Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1265 E. 2020/385 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1265
KARAR NO : 2020/385

HAKİM : ..
KATİP :….

DAVACILAR : 1-…
2-…
VEKİLLERİ : Av. ….
Av…..
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…..
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2015
KARAR TARİHİ : 02/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/07/2020
Mahkememizin 2015/465 Esas-2016/258 Karar sayılı kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/17215 Esas-2018/2049 Karar sayılı kararı ile bozulmuş, dosya Mahkememizin 2018/1265 Esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesi ile özetle; alacaklısı … A.Ş borçluları … … ve müvekkilleri … ve …’un borçlu olduğu Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı icra takip dosyası ile 429….0004 nolu kredi sözleşmesine istinaden 672,55 TL asıl alacak, 823,66 TL takip çıkışı ile 14/02/2015 tarihinde icra takibi yapıldığını, iş bu icra dosyasına müvekkilleri tarafından itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, davalı banka tarafından müvekkilleri aleyhine itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davası açılmadığını, yine alacaklısı … a.Ş Borçluları … … ve müvekkilleri … ve …’un borçlu olduğu Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı icra takip dosyası ile 429…0007 nolu kredi sözleşmesine istinaden 39.952,17 TL asıl alacak, 62.435,41 TL takip çıkışı ile 14/02/2015 tarihinde icra takibi yapıldığını, iş bu icra takip dosyasına da müvekkilleri tarafından itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, davalı banka tarafından müvekkilleri aleyhine bu icra dosyası ile ilgili olarak ta itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davasının açılmadığını,
Bu defa davacı borçlu müvekkilleri … ve … hakkında asıl borçlusu … ve …’un ise müteselsil kefil olarak imzaladıkları, alacaklısı … … olan 21/06/2012 tanzim tarihli 06/03/2015 vade tarihli bononun davalı alacaklı … A.Ş ye ciro yolu ile devredilmesi nedeni ile davalı alacaklı … A.Ş tarafından Bursa 2. ATM’nin 2015/633 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2015/3857 esas nolu dosyasında kambiyo senetlerine özgü icra takibi yolu ile 13/03/2015 tarihinde icra takibi başlatıldığını, müvekkilleri … ve …’un senet lehdarı, borçlu … …’in aynı köylü olmaları nedeni ile tanımakta olup, … …’in davalı …’tan 2011 yılında çekmiş olduğu 5.000,00 TL krediye kefil olduklarını, Borçlu … …’in bu borcu daha sonra 2012 yılının Ekim ayında ödediğini, bundan sonra her iki müvekkilinin de davalı bankanın … …’den olan alacağına ya da alacaklarına karşı herhangi bir kefaletlerinin bulunmayıp ileriye yönelik olarak da davalı bankanın … …’e kullandırdığı kredilere yönelik her hangi bir borç taahhüdü ya da kefaletleri bulunmadığını, müvekkillerinin kendilerine karşı icra takibi başlatılan 55.000,00 TL lik asıl alacağın nasıl ve nereden doğduğunu bilmediklerini, yanlızca 2011 yılında … …’in kullandığı 5.000,00 TL lik krediye kefil olmuş olup, senedin 5.000,00 TL ödeme tutarının soluna getirilen 5 rakamının ilavesi ile senet meblağının 55.000,00 TL olarak değiştirilmek sureti ile müvekkillerine karşı icra takibi başlatıldığını, senedin tanzim tarihinin 21/06/2012 tarihi olup ödeme tarihinin de 06/03/2015 tarihi olduğunu, müvekkillerinin anılan tarihler itibari ile hiçbir şekilde bankaya borçlanacak şekilde bir taahhüt ya da kefalet imzalarının bulunmadığını, kendisine beyan ettiklerini, davalı alacaklı bankanın icra takibinde haksız ve kötü niyetli bulunduğunu, anılan nedenlerle davanın kabulü ile müvekkillerinin Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2015/…. esas sayılı kambiyo senetlerine özgü icra takip dosyasında müvekkillerine ait olduğu iddia edilen borcun olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline, davalı icra takibinde kötü niyetli bulunduğundan alacağın % 20 sinden aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili davaya cevap dilekçesi ile; takip dayanağı olan 21/06/2012 tanzim tarihli 06/03/2015 vade tarihli bedeli nakden ahzolunmuş kambiyo senedinde alacaklı … … olup, …’ın asıl borçlu …’n ise müteselsil kefil olduğunu, iş bu senet alacaklısı … …’in iş bu senedi ciro ederek müvekkili bankaya devrettiğini, müvekkilinin bu senede dayalı olarak açmış olduğu icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunun söylenemeyeceğini, bankacılık sektöründe eski ve köklü bir kuruluş olan müvekkili bankanın senette tahrifat gibi bir işlem ve sahtecilik yapmasının mümkün bulunmayacağını, borçlu … …’in müvekkili banka ile 21/01/2011 tarih K10099718 nolu Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığı ve doğmuş ve doğacak tüm borçları için toplam 55.000,00 TL tutarlı kısmını kefil olunduğuna dair davacıların müştereken ve müteselsilen kefil olunmasına ilişkin sözleşme imzaladıklarını, bu nedenle davacı tarafın iddia ettiği gibi 55.000,00 TL bedelli kambiyo senedinin bedelsiz olmayıp tarafların bilgisi ve onayı ile düzenlenip teslim alındığını, öte yandan kambiyo senetleri ile ilgili bedelsizlik def’inin senet lehdarına karşı ileri sürülebilecek bir defi olup senedi ciro yolu ile devralan müvekkili hamil … A.Ş nin iyi niyetli olup, senedi devralırken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği iddia ve ispat edilmediğinden davacıların borçlu bulunmadıklarına dair iddiaları haksız bulunduğundan her ikisinin de sözleşmede imzaları bulunduğundan yerinde olmayan davanın reddi ile alacağın % 20 si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

