Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/521 E. 2021/804 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/521 Esas
KARAR NO : 2021/804

HAKİM : … …
KATİP : … …

ANA DAVADA
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … – ULUYOL CAD. SEZEN SK. NO:9 K:1-2-3-4 BURSA OSMANGAZİ

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2017
KARAR TARİHİ : 09/09/2021

BİRLEŞTİRİLEN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2017/520 ESAS SAYILI DAVADA

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … OTOMASYON MAK METAL SAN TİC LTD ŞTİ.
Kükürtlü Mah. Emir Abdülkadir Cad. N:25 K:5 Osmangazi/ BURSA
VEKİLİ : Av. … – Uluyol Sezen Sk. No:9 K:1-2-3-4 Osmangazi/ BURSA

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/04/2017
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ANA DAVADA DAVACININ TALEBİ :Davacı firma ile davalı firmanın “Beton Travers Ünitesi” ile ilgili bir takım işlerin yapılması hususunda anlaştıklarını, borçlu şirketin taahhüt ettiği işleri gerektiği gibi yerine getirmediği, davacının eksik ifanın tamamlanması için 3. başka firma ile anlaştığını, eksiklerin giderilmesi için 3. kişiye 62.000,00 Euro ve 38.940,00.-TL ödeyerek faturalandırdığını, Davalının işi kararlaştırılan 75 gün içerisinde tamamlamadığı, Ünite içerisinde bulunan iki adet Makas Traversi Üretim Hattının kaldırma ve devirme hidrolik sistemlerinin tekniğe uygun çalışmadığı, kaldırma ve devirme hidrolik pistonlarının birlikte hareket etmesini sağlayacak düzeneğin kurulması ve 75m uzunluğundaki beton bloğun dengede, eşit ve aynı anda kaldırılmasını sağlayacak düzeneğin oluşturulması gerektiği, devirme mekanik ayaklarının devirme sonrası bloğu karşılamadığı ve beton bloğun bant üzerine kontrolsüzce devrildiğini, Germe hidrolik otomasyonunun germe değerlerini doğru göstermediği ve sisteme girilen değerler doğrultusunda sistemin çalışmadığı, germe otomasyonundaki bu ayıbın giderilmesi gerektiği, Sistemde gizli ayıpların olduğu ve bu gizli ayıpların sistem ünitesinin hatalı üretiminden yada eksik malzeme, aksam ve edevat kullanılmasından kaynaklandığı beyan edilerek, kusurların tamiri için davalıya noter ihtarnamesi gönderildiğini, borçlunun gerekli ifaya yerine getirmemesi nedeni ile eksik ve kusurların CO-EN Müh. Makine firması tarafından giderildiği ve bu firmaya 62.000,00 Euro ve 38.940,00.-TL ödendiğini, bu masrafın tahsili için iki farklı icra takibine başlandığını, bu alacağın 38.940,00.-TL alacağa ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali konusunda olduğu beyan edildiği. Bursa 1. Ticaret Mahkemesinin 2017/520 E. sayılı dosyasında aynı konuda 62.000,00 Euro alacağın icra takibine yapılan itirazın iptali konusunda açılmış olup, bu davada incelenen iş bu dava dosyası ile birleştirilmiştir.
ANA DAVADA DAVALININ CEVABI : Sözleşme gereği işin 75 gün içerisinde Bursa’ da kamyon içerisinde teslim edileceğini, süresi içerisinde teslim edildiğini, teslim esnasında ihtirazi kayıt olmadığı; Sözleşme kapsamı dışındaki malzeme ve uygulamaların davacı şirketin yükümlülüğünde olduğu, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini; Azerbaycan’ daki tesisin makinenin kurulması için gerekli asgari şartlara haiz olmadığı, vinç, beton içine konulan tellerin gerdirilmesini sağlayacak şişirme makinesi ve sisteminin olmadığı, tüm deneme aşamalarının tamamlanması ve davacı şirket personeline bu konuda tüm eğitimlerin verilmesine rağmen montaj işleminin tamamlanamadığı, Davalı şirketin sattığı üründe eksiklik ayıp, vs. olmadığı, ücretsiz tamir hakkı bulunmadığının beyan edildiği. Davalı şirkete ait ekiplerin 2 defa Azerbaycan’ a gittiğini, ancak deneme ve test üretim için gerekli şartların davacı tarafından oluşturulamaması nedeni ile üretim aşamasının test edilemediği; Davacının iddialarını belgeye dayalı olarak ispatlaması gerektiği, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

BİRLEŞEN DAVADA DAVACININ TALEBİ : Ana davanın davacısı olan … vekili 12/04/2017 tarihinde açtığı diğer bir dava ile aynı olduğunu belirtmekle davacı vekili dava dilekçesinde ve ön incemele oturumundaki beyanında özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı taraf aleyhine Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2016/4941 sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın taraflar arasında tanzim edilen Beton Travers Üretim Ünitesi yapılmasına ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklandığını, söz konusu bedelin davacı tarafça ödenmesine rağmen eser sözleşmesinde davalının ifasının hem geciktiğini hemde gecikmesine rağmen ayıplı olarak ifa edildiğini, bu ayıp dolayısıyla dava dışı Azerbeycan’daki şirketle yapılan işler nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını, eksik ifalar dolayısıyla sözleşmedeki işlerin tamamlanabilmesi için bu işlerin üçüncü bir şirkete yaptırıldığını, bu bedelinde davalı taraftan talep edilmesine rağmen ödenmediğini, başlatılan takibe de haksız olarak itiraz edildiğini beyan ederek davanın kabulü ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesin karar verilmesini talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, davalı tarafından yapılan işte herhangi bir eksiklik bulunmadığını, davacı tarafın ileri sürdüğü hususlara ilişkin hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, söz konusu eserin 25/09/2014 tarihinde sözleşmeye uygun olarak davacı tarafa Türkiye’de teslim edildiğini, teslim sırasında da herhangi bir itiraz ileri sürülmediğini, davacının kendi edimini ifa etmeden karşı edimin ifa etmesinin istenmesinin haklı bir yanı olmadığını, sözleşme kapsamı dışında malzeme ve uygulamaların davacı şirketin yükümlülüğünde olduğunu, davalı şirketin montaj ekibininde davalı şirket ile birlikte Azerbeycan’a giderek montaj işini yaptıklarını , montaj işinin ve makinenin kurulumunun da tesisin ve ekipmanlarının yetersizliğinden kaynaklandığını bu sebeple davalı tarafa sözleşmede üstlenebilecek bir kusur bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkememizin 2017/521 esas sayılı dosyası ile eldeki 2017/520 esas sayılı dosyaları incelenerek birleştirme hususunda taraf vekillerinin görüşleri sorulmuş ve her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat olduğu anlaşıldığından birleştirme talebine muvafakat ettiklerini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizin iş bu dava dosyası ile yine mahkememizin 2017/521 esas sayılı dosyaları arasında tarafları ve konuları bakımından hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, davanın aynı hukuki ilişkiden kaynaklandığı ve dava dosyalarının birlikte görülmesinde usül ekonomisi yönünden de yarar görülmekle HMK.’nun 166 maddesi uyarınca mahkememizin 2017/521 esas sayılı dosyası ile eldeki dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLER ve GEREKÇE:
İncelenen dosya kapsamına göre;
Gerek ana dava gerekse birleşen dava, İlamsız Takibe İtirazın İptaline ilişkindir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraftadır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf defter incelemesi ve tanık ve diğer delillerine dayanmıştır.
Uyuşmazlık noktaları; davaya konu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıbın açık ayıp mı, gizli ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının zamanında yapılıp yapılmadığı, takip konusu alacağın taraflar arasında tanzim edilen Beton Travers Üretim Ünitesi yapılmasına ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklandığını, söz konusu bedelin davacı tarafça ödenmesine rağmen eser sözleşmesinde davalının ifasının hem geciktiğini hemde gecikmesine rağmen ayıplı olarak ifa edildiğini, bu ayıp dolayısıyla dava dışı Azerbeycan’daki şirketle yapılan işler nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını, eksik ifalar dolayısıyla sözleşmedeki işlerin tamamlanabilmesi için bu işlerin üçüncü bir şirkete yaptırıldığını, bu bedelinde davalı taraftan yapmış olduğu ödemeyi talep etmesine yöneliktir.
6098 Sayılı TBK’nun 219.maddesine göre, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmamasından da sorumludur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
Ticari satımlarda, 6102 Sayılı TTK 23/1-c bendine göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223.maddesi 2.fıkrası uygulanır.
6098 Sayılı TBK’nun 223/1 fıkrasına göre, alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
6098 Sayılı TBK’nun 223/2. fıkrasına göre ise , alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Ayıpları bildirmenin içeriğini ve zamanında yapıldığını ispat külfeti, alıcıya düşer.
TBK’nun 223.maddesindeki ihbar süreleri hak düşürücü süre olup, hakim tarafından re’sen gözönünde tutulur.
Ayıp ihbarının süresinde yapılmamış olması halinde, satıcı ayıplı maldan sorumlu olmaz.
Diğer yandan 6102 Sayılı TTK.18 maddesinin 3 fıkrasında “tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığı ile taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır” düzenlemesi bulunmaktadır.
Satılan maldaki ayıpların ihbarı herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır. Ancak, uyuşmazlık halinde ayıp ihbarının kanıtlanması şekle tabidir. Tacirler arası ticari satımlarda ayıp ihbarının 6102 Sayılı TTK.’nun 18/3 maddede öngörülen şekilde yapıldığı kanıtlanmalıdır. Diğer bir anlatımla bu yön ispat koşuludur.
O halde yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Dava dilekçesi ve ekleri davalıya tebliğ edilmiş, dilekçeler teatisi tamamlanarak ön inceleme aşamasına geçilmiştir.Tarafların tanıkları dinlenilmiş, Dava konusu beton travers üretim ünitesinde var olduğu iddia edilen ayıbın dosya kapsamında sunulan deliller, dinlenen tanık anlatımları dikkate alınmak suretiyle açık ayıp mı yoksa gizli ayıp mı olduğu, ileri sürülen bu ayıp ve sorunların makinenin üretiminden mi kaynaklanığı yoksa kullanıcı hatasından mı kaynaklandığı, makenin aktardığı betonda tanık anlatımları ve taraf beyanlarına göre aktarım sonrası esneme meydana gelmesi ve betonta oluşan kırılmalarda, betonda kullanılan tel sayısının, tellerin gerginliğinin, betonda kullanılan malzemenin niteliğinin ve betonun döküldüğü kalıbın yağlanıp yağlanmamasının ileri sürülen sorunlara etken olup olmadığı, davacı şirket temsilcisinin dördüncü celsedeki beyanlarında belirttiği sekiz adet tel kullanılması ile tellerde germe işlemi yapılmamış olmasının bu sorunlara neden olup olmayacağı, toplanan tüm delillere ve yukarıdaki açıklanan verilere göre makinede üretimden kaynaklı bir ayıp bulunup bulunmadığı, ileri sürülen sorunların davacının kullanım hatasından yani uygun malzeme kullanmamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı belirlenerek üretim hatasından kaynaklı bir ayıp bulunduğunun belirlenmesi halinde davacı tarafça dosyaya sunulan ve makinede yapılan onarıma ve sistem değişikliğine ilişkin maliyetin ne miktarda olabileceği konusunda rapor tanzim edilmesinin istenilmesi için ,Makine Mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, her iki bilirkişi heyeti durum ve değerlendirmelerini içeren raporunu dosyaya ibraz etmiştir.
27.08.2019 tarihli ve akabinde dava konusu işin niteliği gereği inşaat mühendislerinin de olduğu alanında uzman bir heyetten aldırılan 07/10/2020 tarihli 2 adet heyete rapor alınmıştır. 27.08.2019 ve 07/10/2020 tarihli nihai raporlarda özetle; ;Özellikle dava konusu makinenin hidrolik sistemini bizzat tasarlayıp imal eden ve makineye monte eden … HİDROLİK Şirketinin temsilcisi … ifadesinde, makinede bir takım revizyonlar yaparak esneme ve kırılma problemlerinin çözülebileceğini söylemiştir. Buradan, beton kırılmalarının ve esnemelerinin, kullanılan beton kalitesinden veya donatı demiri sayısından değil, beton kalıbının kaldırılmasındaki uygunsuzluklardan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu uygunsuzlukların, mevctu sistemde ayar değişiklikleriyle giderilemeyeceği ve proje değişikliğine giderek hidrolik sistemde esaslı değişiklikleri gerektirdiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacı şirket tarafından davalı şirkete yaptırılan hidrolik kaldırma sistemi yerine redüktörlü kaldırma sistemi yaptırılması, makinenin genel yapısında esaslı bir değişiklik olarak kabul edilemez. Makinede hidrolik sistemin eş zamanlı çalışmadığı ve davalı şirketin de bu aksaklığı giderecek bir çalışmayı yapmadığı dikkate alındığında, davacı şirketin hidrolik sistem yerine elektrikli redüktör sistemi yaptırması, problemin çözülmesi için zorunlu olarak yapılan lokal bir değişiklik olarak kabul edilmelidir. Bu işlem yapıldığında, betonda herhangi birdeğişiklik yapılmadan veya donatı demir sayısı değiştirilmeden esneme ve kırılma sorunları çözüldüğüne göre, dava konusu makinenin davalı şirketçe uygun şekilde yapılmadığının ve davacı şirketçe zorunlu olarak kısmi değişiklikle makinenin çalışır hale getirildiğinin kabulü gerekeceği ,bu durum, ancak makinenin deneme üretimi yapılması sırasında anlaşılabileceğinden makinedeki bu uygunsuzluğun gizli ayıp niteliğinde imalat hatası olduğu anlaşıldığı 27.08.2019 tarihli raporda yapılan teknik değerlendirmelere ve varılan kanaate katılmaktadır. Anılan işlemlerin masrafı için dosyaya sunulan 241.605,60 TLlik masrafın piyasa rayiçlerine uygun olduğu kanaatine varıldığı yönünde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Dava konusu beton travers üretim ünitesinde sunulan deliller , dinlenen tanık anlatımları bilirkişi raporları dikkate alınmak suretiyle bahse konu makinede aktarım sonrası esneme meydana gelmesi ve betonda oluşan kırılmaların gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacı tarafın bu ayıplı ürünlerin davacı tarafça dosyaya sunulan ve makinede yapılan onarıma ve sistem değişikliğine ilişkin maliyetinin olduğu aşikardır.
Makul sürede ayıp ihbarının yükleniciye yapıldığı da anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, dosyaya sunulan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan raporun hüküm kurmaya elverişlidir. Dava yeterince ispat edilmiştir. Alacak likit ve davacı tarafından 3. kişilerle eksik ifaya yönelik anlaşma belirlenebilir olduğundan inkar tazminatına hükmedilmiş, davanın kabulüne karar vererek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Ana Davada:
Davanın KABULÜ ile;
Asıl dava yönünden (2017/521 Esas),
Bursa 14. İcra Dairesinin 2016/4937 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 38.940 TL asıl alacak üzerinden devamına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.841,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 2.659,99-TL harçtan başlangıçta alınan 470,30‬-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.189,69‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 470,30-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı ve 2.718,5‬0-‬TL yargılama gideri toplam 3.220,2‬0 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN DAVADA:
Davanın KABULÜ ile;
Birleşen dava yönünden (2017/520 Esas),
Bursa 14. İcra Dairesinin .2016/4941 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 62.000,00 EURO asıl alacak üzerinden devamına,
Takibe konu edilen 62.000,00 EURO nun takip tarihinde takip talebinde belirtilen TL karşılığı olan 197.656 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,( takip tarihi itibarindeki kur üzerinden hesaplanan 1 EURO= 3,1880 TL)
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 22.285,92-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 13.501,88-TL harçtan başlangıçta alınan 2.388,21-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 11.113,67-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 2.388,21-TL peşin harç, 36,00-TL başvurma harcı + vekalet harcı ve 137.50-‬TL yargılama gideri toplam 2.561,71‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır