Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1179 E. 2020/606 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1179 Esas
KARAR NO : 2020/606

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… HURDA METAL KAĞIT PVC VE …SAN.LTD.ŞTİ.
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkili şirketin davalı borçlunun sahibi olduğu “…” isimli şahıs firmasına 14/12/2016 tarih ve 075187 seri numaralı fatura ile 32.130,00 TL lik metal saç sattığını, aynı gün tarihli 038561 numaralı sevk irsaliyesi ile birlikte malların davalıya teslim edildiğini, bu ticaretin karşılığında Ziraat Bankasının 0126477 seri numaralı 30/01/2017 tarihli 32.000,00 TL bedelli çeki davalıdan ciro yoluyla teslim alındığını, çekin vade günü geldiğinde bankaya ibraz edilen çekin sahte olduğunu öğrendiğini ve alacağını alamadıklarını, konu ile ilgili soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin alacağını tahsil etmek amacıyla Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, yapılan takibe borçlunun itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Davacı tanıkları dinlenmiş; tanık … beyanında;” ben davacı şirketin ön muhasebesine bakıyorum, davacı şirket yetkilisi abim olur, … isimli şahıs firmasının sahibi … yaklaşık 2,5 yıl kadar önce davacı şirketten parça sac aldı, bedelini de çekle ödeyeceğini söyledi çeki bize cirolayarak teslim etti, biz de faturasını kestik malı teslim ettik, çeki bankaya ibraz ettiğimizde çekin sahte olduğunu öğrendik, daha sonrasında davalıya ulaşmaya çalıştık, telefondan ulaşamayınca facebooktan yazdık, facebooktan cevap olarak bize ben kaçağım aranıyorum yapabileceğim bir şey yok dedi ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Diğer tanık … ise; “ben davacı şirkette kamyon şoförü olarak çalışırım , … in daha önce de davacı şirket ile ticari ilişkisi olduğunu biliyorum, en son davacı şirketten parça sac satın aldı, hatta malları benim kullandığım şirket kamyonuna yükleyerek … in istediği yere boşalttım, adresi bilmediğim için … binek aracıyla bize öncülük ederek malı teslim edeceğimiz yere kadar bize eşlik etti, bildiğim kadarıyla davalı … in çalışmış olduğum davacı şirketten aldığı parça sac bedelini dava konusu edilen çek ile ödemek istemiştir” ifade etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava,davalı borçluya keşide edilen faturadan ve davalı ile yapılan bu ticari alışveriş kapsamında davacıya verildiği iddia edilen çekin sahteliğinden kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Davalının adresi mahkemesine bu yönde talimat yazılmıştır.
İnceleme gününde davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini yapılan ihtara rağmen ibraz etmemiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. 31/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre davacının kayıtlarına göre; davacının icra takibi tarihi itibariyle davalıdan 32.130,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Dava yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarda alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir.
TBK 133. Maddesi uyarınca mevcut bir borcu taksitlendirmek amacıyla senet/çek sunulması veya kefalet vb. teminatlar alınması açıkça düzenlenmedikçe borcun yenilenmesi anlamına gelmeyecek, bu doğrultuda önceki borcu ortadan kaldırmayacaktır. Dolayısıyla davacı taraf ister temel ilişki kapsamında ister çekle takip yapabilecektir. Bu nedenle takibin, sahteliği iddia edilen Ziraat Bankası A.Ş ‘ye ait keşidecisi Mesa Güvenlik Sistemleri İnşaat Ambalaj San. Ve Tic. Şti. olan 0126477 seri nolu 30/01/2017 tarihli 32.000,00 TL bedelli çek ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Davanın KABULÜ ile, Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının İPTALİNE,
2-Takibin Ziraat Bankası A.Ş ‘ye ait keşidecisi …. Güvenlik Sistemleri İnşaat Ambalaj San. Ve Tic. Şti. olan 0126477 seri nolu 30/01/2017 tarihli 32.000,00 TL bedelli çek ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla DEVAMINA,
3-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 2.194,80 TL harçtan başlangıçta alınan 383,62 TL peşin harç ile icra dairesinde alınan 165,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.646,09 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 548,71 TL harç, 1.227,00 TL yargılama gideri toplam 1.775,71 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.819,50 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip …

Hakim …