Dava, Davacılar aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü hacikz yolu ile icra takibinde borçlu bulunmadıklarının tespitine ilişkin Menfi Tespit davasıdır.
İncelenen dosya kapsamına göre;

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;

Mahkememizin tarih 24/03/2016 ve 2015 /465 – 2016 /258 E/K sayılı kararı, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12/04/2018 tarih ve 2016 /17215 – 2018 /2049 E/K sayılı karar ile bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12/04/2018 tarih ve 2016 /17215 – 2018 /2049 E/K sayılı kararında;” Uyuşmazlık banka tarafından icra takibine konu edilen bonoda tahrifat yapılıp yapılmadığına ilişkindir. Tahrifat ve sahtecilik iddiası teknik bir konu olup, konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulunca incelenmesi gereken bir husustur. Diğer yandan tahrifat ve sahtecilik iddiası bonoda sıfatı bulunan herkese karşı ileri sürülür. Mahkemece açıklanan bu yönler gözetilmeden ve davacı iddiasıyla ilgili rapor alınmadığından eksik incelemeyle ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Dava, Davacılar aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü hacikz yolu ile icra takibinde borçlu bulunmadıklarının tespitine ilişkin Menfi Tespit davasıdır.
Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davalı alacaklı … A.Ş vekili tarafından davacı borçlular aleyhine 429…004 nolu kredi borcu için 672,55 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 823,66 TL alacağın tahsili istemi ile 14/02/2015 tarihinde başlatılmış, ilamsız icra takibine ilişkin olup, icra takibinin yasal süre içinde yapılan itiraz üzerine durdurulduğu, yine Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesinde; davalı alacaklı … A.Ş vekili tarafından davacı borçlular aleyhine 429…007 nolu kredi borcu için 39.952,17 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 62.435,41 TL alacağın tahsili istemi ile 14/02/2015 tarihinde başlatılmış ilamsız icra takibine ilişkin olup, borçluların yasal süresi içinde yaptıkları itiraz üzerine icra takibinin durduğu, alacaklı vekilince Genel Kredi Sözleşmesine dayalı icra takibine yönelik olarak yapılan itirazlar üzerine itirazın iptali ya da kaldırılması yönünde dava açılmadığı anlaşılmıştır.
Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2015/…. esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesinde; davalı alacaklı … A.Ş vekili tarafından davacı borçlular … ve … ile birlikte dava dışı borçlu … … aleyhine 21/06/2012 düzenleme tarihli ve 06/03/2015 vade tarihli 55.000,00 TL tutarlı bonoya istinaden Bursa 2. ATM’nin 12/03/2015 tarih 2015/633 D.iş sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden 56.230,26 TL icra takip çıkış miktarı üzerinden 13/03/2015 tarihinde başlatılmış kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe ilişkin olduğu yapılan icra takibi sonrasında borçlu bulunmadığının tespitine isteyen davacılar … ve … vekili tarafından 07/04/2015 tarihinde mahkememize müracaatla açılan davada icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulması talep edilmiş, İİK’nun 72/3. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenilmiş olup, mahkememizce bu konuda % 15 teminat karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair mahkememiz 10/04/2015 tarihli tensip kararı ile ara karar oluşturulmuş ise de, davacı tarafça teminatın yatırılmadığı ve ihtiyati tedbir kararının icra dosyasında uygulatılmadığı, icra takibinin durdurulmadığı ve hacizli taşınmazların satışı aşamasına gelindiği yapılan incelemden anlaşılmıştır.
Dosya ve davacı ve davalı delilleri kapsamında … A.Ş ye yazı yazılarak asıl borçlu senet lehdari … …’in Bursa Uluyol Şubesinde açık bulunan hesabı ve diğer davacı borçlulara ait hesapları dosyamız içerisine gönderilmiş, davalı alacaklı … A.Ş vekili tarafından mahkemece istenilen borçluluğa ilişkin Genel Kredi Sözleşmesi, Hesap Özeti, Hesap Kat İhtarnamesi ve Ödeme Tablosu asılları da mahkememize ibraz edilmiş olmakla dava dosyası, ibraz edilen deliller ve davalı banka kayıtları üzerinde mahkememizce resen bilirkişi olarak atanan bankacı bilirkişi .. .. .. ile Ticaret Hukukçusu bilirkişi .. .. .. aracılığı ile yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 01/02/2016 tarihli rapor dosyamız içerisine ibraz edilmekle taraf vekillerine usulünce tebliğ olunmuştur.
Davalı alacaklı … A.Ş vekili tarafından davacı borçullar aleyhine Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2015/…. esas sayılı icra dosyası ile başlatılan Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile icra takibine konu edilen borçlusu … müşterek borçlu müteselsil kefil …, senet lehdarı … … olan 21/06/2012 tanzim tarihli 06/03/2014 vade tarihli 55.000,00 TL tutarlı bononun davalı bankanın Bursa Uluyol Şubesinden asıl borçlu … … tarafından kullanılan 55.000,00 TL tutarlı kredi borcuna istinaden ciro edilerek davalı bankaya verildiği konusunda ve davacı borçluların senetteki imzaları konusunda şüphe bulunmayıp zira davacıların da bu yönte itirazları bulunmamaktadır.
Davacıların itiraz konusu ettiği husus senedi dava dışı asıl borçlu … …’in 2011 yılında davalı bankanın Bursa Uluyol Şubesinden kullandığı krediye istinaden teminat maksadı ile ve 5.000,00 TL olarak doldurularak verildiği, anılan tarihte asıl borçlu … … tarafından davalı bankadan 5.000,00 TL kredi kullanılmış olup, kendilerinin de ancak bu miktara teminat olarak vermiş oldukları senedi imzaladıkları, anılan bu kredi borcunun da 2012 yılında dava dışı asıl borçlu … … tarafından bankaya ödenmekle sona erdirildiği, bunun dışında … …’in davalı bankaya olan doğmuş ya da doğacak herhangi bir borcuna karşılık olarak bir taahhüt ya da kefaletlerinin bulunmayıp senedin de 5.000,00 TL olan rakam kısmının sonrasında önüne 5 rakamı konulmak suretiyle bankaca 55.000,00 TL olarak icra takibine konulduğu iddia konusu açısından;
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12/04/2018 tarih ve 2016 /17215 – 2018 /2049 E/K sayılı kararı ile bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; bozma kararı doğrultusunda tahrifat ve sahtecilik iddiası teknik bir konu olup, konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulunca incelenmesi gereken bir husus olduğundan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 16/09/2019 tarihli raporuna göre; inceleme konusu senette iddia doğrultusunda tahrifat yapıldığını gösterir bulgu rastlanmadığı belirtilmiştir.
Davacı borçlular … ve Kamil MehmetTunç icra takibine konu edilen kambiyo senedi altındaki imzalarını inkar etmemekle ve kambiyo senedinin dava dışı asıl borçlu … … davalı bankanın Bursa Uluyol Şubesinden 21/01/2011 tarihli ve 55.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesine istinaden ve sözleşmenin teminatı olarak ciro edilerek davalı bankaya verildiği, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 16/09/2019 tarihli raporuna ve davacıların kısmi ikrarlarına göre anlaşılmış olup, davacı borçlular her ne kadar kambiyo taahhüdü ile birlikte dava dışı asıl borçlu … … davalı bankaya olan borçlarına kefil olmadıklarını beyan etmiş ise ler de, dosya içerisine getirtilip incelenen 21/01/2011 tarih ve 55.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesinin incelenmesinde; davacı … ve …’un aynı limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğu, kefalet hükümlerinin sözleşmeye göre geçerli bulunduğu, bononun da aynı maksatla teminat olarak düzenlenip verildiği, asıl borcu doğuran Genel Kredi Sözleşmesinden doğan borçluluk durumunun banka kayıtlarına göre incelenmesinde; Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı icra takibinin başlatıldığı ve davanın açıldığı 07/04/2015 tarihi itibari ile borç tutarının 56.221,33 TL olduğu anlaşılmış olup, borç tutarının senet tutarı üzerinde bulunduğu anılan nedenlerle davalı alacaklı bankanın davacıların kefili oldukları 55.000,00 TL kredi limitli ilişki çerçevesinde verilen bonoyu tahsil de tekerrür etmemek kaydı ile icra takibine koyabileceği, icra takibinin davacıların kefalet sınırları içerisinde bulunduğu, davacıların kredi asıl borçlusu ve senet lehdarı … …’e karşı ileri sürebilecekleri bedelsizlik iddialarını ise kötü niyetli olduğu iddia ve ispat olunmayan davalı bankaya karşı ileri sürülemeyeceğinden davacıların haksız ve yerinde görülmeyen itiraz ve davasının reddine karar vermek gerekmiş, davalı banka vekili her ne kadar alacağın % 20 si tutarında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de, davacı taraf mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararını uygulatmamış ve icra takibi kesintisiz olarak devam etmiş bulunduğundan yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
Yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin de REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan başlangıçta alınan 960,28 TL peşin harcın mahsubu ile fazla kalan 905,88 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 32 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.109,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair Davacı vekilnin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay Temyiz Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/07/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)