Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1205 E. 2019/46 K. 16.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1205 Esas – 2019/46
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2018/1205
KARAR NO : 2019/46

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI : … GENEL SİGORTA A.Ş
VEKİLİ : Av.

DAVALI : … İNŞ OTM BAĞLANTI SAN VE TİC A.Ş

VEKİLİ : Av.
Av.

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/09/2018
KARAR TARİHİ : 16/01/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı sigorta şirketi nezdinde 1-06475722 Sayılı Ticari Paket Sigorta Ploiçesi ile 05/10/2014-05/10/2015 tarihleri arasında … Elektrik Asan. End. İnşaat San. Tic. A.Ş. Adına sigorta edilen “Üçevler Mah. 83.Sok. No:265 Nilüfer/Bursa” adresinde iş yerinin; 08/07/2015 tarihinde “bitişik parselde yapı ruhsatına aykırı ve kontrolsuz olarak yapılan temel kazı harfiyat çalışmaları sırasında duvarın çökmesi” sonucu hasara uğradığını, meydana gelen çökme hadisesi sebebiyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına eksper raporu ve sair bilirkişi raporları ile tespit olunan 301.768,97TL hasar tazminatı ödendiğini, hasarın ödenmesi ile mukavele şartlarına ve TTK’nın 1472.maddesi ve Poliçe Genel Şartlarına göre davacı sigorta şirketi sigortalısının yerine kaim olduğunu ve sigortalının zararına sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakları davacı şirkete intikal ettiğini, davalı şirket ile dava dışı sigortalı arasında yapılan 21/07/2015 tarihli sözleşme ile de davalı şirketin “enkazın kaldırılması” işinin kendisi tarafından bila bedel yapılmasını kabul ettiğini, yine taraflar arasında yapılan sulh görüşmelerine ilişkin toplantı tutanağı düzenlendiğini, bu tutanağın 1.maddesi “Hasar göre … binası, inşaatı ilk yapan PB prefabrik firmasına tekniğine uygun olarak orjinal halindeki gibi yaptırılacaktır. Maddi yükümlülük …’e aittir” hükmünü içermekte olduğunu, davalı şirketin rücu mektubuna itiraz dilekçesinin içeriğinden de anlaşılacağı üzere davalı şirketin kusura ilişkin bir itirazının bulunmadığını, tazminat miktarına itiraz edildiğini, davacı sigorta şirketinin sigortalasına 04/03/2016 tarihinde ödemek zorunda kaldığı 301.768,97TL hasar tazminatının davacı şirketin hesabına ödenmesi için davalı şirkete gönderilen rücu mektubunun davalı şirkete 20/05/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından 30/05/2016 tarihli dilekçe ile rücu bedeline itiraz edildiğini, davalı şirketin bu tarih itibariyle temerrüde düştüğünü, davalı şirketin itirazı üzerine İstanbul 27.İcra Müdürlüğü’nün 2016/17374 esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine de davalı şirket tarafından yetki itirazında bulunulduğundan dosyanın yetkili Bursa 20.İcra Müdürlüğü’nün 2016/7236 esas sayılı dosyasına kaydedildiğini, davalı şirket tarafından bu dosyadan gönderilen ödeme emrine de kötü niyetle itiraz edildiğinden itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi için işbu davanın açıldığını beyan etmiş, bu nedenlerle davalının borca vaki itirazının iptaline, icra takibinin devamına, %20 icra inkar tazminatı ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahmiline, davalı şirket adına kayıtlı araç ve gayrimenkul tespit edilmesi halinde üzerine 3.şahıslara devrinin önlenmesini teminen teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf davanın reddini savunmakta, şirketin sözde uğradığı zararın ve belirtilen tazminat miktarına yönelik itirazlarının mevcut olduğunu, tazminata esas alınan miktar belirlenirken ele alınan kriterlerin belirtilmeden yapılan hesaplamaya göre çıkan sonuca göre ödeme yapmalarının mümkün olmadığını, Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/15 D. İş sayılı dosyasında davacı şirketin uğradığı zararın 126.000,00TL olarak belirlendiğini, davacının başvurusu sonucu Bursa 1. Sulh Hukuk Hakimliği’nin 2015/80 D. İş. sayılı dosyasında yapılan tespitte bile dava değeri olarak anılan rakam belirlenmediğini, hal böyle iken davacının, davalı firmadan yapmış olduğu takibin miktarını ödemesini istemesinin mümkün olmadığını beyan etmiş, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini ileri sürmektedir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava, sigortacı tarafından açılan rücuen tazminat davasıdır. Davacı sigorta şirketine sigortalı olan dava dışı … Elektrik Asan. End. İnşaat San. Tic. A.Ş.’nin iş yerinde hasar meydana gelmiş ve davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısı 301.768,97 TL hasar tazminatı ödenmiştir. Hasarın 08/07/2015 tarihinde “bitişik parselde yapı ruhsatına aykırı ve kontrolsüz olarak yapılan temel kazı harfiyat çalışmaları sırasında duvarın çökmesi” sonucu ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Davacı sigorta şirketi bir hasar tazminatı ödemiş, bunu rücuen davalıdan tahsil etmek için icra takibine başlamıştır. İş bu dava davalı şirketin itirazı sebebiyle takibin durdurulması kararı verilmesi nedeniyle, itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dava başlangıçta Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış, o mahkemede deliller toplanarak belli aşama kaydedilmiştir. Toplanan delillerin karar vermeye yeterli olduğunu düşünürsek, tahkikat aşamasının görevsiz mahkemede tamamlandığını söylemek mümkündür. Ancak bu aşamada davanın ticari nitelikte olduğu kabul edilmiş ve görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir. Görevsiz mahkemede dava dilekçesinin reddine karar verilmişse de esasen davanın usulden reddini amaçlayan bir görevsizlik kararı verildiği ortadadır. Bu itibarla yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
Dosyanın mahkememize intikalinden sonra yapılan değerlendirmede davanın esası hakkında karar vermeye yeterli biçimde delil toplandığı, görevsiz mahkemede toplanan delillerin tekrar toplanmasında yarar bulunmadığı, bunun usul ekonomisine de aykırı düşeceği sonucuna varılmıştır. Bu itibarla daha önce toplanan deliller değreledirilerek davanın esası hakkında karar verilmiştir.
Dosyaya alınan 30/10/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda olay etraflıca tahlil edilmiştir. Dikkat edilirse davalı taraf hasara neden olan olayla inşaat kazası arasındaki illiyet bağını inkar etmemiş, sadece hasar bedeli olarak ödenen miktarın gerçek zarara uyumlu olmadığını ileri sürmüştür. Dava açılmadan önce Bursa 1. ve 2. Sulh Hukuk Mahkemelerinde ayrı ayrı tespit dosyaları açılmıştır. Dosyaların arasında fiili irtibat görüldüğünden her iki dosya birleştirilmiş ve Bursa 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/80 D.İş sayılı dosyası üzerinden hasar ve zarar tespiti yapılmıştır. Anılan dosyaya verilen 07/08/2015 tarihli raporda hasar ve kusur değerlendirilmiştir. Rapora göre sigortalı tarafın iş yerinde meydana gelen hasar komşu parselde tedbir alınmadan yapılan hafriyat çalışmasından kaynaklanmıştır. Yapının büyük oranda hasar gördüğü mevcut haliyle kullanılamayacağı, yıkım işinin 30 günde tamamlanabileceği, içindeki malların da başka bir depoya tahliyesi gerektiği belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda sigortalının binasında zarar gören imalatlar ve bedelleri gösterilmiştir. Bu imalatların bedeli KDV dahil 261.085,62 TL’dir. Bu bedelin 2012 yılı imal tarihine göre hesaplandığı güncel bedelin amortisman tenzilinden sonra 300.248,46 TL olacağı da belirtilmiştir. Raporda binanın yeniden yapım maliyetinin fahiş olduğu bu nedenle sadece yıkılan kısmın yeniden yapımı gerektiği belirtilmiş, deponun boşaltılması, işçilikler ve diğer kalemler değerlendirilerek maliyetleri tablo halinde gösterilmiştir. Yine rapora göre binanın yerine koyma bedeli 270.000,00 TL’dir.
Bursa 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/15 D.İş sayılı dosyasında ise yıkılan kısmın yeniden inşası için KDV hariç 126.000,00 TL masrafa ihtiyaç bulunduğu belirtilmiştir.
Dosyamıza alınan bilirkişi heyet raporunda yukarıda zikredilen tespit raporları da dikkate alınmıştır. Özellikle 2016/15 D.İş sayılı dosyada yıkım maliyetlerinin nazara alınmadığı ve iş kalemlerinin maliyetle uyuşmadığı belirtilmiştir. 2015/80 D.İş sayılı dosyada yıkım ve uzaklaştırma bedelleri de nazara alındığında 363.758,46 TL’lik bir bedele ulaşılmaktadır. Bilirkişi heyeti raporlar arasındaki küçük farkların kabul edilebilir olduğunu ancak sigorta eksperinin hazırladığı zarar hesabıyla 2015/80 D.İş sayılı dosyada tespit edilen miktarlar arasında bir uyum bulunduğu belirtilmiş ve bu rakamın dikkate alınabileceği görüşüne yer verilmiştir.
Mahkememizce değerlendirilen bu rapor ve özellikle tespit dosyasında ortaya konan gerekçeli masraf hesapları yeterli görülmüş ve yeni bir bilirkişi incelemesine lüzum bulunmamıştır. Buna göre davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedeli gerçek zarara uygundur. Davanın kabulü gerekir.
Davacı taraf ödemeden sonra icra takibi başlatmış ve davada icra inkar tazminatı da istemiş olmakla birlikte alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Davacı tarafın ödeme gününden itibaren faiz isteyebileceği nazara alındığında işlemiş faiz talepleri de yerinde görülmüştür.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile Bursa 20. İcra Dairesinin 2016/7236 sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Alacağın yargılamayı gerektirdiği, muayyen olmadığı gözetilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 20.655,35 TL harca, peşin yatırılan 3.651,96 TL ile icra takibinde alınan 1.511,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.491,52 TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı vekili lehine takdir edilen 24.092,62 TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan 3.600,40 TL muhakeme masrafının, 3.651,96 TL peşin harcın, ve 1.511,88 TL icra takibinde yatırılan harcın toplamı olan 8.764,24 TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 16/01/2019

İş bu kararın gerekçesi 24/04/2019 tarihinde yazılmıştır.

Başkan 37232

Üye 125321

Üye 122455

Katip 167697