Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1048 E. 2021/363 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1048 Esas – 2021/363
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1048
KARAR NO : 2021/363

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI : …. TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ – .
VEKİLİ :Av. .
DAVALI : OTOBÜS İŞLETMESİ İ ACENTALIĞI

VEKİLLERİ :Av.
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/07/2018
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :14/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Şirketlerinde KMAZMSS poliçesi bulunan 34 YL … plakalı aracın Serkan SINAK tarafından 26/10/2016 tarihinde kullanıldığı sırada Bursa’dan Yalova’ya seyir halindeyken motorundan yağ akması ve akan yağın yolda kayganlık yaratması nedeniyle çok araçlı kaza meydana geldiğini, ….’ın yaralandığını, davalı şirketin profesyonel olarak taşıma işiyle uğraştığından basiretli tacir olarak hareket etme yükümlülüğünde olduğunu, davaya konu kazaya ağır kusuruyla sebep olduğunu, yukarıda açıklanan nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 53.695,00 TL tazminatın ödenme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kabul anlamına gelmemek kaydıyla zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacı tarafından rücuen tazminata konu olaya ilişkin müvekkili şirkete yapılan herhangi bir ihbarın bulunmadığını, müvekkili şirkete ait aracın kazaya dahil olduğuna ilişkin bir kaza tespit tutanağının bulunmadığını, davacı tarafından yapılan ödemelerin nelere dair gerçekleştirildiğinin de bilinemediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazanın meydana gelmesinde davalı şirketin hiç bur kusurunun olmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın öncelikle zamanşamı yönünden ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, ZMMS (Trafik) sigortası sözleşme ilişkisinden kaynaklanan rücu davasıdır.
Davacı sigorta şirketi dava konusu kaza sebebiyle 3.kişilere ödediği maddi ve cismani zarar tazminatını davalı sigorta ettirenden Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları B.4/a maddesi uyarınca rücuen talep etmektedir. Buna göre davacı sigorta şirketinin talebi halefiyet ilkesine dayanmamakta, zarar görene ödediği tazminat tutarında sözleşme ve yasa gereği sigorta ettirene dönmesini ifade etmektedir. Davacı sigorta şirketinin rücu hakkı, ifa edilen alacaktan bağımsız, kanundan ve sözleşmeden doğan bir haktır. Bu bakımdan sigorta şirketinin dava konusu talebi KTK md.95 hükmüne dayanmaktadır. Anılan yasal düzenlemeye paralel olarak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a maddesinde; tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının sigortalısına rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır. Genel şartların bu maddesinde “tam kusur”dan değil, “kasıt” veya “ağır kusur”dan söz edilmekte olup, ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği Yerleşik Yargıtay içitihatlarıyla da kabul edilmektedir. Ağır kusur, bağışlanması kesinlikle olanaksız olan bir irade eksikliğine dayanmaktadır. Aracın frenlerinin bozuk olduğunu bilerek sürücünün sefere çıkması durumu buna örnektir. Böyle bir halde sürücü en kolay dikkat ve tedbiri almamış, yani hiç özen göstermemiştir.bu sürücü aynı zamanda göstermesi gereken iradeyi de hiç göstermemiştir. Sigorta ettiren rizikonun gerçekleşme olasılığını zihninde canlandırabiliyor ve buna rağmen, rizikonun gerçekleşmesine neden oluyor ise bu halin varığından söz edilebilir.
Dava konusu kazada sigortalı araç sürücüsü Serkan Sınak sevk ve idaresindeki aracın seyir esnasında yağ kaçırması sebebiyle arkadan gelen araçlar yolun kayganlaşması nedeniyle kontrolünü kaybetmeleri neticesinde kaza gerçekleşmiştir. Söz konusu kazanın meydana gelmesinde sürücü Serkan Sınak’ın %100 kusurlu olduğu ancak tek başına araç arızalanmasının sürücünün ya da araç işletenin ağır kusurlu sayılmasına yetmeyeceği, dosya kapsamında araçtaki bakım ve gözetiminde ağır bir ihmalin bulunduğu yönünde herhangi bir somut delil bulunmadığı dikkate alınarak ağır kusurlu olmadığı tespit edilmiştir.
Bu nedenle ağır kusurun bulunmadığı anlaşıldığından davacı sigorta şirketinin davalı sigorta ettirene rücu şartlarının oluşmadığı tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişi raporuna göre davalının kasti bir hareketi veya ağır kusuru bulunmadığından davacı sigorta şirketinin zarar görene ödediği hasar tazminatını Kara Yolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B-4/a maddesine göre sigortalı davalıdan rücuen talep etmekte haklı olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 916,98 TL peşin harcın mahsubu ile artan 857,68 TL karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 7.780,35 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2021

Katip 167761
e-imzalıdır

Hakim 122455
e-imzalıdır