Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/79 E. 2021/833 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/79 Esas
KARAR NO : 2021/833
HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 1-…
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/01/2017
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/01/2016 günü saat 18:00 sıralarında … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı kamyonetin Gemlik istikametinden Bursa istikametine doğru seyir halinde iken Engürücük mevkiinde karayolunun karlı ve buzlu olmasının etkisi ile direksiyon hakimiyetini kaybederek, trafik zorunluluğu nedeniyle durmakta olan… plakalı çekicinin sol orta kısmına, çarptıktan sonra sıyırarak devamında sol arka kısmı ile gene aynı mevkide duraklamakta olan … plakalı kamyonete çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen bu trafik kazası neticesinde…iradesinde bulunan … plakalı aracın içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkili …’in sol kalça leğen kemiğinde kırık meydana geldiğini ve yapılan tedavi neticesinde sol kalça kemiğine platin takıldığını, trafik kazasının oluşmasında … plakalı araç sürücüsü …’ın yağışlı havalarda diğer araçları izlerken güvenli mesafe bırakmamak ve hızlarını görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektiği şartlara uydurmamak kurallarını ihlal etmesi nedeniyle sürücünün asli kusurlu olduğunun kanaatiyle trafik kaza tutanağının tanzim edildiğini, kazazede müvekkili …’in kaza nedeniyle tedavi sürecinde çalışamamasından kaynaklı kazanç kaybı/ geçici iş göremezlik zararı ile cismani zarar ve vücut bütünlüğünün bozulmuş olması nedeniyle sürekli iş gücü kaybına uğramış olması ve ekonomik geleceğinin sarsıntıya uğraması nedeni ile maddi olarak zarara uğramış olduğunu, müvekkilinin davalı tarafça zararının giderileceği vaatlerine itibar ederek davalıdan şikayetçi olmadığını, bu nedenle Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/516 soruşturma dosyasının takipsizlikle sonuçlandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihinde davalı sigortalı şirkete Zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine müracaata rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, kazazede müvekkili …’in kaynakçı olduğunu ve aylık kazancının 2.190,00 TL civarında olduğunu, müvekkilinin tedavi süresince çalışamadığını, çalışmaya başlamasından sonra da çalışma gücünün azalmasından dolayı işini yapmakta zorlandığını, meydana gelen trafik kazası neticesinde, sol kalça kemiği kırılan müvekkilinin sol kalça kemiğine platin takılmış olup; bu nedenle müvekkilinin “çalışma gücünün azalmasından ve ekonomik geleceğinin sarsılmaşsından’” kaynaklanan zararının giderimi için ,şimdilik; 100,00-TL(YüzTürklirası) Belirsiz Alacak talebinin kabulü ile, kaza tarihinden ( davalı … Sigorta A.Ş. nin 29.07.2016 temerrüt tarihinden) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davalılardan(davalı … Sigorta A.Ş. nin sigorta poliçesi fimiti dahilinde) müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sırasında davacı vekili davasını 163.000,00-TL (YüzaltmışüçbinTürklirası) Maddi Tazminat ( 162.999,00 TLsi iş gücü kaybı – 1,00 TLsi ekonomik geleceğinin sarsılmasına ilişkin zarar talebi olmak üzere) olarak belirli hale getirmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu 01/01/2016 tarihinde kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete 02/02/2015-02/02/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitlerinin kişi başına 310.000,00TL olduğunu, dosya kapsamında dosyaya sunulan ifade tutanaklarından meydana gelen trafik kazasının iş kazası olduğunu, iş kazası olması sebebiyle de başka davaların açılıp açılmadığı, işveren poliçesinden destek tazminatını kapsayan bir ödeme yapılıp yapılmadığı ve aylık bağlanıp bağlanmadığının tespitinin gerek olduğunu, tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde ödenen tutarın hesaptan mahsup edilmesi gerektiğini, kusur tespiti için de dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesinin gerekliliğini, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının da tespiti gerektiğini, tüm bunların yapılması gerekliliği sebebiyle müvekkili olduğu şirketin temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılardan…davaya cevap vermemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, trafik kazası sebebiyle açılan iş gücü kaybı ve ekonomik geleceğinin sarsılmasına ilişkin zarar talebinden ibaret maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının 11.07.2016 Tarihli dilekçe ile, davalı sigorta şirketine başvurarak zararlarının karşılanmasını talep ettiği, Dava dışı SGK tarafından dava dosyasına sunulan yazıda kazalıya ödenen geçici iş göremezlik ödemelerinin toplam 7.596,22TL olduğu, Dava dışı SGK tarafından dava dosyasına sunulan yazıda kazalıya 01.06.2016 tarihinden itibaren bağlanan 26.03.2019 onay tarihli sürekli iş göremezlik ödemelerinin PSD’li miktarının 150.055,16TL olduğu, Dava dışı SGK tarafından dava dosyasına sunulan Sigortalı Hesap Cetvelinde, kazalının 127492 Sicil Sayılı … Makine İnşaat Tic. San. A.Ş de sigortalı olarak çalıştığı, ATK’nun 25.02.2021 Tarihli, 267 Sayılı Raporunda, kazalının 01.01.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında %14,2 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığının, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresinin) olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği görülmüştür.
Kusura ilişkin yapılan değerlendirmede trafik güvenliği bilirkişi raporunda; …. plakalı çekici sürücüsü .. …’ nun kazanın meydana gelmesinde ATFI KABİL KUSURUNUN OLMADIĞI,… plakalı kamyonet sürücüsü .. ..’ in kazanın meydana gelmesinde ATFI KABİL KUSURUNUN OLMADIĞI,… plakalı kamyonet sürücüsü …” ın ise olay esnasında dikkatsiz ve tedbirsiz davrandığı ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanun’unda “HIZIN GEREKLİ ŞARTLARA UYGUNLUĞUNU SAĞLAMAK” başlığı altında yer alan 52’nci maddesinin (a) ve (b) bendinde belirtilen kurallara uymadığından %100 (YÜZDEYÜZ) NİSPETİNDE KUSURLU OLDUĞU kanaatini bildirmiştir.
Anayasa Mahkemesi 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “..ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Yüksek Yargı bu karar sonrasında, “Genel Şartlar” hükümlerinin hesaplamalarda dikkate alınamayacağı hükmüne ulaşmıştır. Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “..ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “..ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK. nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. Maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu bulunmakla birlikte geçici işgöremezlik talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir.
Diğer yandan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2020/2598 K: 2021/34 Karar sayılı 14.01.2021 tarihli kararıyla hesaplamalara esas olan 1931 tarihli PMF yaşam tablosu yerine, TRH-2010 yaşam tablosunun kullanılması ilke kararına ulaşmıştır.
Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir. Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır. Hatta bu kişiler ihlâl fiili neticesinde işlerinden tamamen de çıkarılabilirler. Örneğin, zarar görenin genç bir kız olması halinde bu kişinin evlenme şansını kaybetmesi veya beden şeklinin önemli derece değişmesi, sakat kalması, sinir, akıl veya hafıza zayıflığına uğraması gibi hallerde de zarar görenin ekonomik geleceğinin sarsıldığından bahsedilir. Vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan zararların çalışma gücünü mü azalttığı yoksa ekonomik geleceğin sarsılmasına mı neden olduğu hususunda kimi zaman tereddüt edilse de her iki zarar bakımından sonuç farkı bulunmamaktadır. Bu iki zarardan hangisi meydana gelirse gelsin tazmini gereken bir zararın varlığından bahsedilir. Nitekim iş gücünü azaltan birçok sakatlık veya hastalık hallerinde zarar görenin ekonomik geleceğinin de sarsılacağı şüphesizdir. Örneğin, sağ elini kullanan bir öğretmenin vücut bütünlüğünün ihlâli sonucunda sol elini kaybetmesi mesleği gereği onun çalışma gücünde doğrudan bir eksiklik meydana getirmemesine rağmen, bu kişinin ekonomik geleceğinin sarsıldığından bahsetmek mümkündür. Nitekim bu öğretmen bir elini kaybettiği için mesleğinde ilerleme konusunda birtakım sıkıntılar yaşayacak, bunun dışında hayatını idame ettirebilmesi için yardıma ihtiyaç duyacaktır. Tüm bu nedenlerle vücut bütünlüğünün ihlâlinin ekonomik geleceğe ilişkin yaptığı bu tür olumsuz etkiler nedeniyle ortaya çıkacak zararların da tazmin edilmesi gerekmektedir. Vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ekonomik geleceğin sarsılması özellikle mesleği nedeniyle toplumla sürekli iç içe olan kişiler bakımından ayrıca önem arz etmektedir. Örneğin, vücut bütünlüğü ihlâl edilen bir bayan sinema sanatçısının yüzünde sabit bir iz kalması veya bir dansözün yüzünde veya karnında bir yara izinin kalması bu kişilerin çalışma güçlerinde fiilen bir eksiklik meydana getirmemekle birlikte iş bulmalarını zorlaştırabileceği gibi imkânsızlaştırabilir. Bu gibi durumlarda zarar gören ekonomik geleceği sarsılarak zarara uğratılmış olur. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zarar hesaplanırken zarar görenin ekonomik geleceği sarsılmasaydı elde edeceği kazanç ile ihlâl fiili sonucunda gelecekte elde edeceği muhtemel kazanç karşılaştırılmalıdır. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlarda da zarar görenin çalışma süresinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Doktrinde ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle yoksun kalınan kârın bağımsız bir zarar olması nedeniyle ayrı hesaplanması gerektiği ileri sürülmekle birlikte uygulamada ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar maddi ve manevi zarar içinde değerlendirilmektedir. Nitekim Yargıtay da haksız fiilden doğan beden eksikliklerinin ücret veya kazanç azalmasına doğrudan neden olmasa dahi geleceğe ilişkin bir zararın doğumuna neden olacağını kabul etmektedir. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar hesaplanırken çalışma gücünün sürekli kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararların hesaplanmasında göz önünde bulundurulan hususlar dikkate alınarak tazminat miktarı tayin edilir. Huzurda görülen iş bu davada, davacının ekonomik geleceğinin sarsılmasına ilişkin somut belge ve bilgileri dava dosyasına sunmadığı görülmüş olup, davacının bu talebi bu nedenle reddedilmiştir.
Aktüer bilirkişi ile SGK mevzuatı uzmanı bilirkişinin birlikte hazırladıkları raporda; ATK Üst Kurul Başkanlığının 25.02.2021 Tarihli, 267 Sayılı Raporunda, kazalının 01.01.2016 Tarihinde meydana gelen trafik kazasında %14,2 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığının, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresinin) olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiğini, Kurumun 01.06.2016 tarihinden itibaren bağlanan 26.03.2019 onay tarihli sürekli iş göremezlik ödemelerinin PSD’li miktarının 150.055,16TL olmasının miktarsal anlamda huzurda görülen davada çelişki oluşturduğunu, bu sebeple, Kurumun %14,2 maluliyet oranına göre bağlaması gereken PSD’li miktarın 73.475,29TL olacağını, bu yeni PSD’li miktarın %50’sinin davacının zararından tenzil edildiğini, kazalının varsayımsal kazancının 1.240.717,10TL olarak hesaplandığını, bir sonraki aşamada ise, davacının geçici iş göremezlik süresinin 01.01.2016-30.06.2016 tarihleri arasında 6 ay süreceği tespiti nedeniyle bu süreç içerisinde %100 malul sayıldığını, ATK’nun 25.02.2021 Tarihli, 267 Sayılı Raporunda, kazalının 01.01.2016 Tarihinde meydana gelen trafik kazasında %14,2 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığının, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresinin) olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğinin belirtilmesi nedeniyle, anılan oran uygulandığını, Geçici İş Göremezlik ödemesinin tamamının PSD’li gelirin %50’sinin tenzilinden sonra davacının net talep miktarının 163.000,02TL olacağının hesaplandığını belirtmişlerdir. Bu itibarla; kazaya sebep olan Davalı …’ın (5510 SAYILI YASA GEREĞİ) üçüncü kişi olması sebebiyle sürekli iş göremezlik gelirinin PSD’li miktarının %50’sinden sorumlu olacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Davalılardan sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi müracaatın tebliğinden itibaren 8 işgünü sonrasıdır.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 162.999,00 TL iş gücü kaybı tazminatının davalılardan … Sigorta A.Ş yönünden sigorta teminat limiti ile sınırlı olmak üzere 29/07/2016 temerrüt tarihinden itibaren diğer davalı…yönünden kaza tarihi olan 01/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davacının ekonomik geleceğinin sarsılmasına ilişkin zarar talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 11.134,46-TL harçtan başlangıçta alınan 31,40-TL peşin harcın ve 557,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 10.546,06‬-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı, 557,00 TL tamamlama harcı ve 4.597,85-TL yargılama gideri toplam 5.217,65‬-TL’nin davanın kabul ret oranına göre 5.217,12-TL’sinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 19.434,90-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Reddedilen miktar çok cüzi olmakla davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/09/2021

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı