Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/561 E. 2022/31 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…. TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/561 Esas
KARAR NO : 2022/31

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2017
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı borçlunun Bursa 17.İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı icra dosyası ile yapılan icra takibine ilişkin yapmış olduğu itiraz haksız kötü niyetli ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, iş bu itirazın iptalinin gerektiği, Şöyle ki; Davacı müvekkil şirket ile borçlu şirket arasında kumaş alım satımı konusunda ticari ilişki mevcut olup söz konusu ticari satışı gösterir sipariş formları, faturalar ve sevk irsaliyeleri, bu satış işlemine ilişkin olarak söz konusu sipariş formları gereği davalı tarafça da kabul edilmiş olan, kur farkı nedeniyle davalı şirkete kesilmiş olan kur farkı faturası, davalı ile yapılmış olan 2016 yılı ocak, mart, nisan. mayıs, ağustos, eylül aylarına ilişkin BA-BS mutabakatı, cari hesap ekstresi nin dilekçe ekinde sunduklarını, Ayrıca davacı müvekkilin söz konusu takip ile ilgili alacağına dair tüm kayıtları usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinde de mevcut olduğunu, Müvekkiline olan borcundan dolayı başlatılmış olan ilamsız icra takibine davalı firma tarafından haksız yere itiraz edilerek icra takibinin durmasına sebebiyet verildiğini, Müvekkili davacının icra takibinin durmasıyla alacağına kavuşamayarak haksız yere zor durumda kaldığını, Davacı müvekkilin, davalı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine ait tutmuş olduğu defter kayıtları incelendiğinde davalının itirazının haksızlığı açık olarak meydana çıkacağını, Bu nedenle itirazın iptaline ve başlatılan ilamsız icra takibinin devamına karar vermek üzere huzurdaki davayı açma gereğinin doğduğunu, Ayrıca müvekkilin davalı borçludan olan alacağı taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde düzenlenen cari hesap ekstresi ile davalı borçluya verilen faturalarla sabit olduğundan ve davalı borçlu tarafından icra takibine haksız ve kötü niyetle itiraz edildiğinden davalı- borçlunun alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesinin gerektiği, Yukarıda arz ve İzah edilen sebeplerle; İcra takibine yönelik yapılmış olan itirazın tek sebebinin icra takibini durdurmak olduğu açık olduğundan ve bu süreçte alacağın tahsilinin imkansız hale gelmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalınması nedeniyle davalı borçlu şirket hakkında teminatsız olarak yahut uygun bir teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini, Yapılmış olan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, alacağın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, alacak miktarı fatura ile sabit olduğundan davalı tarafın %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının müvekkil şirket aleyhine Bursa 17.İcra Müdürlüğünün E.2017/… sayılı dosyasında başlattığı İlamsız icra takibine karşı müvekkil şirket tarafından takibe konu borcu bulunmaması sebebiyle itiraz edildiğini, icra takibinin durduğunu, davacının müvekkil şirkete karşı haksız ve hukuka aykırı bir şekilde itirazın iptali davası açmış bulunduğunu, Dilekçe ekinde sunulan dava dışı … Tekstil San. Ve Tic.a.ş. Adına kesilen faturalar, … Ulusl.taş.a.ş, adına kesilen Sevk İrsaliyesi ve davalı müvekkil çalışanı …. Hanım ile dava dışı … Tekstil San. Ve Tic.a.ş çalışanı …. …. ve davacı …. şirketinden …. …. arasında yapılan E-Posta fotokopilerinin tetkikinden de görüleceği üzere müvekkile satışı yapılan Ceketlerin boya vermesi ve dolayısıyla ayıplı çıkması nedeniyle yurtdışı alıcılardan söz konusu Emtea Nedeniyle ödeme alamaması nedeniyle söz Konusu ayıplı Malların bedelini üstlenmesi gerektiği halde ayıplı mallar nedeniyle müvekkile icra takibi yapmasından davaya konu ticari ihtilafın meydana geldiğini, Söz konusu emtea nedeniyle müvekkilin böyle bir borcunun bulunmadığı keşif yapılarak müvekkilin muhasebe kayıtları, defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle ispat edilebileceğinin düşünüldüğü, Yukarıda izah edilenler haksız yere açılan davanın reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, dava giderleri ile vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedir
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen dosya kapsamına göre
