Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/105 E. 2018/81 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/105 Esas – 2018/81
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2018/105
KARAR NO : 2018/81

BAŞKAN :……
ÜYE : …..
ÜYE : ….
KATİP : ….

DAVACI : ……… – T.C. No:…..
Doburca Mh. 3. Değirmen Sk. N:2/4 Osmangazi Bursa
VEKİLİ : Av. ….. – Nalbantoğlu Mah. Akbıyık Cad. Jenerik İş Merkezi No:26/2 Osmangazi/ BURSA

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 17/01/2018
KARAR TARİHİ : 25/01/2018

Mahkememize açılan Tespit davasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde, 16/12/2015 tarihli 8969 sayılı TİSG’nde ilan olunan karar çerçevesinde …. Cam Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. Hissedarlarından ….. T.C. Kimlik numaralı ………’ın sahibi bulunduğu 10.000 adet hissesini 1.000.000 TL bedelle şirket ortaklarından davacı ………’a devrettiğini, Ancak Bursa 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/3362 d.iş sayılı dosyada 31/08/2016 tarihli kararı ile söz konusu hisse devrinin muvazaalı işlem olduğu iddiasına dayanarak şirketin mal varlığı unsurları üzerinde ihtiyati tedbir kararı konulduğunu, halbuki pay satışında rayice uygun bedel belirlendiğini, bedelinde alıcı tarafından ödendiğini, buna rağmen muvazaanın varlığından söz etmenin doğru olmadığını, tedbirin yeterli araştırma yapılmadan verildiğini, konulan tedbirin şirketin işleyişini imkansız hale getirdiğini, kaldı ki işlem sebebiyle alıcı ortak ………’ın mal varlığına da tedbir konulduğunu, bunun cezaların şahsiliği prensibine aykırı olduğunu ileri sürerek ………’ın sahibi bulunduğu 10.000 adet hissesini 1.000.000 TL bedelle şirket ortaklarından davacı ………’a devretmesi işleminin muvazaalı olup olmadığının tespit edilmesini talep etmiştir.
Derdest dava H.M.K. 106ncı maddesi çerçevesinde açılmış bir tespit davasıdır. Bu tür davalarda hukuki yararın varlığı dava şartıdır. Tespit davaları, bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır. Tespit davası yolu ile, mahkemeden bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir (H.M.K.’nın 106/1). Tespit davasının dinlenebilmesi için ayrıca davanın konusunun yalnız hak veya hukuki ilişkiler olabilmesi ve bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının hemen tespit edilmesinde hukuki yararın bulunması gerekir. Davada tespit ile istenen hukuki koruma başka bir yolla mesela eda davası açılarak sağlanabiliyorsa bu durumda tespit davası açılamayacaktır.
Bu açıklamadan sonra somut olayın değerlendirilmesinde yarar vardır. Gerçekte davacının bir hakkı, hukuk davasına konu olabilecek bir tehdit altında değildir. İki şirket ortağı arasında yapılmış bulunan hisse devir sözleşmesi şirketler hukuku anlamında geçerli biçimde tamamlanmış, herhangi bir muvazaa iddiasıyla karşılaşmamıştır. Yani hukuk yargılaması açısından ortada geçerli bir hisse devri vardır. Nitekim bu devir Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş, pay defterine ve kayıtlara işlenmiştir. Hukuk yargılaması açısından taraflardan biri veya alacaklılardan biri gibi, devrin sonuçlarından olumsuz etkilenen kişilerce muvazaa sebebiyle iptali istenmedikçe ve işlem bir kesin hükümle iptal edilmedikçe geçerlidir. Daha açık bir ifade ile, el’an davacının bir hukuki hakkı tehdit altında değildir.
Ancak ceza yargılamasının ilke ve kuralları farklıdır. Davacı taraf hukuk mahkemesinden alacağı tespit kararına dayanarak ceza yargılamasında alınan koruma tedbirlerini etkisiz hale getirmek amacındadır. Bu sonucu sağlayacak biçimde bir tespit kararının mahkememizce verilmesi mümkün değildir. Hukuk yargılaması açısından davacının hukuki yararı yoktur. Ceza yargılaması açısından izlenecek prosedür de farklıdır. Davacı taraf ceza yargılamasının temel ilkeleri ve kuralları çerçevesince tedbire itiraz edebilir ve buna karşı kanun yollarına başvurabilir. Öte yandan bu nitelikte bir tespit talebinin şirket tarafından değil, şirketin hisse devralan diğer ortağı tarafından açılmış olması dahi taraf sıfatını tartışmalı hale getirecektir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Hukuki yarar yokluğundan davanın REDDİNE,
Peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç tahsiline yer olmadığına,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan masraf avansının talep halinde davacıya iadesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğini takip eden 2 haftalık süre içinde mahkememize iletilecek birdilekçe ile temyizi kabil olmak üzere evrak üzerinde karar verildi. 25/01/2018

İş bu kararın gerekçesi 25/01/2018 tarihinde yazılmıştır.

Başkan

Üye

Üye

Katip