Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/57 E. 2018/57 K. 17.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. …1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/57 Esas – 2018/57
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2017/57
KARAR NO : 2018/57

BAŞKAN:
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI : … TEKNOLOJİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Yeşilköy Havaalanı Kv.Business Park Blk.B3 Blk.K.5 No.215/216 Bakırköy/İstanbul
VEKİLİ : Av. …….. – Valikonağı Cad. Zafer Sok. No: 46 K.2 D.202 Nişantaşı Şişli/ İSTANBUL

DAVALI : … -…ULAŞIM TOPLU TAŞIMA İŞL. TURİZM SAN. TİC. A.Ş. …- ………
VEKİLİ : Av. …….. – Sakarya Mah. Yıldız Sok. N:37 Demirci İşhanı K:4 D:13 Osmangazi/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/01/2017
KARAR TARİHİ : 17/01/2018

Mahkememize açılan itirazın iptali davasında,
DAVACININ TALEBİ: Davacı taraf dava dilekçesinde özet olarak taraflar arasında …Hafif Raylı Sistem Üçüncü aşamasıyla ilgili bir eser sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedelinin 1.735.000 TL + KDV olduğunu, ödeme takvimine göre yılın 33. Haftasında 700.000 TL, 35. Haftasında 335.000 TL, 37. Haftasında 400.000 TL ve geçici kabulden itibaren 15 gün içinde ilk perşembe günü 300.000 TL ödenmesi gerektiğini, davacı tarafın edimini yerine getirdiğini ancak davalı tarafın 37. Hafta ödemesini yapmadığını, son taksit olan 300.000 TL’nin de ödenmediğini, davalıya çekilen ihtarın sonuçsuz kaldığını, bu arada davalının haksız bir biçimde 631.540 TL tutarlı iade faturası kestiğini, bu iadenin karşılıklı olarak tebliğ ve iade edildiğini, alacağın tahsili için …12.İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalının takibe haksız biçimde itiraz ettiğini, davalının borçtan kurtulmak gayesiyle hareket ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI: Davalı taraf cevap süresi geçtikten sonra verdiği dilekçede davanın reddi gerektiğini savunmuş, davacı tarafın sözleşmedeki yükümlülüklerini ihlal ettiğini, bu sebeple kendisine noter aracılığıyla 16/09/2015 tarihinde ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamede takvime uyulmaması ve işin geçici hazır hale getirilmemesi halinde cezai şart uygulanacağının bildirildiği, cevabi ihtarname ile davacının işi süresinden önce tamamladıklarını ileri sürerek 37. Hafta ödemesinin ve diğer ödemenin yapılmasının istediklerini, geçici kabul komisyonca hazırlanan eksikler listesinin davacıya tebliğ edildiğini, ancak işin 91 gün gecikme ile tamamlanmış olduğunu, bu sebeple 631.540 TL tutarlı cezai şart faturası kesildiğini, 21/09/2015 tarihinde bitirilmesi gereken işin 20/12/2015 tarihinde tamamlandığını, geçici kabulün 21/12/2015 tarihinde yapıldığını ancak uzmanların geç gelmesi sebebiyle sistemin 21/04/2016 tarihine kadar devreye alınamadığını, süreç içinde yapılan entegrasyon testlerinin başarısız olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE: Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Ancak icra takibine dayanak yapılan alacağın bir eser sözleşmesinden kaynaklandığı hususunda taraflar arasında anlaşmazlık yoktur. Temel anlaşmazlık davacı tarafın işi sözleşmede belirtilen tarihte teslim edememesinin cezai şart tahakkukuna sebep olup olmayacağı noktasındadır.
Taraflar arasında bir eser sözleşmesinin varlığı sabittir. Sözleşme tüm şartlarıyla birlikte her iki tarafça kabul edilmiştir. Sözleşme kapsamında müteahhit durumundaki davacı tarafa bir kısım ödemeler yapıldığı, sözleşmeden kaynaklanan işin tamamen teslim edildiği, ancak teslim tarihinin sözleşmede belirtilen daha sonraya isabet ettiği ve bir kısım ödemelerin yapılmadığı konusunda her iki taraf beyanları bir biriyle örtüşmektedir. Davalı iş sahibi toplam iş bedelinden 631.540 TL’lik kısmını ödememiştir. Bu kısım yönünden sözleşmeye göre cezai şart uyguladığını ileri sürmüş, kestiği cezai şart faturasını iş bedelinden tenzil etmiştir. O halde davalı iş sahibinin cezai şart uygulamasının hukuka ve sözleşmeye uygun olup olmadığının belirlenmesiyle uyuşmazlık çözülecektir. İşteki gecikme yanında davalı iş sahibinin de ödemede gecikme gösterdiği ileri sürüldüğünden bu hususun sözleşmeye etkisi de tartışılmalıdır.
Davacı müteahhidin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini zamanında yerine getirememesinde kusuru olup olmadığının anlaşılması uzmanlık gerektiren bir durumdur. Bu sebeple hem yerinde keşif yapılarak sistemin işleyişinin denetlenmesi hem de bilirkişiden görüş sorulması uygun bulunmuştur. Bilirkişiden taraflar arasındaki sözleşmeye göre yapılması gereken işin tamamlanıp tamamlanmadığı, geçici kabul için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, sistemin halen çalışır vaziyette olup olmadığı, varsa eksik ifa yahut ayıp sebebiyle sözleşme nedeniyle indirim gerekip gerekmediği, iş sahibince kesilen gecikme cezasının maddi dayanağı bulunup bulunmadığı, ödeme terminine uyulmamış olmasının davacı taraf yönünden süre uzatımı için haklı sebep oluşturup oluşturmayacağı konusunda görüş bildirmesi istenmiştir.
Bilirkişi 24/11/2017 tarihli raporunda kendisine sorulan sorular için ayrı ayrı değerlendirmeler yapmış ve nihai görüşünü bildirmiştir. Rapora göre taraflar arasındaki sözleşmeye göre yapılması gereken iş tamamlanmış olup, sistem fiilen çalışır vazıyettedir. Keşif günü itibariyle eksik ifa yahut ayıplı ifa hali yoktur. Bu sebeple sözleşme bedelinden indirim yapılmasını gerektiren bir nedene rastlanmamıştır. Geçici kabul için gerekli şartların oluştuğu, iş sahibinin ödeme planına uymamasının işin gecikmesinde etkili olduğu ve süre uzatımı için haklı bir sebep oluşturduğu kesilen gecikme cezasının maddi bir dayağının bulunmadığı kabul edilmelidir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede bilirkişi raporundaki bulgular çerçevesinde iş sahibinin müteahhide gecikme sebebiyle cezai şart uygulamasının haklı sebeplere dayanmadığı kanaatine varılmıştır. Her iki tarafın da kabulünde olduğu üzere belli bir ödeme planı vardır. İş sahibi 37. hafta ödemesi gereken 400.000 TL’lik kısım ile geçici kabul tarihinden itibaren 15 gün içinde perşembe günü ödenmesi kararlaştırılan 300.000 TL’lik kısmı ödememiştir. İşin tabiatı icabı bir kısım aksaklıkların yaşanması doğaldır. Sistemin devreye alınmasından sonra ortaya çıkabilecek kimi aksaklıklara hemen müdahale edilip işlerin tamamlandığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda da tartışıldığı gibi sözleşmede hakedişin zamanında ödememesi bir süre uzatım sebebidir.
Yukarıda açıklanan gerekçeyle işin tamamen yapılıp teslim edilmesi sebebiyle davacı şirketin ücret alacağını hak ettiği, davalı tarafından kesilen cezai şart faturasının sözleşmeye ve hukuka aykırılık teşkil ettiği kabul edilmiştir. Bu durumda davalı taraf bakiye 631.540-TL’yi ödemelidir. Bu miktar yönünden sözleşmeyle belirlenmiş bir vade söz konusudur. Davalı taraf vadeye uymadığından temerrüde düşmüştür. Bunun için ayrıca ihtar ve talep gerekmez. Bu itibarla işlemiş faiz kalemi yönünden de itiraz haksızdır. Alacak miktarı likit olduğundan itirazın tahsilatı geciktirmeye yönelik olduğu kabul edilmiş ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile …12.İcra Dairesi’nin 2016/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek; davalı borçlunun asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 44.220,00-TL karar harcının, icra takibinden alınan 3.236,73 TL harç ile peşin olarak alınan 7.818,32 TL harçtan oluşan toplam 11.055,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 39.843,83-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı tarafından yapılan 36,00-TL başvurma ve vekalet harcı + 102,00-TL posta ve tebligat gideri + 500,00-TL bilirkişi ücreti + 221,80 TL keşif harcı ve 100,00-TL keşif taksi giderinden oluşan toplam 959,80-TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 11.055,05-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili lehine takdir edilen 39.843,83-TL ücreti-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, anlatıldı. 17/01/2018

İş bu kararın gerekçesi 13/02/2018 tarihinde yazılmıştır.

Başkan

Üye

Üye

Katip