Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/350 E. 2019/843 K. 08.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/350 Esas – 2019/843
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/350
KARAR NO : 2019/843

HAKİM : ….
KATİP : …..

ANA DAVADA

DAVACI : … İNORGANİK KİMYASALLAR SAN VE TİC. LTD ŞTİ
Küçük Balıklı Mah ve Caddesi No:122 Osmangazi BURSA
VEKİLİ : Av. ….. – Uluyol Cad. Arkur Doğu Han No:2 K:5 D:505 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – T.C. N:……….
İhsaniye Mah. Kıbrıs(110) Sk. No:16 İç Kapı No:1 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. …… – Hacıilyas Mah. 4.Aral Sk. Avukatlar İş Merkezi No:28-30/1-2 Osmangazi/ BURSA
DAVA : Eser Sözleşmesi Sebebiyle Alacak
DAVA TARİHİ : 10.03.2017
KARAR TARİHİ : 08/07/2019

207/684 E. SAYILI BİRLEŞEN DAVADA

DAVACI : … – T.C. N:…….
İhsaniye Mah. Kıbrıs(110) Sk. No:16 İç Kapı No:1 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. ……- Hacıilyas Mah. 4.Aral Sk. Avukatlar İş Merkezi No:28-30/1-2 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … İNORGANİK KİMYASALLAR SAN. TİC. LTD. ŞTİ. –
Bursa İhtisas Deri Org. San. Bölg. Badırga Mh. 4. Sk. Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. …… – Uluyol Cad. Arkur Doğu Han No:2 K:5 D:505 Osmangazi/ BURSA
DAVA : Eser Sözleşmesi Sebebiyle Alacak
DAVA TARİHİ : 16.05.2017
KARAR TARİHİ : 08/07/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
ANA DAVADA

DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle taraflar arasında imzalanan 12.05.2016 tarihli sözleşmeye rağmen davalı tarafın sözleşmede yüklendiği edimleri yerine getirmediği, işi tamamlamadığını buna rağmen fazladan aldığı ödemeleri iade etmediğini, iş bedelinin toplam 350.000.TL + KDV olduğunu, bu bedelin 308.832,61.TL’lik kısmının ödendiğini, davalının ise işin en az %50’lik kısmını eksik bıraktığını, davalının yükümlülüğündeki bazı SGK ödemelerini de davacının yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek, işin yarım bırakılması ve gecikmeden doğan zarara karşılık şimdilik 10.000.TL avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, 12.05.2016 tarihli sözleşmeyle alınan işin gereğinin tamamen yerine getirildiğini, Kırklareli Belediyesinden iş bitirme belgesi alınmış olduğunu, şifahi bir sözleşme ile ilave işler de alıp tamamladıklarını, ek işlerin bedellerini ödemekten kaçınan davacının kötü niyetli biçimde bu davayı açtığını, işin gecikmesinde kendi kusurları olmadığını, süre uzatım belgesinden bunun anlaşılabileceğini ileri sürmüştür.

