Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1047 E. 2021/572 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1047 Esas
KARAR NO : 2021/572

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …..

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2018
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirket ile davalı şirket arasında, müvekkili davacı şirkete ait Podyumpark AVM içi led ekranda davalı şirkete ait … markasının reklamının yayınlanması konusunda 19/04/2017 tarihinde sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme gereğince davalı şirkete ait marka davacı şirketin ekranlarında 22/05/2017-22/11/2017 tarihlerinde sözleşmede belirtilen şekilde yayınlandığını ve sözleşme gereğince davalı şirket tarafından müvekkili davacı şirkete ödenecek miktarın davalı şirkete fatura edildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasıyla takip başlakttıklarını, davalı şirketin takipte haksız olarak yetkiye ve borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafça yasal süresi içerisinde faturaya da herhangi bir itirazın ileri sürülmediğini, davalı tarafın yetkiye itirazının haksız olduğunu, taraflar arasında reklamın yayınlanmasına ilişkin sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, eser sözleşmelerinde işin yapıldığı yer mahkemelerinin de yetkili olduğunu, somut olayda işin yapıldığı yerin Podyumpark AVM / Bursa olduğunu, ayrıca sözleşmeden doğan davalarda şözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğunu, tüm bu hususlar nazara alındığında yetkili mahkemelerin Bursa mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11.maddesinde de yetki sözleşmesi akdedildiğini, haksız itiraz üzerine duran takibin devamına ve davalı aleyhinde icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir. Süresinden sonra verdiği beyan dilekçesinde yetkiye itirazlarını tekrar ederek borcun var olup olmadığı ve dayanağının ne olduğu konusunda ispat yükünün davacı tarafta olduğunu ifade etmiştir.
Delilerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava , ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır ve yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Davalı tarafça takipte yetkiye itiraz edilmekle öncelikle yetki hususunun tartışılması gerekir. Taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesi/ ordino başlıklı 19/04/2017 tarihli sözleşmenin 11. Maddesinde bir yetki düzenlemesine yer verilerek “…. Taraflar arasında işbu sözleşmenin yorumlanmasından ve uygulanmasından doğacak her türlü ihtilafın hal ve mercii Bursa mahkemeleri ve icra daireleridir.” denilmektedir. Taraflar tacirdir. HMK 17.madde hükmü uyarınca tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Bu madde hükmü nazara alındığında davalı tarafın yetkiye itirazı yerinde değildir.
İtirazın iptali davalarında takiple sıkı sıkya bağlılık esastır. Takibin 26/10/2017 tarihli 9122 nolu 3.736,74 TL bedelli faturaya ilişkin olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu faturaya konu hizmeti davalıya verdiğini davacı taraf ispat etmelidir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraftadır. Taraf defterlerine baktığımızda da, aralarındaki farklılığın takibe konu faturadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan LOG kayıtları ve buna ilişkin görseller incelenmek üzere sektör (reklamcı) bilirkişi görevlendirilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca 22/05/2017- 22/11/2017 tarihleri arası 6 ay boyunca Podyumpark içi Led Ekran’a tek ekran çift yüz reklam verilmesi kararlaştırılmıştır. Buna göre günde 130 spot x 2 yüz = 260 spot ( her bir spot için 15 saniye) yayınlanacaktır. Bilirkişi raporuna göre Ağustos ayında 12 spot eksik reklam yayını yapılmasına rağmen Eylül ayında 12 spot fazla reklam yayını yapılmakla bu iki ay için verilmesi gereken reklam hizmetinin tam olarak verildiği anlaşılmaktadır. Ancak Ekim ayında 54 spot, Kasım ayında ise 26 spot olmak üzere toplamda 80 spot eksik reklam yayını yapıldığı anlaşılmaktadır. Her 260 spot için KDV dahil 5.900,00 TL fatura kesildiği kayıtlardan anlaşılmakla eksik 80 spot reklam hizmet bedelinin; 80 spotx5.900,00 TL /260 spot formülünden 1.815,38 TL (KDV dahil) olduğu hesaplanmıştır. Bu nedenle davacı tarafça talep edilebilir hizmet bedeli 5.900,00 TL – 1.815,38 TL = 4.084,62 TL’dir. Davacı alacağı takibe konu edilen miktardan yüksek olduğundan takipte davalı itirazlarının haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Takip öncesi davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının takip öncesi işlemiş faiz talepleri yerinde değildir. Alacağın varlığı yargılamayı gerektirmekle likit olmayan alacak için yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatına da hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazlarının KISMEN İPTALİNE,
2-Takibin 3.736,74 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
3-Alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 255,25-TL harçtan başlangıçta alınan 66,12-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 189,13-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafça yapılan 66,12-TL peşin harç, 35,90 -TL başvurma harcı ve 2.297,70-TL yargılama gideri toplam 2.399,72-TL’nin davanın kabul ret oranına göre 2.315,96-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.736,74-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 134,75-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9- Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/05/2021

Katip …
✍ e-imzalıdır.

Hakim …
✍ e-imzalıdır.