe haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddi gerektiğini savunmuş malların teslim edilmediğini, sunulan irsaliyeler üzerindeki imza kısmının boş olduğunu, ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, tanık dinletme taleplerini kabul etmediklerini, faturaların kapalı düzenlendiğini, temelde düşürülmeyen davalı aleyhine faiz talep edilemeyeceğini ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takibe dayanak yapılan alacağın bir satış sözleşmesinden kaynaklandığı ileri sürülmüştür. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf bir satış sözleşmesi kapsamında davalıya mal teslim ettiğini ispat etmelidir.
Davacı taraf davayı ispat sadedinde taraf defterlerine ve defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesine dayanmıştır. Davalı tarafın da defter deliline dayandığı nazara alınarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması uygun görülmüştür. Davacının muamele merkezinin Orhangazi ilçesinde bulunması sebebiyle önce davacı defterlerinin incelenmesi, akabinde de Bursa’da bulunan davalı defterleriyle karşılaştırılması ile rapor alınmıştır. Davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu belirten 18.10.2019 tarihli raporunda bilirkişi, taraflar arasında 2017 yılında başlayan ticari ilişkinin 2018 yılında da sürdüğünü, davacının kendi defterlerine göre 106.186,71.TL alacaklı göründüğünü bildirmiştir. Raporda kesilen faturalar ve yapılan ödemeler tablolar halinde gösterilmiş, davalının bir kısım fatura bedellerini ödediği, ödemelerin büyük ölçüde banka havalesi yoluyla kısmen de çekle yapıldığı anlatılmıştır. Rapordan anlaşılacağı üzere davacının dayandığı faturalar kapalı fatura olarak değil, açık fatura olarak düzenlenmiştir.
Bu rapordan sonra davalı tarafa defter ibraz etmesi yolunda ihtar tebliğ edilmiş, defter sunulmaması halinde davacı kayıtlarına ilişkin raporla yetinileceği hatırlatılmıştır. Davalı taraf uyarıya rağmen defter teslim etmemiştir.
Bu duruma göre davacının iddiasını yeterince ispat ettiği kabul edilmiştir. Davalı taraf açıkça ticari ilişkiyi inkar etmemiş olmakla birlikte açıkça kabul de etmemiştir. İspat külfetinin davacı taraf üzerinde olması haline dayanarak sessiz kalmayı tercih etmiştir. Ancak banka havalesi yoluyla yapılan ödemeler bir ticari ilişkinin varlığını ispat eder. Elbette bu durum mal teslimini ispata yetmez ancak davalı taraf defter deliline dayanmasına rağmen defter sunmayarak davacı defterlerinin delil olarak kabul edilmesine sebep olmuştur.
Alacağın miktarı yargılamayı gerektirmez. Kesilen faturalar ve yapılan ödemeler bellidir. Davalı borç miktarını bilecek durumdadır. Takibe itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu kabul edilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kısmen kabulü ile Bursa 19.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE,
Takibin 106.186,71 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir bulunduğu nazara alınarak davalı borçlunun kabul edilen asıl alacak miktarı olan 106.186,71 TL ‘nin %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 7.253,62-TL harç icra takibinden alınan 557,74 TL harç ile başlangıçta alınan 1.347,22-TL peşin harçtan oluşan toplam 1.904,96 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.348,66-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 41,20-TL başvurma ve vekalet harcı + 703,70-TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 1.347,22-TL harçtan oluşan toplam 2.092,12-TL’nin kabul ret oranına göre 1.991,58-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 14.037,74-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 17/02/2020

İş bu kararın gerekçesi 17/02/2020 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır