Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1074 E. 2022/915 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1074 Esas
KARAR NO : 2022/915

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 2-…
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : 3- …
4-…
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/08/2018
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan davaTuru davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; 29/04/2016 tarihinde … …’ın sevk ve idaresindeki…plakalı araçta … … yolcu konumunda iken … …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araçla çarpışması sonucunda maddi ve cismani zararlı trafik kazası meydana geldiğini, Davacı … … dava konusu kazada…plakalı araç içinde yolcu konumunda olduğu kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusur bulunmadığını ayrıca … …’un eşi olan … …’un yaşanan olaydan ötürü manevi olarak yıprandığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik … … için 100,00 TL maddi tazminatın (meslekte kazanma gücünden yoksunluk) kaza tarihinden (sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihinden) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, müvekkil … … için 20.000,00 TL, müvekkil … … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … ve davalı … Sıva Sis. Yapı İnş. Elek. Mak. San. Tic. Ltd. Şti.”den müşterek ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerimize ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmakla, dava şartları bulunmadığı halde dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı durumda davacıya herhangi bir süre verilmeden hukuki yarar yokluğundan davanın reddini talep etmektedir.
Davalı … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini savunmakla, dava konusu kaza 29.04.2016 tarihinde meydana geldiğinden zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, Açıklanan nedenlerle öncelikle zamanaşımı itirazını tekrarlayarak, zamanaşımı itirazları kapsamında davanın reddine karar verilmesini ileri sürmüştür.
Davalı … …, …. Sıva Sistemleri Yapı İnş. Elek. Mak. San. Tic. Ltd. Şti. cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında iddianame düzenlenirken … … hakkında düzenlenilmemesi haksızlığa neden olduğunu, yeni bir kusur raporu alınmasını talep ettiğini, ifade ederek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Mahkememizce Makine Mühendisi Trafik Güvenliği Uzmanı refakate alınarak 20/05/2019 tarihinde Keşfe çıkıldığı anlaşılmaktadır.
Makine Mühendisi Trafik Güvenliği Uzmanı’nın Raporunun Sonuç Kısmı: “Davalı taraf sürücüsü … … ; doğrultu değiştirme kurallarına riayet etmediğigibi , manevraları düzenleyen kurallara uymayarak hem kendisini , hem de trafiği tehlikeyeattığından ( K.T.K 84 f,j ), sola dönüş yaparken arkadan gelen trafiği dikkate almadığından(K.T.K 53 /b ,67/a ) söz konusu trafik kazasında ( % 70) ( yüzde- yetmiş ) oranında kusurlu olduğu,davacı taraf sürücüsü … … ; sevk ve idaresindeki araç ile kayşak yaklaşımında önündeki aracı geçtiğinden € K.T.K 54 / b -4 , 56 / a- 2 ) kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından ( K.T.K 52 / &) , aracının hızını, yol , trafik ve aracının teknik özelliğine göre ayarlamadığından ( K.T.K. 52/b ) söz konusu trafik kazasında ( Ve 30 ) ( yüzde- otuz) oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklindedir.
Sigorta Hukuk-Aktüerya Uzmanın Raporunun Sonuç Kısmı: “I. Yargıtay kararları çerçevesinde davacının ödeme tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplamasında
kazancının 8.214,92 TL olacağı,
II. Kazalının iyileşme süresinin 3 ay olması tespit edildiğindene %100 malul olduğu dönem
hesaplanmış, diğer dönemler için belirlenen %0 maluliyet oranı belirlenmiş olduğu için,
anılan dönem kazançları için hesaplama yapılmamıştır,
III. Davalı sigorta şirketince davacıya yapılan zarar ödemesinin 18.256,76 Tl. olduğu anlaşılmakla
davacının zararının giderildiği sonucuna ulaşılmaktadır. IV. Davacıya SGK tarafından yapılan geçici iş görmezlik tazminatı olarak 2.292,45 Tl. ödendiğine,
V. Kazalıya … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödeme ve SGK geçici iş görmezlik tazminatı dikkate
alındığında davacının zararının giderildiği sonucuna ulaşılmıştır.” şeklindedir.
Davacı Tanığı … … beyanı: “Davacılar komşum olur, … ile aynı vardiyada çalışıyorduki … …, … … ve ben 06:45 vardiyası için işe gidiyorduk, ben arka koltukta oturuyordum, aracı … … kullanıyordu, sağ ön koltukta … … vardı, çarğışma anında … …’un çarpıyoruz diye bağıran sesini duydum, arka koltuğa yattım, karşıdan gelen araç ile çarpğıltık, kafamı kaldırdığımda … … sağ ön koltukta koltuğun üzerine çıkmıştı, … … direksiyona sarılmıştı, … gözlerinden ameliyatlıydı, ilk tepkisi gözlerimde birşey varmı oldu. Yüzünde yaralar, dişlerinde kırıklar vardı,… …’u yolun kenarına oturtttuk, öncesinde … …’ı araçtan çıkarmıştık, ambulans geldi. Davacının yüzüne tampon yaptık, ambulans götürdü, …’i yoğun bakıma ameliyata aldılar, suratında çok fazla parçalanmış ve kesilmiş bölgeler vardı, yüzünden ve çeneesinden ameliyat oldu, ziyaretine gittğimizde odasına kimseyi almıyorlardı, yüzündeki çok fazla dikişten enfeksiyon riski vardı, suratının şekli de ürpertici haldeydi, maaşlarımız 1.800,00 – 2.500,00 TL arasındadır, işe hemen dönemedi, 1 ay ya da fazlası bir süre evde yattı, karşı taraf yolu kapatıp gelmişti, bizim geçecek fazla bir yolumuz kalmadı. Ben kaza sırasında uykuluydum ama çok yüksek hız yapılacak bir yol değildi, 50 -60 k hızla gidiyorduk, bizimle aynı istikamette giden bir araçtı, yolu kapattığı için biz çarpıştık, hızını hatırlamıyorum, diğer aracın sinyal verip vermediğini hatırlamıyorum , mesafemiz en fazla 30 – 40 metre kadardı, diğer araçtan gelen bir arkadaş ben davacıya tampon yaparken bize destek verdi” şeklindedir.
Davacı Tanığı … …’un beyanı: “Ben davacıların babası olurum, ben kaza anını görmedim, olay günü oğlum … … işe gidiyordu, işe arkadaşı … …’ın aracı ile gidiyorlardı, kardeşim gelip bana haber verdi, oğlumu üniversite hastanesine kaldırmışlar, normalde işe servisle gidiyordu, ben özel araç ile kaza yaptığını daha sonradan duydum, gittiğimizde doktorlar bize … tanınacak halde değil diye söylediler, buna rağmen biz sakin davrandığımız için bizi görüştürdüler, baktığımda oğlumun çenesi tamamen kopmuştu, tampon koymuşlardıi, 5 tane dişi kırıktı, göz kapağı yaraydı, kaza sonrasında ameliyat geçirdi, ameliyattan sonra ve kazadan sonra 7-8 ay ekmeği ısırıp yiyemedi, bebek gibi mama ile besledik, evde enfeksiyon kapmasın diye ayrı odaya aldık, 45 gün odasına ben dahi kimse girmedik, sadece ailesi yarası ile ilgilendi. Yaraları görünmesin diye hep sakallı dolaştı, toplum içine girdiğinde bu balici mi tinerci mi diye soruyorlardı, halende bir sürü manevi zorluklar yaşamaktadır, yüzündeki yara halen duruyor, dişleri protez yapıldı, hastaneden bir ilaç verdiler 1 gün sonra bitti, 180,00 TL imiş, devlette karşılamadı, bunun da cebimizden ödedik, ancak herhangi bir faturada almadık, oğlumun masrafı için mama dahil tedavi ve bakım masrafları oldu, yaklaşık 3.0000,00 TL bu konuda masraflarımız oldu, kazadan sonra 1 ay kadar sonra iş yerinde çağırdılar, otursan bile gel dediler, sıvı olarak besleriz, dediler, o şekilde gidip oturdu.” şeklindedir.
