Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1054 E. 2020/319 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

..
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1054
KARAR NO : 2020/319

HAKİM : …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. … ..
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 16/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/06/2020
Mahkememizin 27/04/2017 tarih, 2016/265 E-2017/467 K sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafın istinaf istemi üzerine inceleme yapan İstanbul BAM 12. HD. tarafından 13/06/2018 tarih, 2017/905 E-2018/744 K sayılı kararı ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş, dosya Mahkememizin 2018/1054 esas sırasına kaydedilmiş yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket … Takımlar San. Tic. Ltd. Şti’nin Metal işleme de kullanılan kesici takımların tedariki, alım satımı ve imalatını yapmakta olduğu, davalının müvekkili firmada 01/12/2012 tarihinden itibaren satış temsilciliği pozisyonunda çalışmaya başlayıp 02/11/2015 tarihine kadar da müvekkili şirkette çalışmaya devam ettiği, davalının iş sözleşmesi sona erdikten sonra gerçekleştirdiği rekabet yasağına aykırı eylemler nedeni ile müvekkili şirket ile rekabet etmeme yasağına aykırı davrandığı, öncelikle davalının sözleşmenin devamı süresince müvekkili şirket tarafından satış ve pazarlama faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için kendisine tahsis edilen aracı özel işlerinde kullandığını, araç takip programından alınan raporlar ile tespit edildiği, davalının kullandığı aracını araç takip programı ile izlendiğini bildiği halde iş alanı dışındaki bölgeler de bulunduğu, ayrıca şirket tarafından tahsis edilen araç ile hız ihlalleri yaptığı iş sözleşmesi devam ederken belirlenen günlerde işyerine gelmediğinin tutanağa bağlandığını, davalının iş sözleşmesi devam ederken işverene sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ederek müvekkili şirket ile bayilik ilişkisi bulunan … Kesici Takımlar Makine Tezgah Bilirim Teklonolojileri İth. İhr. Ve Tic. Ltd. Şti firmasının gönderildiği, davalının verilen görevi reddettiği, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalının iş sözleşmesinin işverenin güvenini kötüye kullanması sebebi ile Bursa 10. Noterliğinin 02/11/2015 tarih 039702 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fesh edildiği, feshin davalıya 06/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı hakkında güveni kötüye kullanmak suçundan Bursa C. Başsavcılığının 2015/86189 soruşturma sayılı evrakı ile şikayet edip soruşturmaya bağlandığını, davalının iş sözleşmesinin feshinden sonra müvekkili şirket ile rekabet halinde bulunan ürünlere aynı bölge olan Bursa Bölgesinde ve aynı müşteri çevresine pazarlayan … Takım Sanayi ve Tic. Ltd. Şti firmasından çalışmaya başlayarak piyasada itibarlı bir marka değerine sahip müvekkili şirketin güvenilir marka imajindan ve bilgi birikiminden faydalanarak imalat ve ticaret sırlarını da paylaşmak sureti ile rekabet yasağında bulunduğu, aynı iş bölgesinde ve iş kolunda faaliyet gösteren … Takım Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’nin müvekkili firmanın daha önce çalıştığı, … Mak. San. Tic. A.Ş, … Fren Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti, … Amb. Ve Poliüretan San. Tic. A.Ş, … Otomotiv Mob. San. Tic. A.Ş ile çalışmaya başladığı, müvekkilinin ciro kaybına sebep olduğu, işçinin işverene ait müşteri çevresinden ve sırlarından bu şekilde müşteri çevresinde nüfuz etmek sureti ile faydalandığı, ticari sırlarını kullanmak sureti ile haksız rekabette bulunduğu, davalı hakkında TTK’nun 56, 57 ve 58. Maddelerine göre haksız rekabet hükümlerinden kaynaklanan fazlaya ilişkin tazminat talep ve diğer dava hakları saklı tutulmak kaydı ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin özel şartlar kısmında düzenlenen rekabet etmeme yasağı hükümlerine göre 2 yıl boyunca aynı bölgede aynı iş kolunda çalışmamayı taahhüt etmesine rağmen çalışması nedeni ile işçinin işverene hizmet akdinin sona erdiği tarihteki son net ücretinin 10 katı ceza şart ödemeyi taahhüt edilmesi nedeni ile iş sözleşmesi ile kararlaştırılan 20.000,00 TL cezai tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı yanın iş sözleşmesi devam ederken yaşanan uyuşmazlıklar başlıklı madde altında anlatmış oldukları olayların kabulünün mümkün olmayacağı, söz konusu iddialar ile ilgili olarak müvekkilinin davacı işveren bünyesinde çalıştığı, 01/12/2012 ve 26/10/2015 tarihleri arasındaki döneme ilişkin işçilik alacaklarının tahsili amacı ile Bursa 5. İş Mahkemesinin 2015/778 esas sayılı dosyası ile alacak davası ikame edilmiş olup, iş akdinin feshi noktasındaki haklılık unsurunun anılan dava dosyası ile yapılan yargılama sonucunda açıklığa kavuşacağı, rekabet yasağını düzenleyen 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 447. Maddesi gereği “Rekabet yasağı işverenen bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlenmişse sona erer” hükmünü içerdiği, yürürlükten kaldırılan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 352. Maddesi ile de aynı düzenlemenin yer aldığı, davacı işverenin iş akdinin feshinin haklı sebeple olmadığı, Borçlar Kanunun 447/2. Maddesine göre ” Sözleşme haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir neden ile işçi tarafından feshedilirse rekabet yasağı sona erer” şeklinde düzenleme getirildiği, anılan nedenle Bursa 5. İş mahkemesinde açılan davanın sonucunun bu dosya bakımından bekletici mesele yapılması gerektiğini, öte yandan müvekkilinin görev tanımının “Kataloglarda gösterilen ürünleri devamlı çalışılan müşteriler ile çalışılması muhtemel müşterilere göstererek ürünü tanıtmak, ürünün özellikleri ile kataloglarda belirlenen fiyatları müşteriye bildirmek” ten ibaret olup, görev tanımı gereği yapılan faaliyetlerin davacı şirketin ticari sırları ile irtibatlandırılamayacağı müvekkilinin iş ilişkisinin devam ettiği yeni şirketin ürün yelpazesinin davacı şirketten daha kapsamlı olduğu ve müvekkili şirketin yeni çalışmaya başladığı … Şirketinin davacı şirketin çalıştığını bildirdiği … A.Ş, … A.Ş, … A.Ş, … Ltd. Şti şirketleri ile çok daha önceden çalışmaya başladığı, gerekir ise her iki şirketin de anılan şirketler ile çalıştığı dönemlerin yazışma yapılarak sorulmasını istedikleri, anılan nedenlerle ve tek taraflı olarak konulan ceza koşulunun geçerli olmayacağına dair Borçlar Kanununun 420. Maddesi hükümleri gözönüne alınarak istenilen cezai şart tutarı da fahiş olup yerinde olmadığından açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, Davacı şirket eski çalışanı olan davalı …’ın iş akdinin feshinden sonra dava dışı aynı iş kolunda faaliyet gösterdiği iddia olunan … Şirketinde çalışmaya başlaması nedeni ile Borçlar Kanununda düzenlenen rekabet yasağına aykırı davranılması nedeni ile iş sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemine dayalı bir davadır.
İncelenen dosya kapsamına göre; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2017/905 E ve 2018/744 K. Sayılı ilamında; ”Rekabet yasağı hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı Bursa 5.İş Mahkemesinin 2015/778 esas sayılı dosyasında belirlenecektir. Bursa 5. İş Mahkemesi’nin 13/02/2017 tarih ve 2015/778 E.-2017/64 K. Sayılı kararıyla hükme bağlanan davada mahkeme iş akdinin haksız olarak feshedildiğini tespit ederek ona göre hüküm kurmuştur. Bu kararın UYAP üzerinden yapılan incelenmesinde dosyanın, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 25. Hukuk Dairesi’nde istinaf incelemesinin sürdüğü ve kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Anılan karar kesinleşmeden işverenin feshinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, Bursa 5. İş Mahkemesi’nin 13/02/2017 tarih ve 2015/778 E.-2017/64 K. sayılı kararının kesinleşmesi beklenmek, sonucuna göre davacının rekabet yasağının ihlali nedeniyle tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesine” karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2017/905 E ve 2018/744 K. Sayılı ilamı doğrultusunda; dosya içerisinde bulunan Bursa 5. İş Mahkemesi’nin 13/02/2017 tarih ve 2015/778 E.-2017/64 K. Sayılı karar ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi’nin 2017/ 1201 Esas 2019/496 Kara sayılı dosyasından yapılan incelemede davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bu nedenlerle Bursa 5. İş Mahkemesi’nin 13/02/2017 tarih ve 2015/778 E.-2017/64 K. Sayılı kararıyla hükme bağlanan davada mahkeme iş akdinin haksız olarak feshedildiğini tespit ederek ona göre hüküm kurduğu tespit edilmiştir. Bursa 5. İş Mahkemesi’nin 13/02/2017 tarih ve 2015/778 E.-2017/64 K. Sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi’nin 2017/ 1201 Esas 2019/496 Kararı ile esastan reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; dosya Bursa 5. İş Mahkemesi’nin 13/02/2017 tarih ve 2015/778 E.-2017/64 K. Sayılı kararıyla hükme bağlanan davada mahkeme iş akdinin haksız olarak feshedildiği kararı ile birlikte değerlendirildiğinde;Davacı ve davalı deliller kapsamında davalı …’ın davacı önceki şirketinde hangi pozisyon ile çalıştığı, ticari sırlarına vakıf olup olmadığı ve bu sırları daha sonradan işe başladığı … Firmasında kullanıp kullanılmadığı hususlarının araştırılması yönünden isimleri bildirilen … Şirketine yazılan yazıya 12/04/2017 tarihinde verilen cevapta “… firması ile herhangi bir ticari faaliyetimiz olmamıştır, … Kesici Tkımlar San. Tic. Ltd. Şti ile ekli ekstrede görüleceği üzere 05/03/2012 tarihinde başlayan ticari faaliyetimiz halen devam etmektedir” şeklinde cevap verdiği, … A.Ş 23/01/2017 tarihli yazı cevabında da ” … Takım San. Ltd. Şti ile firmamızın hiçbir ticari ilişkisi söz konusu olmamıştır, … Metal Ltd. Şti ile 27/05/2016 tarihli son mal alımı ticari ilişkimiz bulunmaktadır” şeklinde beyanda bulunulduğu, … A.Ş 11/11/2016 tarihli yazı cevabında ” … Firması ile hiçbir ticari ilişkimiz bulunmamaktadır, … .. firması ile 20/03/2013 tarihinden itibaren ticari faaliyette bulunuyoruz” şeklinde cevap verdiği, … Fren Sistemleri San Tic. Ltd. Şti nin 11/11/2016 tarihli yazı cevabında müzekkerede bahsi geçen şirketler ve şahıslardan … Şirketi hariç diğerleri ile herhangi bir ticari ilişkimiz söz konusu olmamıştır, şeklinde beyanda bulunulduğu ve cevap verildiği anlaşılmış olup, davacı ve davalı tanıkları da ayrı ayrı duruşmada yeminli beyanlarına başvurulduklarından davalı …’ın davacı şirkette çalışmaları sırasında iş sözleşmesi ve rekabet hükümlerine aykırı herhangi bir davranışının bulunmadığı, sonrasında da yine davacı şirket ile rekabeti içerir şekilde herhangi bir davranışına rastlamadıkları yönünde beyanda bulundukları görülmüş olup, davacı şirket tarafından davalı …’ın iş yerinden ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı … firmasının davacı şirketin müşteri çevresinden faydalanmak sureti ile …, … A.Ş, … Fren Sistemleri Ltd. Şti, … A.Ş şirketleri ile çalışmaya başlayarak kendisinin zararına rekabet içerisine girdiği iddia edilmiş ise de anılan şirketler yazı cevaplarında dava dışı … firması ile herhangi bir ticari faaliyetlerinin bulunmadığı belirtilmiş olup, davacı bu iddiasını da ispat edemimiş, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin bitimi sırasında davacının cezai şart isteminin haklılığı ve haksızlığının Borçlar Kanunun rekabet yasağını düzenleyen hükümleri kapsamında değerlendirilmesi olup en önemli kıstasın BK’nun 447. Maddesi hükümlerinde düzenlenen iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedilmemiş olması düzenlemesi getirilmiş olup, taraflar arasında Bursa 5. İş Mahkemesinin 2015/778 esas ve 2017/64 Karar sayılı 14/03/2017 tarihli ilamı ile işverenin iş sözleşmesini feshinin haksızlığı tespit edilerek davacı – davalı … lehine işçi alacaklarına hükmedilmiş olup, gerek anılan ilam gerekse mahkememizce toplanan diğer tüm deliller ile davacı işverence iş sözleşmesinin birkez haksız olarak feshedildikten sonra artık davalı ile ilgili işveren ile haksız rekabet ettiğinden bahisle rekabet yasağı hükümlerine aykırı davrandığı sebebi ile kendisinden iş sözleşmesine dayalı cezai şart talep edilemeyeceği sonucuna varılarak toplanan deliller bu şekilde karar vermeye yeterli görüldüğünden ayrıca ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın mevcut ve toplanan delillere göre yerinde görülmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş, hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 54,40 TL harçtan başlangıçta alınan 341,55 TL peşin harcın mahsubu ile fazla kalan 287,15 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan 23,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte AAÜT bulunan uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)