Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1195 E. 2021/611 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1195 Esas
KARAR NO : 2021/611

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI …….
VEKİLİ : Av..
DAVALILAR : 1- ..
2……

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince krediler ve çek karnesi kullandırıldığını, ancak verilen sürede alacaklarının tasfiye edilmediğinden borçlular tarafından bir ödeme planı da sunulmadığını, muaccel hale gelen kredi borcunun ödenmemesi üzerine Bursa 11. İcra Dairesinin 2017/…. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak borçluların takibe haksız biçimde itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenle alacağın tahsili için takibin devamına, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar .. .. ve .. .. Teks. Ltd. Şti.’ne usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermedikleri anlaşıldı.
Delillerin değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Derdest dava banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı banka taraflar arasında bir bankacılık ve kredi sözleşmesinin varlığını, bu sözleşme sebebiyle davalıya veya davalının müteselsil kefil olduğu bir gerçek veya tüzel kişiye kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmesine aykırı davranış sebebiyle hesabın kat edilip borçlunun temerrüde düşürüldüğünü ve takip tarihi itibariyle ne kadar bakiye kredi borcu olduğunu, kefillerin de müteselsil kefil olarak sorumluluğunu ispat etmek zorundadır.
Banka kayıtları aksi ispat edilinceye kadar geçerli kayıtlardır. Elbette davalı tarafın sunacağı ödeme belgeleri ve diğer kayıtlar da dikkate alınmak kaydıyla, davacı bankanın tuttuğu kayıtlara itibar edilmesi gerekir. Bu amaçla banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması uygun olacaktır.
Mahkememizce seçilen bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi 21.03.2019 havale tarihli raporunda taraflar arasındaki kredi ilişkisini özetlemiş, davacı banka ile davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil Necip Yıldırım’ın kefalet limitinin 1.500.000,00 TL olup, borcun tamamından sorumlu bulunmakta olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 2.7.i maddesi bulunduğu, davacı banka Genel Müdürlüğü’nün TC. Merkez Bankasına bildirdiği kredinin kullandırıldığı tarih ve temerrüt tarihi arasındaki süre içinde bankaca en yüksek faiz oranının %36 iki katı temerrüt faiz oranının % 72 olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu kredi sözleşmesinin hesabının kat edildiği tarih 13.10.2017 , temerrüt tarihi 24.10.2017 ve takip tarihinin 20.10.2017 olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda 1.420,00 TL asıl alacak, 12,69 TL işlenmiş temerrüt faizi ve 0,63 TL %5 BSMW olmak üzere; kefaletin şekil şartlarının gerçekleştiği ve sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığı ve belirtilmiştir.
Dava konusu alacak genel nakdi kredi sözleşmesinden oluşmaktadır. Taraflar arasındaki kredi hesabı13.10.2017 tarihli bir ihtarla kat edilmiştir. İhtarda verilen ödeme süresi nazara alındığında temerrüt tarihi 20.10.2017 olacaktır. Bilirkişi, krediye göre akdi faiz oranını ve temerrüt faiz oranını belirlemiştir. Bilirkişi sözleşmede yer alan hususları dikkate alarak hesaplama yapmış ve takip tarihi itibariyle nakdi krediden1.420,00 TL asıl alacak, 12,69 TL işlenmiş temerrüt faizi ve 0,63 TL %5 BSMW olmak üzere toplam 1.608,84 TL borç hesaplandığını, ticari kredi için %40 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiğini açıklamıştır.
Genel itibariyle bilirkişinin hesapladığı ana para miktarı davacı bankanın talebinden azdır. Ancak işlemiş faiz hesabında banka aleyhine fark oluşmuştur. Her bir kalemde banka talebiyle bağlı kalındığında toplamda 1.608,84 TL alacak hesaplanmaktadır.
Davacı banka ispat külfetini yerine getirmiş, buna karşılık davalı taraf başkaca ödeme yaptığını ispat edememiştir. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilmiş, alacak muayyen ve davalı tarafından bilinebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile;
Bursa 11.İcra Müdürlüğünün 2017/…. sayılı takip dosyasında davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİNE,
Takibin 1.410,00 TL asıl alacak, 12,69 TL işlemiş akdi faiz, 0,63 TL BSMW ve 185,65 TL ihtarname masrafı toplam 1.608,84 TL üzerinden DEVAMINA,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir bulunduğu nazara alınarak davalı borçlunun asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
2-Alınması gereken 109,90-TL harçtan başlangıçta alınan 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 74,00-TL harcın davalılardan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 71,8‬0-TL harç ve 820,20-TL yargılama gideri toplamı 892‬,00-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.608,84 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021

Katip .. Hakim ..
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*