Davacı Tanığı … … ‘ın beyanı: “Ben de … ‘ta çalışırım, olay günü benim kullandığım araç ile gidiyorduk, davacı … yanımda oturuyordu, Güneştepe Mevkiine geldiğimizde rampalı yoldan Yunuseline doğru ilerlerken rampayı bitirip iniş aşağı ilerlerken davalı tarafa ait Transporter marka bir araç yanlamasına önümde duruyordu, benim olduğum sağ şeritte duruyordu, bende vurmamak için kendimi sol şeride attım, daha sonra kendisi benim olduğum istikamette iken sol tarafa doğru U Dönüşü yapacağı için öyle durduğunu söyledi, ben bunu anlamadığım için çarpmamak için kendimi sola aldım, o da devam edince çarpıştık, 4. Vites gibi 48 km hızla gidiyordum, bunun dışında başka kazam ya da ceza puanım yoktur, davalı dönüşü olmayan yerden dönmeye çalışıyordu, polisler dinleyince trafik kazası tespit tutanağı da buna göre düzenlendi, kazadan sonra aracım pert oldu, … arkadaşımızın yüzü çok kötüydü, yüzü harita gibi olmuştu, dişleri çenesine girmişti, arkadaşıma bişey olmadığı için ben aracımla ilgili kimseden talepte bulunmadım” şeklindedir.
Davacı Tanığı … …’un beyanı: “Ben davacı …’in amcası olurum, ben işte iken kazayı haber veridler, …’in babası yani abimle birlikte hastaneye gittik, gittiğimde …’in hayati tehlikesi olduğunu söylediler, her tarafı sarılıydı, yüzü sargıların içinde gözükmüyordu, hastaneye ilk etapta davalı taraftan gelenler oldu, ancak maddi herhnagi bir yardımlarıolmadı, sonraki tarihlerde de bir daha görmedik, … uzun bir tedavi sürecinden geçti, dişleri söküldü, aylar boyu yemek yiyemedi halen daha sert bişey yiyemiyor, bu şekilde psikolojisi de biraz bozuldu, iş yerinde belki bir grup şefi olabilecek iken ancak hali hazırda böyle bir ihtimali kalmadı, devamsızlığı oldğu için belkide işten çıkartılma tehlikesi bile olabilir, yüzünde halen izler bulunmaktadır, kendisi de oldukça asabi oldu” şeklindedir.
Davalı Tanığı … … beyanı: “Ben davalı şirkette inşaat işinde çalışırım, … …’i de bu iş yerinde tanırım, ben onların yanında çalışıyorum, Güneştepe de kummocağının olduğu mevkiide sağda kavşaktan bizi alacaktı, kaza bizim gözümüzün önünde oldu, biz kenarda bekliyorduk, ancak Şahin çok hızlı geliyordu, araca çarptı, çarpışmadan sonra karşı araçtan şoför kendisi çıktı, yanındaki yaralanan şahsı da biz çıkarttık, ambulans çağırdık, polis çağırdık, arabada üçüncü bir kişi yoktu, … … araçtan kendisi çıktı, o da araçta tekti, davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: Yol dört şertiliydi, bizi sağdan alıp yoluna devam edecekti, yol rampa aşağı olan bir yoldu, yol dörtyol ağzı idi, davalı … 15-20 metre önceden sinyal vermişti, kendisi sağ şerit üzerinden gidiyordu, çünkü bizi alacaktı. Kaza hangi şeritte oldu ben hatırlamıyorum, şahin bayır yukarıdan geliyordu, hızı yüksekti, 90-100 km gibi vardı, biz yolun sağındaydık, o da sağa doğru yanaşıyordu” şeklindedir.
Davalı Tanığı … …’in beyanı: “Davalı … amcam lur, ben Yunuseli tarafında oturuyorum, sabah amcam araçla bizi almaya geliyordu, bu yol şehir merkezinden Yunuseline doğru gelen yol TOKİ’nin biraz yukarısı olan mevkidir, bayır aşağı olan bir yoldur, kaza yapan iki araç yolun yukarısında aşağı doğru geliyorlardı, yol çift şeritli bir yoldur, bir gidiş bir geliştir, aynı şeritte … amcam önden geliyordu, aralarında baya bir mesafe vardı, davacı aracı 500 -600 metreden daha fazla bir mesafe ile takip ediyordu, … amcam tam sola doğru dönüş nyapıp bizi alacaktı, gelmeden önce sinyalini verdi, sola dönecekken davacı aracı baya bir hızlı geliyordu, bir telaş yaptı frene bastı ise de duramadı, kendi şeridinden çıkıp … amcanın olduğu şeride geçti ve çarptı, kend şeridinden gitseydi kaza olmazdı, biz bu iki aracın geliş istikametine göre yolun sol tarafında bekliyorduk, dörtyol ağzı bir yerdi, kaza olduğunda davacıyı araçtan çıkardık, kendisi ile ilgilendik, ambulans çağırdık, biz de hastaneye gittik, davacı aracında şoför ve davacı … … vardı, başka kimse yoktu, ben başka kimseyi görmedim” şeklindedir.
