Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/907 E. 2019/579 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/907
KARAR NO : 2019/579
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – Balat Mah. Sıhhiye Cad. 54. Sok. Office 4200 İş Merkezi No:2 K:3 D:37 16110 Nilüfer/ BURSA
DAVALI : … –

VEKİLİ :Av. … – ULUYOL CAD. SEZEN SK. NO:9 K:1-2-3-4 Osmangazi/BURSA
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/07/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki kapsamında davalının ödemesi gereken bakiye fatura bedellerinin ödenmediğini, davalıya ihtar da gönderildiğini, ihtar tebliğinden sonar fatura bedelinin ödendiğini ancak vade farkı faturasının ödenmediğini, vade farkı hususunun sözleşme ile hüküm altına alındığını, bu alacağın tahsili için başlatılan Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2013/… sayılı dosyasına da haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI :Davalı taraf süresinde davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. Kural olarak bu tür davalarda ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takibi taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bir fatura ile vade farkı alacağına dayandırmıştır. Davalı taraf borcu tümden inkar etmiş ve davaya da süresince cevap vermemiş olduğundan münkir durumdadır. Bilirkişi tespitine göre davalı defter kayıtları itibariyle 11.435,75-TL borçlu görünmektedir. Ancak davaya konu vade farkı faturası davalı defterlerinde kayıtlı değildir. Bundan başka herhangi bir vade farkı faturası da davalı defterlerine işlenmemiştir
Bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacı taraf geriye doğru tüm ödemeleri gözden geçirerek ve kendince vadesi geçenlere vade farkı uygulayarak fatura etmiştir. Bunu da ticari ilişkinin bitiminden sonra topluca vade farkı faturası keserek yapmıştır. Ancak kayıtlardan hangi faturanın hangi sipariş fişine dayalı olduğu, bu siparişe ilişkin vadenin ne olduğu ve vadenin ne kadar aşıldığı belirlenememektedir. Bu sebeple ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememize ait gerekçeli karar temyiz edilmiş ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 06/06/2017 tarih ve 2016/10007 Esas 2017/4578 Karar sayılı bozma ilamı gereğince bozulmakla Mahkememizin 2017/907 esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
SMMM bilirkişiden alınan 03/04/2019 havale tarihli ek raporu ile davalının defterlerinde yer alan tarihlerin vade tarihi olarak kabul edilmesinin ve ayrıca mevcut bilgilere göre hesaplama yapılmasının da hukuka uygun olacağı kanaatinin oluşması halinde davacının vade farkı faturası düzenlediği 21/02/2013 tarihine kadar talep edebileceği vade farkı tutarı 4.841,04.- EURO olduğunu, bu tutarın 21/02/2013 vadeli kur ile çarpılması sonucunda toplam 12.379,10.-TL vade farkı alacağının olabileceğini bildirmiş ikinci seçenek olarak ise mahkemece tahsilatların- ödemelerin kayıt tarihi esas alınarak hesaplama yapılmasının hukuka uygun olacağı yönünde kanaat edinilmesi halinde davacının vade farkı faturası düzenlediği 21/02/2013 tarihine kadar talep edebileceği vade farkı tutarının 1.876,99. EURO olup, bu tutarın 21/02/2013 vade kuru ile çarpılması sonucunda 1.876,99×2.3677= 4.444,15.-TL ile artı %8 KDV olmak üzere toplam 4.799,68.-TL olabileceği belirtilmiş olup mahkememizce bu hesaplama tarzının taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde uygun olacağı, zira davacı kayıtlarında sadece çeklerin alındığı tarihlerin kayıtlı olduğu, ne zaman tahsil edildiklerinin belli olmadığı, bu konudaki ispat külfetinin davacı taraf üzerinde olduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kısmen kabulü ile Bursa 4.İcra Dairesinin 2013/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın ksmen iptaline,
Takibin 1.876,99.- EURO üzerinden devamına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında 1.015,94.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Alınması gereken 347,00.-TL harçtan peşin yatırılan 177,70.-TL harcın mahsubu ile bakiye 169,30.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.088,23.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan ve yatırılan peşin harçta dahil edilerek hesaplanan 718,25.-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 591,55.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.15/05/2019
İş bu kararın gerekçesi 15/05/2019 tarihinde yazılmıştır.
Katip …

Hakim …