Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1233 E. 2019/296 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1233
KARAR NO : 2019/296

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … TC : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … SİGORTA A.Ş
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında özetle ; 22/12/2017 tarihinde Bursa İli Nilüfer İlçesinde meydana gelen trafik kazası neticesinde 34 … 99 plakalı aracın hasarlandığını, davacı müvekkiline ait aracın davalı … tarafından 30439598 numaralı kasko poliçesi ile teminat altına alındığını, meydana gelen hasar neticesinde eksper incelemesi sonucunda 110.000,00 TL hasar oluştuğunun tespit edildiğini, ayrıca davacı aracı kullanamadığından araç kiralamak zorunda kaldığını ve kiralama bedeli olarak 9.000,00 TL ödeme yaptığını, davacının zararın karşılanması için sigorta şirketine başvuru yaptığını , hasar dosyası açıldığını ancak davacının zararının karşılanmadığını, bu nedenle Sigorta Tahkim Komisyonuna 09/03/2018 tarihinde davacı adına tazminat başvurusu yapıldığını, tahkim komisyonu tarafından başvurunun usulden reddine karar verildiğini, kaza neticesinde 110.000,00 TL hasar bedeli, 9.000,00 TL araç kiralama bedeli ve 1.785,00 TL Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 110.000,00 TL hasar bedeli ile 9.000,00 TL kiralama bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve Sigorta Tahkim Komisyonu’na yatırılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; dava konusu 34 … 99 plakalı aracın müvekkili davalı şirket nezdinde 30439598 numaralı Arabam Garantide Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, anılan araç üzerinde T.C Garanti Bankası A.Ş Yalova Çarşı Şubesinin rehni bulunduğunun poliçede yer aldığını, kazaya uğrayan araç üzerinde rehin bulunması ve rehin alacaklısının hak sahibi olması nedeniyle davada sigortalının rehin alacaklısının bağımsız olarak dava açma hakkı bulunmadığını davanın öncelikye husumet yönünden reddi gerektiğini, 30439598 numaları Arabam Garantide Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı araçta poliçe kapsamı ve limiti dışında olan zararlardan davalı şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, sigortalı araç ile ilgili davalı şirketçe yapılan inceleme sonucunda aracın kiralık olarak kullanıldığının tespit edildiğini, Gayrettepe Oto Hırsızlık Masası Kiralık Araç Bilgisi Sisteminde de görüleceği üzere aracın kiralama kartının bulunduğunu, poliçede kiralama teminatı bulunmamakla birlikte poliçe klozunda aracın kiralık olarak kullanıldığının tespiti durumunda poliçenin hükümsüz olacağının açıkça belirtildiğini, davalı şirket tarafından alınan 18/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu hasarın beyan edilen yer ve zamanda gerçekleşmiş olamayacağını, sigortalının doğru ihbar yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği somut belgelerle ortaya konulduğunu, davacı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna yatıralan yargılama giderlerinin talep edilmesinin ve davalı şirketin sorumluluğunu kabul etmemekle birlikte kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava taraflar arasındaki kasko poliçesi kapsamında 22/12/2017 tarihinde meydana gelen kaza dolayısıyla oluşan hasar bedeli ile kiralama bedelinin tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasında 30439598 numaralı kasko poliçesi akdedildiği anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı kasko sigorta sözleşmesinin taraflarıdır. Davaya konu sigortalı aracın ise hususi kullanım amaçlı olarak tescil edildiği ticari bir araç olmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi ilişkisi tüketici sözleşmesi kapsamında kalmaktadır. Davalı her ne kadar hasarın sigorta poliçesi teminatı dışında kaldığını, aracın bir başkasına kiralandığını ileri sürmüş ise de bu durum hasarın teminat kapsamında olup olmadığı savunmasıyla ilgili olup taraflar arasındaki sözleşmenin ve mahkemenin görevine etkisi bulunmamaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde; Mal, alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Bu kapsamda davacının 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici konumunda olduğu anlaşıldığından yargılamada tüketici mahkemeleri görevlidir. Mahkememiz görevsiz olduğundan bu nedenle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davada mahkememizin görevsizliği ve Tüketici Mahkemesinin görevli bulunması nedeniyle ; davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa Nöbetçi Tüketici Mahkemesi gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine, kesinleşmeye mütakip yasal süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılacağına karar verilceğinin hatırlatılmasına,
4-HMK 331/2 Maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/03/2019

Katip …

Hakim …