Dava, davacı ile davalı arasındaki ticari mal alışverişinden kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Taraflarca aralarında düzenlenen, fatura ve cari hesap eksteresi gibi kayıtlar dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile ticari ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
Davalı taraf davacının kumaşlarının hatalı ve ayıplı olduğunu yapılan hatalı imalatlar dolayısıyla davalının bedeli ödenmek suretiyle gidermek zorunda kaldığını savunmuşlardır. Teslim alınan kumaşların ayıplı olması dolayısıyla davacı tarafa borçları olmadığını savunmuşlardır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları davacı tarafça verilen kumaşların ayıplı olup olmadığının tespiti ile bu konuda davacı tarafın alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davacının kumaş satımı dolayısıyla alacağının belirlenebilmesi için taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı tarafın mahal mahkemelerine talimat yazılmıştır.
HMK’nın 222. Maddesine göre; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.

Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir.
Dava konusu alacak ticari satımdan kaynaklanan alacağa ilişkin yapılan takibe ilişkin itirazın iptali davasıdır. Burada irdelenmesi gereken husus, taraflar arasında geçerli bir ticari alışveriş ve sözleşme olup olmadığı, bu alışveriş kapsamında davacının teslim ettiği ürünlerin ayıplı olup olmadığı ve ayıp var ise bu ayıbın tenzilinin gerekip gerekmeyeceği ve yine davaya konu ayıpsız ürün bedelinin tespitidir.
Her iki tarafın defter incelemesi deliline dayandıkları nazara alınarak taraf defterleri üzerinde inceleme yapılması için davalı taraf için talimat yazılmış ve davacı taraf defterlerini inceleme gününde hazır etmiş, 24.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının tutmakta olduğu defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, davalının kendi lehine delil teşkil edip edemeyeceğinin takdirinin sayın mahkemenize bırakıldığı, Davacı defterine göre davalıdan 38.125,66 TL alacaklı bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafa ön inceleme zaptı tebliğ edilerek ihtarda bulunulmuş, davalı ticari kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi amacıyla davalı şirketin bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazılmış, inceleme gününde talimat mahkemesine sunması istenmiş, defter sunmamanın aleyhine sonuç doğuracağı konusunda da uyarılmıştır. bilirkişiden davacı defterlerindeki inceleme ve kayıtlar da karşılaştırılmak suretiyle ticari ilişkide davalı defterlerindeki durumun, fatura girişi ile ödemelerin iade yahut yansıtma faturası varsa buna ilişkin kayıtların bir tablo halinde sunularak taraf defterlerinde hangi durumdan kaynaklı aykırılık bulunduğu ve davacının alacağı hususunda rapor tanzim edilmesinin istenilmiştir. 28/04/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, Her iki taraf yasal defterlerinin de yaal süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış ve sahibi lehine delil olmaz özelliklerine haiz olduğu, Tekstil Mühendisi tarafından yapılan bilirkişi incelemesinin sonuç kısmında dava konusu edilen ürünlerin “gizli ayıplı” olduğunun belirtildiği, Dava dışı … Tekstil San. Ve Tic.a.ş. adına düzenlenen 28.11.2019 tarih ve 8.083,50.-Eur bedelli debit note’un davalı şirkete 19.12.2016 tarihli mailde de belirtilerek iletildiği, Davalı …. Tekstil tarafından 30.12.2016 tarih ve 180510 numaralı yansıtma faturasının 20.01.2017 tarihli Kartal 9. Noterliği’nin 1495 yevmiye nolu ihtarnamesinin MR-683491 nolu …. Kargo ile davacı adına keşide ve 23.01.2017 tarihinde ise tebliğ edildiği, Davacı ve davalı yasal defterleri arasındaki farkın sebebinin de yukarıda detayı verilen ve … Tekstil tarafından davacı Vemteks adına keşide edilen 30.12.2016 tarih ve 180510 numaralı 32.248,41.-TL bedelli bu fatura olduğu, … Tekstil defterlerinde kayıtlı olan bu faturanın Vemteks defterlerinde kayıtlı olmadığı, Davacı şirketçe 23.01.2017 tarih ve 2486 yevmiye nolu Bursa 23. Noterliği’nin ihtarnamesi ile davaya konu olan bu faturayı kabul etmeyerek yasal süresi içinde iade ettiği, Davacı yasal defterlerine göre davalı şirketten takip tarihi olan 24.01.2017 tarihinde 38.125,66.-TL alacaklı iken, davalı şirketin ise aynı tarihte ise davacı şirkete 5.876,41.-TL borçlu olduğu,ı tespit edilmiştir.
Akabinde dava konusu işin niteliği gereği tekstil mühendislerinin de olduğu alanında uzman bir bilirkişiden aldırılan 26.10.2018 ve 01.03.2019 Tarihli Bilirkişi Raporu alınmıştır. Tekstil Mühendisi …. …. tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; “Dosyada ve kadın ceketi üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; Cekette iki farklı astar kullanılmış olduğu, birinin desenli saten diğerinin düz saten astarlık olduğu, Ceket beden kısmında kullanılan desenli astarda yapılan peçete sürtme testinde kumaşın peçeteyi boyamadığı,, Ceketin kol kısımlarında kullanılan düz astarda yapılan peçete sürtme testinde kumaşın renginin peçeteyi boyamış olduğu, bu nedenle Gizli Ayıplı olduğu,
01.03.2019 tarihli raporunda ise; Ceket Ana kumaşının sürtme sonucu sürtülen diğer yüzeye boya vermediği Ceket desenli iç astar kumaşının sürtme sonucu sürtülen diğer yüzeye boya vermediği Ceket düz iç astar kumaşının sürtme sonucu sürtülen diğer yüzeye boya verdiği, ana kumaşın astarlık kumaşın sürtme haslığım düşürecek şekilde kumaşı boyamış olmasının teknik açıdan mümkün olamayacağı bu nedenle sorunun düz astarlık kumaştan kaynaklandığı,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile yaptırılan 17/12/2021 tarihli tekstil mühendisi bilirkişi ek rapor incelemesi sonucunda özetle; incelenmiş ürünün kırmızı olması sebebiyle diğer renklerde söz konusu hatanın var olup olmadığı konusunda bir kanaate varılamayacağı, Zira kırmızı renk Kök raporda incelenmiş ürünün kırmızı olması sebebiyle diğer renklerde söz konusu hatanın var olup olmadığı konusunda bir kanaate varılamayacağı, Zira kırmızı renk kumaşta olması diğer renklerde de kesin olacağını göstermemektedir. Bu nedenle Sadece görülmüş olan hatalı olan kumaşın Kırmızı olduğu Kırmızı renk astarlık kumaşın renk siparişinin 17.02.2016 tarihinde geçilmiş olduğu, Ancak kumaşların hangi tarihte işlem gördüğü ile ilgili dosyada bir belgenin bulunmadığı, 26 Ekim 2016 tarihli e-mail ile … firması tarafından 6108-6534 modelde Twill astar kalitesinde renk verme sorununun bildirildiği, bu modelin kırmızı renk olduğu, dosyada sunulmuş olan belgelere göre … Tekstil tarafından 23.06.2016 tarihli fatura ile 1299 adet olarak 81,94 TL birim fiyattan KDV hariç 106.440,06 TL olarak faturalandırılmış olduğu, Yine 21 Kasım 2016 tarihli e-mailde … Tekstil’in yüklemeyi 24-06 da yapmış olduğunun belirtilmiş olduğu ancak astarın geliş tarihi ile ilgili bir belgenin dosyada görülemediği, 27 Ocak E-mail yazışmalarında boya veren ceket modellerinin 6199-6534 Siyah renk116 adet ve 6108-6534 Kırmızı renk 201 adet olarak belirtilmiş olduğu ancak … firmasına kesilmiş olan reklamasyon faturasında yalnızca 6108-6534 renk verme sorunu olarak 317 adet 25,5 EUR birim fiyattan toplamda 8083,5 EUR olarak belirtilmiş olduğu, ancak her iki artikelin de birim satış fiyatlarının aynı olduğu, Reklamasyon faturasında belirtildiği gibi tamamının kırmızı renk olarak kabul edildiği e-mail yazışmalarında ise siyah ve kırmızı ceketlerde renk verme hatası olduğunun bildirildiği ve 317 adet ceketteki astarların hatalı olduğu, ancak siyah renk ile ilgili herhangi bir hatalı ürün incelenmemiş olması nedeniyle yine 201 adet kırmızı ceketin hatalı olduğu, Ürünlerin Davalı firmada bulunmaması ve yurtdışında dava dışı firmada bırakılmış olması nedeniyle sovtaj bedelinin hesaplanmasının mümkün olmadığı, Ancak ürünlerin mevcut durumunda ellerinde olmuş olsaydı sovtaj değerinin dava tarihinde 20 TL/ adet olacağı, Reklamasyon faturasında belirtilmiş olan 317 adet ceketin tamamının – reklamasyonda – belirtildiği şekilde kırmızı veya – e-mail yazışmalarında belirtildiği şekilde siyah ve kırmızı olarak yine tamamının hatalı olduğunun kabulü durumunda sovtaj 20×317-6340 TL. olacağı, Ancak kök raporumuzda incelenmiş olan Kırmızı ürünün sadece hatalı kabulü her halükarda reklamasyona konu olan 201 adetin hatalı kırmızı olduğunun kabulü durumunda sovtaj değerinin 20×201-4020 TL olacağı, iç astarda mevcut olan boya verme hatasının boyama işlemi kaynaklı olduğu ve bu durumun kullanıcı hatasından kaynaklanamayacağı, Davalı taraf vekilinin beyanlarına istinaden ürünlerin Davalının elinde bulunmadığı ve söz konusu ürünlerin Almanya’daki ithalatçı firmanın depolarında bırakılmış olduğu ,bu nedenle ürünlerin fiziki olarak halen mevcut olarak olup olmadığı konusunda bir kanaate varılamayacağı, Kök raporda incelenmiş ürünün kırmızı olması sebebiyle diğer renklerde söz konusu hatanın var olup olmadığı konusunda bir kanaate varılamayacağı, ancak takdirin sayın mahkemeye ait olduğu, Kırmızı renk astarlık kumaşın renk siparişinin 17.02.2016 tarihinde geçilmiş olduğu, ancak kumaşların hangi tarihte işlem gördüğü ile ilgili dosyada bir belgenin bulunmadığı, 27 Ocak E-mail yazışmalarında boya veren ceket modellerinin 6199-6534 Siyah renk116 adet ve 6108-6534 Kırmızı renk 201 adet olarak belirtilmiş olduğu ancak … firmasına kesilmiş olan reklamasyon faturasında yalnızca 6108-6534 renk verme sorunu olarak 317 adet 25,5 EUR birim fiyattan toplamda 8083,5 EUR olarak belirtilmiş olduğu, ancak her iki artikelin de birim satış fiyatlarının aynı olduğu, Ürünlerin Davalı firmada bulunmaması ve yurtdışında dava dışı firmada bırakılmış olması nedeniyle sovtaj bedelinin hesaplanmasının mümkün olmadığı Ancak ürünlerin mevcut durumunda ellerinde olmuş olsaydı sovtaj değerinin dava tarihinde 20 TL./ adet olacağı Reklamasyon faturasında belirtildiği gibi tamamının kırmızı renk olarak kabul edilmesi veya sayın mahkeme tarafından e-mail yazışmalarının belge kabul edilmesi ile siyah ve kırmızı ceketlerde renk verme hatası olduğunun kabulü durumunda 317 adet ceketteki astarların hatalı olduğu, sovtaj 20×317-6340 TL. olacağı, Bu durumda reklamasyon yansıtma faturası olan 32248,41 TL.’den bu değerin düşülmesi gerektiği, bu durumda bedelin 25908,41TL.olacağı, görüş bildirilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde; Tüm dosya kapsamı, dosyaya sunulan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan raporun hüküm kurmaya elverişlidir. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan husus davacı tarafça davalı tarafa satışı yapılıp teslim edile kumaşların (ürününün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve süresi içinde davalı tarafa bildirilip bildirilmediği, ayıp var ise davacı tarafça iddia edilen zararın belirtilen kadar olup olmadığı) hususlarında toplanmakta olup, davacı tarafça ayıplı ürünler kullanılmak sureti ile üretilen kumaşların 3. kişi alıcıya satılması sonrasında 3. kişi alıcı şirket tarafından kumaşların ayıplı olması nedeni ile kendilerine bildirmelerde bulunulduğu akabinde davalı tarafca, davacı taraf adına kesilen 30/12/2016 tarih, 18051 nolu 32.248,41 TL bedelli reklamasyon faturası ile davalı tarafa iade edildiği bildirilmiş olmakla, faturanın zaman geçmeksizin ayıp anlaşılır anlaşılmaz yapıldığı, TBK’nun 231/1. ve 6762 Sayılı TTK’nun 25/4. maddesinde öngörülen zaman aşımı sürelerinin de bulunduğu anlaşılmakla, davalı tarafın reklamasyon faturasında belirtildiği gibi ayıplı kumaşların tamamının kırmızı renk olarak kabul edilmiş, davalı tarafa ıhtaratlı süre verilmesine rağmen siyah kumaşları incelenmek üzere mahkememize sunmadığı, bu nedenler siyah renk ile ilgili herhangi bir hatalı ürün incelenmemiş olması nedeniyle ve davalı tarafın e-mail yazışmaları ile siyah ve kırmızı ceketlerde renk verme hatası olduğunun kabulü ile 317 adet ceketteki astarların hatalı olduğu, sovtaj 20×317-6340 TL. olacağı, Bu durumda reklamasyon yansıtma faturası olan 32248,41 TL.’den bu değerin düşülmesi gerektiği, bu durumda bedelin 25908,41TL olacağı sonucuna varılmakla, dosyaya ibraz eden bilirkişiler tarafından ayıplı ürün bedelinin indirimine uygun kabul edilen ayıplı ürünün bedeli olarak davalı taraftan talep edebileceği, dava konusu uyuşmazlığın içeriği gereği tarafların kumaşın ne kadarlım kısmın ayıplı olup olmadığı konusunu net olarak bilmeleri beklenemeyeceği ürün ayıbının ihtilaflı bir konu olması da göz önünde bulundurularak icra inkar tazminatı için yasal şartların oluşmadığına kanaatiyle davanın kabulüne karar vererek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ İLE
2-Bursa 17.İcra Dairesinin 2017/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 25.908,41 TL asıl alacak üzerinden devamına,
3-Alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden yasal şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 1.769,80-TL karar harcının, başlangıçta alınan 460,47-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.309,33‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 460,47 TL peşin harç, 36,00 TL başvurma harcı + vekalet harcı, 1.707,00 TL Yargılama gideri olmak üzere toplam 2.203,47 TL yargılama giderinden kabul – red (%67,95 kabul – %32,04 red) oranına göre olmak üzere toplam 1.497,26 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan 100,00 TL masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili lehine takdir edilen 5.100,00-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım üzerinden davalı vekili lehine takdir olunan 5.100,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır