Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/578 E. 2018/477 K. 06.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/578
KARAR NO : 2018/477

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –

VEKİLLERİ : Av. … – Hürriyet Mah. Vatan Caddesi No:2 Ortadoğu İş Merkezi Kat:2 D:4 Kağıthane/ İSTANBUL
Av. … – Hacıilyas Mah. Kıbrıs Şehitleri Cad. Arkur Doğu Han İş Merkezi No:2/703 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … ….. – Kıbrıs Şehitleri Cd. Arslantaş İş Merkezi K:9 Uluyol Osmangazi/ BURSA
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 26/04/2017
KARAR TARİHİ : 06/04/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirketin tekstil kimyasallarının ithalat , ihracaat ve pazarlama işini yaptığını, davalı firma ile de yaptığı iş kolu kapsamında muhtelif tarihlerde ticari ilişki içerisine girdiğini, aldığı ürün karşılığında borcuna karşılık bono ve çekler verdiğini, davalı firmaya bu ticari ilişki kapsamında müşterisi … Kimya… Tic. Ltd. Ştinden ciro yoluyla aldığı 35.000,00 TL miktarlı bir adet çek verdiğini, bu çek dava dışı üçüncü kişi tarafından ibraz edildiğinde keşideci imzası tutmadığı şerhi ile işlem yapılmayarak 3.şahsa işlemsiz iade edildiğini, bu durum davalı tarafından müvekkiline bildirilrdiğinde müvekkilinin çeke istinaden 15/09/2014 tarihinde davalının banka hesabına 20.000,00 TL havale yapıldığını, kalan tutara yönelik ise aynı gün davalı şirket yetkilisi Celal Oğuz Yıldırım’a çekin kalan tutarı olan 15.000,00 TL toplam miktar karşılığında 13/12/2014 – 24/01/2015 ve 21/02/2015 vade tarihli bonoları düzenleyerek teslim ettiğini, söz konusu bonolarında davalıya ödendiğini, davalı şirketin ödemeler tamamlandıktan sonra ödemesi yapılan çek ile ilgili Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/738 D.İŞ sayılı dosyasından aldığı ihtiyati haciz kararını Bursa 8.İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine geçildiğini belirterek takip öncesi takibe mesnet kambiyo evrakını ödemiş olmakla icra takibinde boçsuzluğunun tespitine, dava süresince müvekkili tarafından icra takip borcunun ödenmesi halinde ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdatına, kötüniyetli davalı alacaklı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili ise cevap dilekçesinde, davacının sözünü ettiği bonoların iş bu icra takibine konu Finansbank Perpa şubesinin 31/07/2014 tarihli 35.000.-TL bedelli çek karşılığında verilmediğini, bu hususta davacı vekilinin hiçbir evrak yada belge sunmadığını, kaldı ki davacı tarafından bonoların ödendiğine dair sunulan dekontlarda dahi ilgili senetlere herhangi bir atıf bulunmadığını, davacı ile davalı firma arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, cari hesap ilişkisi içerisinde müvekkili firmaya birçok kambiyo evrakı verildiğini, davacı tarafın kambiyo takibini sürüncemede bırakmak maksadıyla kötüniyetle cari hesap ilişkisi çerçevesinde verdiği senetleri takibe konu çek için verilmiş gibi göstermeye çalıştığını, taraflar arasındaki cari hesaba karşılık yapılan ödemelerin hem kambiyo takibinden hem cari hesaptan düşülmesinin mükerrerlik yaratacağını belirterek hukuki ve delili mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava kambiyo senedinden kaynaklanan takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı vekili Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasına konu edilen 35.000,00 TL bedelli çek bedelinin 20.000,00 TL’sinin bankaya havale yapılmak suretiyle ödendiğini, kalan bakiye tutara yönelik ise davalı şirket yetkilisine 13/12/2014 – 24/01/2015 ve 21/02/2015 vade tarihli bonoların düzenlenerek verildiği iddiasındadır. Sunulan banka dekontu incelendiğinde 15/09/2014 tarihinde davalının banka hesabına 20.000,00 TL takibe konu çekin seri numarası ve keşide tarihi de belirtilerek ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla banka havalesi yoluyla yapılan 20.000,00 TL’lik ödemenin takibe konu çek sebebiyle yapıldığı bellidir. Ancak davacı taraf 13/12/2014 – 24/01/2015 ve 21/02/2015 vade tarihli bonoların takibe konu çekin bakiye borcuna istinaden verildiği hususunu kesin delillerle ispatlamalıdır. Bu husus tanıkla ispat edilemez. Bu hususta davacı tarafın hiçbir evrak yada belge sunmadığı ancak delil listesinde açıkça yemin deliline dayandığı anlaşılmakla davacı tarafa 13/12/2014 – 24/01/2015 ve 21/02/2015 vade tarihli bonoların takibe konu çekin bakiye borcuna istinaden verildiği hususunda yemin hakkı hatırlatılmış, davacı vekili 06/04/2018 tarihli celsede yemine dayanmadıklarını ifade etmiştir. Bu anlamda davacı taraf 13/12/2014 – 24/01/2015 ve 21/02/2015 vade tarihli bonoların takibe konu çekin bakiye borcuna istinaden verildiğini kesin delillerle ispatlayamamıştır. Tüm bu gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kısmen kabulü – kısmen reddi ile; Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde, takibe konu çek yönünden davacının davalıya 20.000,00 TL borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Yasal şartları oluştuğu ve davalının kabul edilen miktar yönünden takipte kötü niyetli olduğu kanaatine varılarak; kabul edilen kısım olan 20.000,00 TL’nin %20’si oranında davalının haksız takip tazminatına mahkum edilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Alınması gereken 1.366,20-TL harçtan peşin yatırılan 597,72-TL harcın mahsubu ile bakiye 768,48-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı tarafça yapılan ve yatırılan peşin harçta dahil edilerek hesaplanan 674,72-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 364,34-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan ve daha az olamayacağından 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 06/04/2018

İş bu kararın gerekçesi 06/04/2018 tarihinde yazılmıştır.

Katip …

Hakim …