Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/710 E. 2020/449 K. 21.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/710
KARAR NO : 2020/449

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/05/2017
KARAR TARİHİ : 21/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde, davacı … ile davalılardan …’ın diğer davalı Tasfiye Halinde … Isı Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ortakları olduğunu, davalı …’ın tasfiye memruu olarak atandığını, tasfiye işlemleri sırasında şirket mülkiyetinde bulunan iki gayri menkulün gerçek değerinin çok altında düşük fiyata satıldığını, elde edilen bedellerin …’ın şahsi hesabına alınıp kullanıldığını, taşınmazlar içerisinde bulunan makinaların da bu şekilde satıldığını, olay sebebiyle Cumhuriyet Savcılığına yaptıkları şikayet üzerine başlatılan ceza soruşturma ve kovuşturmasında …’ın güveni kötüye kullanma sebebiyle mahkum olduğunu, …’ın işlemleri sebebiyle davacının tasfiye payının zarar gördüğünü ileri sürerek davalı …’ın yönetim kurulu başkanlığı ve tasfiye memuru sırasında şirkete verdiği zararlar için şimdilik 5.000 TL’nin davalıdan alınarak şirkete ödenmesine, davacının tasfiye sonucu alacağı paydan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL’nin zararın doğduğu tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, talep haklarının zaman aşımına uğradığını, 1985 – 1990 yılları arasında ticari hayatında iflas etmiş bulunan davacının tüm borçlarının ağabeyi olan davalı … tarafından ödendiğini, herhangi bir karşılık alınmadığını, şirketin başlangıçta 1974 yılında müteveffa baba … … ile … arasında %50 payla kurulduğunu, 1994 yılında anonim şirkete dönüşme aşamasında …’ın %40 hisse ile şirkete ortak alındığını, hisse bedeli tahsil edilmediğini, davacının anne ve babasının ölümünden sonra şirket yönetimini ele geçirdiğini, diğer kardeşleriyle birlik olarak haksız ceza kovuşturmalarına sebep olduğunu, şirketin borca batak hale gelmesinden sonra tekrar kendisinin yönetimi üstlendiğini, tasfiye işlemlerini yürüttüğünü, davacının ileri sürdüğü ceza kovuşturmasında Bölge Adliye Mahkemesinin kararı ile beraat ettiğini, düşük bedele satıldığı söylenen taşınmazlar üzerindeki çok sayıda haciz yüzünden piyasa şartlarında alıcı bulunmadığını, taşınmazların altı yıl satılık kaldığını, üzerindeki haciz şerhleri yüzünden daha ucuz fiyata satılmak zorunda kalındığını, tahsil edilen paranın resmi kayda girsin diye banka hesabına yatırıldığını ancak şirket taşınmazının parası olduğunun açıklama kısmına yazıldığını, elde edilen paradan borçların ödendiğini, davacının payı da kendisine ödenerek elinden ibraname alındığını ileri sürmüştür.
Davacı vekili ve davalı vekilinin mahkememize sunduğu 06/03/2015 havale tarihli müşterek dilekçelerinde; davadan karşılıklı olarak feragat ettiklerini, bu nedenle vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini bildirmişlerdir.
Davacı vekili 02/07/2020 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, davanın feragat reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili UYAP’tan gönderdiği 07/07/2020 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın feragat beyanına bir diyeceklerinin olmadığını, kendilerinin de yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini imzalı beyanı ile bildirmiştir.
Dava açıldıktan sonra davadan feragat edilebilir. Davadan feragat, iki taraftan birinin (davacının) talep sonucundan vazgeçmesidir (HMK m. 307).
Davadan feragat kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğurur.(HMK m.311)
Davacının davasından (tamamen) feragat etmesi üzerine, mahkeme, davanın feragat nedeniyle reddine kararını verir.
Açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak, davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1- DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 170,78TL’den mahsubu ile kalan 116,38 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı vekili ve davalı vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4- Taraflar tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının ve hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine dair evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/07/2020

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır