Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/606 E. 2018/935 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/606 Esas
KARAR NO : 2018/935

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Hacı İlyas Mah.Gürbüzler Bilgin İş Hanı 2. Tezcan Sk. No:3 Kat:4 D:9 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Ulubatlı Hasan Bulvarı Hanedan Apt.No.65, Kat:2,D.:3,4 16240 Osmangazi/ BURSA

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2017
KARAR TARİHİ : 28/06/2018
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra dosyası ile Kambiyo Senetlerine Özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilince söz konusu icra dosyasına konu edilen senetteki imzanın kendisina ait olmadığı, söz konusu senedin varlığından takip ile haberdar olduğu belirtilmiş ise de, davalı tarafından icra ve haciz işlemlerinin durudurulmayıp müvekkili hakkında müvekkilini yıldırmak için haciz işlemleri yapıldığını, Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı dosyasına dayanak olarak gösterilen senedin sahte olduğunu, Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1420 esas sayılı dosyası ile tespit edilmiş olup, ceza mahkemesi dosyası sanığının resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan ceza aldığı ve takibe konu edilen senedin sahte olduğunun kesinlik kazanmış olduğunu, müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığı gibi söz konusu senetteki imzanın da müvekkiline ait olmadığından davalı tarafça başlatılan icra takibine kona senedin ceza mahkemesi kararı ile sahte olduğu anlaşıldığından icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesi ile müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile haksız ve kötü niyetli olarak yapılan takip sonucunda müvekkili hakkında uygulanan haksız haciz ve icra takip işlemleri için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile; müvekkilinin takip dayanağı bononun lehdarı olmayıp ciro yolu ile temlik aldığından sahteliğini bilebilecek durumda olmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiği konusunda Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1420 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında haberdar olduğunu, ceza davasında yapılan yargılama sonucunda senedin Cevat Yılmaz isimli kişi tarafından verildiği kabul edilerek dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi üzerine asıl cirantalara müracaat eden müvekkilinin alacağını Mehmet Kırmız isimli şahıstan haricen tahsil ederek davacı borçlu … hakkındaki Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra takibinden UYAP üzerinden 18/09/2015 tarihli vazgeçme dilekçesi ile vazgeçtiğini, davacı borçlu hakkındaki icra takibinden vazgeçilmiş olduğundan takip dayanağı bonodan dolayı davacının borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin iş bu davaya ilişkin talebi konusuz kalmış olup, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi ile müvekkilinin senedin sahte olduğunu bilebilecek durumda olmadığından ve yasal prosedüre uygun olarak icra takibi başlattığından müvekkili hakkında tazminat ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra takip dosyasına konu senedin sahte olduğundan bahisle davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile haksız takip ve haciz nedeni ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmesi istemi ile açılmış olan bir dava olup yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; alacaklı … vekili tarafından borçlular …, Mehmet Kırmız ve Siamettin Başak aleyhine 28/01/2013 tanzim 28/02/2013 vade tarihli 8.000,00 TL tutarlı bonoya istinaden 18/03/2013 tarihinde başlatılmış kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine ilişkin olduğu, daha önce icra takibinin durdurulmasına dair alınmış bir ihtiyati tedbir kararının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1420 esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden celp ve incelenmesinde; sanıt Cevat Yılmaz hakkında dava ve icra takibine konu edilen senet nedeni ile resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasında üzerine atılı dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçleri sabit görülmekle mahkumiyetine dair 02/06/2015 tarihinde mahkemenin 2015/993 karar sayılı kararı ile karar verildiği, iş bu ceza dava dosyasında müştekinin … olup davalı …’un ise katılan sıfatı ile yer aldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça açılan iş bu dava ile senedin sahteliği iddia olunmakla mahkememiz 06/11/2015 tarihli ara kararı ile HMK’nun 209/1. Maddesi uyarınca Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1420 esas 2015/993 karar sayılı kararı dayanak gösterilerek ihtiyati tedbir talep eden davacı … yönünden Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş ise de, anılan icra takibinde alacaklı … vekilinin 18/09/2015 tarihi itibari ile borçlu davacı … hakkındaki takip talebinden vazgeçtiği anlaşılmakla ihtiyati tedbir kararının da hükümsüz kaldığı anılan tarih itibari ile davacı borçlu yönünden durdurulacak bir icra takibi bulunmadığı dosya içerisine celbedilen Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra dosyası üzerinden göndermiş olduğu 03/11/2016 tarihli cevabi yazısından anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından her ne kadar iş bu dava ile hakkında başlatılan Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra dosyasına konu 28/01/2013 tanzim 28/02/2013 vade tarihli ve 8.000,00 TL bedelli bono üzerindeki imzanın kendisine ait olmayıp senedin sahte olduğundan bahisle bu senet nedeni ile davalı icra takip alacaklısı …’a borçlu bulunmadığının tespiti talep edilmiş ise de, bilahare alacaklı vekilince diğer borçlu Mehmet Kırmız’dan alacağını tahsil etmiş olmakla davacı borçlu … hakkındaki icra takip talebinden 18/09/2015 tarihinde vazgeçtiği anlaşılmakla davacının Menfi Tespit talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ise de, dosya kapsamına göre tarafların haklılık ve haksızlık durumlarının gerek yargılama giderleri yönünden tespiti, gerekse davacı yanın dava dilekçesinde talep ettiği haksız icra takibi ve haksız haciz nedeni ile manevi tazminat taleplerinin karara bağlanması yönünden önemli olup, yapılan yargılama ve inceleme de davacı tarafça sahte olduğu iddia edilen senet yönünden yapılan şikayet üzerine açılan kamu davası sonucunda Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1420 esas 2015/993 karar sayılı dosyasından verilen kararın 02/06/2015 tarihli olup, halen temyiz incelemesinde olup kesinleşmediği anlaşılmış, eldeki bu davanın ise davacı tarafça 08/06/2015 tarihinde açıldığı, alacaklı vekilince davacı hakkındaki icra takibinde ise 18/09/2015 tarihinde vazgeçildiği anlaşılmış olup, her ne kadar davacı tarafça davalının icra takibinde ve yapmış olduğu haciz işlemlerinde haksız bulunduğundan bahisle bir miktar manevi tazminata karar verilmesini talep etmiş ise de, alacaklı yanın icra takibine başladığı, 18/03/2013 tarihinde senedin 3. Cirantası ve yetkili hamili olup senedin sahteliğini bilebilecek durumda olmadığı, zira senette keşideci görünen davacı borçlu … ile aralarında temel ilişki bulunmadığı, senedin sahteliği yönünden yürütülen Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1420 esas sayılı dosyasına katılan sıfatı ile katılmış ise de, verilen kararın halen kesinleşmediği, davalı alacaklı yanın icra takibinde kötü niyetli bulunduğundan bu nedenle bahsedilemeyeceği, davacı tarafça her ne kadar 08/06/2015 tarihinde iş bu menfi tespit davası açılmış ise de, bu davanın dahi icra takibinin başlatıldığı 18/03/2013 tarihinden 2 yıl kadar sonra açıldığı icra takibinin devam ettiği 2 yıllık bu süre boyunca davacı borçlu tarafın icra takibinin durdurulmasına yönelik almış olduğu bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığı gibi senedin sahteliği iddia olunan şikayet nedeni ile yürütülen soruşturma ve açılan ceza davasında dahi icra takibinin durdurulmasına yönelik verilmiş bir karar bulunmadığı, devam eden icra takibinde alacaklı tarafın ise icra takip işlemlerini ve aşamalarını sürdürüp dosya haciz aşamasına geldiğinde de haciz işlemlerini yürütmesinin icra takip hükümleri yönünden ve alacaklı bakımından bir hak olup usulsuzlükte bulunmadığından alacaklının kötü niyetinden söz edilemeyeceği, sahteciliğe dair Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1420 esas sayılı dava dosyası üzerinden 02/06/2015 tarihinde verilen karar ile aynı günde yapılmış 1 adet maaş haczi bulunuyor ise de, anılan kararın halen daha kesinleşmemiş olduğu 02/06/2015 tarihinden sonra ise alacaklı tarafın icra dosyasında yapmış olduğu başkaca bir işlem bulunmayıp davanın açıldığı 08/06/2015 tarihinden sonra 18/09/2015 tarihinde de davacı borçlu hakkındaki icra takibinden vazgeçtiği anılan nedenlerle alacaklının haksız ve kötü niyetli davranışı icra takibi içerisinde bulunmadığından davacının manevi tazminat talep etme koşullarının oluşmadığı koşulları oluşmadığından bu talebinin de reddine karar verilmiş olup,
Mahkememiz kararının istinaf incelemesi sonucunda İstanbul BAM 16. HD’nin 2017/185 esas 2017/1103 karar sayılı ilamı ile “davanın takip dayanağı bonodaki keşideci imzasını inkarına dayalı Menfi Tespit davası olup, mahkemece davalının takipten vazgeçmesi nedeni ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, vazgeçme beyanı incelendiğinde, alacaklının takipten şimdilik vazgeçtiği, takibe ilişkin ve alacağın esasına yönelik haklarını saklı tuttuğu, davalı alacaklının her zaman elinde bulundurduğu, bonoya dayalı takip yapabileceği ve dava açabileceğinden Menfi Tespit davasının konusuz kaldığından söz edilemeyeceği, Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1420 esas 2015/993 karar sayılı dosyasında 02/06/2015 tarihinde karar verilmiş ise de, henüz kesinleşmediği, Asliye Ceza Mahkemesindeki dosya içeriği ve yapılan incelemelere delil olarak dayanıldığından anılan dosya içeriğinin de dikkate alınarak davacının iddiaları ile ilgili tüm delillerin toplandıktan sonra bir karar verilmesi yönünden …” mahkememiz kararı kaldırılmış olup, mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1420 esas 2015/993 karar sayılı dosyasının akibeti ve kesinleşmesinin beklenilmesine, davalı … yönünden istinaf kararı doğrultusunda imza incelemesi yapılması gerekeceğinden dava ve icra takibine konu edilen senedin tanzim edildiği, 28/01/2013 tarihi ve öncesine ilişkin davacının resmi dairelerde bulunan imza asıllarını içeren belgelerin celbedilerek senet üzerinde bulunan imzanın davacıya aidiyeti yönünden grafolog bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiş, yapılan araştırmada Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1420 esas sayılı dosyası içerisinde davacı ile ilgili yapılmış bir imza incelemesinin bulunmadığı anlaşılmakla davacıya ait uygulamaya esas teşkil edecek imza örnekleri tespit edilmiş, ıslak imzalı incelemeye esas belgeler bulundukları yerlerden celbedildikten sonra icra takibine ve davaya konu 28/01/2013 düzenleme tarihli 28/02/2013 ödeme tarihli ve 8.000,00 TL bedelli senet aslı Bursa C. Başsavcılığı Emanet Memurluğundan getirtildikten sonra dosyanın grafolog bilirkişi Cengiz Özkaya’ya tevdii edilerek yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 04/05/2018 tarihli grafolog bilirkişi raporu ile inceleme konusu keşideci borçlusu davacı …, lehdar Mehmet Kırmız olan 28/01/2013 tanzim ve 28/02/2013 ödeme tarihli 8.000,00 TL tutarlı bononun ön yüzünde davacı …’a atfen atılan 2 adet imzaların davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Yapılan yargılama ve inceleme sonucunda davaya ve icra takibine konu edilen senedin ön yüzünde davacıya atfen atılan imzaların davacının eli ürünü olmadığı, aksi ispat edilmeyen grafolog bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiş olmakla başkaca bir inceleme ve araştırmaya gerek bulunmaksızın ve Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1420 esas ve 2015/993 karar sayılı dosyası içeriği de dikkate alınarak ve artık bu aşamada anılan ceza dosyasının kesinleşmesi beklenilmeksizin davacının dava tarihi itibari ile davalıya Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra takibine konu 28/01/2013 tanzim 28/02/2013 ödeme tarihli 8.000,00 TL tutarlı bonodan dolayı borçlu bulunmadığı anlaşılmış olmakla birlikte davanın açıldığı tarihten sonra ve istinaf bozma – kaldırma kararından sonra davacı tarafça 16/ 02/2016 tarihinde verilen dilekçe ile borçlu aleyhine yapılan icra takibinden koşulsuz olarak vazgeçildiği beyanında bulunulmuş olmakla Menfi Tespit istemi yönünden dava konusuz kalmış olacağından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davacının manevi tazminat talebi yönünden ise önceki kararımızdaki gerekçelerle alacaklının icra takibinde kötü niyetli olduğu anlaşılmadığından ve ispat edilemediğinden alacaklının senette 3. Kişi hamil durumunda olup, işleyen icra takibi aşamalarında senedin sahteliği anlaşılana kadar yapmış olduğu icra takip işlemleri ile ilgili kötü niyeti bulunmadığından yerinde görülmeyen manevi tazminat isteminin ise reddine karar vermek gerekmiş, hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1 – Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Yasal koşulları oluşmadığından yerinde görülmeyen manevi tazminat isteminin REDDİNE,
2- Alınması gereken 35,90 TL nispi harçtan peşin alınan 222,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 186,11 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Menfi Tespit istemi yönünden davanın açıldığı tarih itibari ile haklılık durumu gözönüne alınarak taktir ve tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan manevi tazminat talebi üzerinden taktir ve tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafça yapılan aşağıda dökümü yazılı toplam 886,11 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 545,32 TL sinin davalıdan alınıp davacı tarafa VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2018 10:26:38

Katip …

Hakim …

DAVACI TARAFÇA YAPILAN
YARGILAMA GİDERLERİ DÖKÜMÜ.
27,70 TL BVH.
222,01 TL PH.
306,40 TL TEB. VE POSTA GİD.
330,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
TOPLAM : 886,11 TL