BİRLEŞEN DAVADA

DAVACININ TALEBİ :Davacı vekili dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalı arasında 12/05/2016 tarihli yüklenici – alt yüklenici sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca Kırklareli Belediyesi içme suyu arıtma tesisi tamir, tadilat ve revizyonu yapın işinin 2016/154486 ihale kayıt numaralı ihalenin gereği hususunda müvekkilinin alt yüklenici sıfatı ile gerekli işlemlerin yapılmasının karşılıklı olarak kararlaştırıldığını, müvekkilince işin gereği yerine getirlemesine ve sözleşme gereğinin tamamlanmasına rağmen davalı tarafça müvekkiline ödenmesi gereken ödemelerde aksaklık başladığını, bunun müvekkiline mağduriyet yaşattığını, davalı firma tarafından yapılan işlerin tamamlandığına dair yazı alınmış olması ve karşılığında ilgili Kırklareli Belediyesi tarafından hak edişler alınmasına rağmen müvekkiline haksız ve kötü niyetli olarak yapılan iş dolayısı ile hak edilen bedellerin ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hak ve tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile, davalı şirketin Kırklareli Belediyesinden hak edişlerinin ödeme aşamasında olması yargılama aşamasında ödeme yapılması halinde müvekkilinin alacağını tahsil etme kabiliyetinin kalmayacağı hususları dikkate alınarak davalının hak edişlerine haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilinin şimdilik 200.000,00 TL alacaklı olduğunun tespitine, 200.000,00 TL alacağın işin bitim tarihi olan 20/07/2016 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile; davacı tarafından ikamet edilen iş bu davanın yasal dayanaktan yoksun haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, müvekkilinin Kırklareli Belediyesinin içme suyu arıtma tesisinin tamir ve tadilatı ihalesini aldığını, bu ihale kapsamında davacı ile müvekkili firma arasında 12/05/2016 tarihli alt yüklenici sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafın işi iddia ettiği şekilde tamamlamadığını, davacı tarafın sözleşmeye sadık kalmayıp işleri tamamlamadığını, ödemelerin yapılmadığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın yarım bıraktığı işi müvekkili tarafından kendi işçileri ile tamamlandığını belirterek, yukarıda sunulu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekil ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest ana dava eser sözleşmesinden kaynaklanan ve iş sahibi (müteahhit) tarafından alacak davasıdır. Eldeki dava ile birleşen mahkememizin 2017/684 esas sayılı davası da aynı sözleşmeden kaynaklanan ve müteahhit (taşeron) tarafından açılan alacak davasıdır. Tarafları ve hukuki sebebi aynı olan, delilleri birlikte toplanması gereken bu iki dava birleştirilmiş, delilleri birlikte toplanmış, her iki dava ayrı ayrı hüküm altına alınmıştır. Zira birleşmiş olsa da her iki dava bağımsızlığını koruyacaktır.
Uyuşmazlığın anlaşılması için sürecin özetlenmesinde yarar vardır. Ana dava ve birleşen davada tarafların sıfatları değiştiğinden karışıklığa neden olmaması için bir taraf müteahhit diğer taraf taşeron olarak anılacaktır. Belirtelim ki kendisi de Kırklareli Belediyesine karşı müteahhit konumunda olan … İnorganik Kimyasallar San. ve Tic. Ltd. Şti., işin bir kısmını davalı Nihat Demiraslan’a yaptırmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı “iş sahibi” davalı da müteahhit konumundadır. Ancak karışıklığa neden olmamak için müteahhit ve taşeron ifadelerinin kullanılması isabetli olacaktır.
Müteahhit şirket, Kırklareli Belediyesi tarafından açılan bir ihaleyi kazanmış ve içme suyu arıtma tesislerinin tamir, tadilat ve revizyonu işlerini üstlenmiştir. Daha sonra davanın tarafları arasında bir alt yüklenici (taşeron) sözleşmesi imzalanmış ve ihale ile alınan işlerin taşeron … tarafından sözleşmede belirtilen şartlar çerçevesinde yapılması kararlaştırılmıştır. Taşeron sözleşme çerçevesinde işe başlamış, bir kısım işleri tamamlamış ancak taraflar arasında uyuşmazlık çıkması ve işin taahhüt edilen 21.07.2016 tarihine yetişmediği iddiaları üzerine taşeron şantiyeden ayrılmış veya şantiyeye sokulmamıştır. Bu aşamadan sonra müteahhit taraf iş bedelini tamamen ödediği halde işin eksik yapıldığını ileri sürerek fazladan ödediği para için alacak iddia etmekte, taşeron ise işi tamamlamakla birlikte henüz ihalesi açılmamış ancak ikinci etap olarak hazırlığı yapılan kısma yönelik fazladan iş yaptığını da ileri sürerek alacak talep etmektedir. Her iki dava birleşmiş olsa da bağımsızlıklarını koruduklarından ayrı ayrı değerlendirilmesi uygun olacaktır.
Yukarıda özetlendiği üzere taraflar arasındaki ilişki sabittir. O halde yapılması gereken iş taşeronun ne kadar iş yaptığını ve ne kadar ücret aldığını belirlemektir. Zira taşeron taraf da işin geri kalanını yapma iradesi göstermemiş, haklı veya haksız olarak şantiyeden ayrılmıştır. Bu davadaki en önemli sorunlardan birisi de taşeronun ihale edilmiş iş kapsamı dışında kalan bir takım ilave işler yapıp yapmadığını belirlemektir. Bir müteahhitin henüz ihalesini almadığı bir işi yapması mutad değildir. Öyle olunca taşeronun da böyle bir işi yapması veya kendiliğinden iş üretmesi de beklenmez. Hatta daha elindeki işi bitirmeden sonraki etaba ait işleri yapması hiç umulmaz. Ancak ihale etaplar halinde planlanmış, ilk etabı alanın devam eden etaplarda da ihaleyi alacağına dair söz verilmiş ise durum değişik olur. Elbette bir kamu ihalesinde böyle bir işleyiş normal sayılmaz. Fakat Türkiye’de bazı işlerin normal seyrinde işlemediği de inkar edilemez. Esasen müteahhit tarafın daha iş bitmeden fazla ödemeler yapmış olması da doğal sayılamaz.
İşin ne aşamaya kadar taşeron tarafından yapıldığını belirlemek için tanıklar da dinlenmiştir. Keza Kırklareli Belediye Başkanlığına ve SGK İl Müdürlüğüne yazı yazılarak işin seyri, tamamlanıp teslim edilip edilmediği, taşeron firmanın belediyeye bildirilip bildirilmediği, iş bitiminden önce ayrılan taşeron bulunup bulunmadığı ve taşeronun şantiyeden ayrılmasından sonra müteahhit tarafın işçi çalıştırıp çalıştırmadığı sorulmuştur. İki taraf da işin bittiği konusunda bilgi verdiğinden dolayı ilk etapta mahallinde keşif yapılması gereksiz görülmüştür. Zira biten işin ne kadarını kimin yaptığını keşfen belirlemek mümkün olmaz. Ancak hem tanık beyanları hem şantiye giriş çıkış kayıtları hem dosyaya sunulan faturaların kim tarafından sipariş edildiği/ödendiği gibi hususlar araştırılıp bir sonuca ulaşmak mümkündür.
Taşeron tarafın tanığı Mecit Ayıran işleri en az %90-95 seviyesinde tamamladıklarını, işin etapları konusunda bilgi sahibi olmadığını, ancak su jeti ile bazı sıvaların sökülmesi işini bizzat yaptığını, çatı kiremit aktarma işi de yaptıklarını, kendi döneminde işçilerin şantiyeye alınmamasının söz konusu olmadığını ancak zaten kendisinin bundan önce işten ayrıldığını, sonradan bazı işçilerin şantiyeye alınmadığını duyduğunu, filtre için kullanılan kumların kendi çalışırken getirildiğini, kenara istifleme işini bizzat yaptığını, fakat kumların havuza doldurulması esnasında işten ayrılmış olduğunu anlatmıştır.
Taşeronun tanığı Emir Teke de bu işte çalıştığını anlatmış, dört havuzun üçüne ait işlerin tamamlandığını dördüncü havuzda kısmen iş yapıldığını, sadece taban plakaları ve filtrelerin takılması ile kum dolumu kaldığını, ödeme gecikince anlaşmazlık çıktığını, taşeronun işi bırakmadığını, hatta ikinci etaba dair işler de yaptığını, işçilerin kasten şantiyeye sokulmadığını, taşeronun şantiyeden ayrılmasından sonra da işe devam ettiğini, malzemelerin taşeron tarafından getirilmiş olduğunu, dört amele ile işi tamamladıklarını anlatmıştır.
