Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/403 E. 2018/24 K. 11.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/403 Esas – 2018/24
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/403
KARAR NO : 2018/24

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ………. TC : ….
VEKİLİ : Av. ……
Mansuroğlu Mah. 288/1 Sok. No:8 D:14 Bayraklı/İzmir
DAVALI : …… SİGORTA A.Ş
VEKİLİ : Av. ……….
Ankara Yolu Cad. Evke Trade Tower Kat:13 D:56
Osmangazi/Bursa
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/01/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalı sigorta şirketine ZMMMS ile sigortalı … plakalı araç içinde 06/02/2008 tarihinde yolcu olarak bulunan davacının meydana gelen kaza neticesinde yaralandığını, tazminat verilmesi hususunda davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu , sigorta şirketinin kısmi ödeme yaptığını ancak yapılan ödemenin yeterli olmadığını bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL maluliyet tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve poliçe limiti ile sınırlı olarak davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya ödenmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; dava açılmadan önce davacının sigorta şirketine başvurusu sonuçunda 16/06/2011 tarihinde 35,971,00 TL davacıya ödeme yapılmıştır , yapılan bu ödeme ile davalı şirketin davacıya karşı harhangi bir sorumluluğu kalmadığını davanın reddini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava 06/02/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası dolayısıyla maddi tazminat davasıdır. Davacının kazaya neden olan … plaka sayılı aracın yolcusu konumunda olduğu, söz konusu kaza dolayısıyla … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu yapılan soruşturmada 27/03/2008 tarihinde sürücü … hakkında şikayet bulunmaması nedeniyle kavuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmektedir. Davalı ise söz konusu aracın ZMMS sigortacısıdır. Davacı bu araçta yolcu olarak bulunan sigorta poliçesine göre üçüncü kişidir. Davacıya ait tüm tıbbi tedavi evrakları dosyamız arasına celp edilmiş ve Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilimdalı Başkanlığından alınan kaza nedeniyle maluliyet oranın %20 olduğu anlaşılmıştır.
Davacıın maluliyet durumuna göre aktüer hesaplama yapılmış olup buna göre davacının tazminat alacağı miktarının 98.929,42 TL olduğu görülmüştür. Dava öncesinde 35.971,00 TL’lik ödeme yapılış olması dolayısıyla teminat limitinin açılmaması gerekçesi ile dava 64.029,00 TL’ye ıslah edilerek artırılmıştır. Davalı taraf bu dilekçeye karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davacı taraf davayı belirsiz alacak davası açtıklarını bu nedenle alacaklarını belirlemeleri karşısında işlemin ıslah işlemi olmadığını dolayısıyla zamanaşımının gerçekleşmediğini ileri sürmüşlerdir.
Dava dilekçesi incelendiğinde ; davanın belirsiz alacak davası niteliğinde açılmadığı görülmüştür zira dava dilekçesinin hiç bir yerinde davacının belirsiz alacak davası olduğuna dair bir ibare bulunmadığı gibi davacı taraf fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak eldeki davayı açmıştır dolayısıyla 14/11/2017 tarihli dilekçesi bir ıslah dilekçesidir, davayı belirsiz alacak davası olarak kabul etmek mümkün değildir.
Davanın zamanaşımı yönünden değerlendirilmesinde ;
Bilindiği üzere trafik kazası dolayısıyla meydana gelen eylem bir suç teşkil ediyor ise zamanaşımı bakımından Ceza Kanununda öngörülen zamanaşımı süreleri geçerli olacaktır. Dava konusu fiil TCK 89.maddesinde düzenlenen taksirle yararlamaya ilişkin fiildir. TCK zamanaşımını düzenleyen 66/1-e maddesinde taksirle yaralama fiilinin zamanaşımı süresinin sekiz yıl olarak öngörülmüştür. Bu eyleme ilişkin uzamış zamanaşımı süresi ise 67/4 maddesi gereğince en fazla bu sürenin yarısının eklenmesi suretiyle bulunan oniki yıldır. Burada dikkate alınacak zamanaşımı süresi sekiz yılmı yoksa oniki yılmı olacağı konusunun belirlenmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere ceza yargılamaları dava zamanaşımı süreleri içerisinde neticelendirilmesi gerekmektedir. Bunlar ise her ceza dosyasına göre değişkenlik gösterecek niteliktedir ancak ilanihayet bu süre her ceza davası bakından söz konusu suçta maksimum oniki yıl olabilecektir. Mahkememizce yapılan yargılama ceza yargılaması olmayıp hukuk yargılamasıdır. Dolayısıyla burada kanunun ceza kanuna yönelik zamanaşımı süresine ilişkin atfından suç teşkil eden ilgili eyleme ilişkin olarak belirlenebilecek maksimum zamanaşımı süresi olan oniki yılın dikkate alınması gerekecektir. Bu nedenle ıslah tarihi itibariyle de davacının talepleri zamanaşımına uğramadığı sonucuna varılmıştır.
Olay tarihinde davacı ………….’ın belirli bir bedel karşılığı olmaksızın söz konusu aracın yolcusu konumunda olduğu herhangi bir bedel karşılığı seyahat etmedikleri anlaşılmaktadır. Sürücünün davacının babası olması da hatır taşımacılığı uygulamasının yapılmasına engel değildir. Davalı sigorta şirketi sigortacısı olan dava dışı sürücüsünün eylemlerini garanti altına alan sigortacı konumundadır, her nasıl ki davacının araç sürücüsü olan babasına karşı bu davayı açmış olması ihtimalinde hatır taşımacılığına ilişkin uygulama yapılabilecek ise davalı sigorta şirketi bakımından da bunun uygulanması gerekmektedir. Bu haliyle meydana gelen kazada hatır taşımacılığı nedeniyle %20 tutarında tazminatta indirim yapılmıştır. İndirimin hatır taşımacılığı nedeniyle yapılmış olmasından dolayı bu kısım yönünden karşı taraf lehine herhangi bir vekalet ücretine hükmolunmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile hatır taşımacılığı nedeni ile indirim de yapılmak suretiyle 51.223,20 TL tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Yasası gereğince 3.499,00 TL harcın başlangıçta ve tamamlama yoluyla alınan toplam 249,00 TL harcın mahsubu ile 3.250,00 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 278,40 TL harç, 463,20 TL yargılama gideri toplam 741,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.984,55 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede İstinaf yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/01/2018

Katip

Hakim