Davalı Tanığı … … beyanı: “Davalı … arkadaşım olur, kazanın olduğu günde beni de olay yerinden alacaktı, biz yolun sol tarafında bekliyorduk, rampa aşağı olacak şekilde davalı …’ın aracı karşımızdan geliyordu, yol bir gidiş bir gelişti, davacı aracı da arkasından geliyordu, biz yolun solunda beklediğimizden davalının aracı sinyal verip sol şeride geçti, sol şeride geçip bizi alacaktı, ancak arkadaki araç hızlı bir şekilde gelip vurdu, fren sesi de duyduk, kazadan sonra davacı tarafı araçtan çıkarmaya çalıştık, şoförle birlikte kendisi vardı, ben başka bir kişiyi görmedim, davalı … soldan direk devam edecekti, U Dönüşü yapmayacaktı” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde özetle; 29/04/2016 tarihinde … … ‘ın sevk ve idaresindeki…plakalı araçta davacı … … yolcu konumunda iken … …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araçla çarpışması sonucunda maddi ve cismani zararlı trafik kazasının meydana geldiği, davacı … …’un kazada hiçbir kusurunun olmadığı ve yolcu konumunda olduğu, ayrıca … …’un eşi olan … …’un yaşanan olaydan ötürü manevi olarak yıprandığı, cismani zarar sebebiyle … … için 100,00 TL maddi tazminat ve 20.000,00 TL manevi tazminat, … … için ise 10.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Davalılar cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddini talep etmişlerdir.
Eldeki davanın trafik kazasından kaynaklanan bir maddi ve manevi tazminat davası olması sebebiyle davanın temel hukuki dayanağına kısaca değinmekte fayda vardır. Şöyle ki;
KTK m.85/1’de aynen, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü ile aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür.
KTK m.85/5’te aynen, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmü ile işleten ve teşebbüs sahibinin aracın sürücüsü veya yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusurları gibi sorumlu olacakları öngörülmüştür.
Trafik kazasına sebebiyet verene sürücülerin ise sorumluluklarının dayanağı, TBK m.49’…. Başka bir deyişle sürücülerin sorumluluğu haksız fiil hükümlerine dayanmaktadır.
KTK m.91/1’de aynen, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmü ile işletenlerin sorumluluklarını teminat almak üzere sigorta şirketinin sorumluluğu düzenlenmiştir.
Sonuç olarak; KTK m.85 ve m.91 uyarınca işleten, sürücünün kusurundan sorumlu olmak üzere kusursuz sorumlu, sigorta şirketi ise işletenin ya da sürücünün kusuru ile üçüncü kişilerin uğradığı zararları karşılamakla sorumlu tutulmuştur. Trafik kazası nedeniyle üçüncü kişilerin uğradığı zarardan sürücü TBK m.49 uyarınca haksız fiil hükümlerine göre, işleten KTK m.85’e göre tehlike sorumluluğuna göre ve sigorta şirketi de KTK m.91’e göre sözleşme hükümlerine göre sürücünün kusuru oranında müteselsilen sorumludur.
Bu açıklamalar ışığında; eldeki davaya konu trafik kazası irdelendiğinde öncelikle kazaya sebebiyet veren araçların kusurlarının tespit edilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce aldırılan kusur raporu sonrasında; rapora itirazlar sebebiyle dosya kusur incelemesi yönünden ATK’ya gönderilmiştir.
29.04.2016 günü saat 06:10 sıralarında davalı sürücü … … sevk ve idaresindeki 16 F 3436 plaka sayılı kamyonetle Hamidler istikametinden Neşet Ertaş caddesini takiben Yunuseli istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalline geldiğinde, seyir yönüne göre sol taraftaki 297. sokak istikametine kontrolsüz doğrultu değiştirdiği sırada (bu aracı geçmek üzere sol şeritte konumlanıp) sol şeridi takiben geriden gelen dava dışı sürücü … … yönetimindeki…plaka sayılı otomobille yanyana çarpışmaları neticesi dava konusu kaza meydana gelmiştir.