Yine tanık Mehmet Arslan da aynı mealde beyan vermiş, kazan dairesinin bakımını da yaptıklarını, vanaları değiştirdiklerini benzer işler yaptıklarını anlatmıştır.
Tanık Fırat Memişoğlu taşeron adına işi bizzat takip eden kişidir. Vakum transe denilen bir sistemle kum havuzlarını boşalttıklarını, bu makineyi temin ettikleri için de işi aldıklarını, işin %95’lik kısmını tamamladıklarını, ancak süreç içinde paraların ödenmemeye başlandığını, müteahhitin verdiği çeklerin piyasada kabul edilmediğini, işin ikinci etabında da çalışacakları sözüne güvenerek ilave bir takım işler yaptıklarını, sonradan haksız biçimde şantiyeye alınmadıklarını beyan etmiştir.
Tanıklar dinlenip diğer belgeler de geldikten sonra Kırklareli Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla bir keşif yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır. Müteahhit tarafın tanıkları da bu keşif sırasında dinlenmiştir. Tanık … beyanında 1 ve 2 numaralı filtre yapımı sırasında çalıştığını, bir dönem taşeron ile birlikte çalıştıklarını, taşeronun işi yavaşlattığını nihayet 15 Temmuz 2016’dan sonra eşyalarını toplayıp ayrıldığını, müteahhitin şantiye şefi … ile taşeron yetkilisinin birlikte hareket ettiğini, asıl amaçlarının müteahhit tarafı devreden çıkarıp işi kendilerinin almak istemesi olduğunu anlatmıştır.
Tanık … ise işçi olarak her iki şirkette de çalıştığını, önce taşeronun işçisi olduğunu, paraları ödenmeyince müteahhit lehine çalışarak paralarını da ondan aldığını, taşeronun işi yavaşlattığını, 15 Temmuz’da işi bıraktığını, 20 Temmuz’da da malzemelerini alıp ayrıldığını beyan etmiştir.
Keşif sonrasında rapor hazırlayan inşaat mühendisi bilirkişi 11.09.2018 tarihli raporunda taşeronun eksik bıraktığı ve müteahhitin tamamladığı iş miktarının 115.761,75.TL olduğunu hesaplamıştır. Bu raporda taşeron tarafın fazla imalat iddialarına ilişkin hiç bir açıklama yoktur. Nitekim tarafların itirazları da nazara alınarak bu konuda bir ek rapor alınması uygun görülmüştür. Bilirkişi 10.04.2019 tarihli ek raporunda taraflar arasındaki anlaşmanın götürü usulle yapıldığını, işin toplamı için 350.000.TL bedel belirlendiğini, bu nedenle eksik işlerin bedellerine ilişkin hesaplama yapamadığını, sadece müteahhit tarafın dosyaya sunduğu belgelere istinaden hesaplama yaptığını, ikinci etaba ilişkin açık bir sözleşme bulunmadığını, taşeron tarafın sunduğu belge ve beyanlar esas alınırsa ek işler bedelinin 49.550.TL olacağını, ancak belgeye dayalı olmayan bu işlerin kim tarafından yapıldığını belirleyemediğini izah etmiştir.
Öncelikle belirtilelim ki müteahhit tarafın iddiaları mahkememizce inandırıcı bulunmamıştır. Ödemelerin aksadığı ve taşeronun şantiyeyi terk ettiği tarih itibariyle tamamlanan iş bedellerinin bile yeterince ödenmediği açıktır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda belirtilen 115.761,75.TL tutarlı eksik iş bedeli zaten taşeronun şantiyeden ayrılmasından sonra tamamlanan işlere ilişkindir. Müteahhit tarafın ödemesi gereken miktar 350.000.TL + KDV’dir. Halbuki müteahhit taraf ibraz edilmemiş 25.000.TL tutarlı çek dahil olmak üzere 303.000.TL ödemiştir. İşin tamamlanması halinde ödenmesi gereken toplam bedeli ise KDV ile birlikte 413.000.TL olmalıdır. Daha açık bir ifade ile müteahhit taraf taşeronun şantiyeden ayrılmasından sonra kalan işi tamamladığından 115.761,75.TL’lik bu miktarın tamamını alacak olarak talep etmesi haksızdır. Mahkememizce bir yanılgı eseri iş bedelinin tamamı ödenmiş gibi düşünülerek hatalı biçimde müteahhit lehine hüküm kurulmuştur.
Esasen müteahhit tarafın kendi iddiasına bile güvenmediği ortadadır. Bir tacir ne kadar fazla harcama yaptığını bilecek durumda olmalıdır. Buna rağmen sanki kendi harcadığını bilirkişi daha iyi bilecekmiş gibi davranmış, baştan 10.000.TL talep etmiş, mahkememizin yanılgısından da yararlanarak talebini ıslah etmiştir. Halbuki ödediği miktarın üzerine harcadığı da eklenince toplam ödemesi 418.761,75.TL’ye ulaşır ki bu götürü bedelin sadece 3.761,75.TL üzerindedir. Bu miktar da hesap yanılma marjı içinde kabul edilmelidir. Kaldı ki 25.000.TL’lik çek henüz ibraz edilmemiş ve ödenmemiştir. Taşeron taraf da bu çeki neden ibraz etmediğini açıklamamıştır. Bu çek müteahhitin kusuru sebebiyle ödenmemişse taşeron taraf yaptığı imalatın bedelini dahi tam alamamış demektir.
Sürece ilişkin tanık beyanlarından mahkememizin kabul ve takdir ettiği husus taşeronun şantiyeye alınmamasında müteahhit tarafın kusurlu olduğu yönündedir. İş teslim tarihi gecikmiş olsa da ek süre alındığı bellidir. Üstelik süreçte müteahhit tarafın gecikmeden dolayı bir ihtarı da yoktur. Taşeron işi terk ettikten sonra dahi ihalenin tamamlanmış olması taşerona kusur affedilmesinin hatalı olduğunu ortaya koyar. Bu itibarla ana davanın reddi gerekirken mahkememizin yanılgısı sebebiyle kabul edildiğini gerekçeli karara yazmak hak kaybını önlemek açısından önemli görülmüştür.
Tanık beyanlarından taşeron tarafın ilave işler yaptığı da mahkememizce kabul ve takdir edilmiştir. Buna dair bir sözleşme olmasa dahi tanıklar filtre binasının çatı aktarılması, sıva, boya, elektrik gibi işlerini, manevra binasının bazı işlerini yaptığını, bu işlerde bizzat çalıştıklarını beyan etmiştir. Bu beyanlar esas alınarak taşeronun en az 49.550.TL tutarında iş yaptığı kabul edilerek birleşen dava kısmen kabul edilmiştir. Fazlaya ilişkin kısım yeterince ispat edilemediğinden reddi gerekmiş, taşeron 25.000.TL tutarlı çeki neden ibraz etmediğini açıklamadığından bu konuda değerlendirme yapılmamıştır.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A.
Ana dava yönünden davanın kabulü ile, 115.761,75 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Alacağın 10.000 TL lik kısmı için dava tarihi olan 10/03/2017 tarihinden, bakiye 105.761,75 TL’lik kısmı için ıslah tarihi olan 31/05/2019 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına
Alınması gereken 7.907,68-TL harca peşin yatırılan 3.586,28-TL ile ıslah anında yatırılan 1.806,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.515,25-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı vekili lehine takdir edilen 12.010-TL ücret-i vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B.
Eldeki davayla birleşen mahkememizin 2017/684 e. Sayılı davası yönünden davanın kısmen kabulü ile 49.550 TL nin dava tarihi olan 16/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … İnorganik Kimyasallar San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak Davacı …’a ödenmesine,
Birleşen dava yönünden fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Alınması gereken 3.384,76-TL harca peşin yatırılan 3.415,50-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 30,75-TL harcın davacıya aidesine,
Davacı vekili lehine takdir edilen 5.800-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden davalı vekili lehine takdir olunan 14.786.TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan ve peşin harç dahil edilerek hesaplanan 4,000,00-TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 08/07/2019

İş bu kararın gerekçesi 08/07/2019 tarihinde yazılmıştır.

Katip ….

Hakim …