Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/106 E. 2020/532 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/106
KARAR NO : 2020/532

HAKİM : …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : 2- … – … …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacının… adlı kişiden sattığı otomobil karşılığında bedeli olarak 2017 yılı Temmuz ayında Denizbank Kestel Şubesine ait … numaralı 20.000,00-TL bedelli çeki teslim aldığını, çekin vadesinin uzun olması nedeniyle de çeki ciro ettirdiğini, … …’ın 2017 yılı Eylül ayında satın aldığı otomobili iade etmek istemesi nedeniyle davacının çeki geri aldığını, otomobilin kullanım ve bakım giderlerinin kendisine ödenmesine kadar elinde tutmaya başladığını, 2017 yılı Ekim ayının sonunda…’ın çeki geri istemesi üzerine davacı çeki bulamadığını ve kaybettiğini düşünerek Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesine 2017/1474 Esas sayılı dosya üzerinden ödeme yasağı aldırdığını, Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ile davacı asile ödeme emrinin gönderildiğini, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda alacaklı olarak görünen …’ın çeki kendisine … …’nin ciro ettiğini ileri sürdüğünü, hem davacı kamyonu üzerine haciz şerhi konularak yakalama talep edildiğini hem de keşideci … … kamyonu üzerine kamyonu üzerine haciz konularak taşınmazlarının haczedildiğinin görüldüğü, cirolanmış olan çekin … tarafından çalınarak … İnşaat adlı firmaya ciro ettirdiğini, ancak çek üzerindeki tedbir nedeniyle ciroyu iptal ettiklerini, ciro silsilesindeki bozukluk nedeniyle …’ın yetkili hamil dahi olmadığını, davacının … ile ticari ilişkisinin bulunmadığını , davalıların birlikte hareket ederek icra takibinde bulunduklarını, davalılardan … tarafından çekler ile ilgili olarak icra takibinde bulunulmasının ve çek bedellerinin tahsili durumunda davacının zarara uğramasının söz konusu olmasından dolayı icra takibinin tedbiren durdurulmasını, dosyaya yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı kararı verilmesini, çekin istirdatı ile davacının alacaklı olduğunun tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekil cevap dilekçesinde; davalının çeki diğer davalı …’ye verdiğini karşılığında para aldığını, dava konusu konusu Denizbank A.Ş. Kestel Şubesine ait 30/11/2017 keşide tarihli … çek numaralı 20.000,00-TL bedelli çekin 07/12/2017 tarihinden Denizbank A.Ş. Uluyol Şubesine taraflarınca ibraz edildiğini, bu işlem sırasında Bursa 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1474 Esas sayılı üzerinden ödeme yasağı konulduğunun öğrenildiğini, söz konusu çek üzerinde …’ın ve …’nin TC kimlik numaralarının olmadığını, davacı … tarafından açılan Bursa 1 asliye ticaret Mahkemesinin 2017/1474 esas sayılı çek iptali dosyasında …’nin TC kimlik numarasının bulunmadığından işlem yapılamadığını, bu davada …’nin TC kimlik numarasının belirlenmesi sonucu ilgili icra dosyasına 22/01/2018 tarihinde ödeme emri gönderilmesi talebi gönderildiğini, davacı tarafın bahsettiği şekilde danışıklı bir durumun olmadığını, davacının davalı tarafın çeki kötü niyetle iktisap ettiğini yasa iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu tespit ettiğinden söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, çek istirdatı davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme gününde davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini yapılan ihtara rağmen ibraz etmemiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. 31/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre davacının kayıtlarına göre; davacının alacaklı olmadığı tespit edilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun 792. Maddesine göre hamil ancak çeki kötüniyetli iktisap ederse veyahut iktisapta ağır bir kusuru bulunursa o çeki geri vermekle mükelleftir. Davacı tarafın dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlamasının yanında çeki elinde bulunduran çeki kötüniyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Davacı taraf bu hususu ispat edebilecek yazılı ve inandırıcı bir belge de sunamamıştır. Davacının davalı tarafın çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat ettiğinden söz edilemez. Bu itibarla, kıymetli evrakta mücerretlik ilkesi mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİ ile ;
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL harcın başlangıçta alınan 35,90 TL peşin harç ve 307,40 tan mahsubu ile artan 288,90 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir
dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen
karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)