Davalı sürücü … … sevk ve idaresindeki kamyonet ile olay mahalline geldiğinde, seyir halinde olduğu sağ şeritin sağından “sol arkadan sol şeride geçerek gelen dava dışı sürücü yönetimindeki otomobile rağmen” kontrolsüzce sola yönelmiş bu tavrı ile sol şeritte seyreden otomobilin önünü kapatması ile sebebiyet verdiği kazada dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş olmakla asli derecede kusurludur.
Dava dışı sürücü sevk ve idaresindeki otomobil ile olay mahalline gelmeden evvel; kavşak yaklaşımında “önünde seyreden kamyoneti geçmek için” sol şeride geçmiş, bu tavrı ile sola yönelerek önünü kapatan davalı sürücü yönetimindeki kamyonetin sola dönüşünü geç farkederek çarpışmaya karşı aldığı fren tedbirinde etkisiz kalarak kamyonete çarpması ile sebebiyet verdiği kazada dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareket etmiş olmakla tali kusurludur.
Adli Tıp Kurumu raporunda; davalı sürücü … …’in % 70 oranında kusurlu olduğu ve dava dışı sürücü … …’ın % 30 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu raporu, ceza dava dosyası içeriği ve mahkememiz dosyası kapsamında bulunan kazaya ilişkin evraklar tetkik edilerek hazırlanmış olduğundan ve özellikle ceza dosyasında aldırılan rapor ile çelişmediğinde ayrıntılı ve denetime elverişli kabul edilmiş ve hükme esas alınabileceği kanaatine varılmıştır.
Kusur raporu sonrasında kazazedenin maluliyetinin tespiti yönünden dosya Adli Tıp Kurumuna yeniden gönderilmiştir. Öncelikle ifade edilmesi gereken husus, kazanın meydana geldiği tarih olan 29/04/2016 tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre sürekli iş göremezlik oranı tayine edilmelidir. 29/04/2016 tarihinde, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri yürürlüktedir ve bu yönetmeliğe göre maluliyetin tespiti gerekir. Adli Tıp Kurumu da bu yönetmeliğe göre ve kazazedenin tüm tıbbi evraklarını tetkik ederek sürekli iş göremezliğin oluşup oluşmadığını ve geçici iş göremezlik süresini tayin etmiştir. Sonuç olarak söz konusu kazadan kaynaklı kazazedenin yaralanmasının özürlülüğe neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğu anlaşılmakla sürekli iş göremezliğinin olmadığı tespit edilmiştir. Ancak, kazazedenin iyileşme süresinin kazadan itibaren 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu raporu tüm tedavi ve teşhis evrakları irdelenerek ve kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre değerlendirme içerdiğinden hükme esas alınabilecek niteliktedir.
Mahkememizce son maluliyet raporu aldırılmadan evvel 23/03/2021 tarihli celsenin 2 numaralı ara kararı ile dosya hesap bilirkişisine tevdi edilmiştir. Hesap bilirkişisinin raporuna dayanak olan maluliyet raporu 20/01/2021 tarihli ATK raporudur ve bu raporda da kazazedenin sürekli iş göremezliğinin olmadığı ve iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Her ne kadar söz konusu ATK raporuna itirazlar nedeniyle dosya yeniden ATK’ya gönderilmiş ise de maluliyet oranı değişmediğinden hesap raporunun hükme esas alınmasına hukuki bir engel olmadığı kanaatine varılmıştır. Hesap raporunda özellikle davacı kazazedeye yapılan ödeme dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır. Kazazedenin 3 aylık bir geçici iş göremezliği söz konusudur ve bu 3 ay için hesap raporunda zararın 8.214,92 TL olduğu, ancak sigorta şirketinin 18.256,76 TL ödeme yapması sebebiyle davacının maddi zararının giderildiği belirtilmiştir. Ayrıca davacıya SGK tarafından yapılan bir geçici iş göremezlik tazminatı ödemesi de yapılmıştır. Hesap raporunda yer alan bu tespit yapılan ödeme ve 3 aylık geçici iş göremezlik dikkate alındığında dosya kapsamına uygun bulunmuş ve davacının maddi zararının olmadığı kanaatine varılmıştır.
Eldeki dosyada davacı kazazede … …’un maddi zararı olmadığından maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden gerekçeye yer vermeden önce bir kısım açıklamalara değinmekte fayda vardır. Şöyle ki;
Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; kusur, zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir.
Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 56.] maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarihli ve 1966/7 E., 1966/7 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hâl ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesine göre; hâkimin özel hâlleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O hâlde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut hâlde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkân nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, TMK’nın 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir.
Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ve zarara yol açanın ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, ölüm ya da beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 02.10.2018 tarihli ve 2017/17-1098 E., 2018/1384 K.; 02.03.2021 tarihli ve 2020/17-41 E., 2021/182 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında; davaya konu trafik kazası değerlendirildiğinde; davalı sürücünün kusurunun %70 olduğu, başka bir deyişle davalı sürücünün kusurunun tam olmadığı, bu durumun talep edilen manevi tazminat yönünden bir kısım indirim yapılmasını gerektirdiği, manevi tazminata temel teşkil eden bedensel yaralanmadan kaynaklı olarak kazazedenin maluliyetinin olmadığı, ancak 3 aylık geçici iş göremezliğinin olduğu mahkememizce gözetilmiştir. Davalı sürücünün TAKBİS üzerinden mal varlığı sorgulandığında üzerine kayıtlı 8 taşınmaz olduğu anlaşılmıştır, işleten ise bir sermaye şirketidir ve 20/12/2021 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ilanında işleten şirketin esas sermayesinin 5.000.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Davacı … …’un üzerine kayıtlı taşınmazı ve aracı yoktur. Bu bağlamda davacı kazazede … … lehine 3 aylık geçici iş göremezlik süresi de gözetilerek 17.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
TBK m.56/2’de aynen, “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde ağır bedensel zararlarda yakınların da manevi tazminat isteyebileceği belirtilmiştir. Davacı …, kazazedenin eşidir ve eşinin 3 aylık geçici iş göremezliğinden kaynaklı olarak bir manevi zararının olduğu izahtan varestedir. Kazazedenin eşi … …’un da üzerine kayıtlı taşınmazı ve aracı yoktur. Davacı …’nin 3 aylık sürede eşinin bakımı ile ilgilendiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu bağlamda davacı …’nin de Kanun gereği manevi tazminata hak kazandığının kabulü ile davacı … lehine 8.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
İzah edilen nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
Davanın Kısmen Kabulü ve Kısmen Reddi ile;
1-Davacı … …’un maddi tazminat talebinin reddine,
2-Davacı … … lehine manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 17.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ve … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı … …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı … … lehine manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ve … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı … …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 1.707,75 TL karar ve ilam harcından; 102,81 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.604,94 TL karar ve ilam harcının davalılar … … ve … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak, hazineye irat kaydına,
5-Davacılar tarafından yatırılan 102,81 TL peşin harcın, davalılar … … ve … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin münhasıran maddi tazminat talebi ile ilgili olduğu ve maddi tazminat talebinin de reddolduğu anlaşılmakla; davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
7-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak, davalı … Sigorta Anonim Şirketine verilmesine,
8-Davalı … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderinin maddi tazminat talebi ile ilgili olduğu anlaşılmakla; Davalı … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak, davalı … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine verilmesine,
9-Davacı … …’un reddolunan maddi tazminat talebi yönünden, tüm davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT m.3/2, m.13 ve m.13/2 hükümlerine göre hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak, davalılara verilmesine,
10-Davacı … …’un kabul olunan manevi tazminat talebi yönünden, davacı … … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT m.10 ve m.13 hükümlerine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … … ve … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı … …’a verilmesine,
11-Davacı … …’un reddolunan manevi tazminat talebi yönünden, davalılar … … ve … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT m.10 ve m.13/2 hükümlerine göre hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak, davalılar … … ve … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine verilmesine,
12-Davacı … …’un kabul olunan manevi tazminat talebi yönünden, davacı … … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT m.10 ve m.13/2 hükümlerine göre hesaplanan 8.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … … ve … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı … …’a verilmesine,
13-Davacı … …’un reddolunan manevi tazminat talebi yönünden, davalılar … … ve … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT m.10 ve m.13/2 hükümlerine göre hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak, davalılar … … ve … Sıva Sistemleri Yapı İnşaat Elektrik Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine verilmesine,
14-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
15-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; davacılar ve vekilinin, davalı … Sigorta vekilinin, davalı sürücü ve işleten vekilinin ve davalı … …’in yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/10/2022

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır