Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/760 E. 2018/467 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2017/760
KARAR NO : 2018/467

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C. No:…
Çekirge Mah. Goncagül Sk. N:22/C Osmangazi Bursa
VEKİLİ : Av. … – Uludağ Yolu Çekirge Mah. Goncagül Sk. 22/C Osmangazi/ BURSA

DAVALI : …

VEKİLİ : Av. … – Nalbantoğlu Mah.Taşkapı Sk. Koruyucu Apt. B/Blk.No:6/4 Osmangazi/ BURSA

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 05/06/2017
KARAR TARİHİ : 09/04/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı şirketin %37,5 hissedarı olduğunu, şirket yöneticilerinin yıllardan beri yolsuz işlemleri nedeniyle şirketi zarara uğrattıklarını ve buna ilişkin olarak halen yargılaması devam eden dosyalar bulunduğunu, şirketin 23/03/2017 genel kurulu gündeminde ve aldığı kararlarında şirkete ait tek taşınmazın satılması konusunda herhangi bir madde olmadığı halde 11/05/2017 tarihli şirkete ait taşınmazın satışı için yetki belgesi temin edildiğini, bu yetki belgesine istinaden şirkete ait taşınmazın satıldığını, ancak bu taşınmazın şirkete ait tek ve önemli aktif taşınmaz olduğunu, bu şekilde bir satışın da T.T.K. madde 391 ve anonim şirket genel kurul toplantılarına dair usul ve yönetmeliğin 22/12 maddesine göre satışın hukuka aykırı olduğunu zira şirkete ait sermayenin en az %75’ini oluşturan pay sahiplerinin olumlu oyları ile kararın alınabileceğini, ilk toplantıda karar alınmaması halinde ikinci toplantıda da aynı nisabın aranacağını, bu sebeplerle söz konusu taşınmazın satışına ilişkin kararın batıl olduğunu tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, söz konusu davaya heyetçe bakılması gerektiğini, davaya konu edilen ve satışı yapılan taşınmazın şirketin tek ve önemli mal varlığı olmadığını, önemli bir mal varlığı da olmadığını, dolayısıyla yönetim kurulu kararında hukka aykırı bir aykırılık bulunmadığını, yönetim kurulu kararının da uygulanarak ifa edildiğini, tapuda devir ve tescil işlemlerini yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava anonim şirket yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine ilişkindir. Şirket genel kurul kararları aleyhine açılan davalar ticaret mahkemesinde heyet halinde görülecek davalardan olmasına rağmen yönetim kurulu kararları aleyhine açılan davalar bu nitelikte değildir. Eldeki dava 6545 sayılı yasanın 45inci maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 5/2 maddesinde sayılan heyet halinde görülmesi gereken davalardan değildir.
Davanın haklı olup olmadığının değerlendirilmesinden önce butlan sebeplerinin hatırlanmasında yarar vardır. Butlan hali T.T.K. M: 391’de gösterilmiştir. Buna göre;
Eşit işlem ilkesine aykırı olan,
Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen,
Pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren,
Diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin,
kararlar batıldır.
Somut olayın öncelikle bu ilkeler ışığında değerlendirilmesi gerekir. Şirket malvarlığına dahil bir malın satışında diğer ortaklar için eşitliği bozan bir durumdan söz edilemez. Mal satılırsa geliri şirkete aktarılır ve tüm ortaklar bundan yararlanır. Satıştan zarar doğarsa tüm ortaklar bundan etkilenir. Dolayısıyla davayı eşitlik temelinde ele almak dğru olmaz.
Satılan taşınmaz davalı şirketin tek taşınmazı değildir. Şirketin boyahane olarak kullandığı binanın bitişiğinde bulunan bir taşınmazdır. Şirketin üretim faaliyetinin yürütüldüğü bir yer değildir. En fazla ileride şirket binaları için genişleme sahası olarak düşünülebilir. O halde bu malın satılması sermayenin korunması ve şirketin temel yapısı ile de ilgili değildir. Her şirket zaman zaman taşınmaz alım satımına ihtiyaç duyabilir. Bu ihtiyaç daha çok şirket yönetimi tarafından belirlenir ve uygulanır. Bu yetki yönetim kuruluna ait olduğundan başka organların müdahalesi olmamalıdır.
Yine taşınmaz satışının pay sahiplerinin vazgeçilmez haklarını zedeleyici yönü yoktur.
Geriye tek bir seçenek kalmıştır. Taşınmaz satışı şirketin genel kurulunun yetkisi dahilinde kalacak mahiyette, “önemli bir malvarlığı” sayılabilir mi? Eğer yönetim kurulunca alınan karar T.T.K.m: 408/2-f kapsamında bir malın satışını öngörüyorsa butlan hali söz konusu olacaktır. Zira yönetim kurulu bu kararla genel kurulun yetki alanına girmiş olur.
Yapılan değerlendirmede şirkete ait olan ve üzerinde üretim tesisi bulunmayan, yatırım veya gelecek planları için alınmış ancak kısa vadede şirketin ana üretim faaliyeti için kullanmak üzere tasarruf edilmesi planlanmış olmayan bir taşınmazın satışının “önemli miktarda mal varlığının satışı” kapsamında kalmayacağı takdir edilmiştir. Satılan taşınmaz değerli olabilir. Değerli taşınmaz piyasa şartlarına göre pahalı satılır. Değerli bir malın satılamayacağı düşünülemez. Elde edilen gelirle banka kredi borçlarının ödenmesi kefilleri kurtarmak olarak değerlendirilemez. Şirketin el’an yatırım yapmaya uygun olup olmadığını takdir yetkisi de yönetim kuruluna aittir. Eğer taşınmaz değerinden ucuza satılmışsa yönetim kurulunun sorumluluğu gündeme gelebilir. Ancak işlem batıl olmaz.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
Alınması gereken 35,90-TL harca peşin yatırılan 31,40-TL ‘nin mahsubu ile 4,50 TL’nin davacıya tamamlattırılmasına,
Davalı vekili lehine takdir edilen 2.180-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 09/04/2018

İş bu kararın gerekçesi 09/05/2018 tarihinde yazılmıştır.

Katip …

Hakim …