Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/289 E. 2018/45 K. 17.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/289 Esas
KARAR NO : 2018/45

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …… – …
VEKİLLERİ : Av. … – Elmasbahçeler Mah. 1.Atan Sk. No:36 Tüze İş Merkezi K:4 No:9 Osmangazi/ BURSA
Av. … – Kıbrıs Şehitleri Cad. Şentürkler İş Merkezi No:11 K:2 D:4 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … – Hacı İlyas Mah. 4.Aral Sok. No:28/19 Osmangazi/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 17/01/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalıdan olan alacağı sebebiyle davalı hakkında Bursa 16.İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibi başlattığını, davalının takibe kısmi itirazı sebebiyle takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu zira davalı şirketçe imzalanmış 28/12/2014 günlü tutanağa göre davacı alacağının 32.500-TL olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili davanın reddini savunmakta, davacının dayanak yaptığı tutanaktan da anlaşılacağı üzere sekizinci ve dokuzuncu aylara ait SGK prim ödemelerinin tenzilinden sonra alacağın belirli hale geleceğini, davacının bunu beklemeden takip başlattığını, sunulan makbuz ve dekontlardan anlaşılacağa üzere davacının sözleşmeye aykırılığı sonucu düzenlenen ceza tutanaklarının ve işçilere ait sekiz ve dokuzuncu ay SGK primlerinin davalı tarafça ödendiğini, kalan bedelin de davacının başlattığı icra dosyasına ödenmiş olduğunu ileri sürmektedir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Mahkememizce 2014/1568 Esas sayılı dava dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda verilen kısmen kabul kararı Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 13/12/2016 tarih 2016/2511 esas 2016/5121 karar sayılı ilamı ile ” kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasındaki çelişkiyi ortadan kaldıracak şekilde yeniden taleple bağlı kalınarak icraya elverişli bir karar verilmek üzere” bozularak mahkememiz esasına kaydedilmiş; bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
“Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takibe dayanak yapılan alacak ise taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı şirketin alt taşeron sıfatıyla bir inşaatın kısmî yapım işini üstlendiği ve tamamladığı işten dolayı bir bakiye ücret alacağı bulunduğu tartışmasızdır. Nitekim davalı-borçlu taraf takibe kısmen itiraz etmiş ve alacağın bir kısmını itiraz etmeden ödemiştir.
Taraflar arasında düzenlenen ve imzası ikrar edilmiş olan 28/10/2014 tarihli tutanağa göre davacı şirketin 32.500.TL bakiye alacağı kalmıştır. Aynı tutanakta bazı SGK prim ödemeleri ve çıkarsa vergi ödemelerinin cari hesaptan tenzil edileceği de belirtilmiştir.
Tarafların anlaşamadıkları husus 32.500.TL tutarlı alacaktan 8. ve 9. aylar SGK primleri ve idari para cezası toplamının alacaktan tenzil edilip edilmeyeceği noktasındadır. Davacı taraf tutanaktaki bu ibarenin “her ihtimale nazaran” yazıldığını, zira tutanak tarihinde ödenmesi gereken prim tutarlarının belli olduğunu, zaten bakiye hesabın da bu primler nazara alınarak belirlendiğini savunmaktadır. Davalı taraf ise buna katılmamakta, prim ve çıkarsa ceza ödemelerinden sonra kalan miktarın ödenmesi gerekeceğini, davacı tarafın bunu beklemeden takip başlattığını, tenzilden arta kalan kısmın icra dosyasına ödendiğini belirtmektedir.
Davanın çözümü hukuki değerlendirmeye bağlıdır. Tarafların ikrar ettikleri tutanak ve davalı tarafın sunduğu belgeler davanın çözümüne yeterlidir. Davacı taraf 32.500.TL’lik alacağın prim tutarları nazara alınarak hesaplandığını ileri sürmüşse de tutanak içeriği bu yorumu doğrulayacak nitelikte değildir. Açık bir ifade ile 8 ve 9. aylar SGK prim ödemelerinin cari hesaptan düşüleceği yazılıdır. Bu yorumu haksız kılacak bir veri yoktur. Aksi olsaydı 8 ve 9. aylar prim ödemelerinin hesaptan düşüldüğü, çıkabilecek başka ödemelerin de hesaptan düşüleceği yazılması gerekirdi. “SGK prim ödemeleri hesaptan düşülecektir” ibaresinin kullanılması 32.500.TL’lik tutarın prim ödemeleri hesaba katılmadan belirlendiğini açıkça ortaya koyar.
Taraflarca imzalanmış taşeronluk sözleşmesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere SGK prim ödemeleri davacı sorumluluğundadır. Bu duruma göre davalı tarafın Ağustos ve Eylül ayları prim ödemesi miktarları ile davacının eylemi sebebiyle ödemek zorunda kalınan idari para cezasının 32.500.TL’lik tutardan tenzil edildikten sonra bakiye kısmın davacıya ödenmesi gerekir.
Davalı taraf yaptığı ödemeleri belgeleyen dekontları sunmuştur. Buna göre 3.388,40.TL ve 2.433,61.TL tutarlı prim ödemeleri 27/10/2014 tarihinde yapılmıştır. O halde 28/10/2014 günü yapılan mutabakatta bu ödemelerin nazara alınmış olması gerekir. Davalının bu bedelleri bakiye alacaktan tenzil etmesi tutanak içeriğine aykırıdır. Bunun dışında kalan ve toplamı 10.742,09.TL’ye ulaşan ödemeler bakiye alacaktan düşülmelidir. Dikkat edilirse davacı taraf bu ödemelerin hak edişinden tenzil edilmesine itiraz etmemekte, sadece bakiye 32.500.TL’lik alacağın zaten bu ödemeler düşüldükten sonra belirlendiğini savunmaktadır.
Davacı taraf anlaşmaya açıkça aykırı davranarak 32.500.TL üzerinden takip başlatmıştır. Halbuki bu miktardan prim ödemelerinin düşüleceğini bilmektedir. Üstelilk itiraz sırasında dekontlar sunulduğu halde itiraz gören kısmın tamamı için dava açmıştır. Bu tutum mahkememizce kötüniyetle takip yapıldığına delil sayılmış, davacı taraf haksız takip tazminatına mahkum edilmiştir. Öte yandan davalı taraf da hesap mutabakatına ilişkin tutanağa aykırı biçimde tutanak tarihinden önceki ödemelerini hesaptan tenzil etmeye kalkışmıştır. Bu tutum da davalının itiraz ettiği kısım yönünden alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik bulunmuş, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. ” dair mahkememizin önceki karardaki gerekçesinde sebat gösterilerek bozma ilamı doğrultusunda kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasındaki çelişki ortadan kaldırılarak icraya elverişli olacak şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kısmen kabulü ile Bursa 16.İcra Dairesinin 2014/… sayılı takip dosyasında, alacağın 16.564,00 TL’lik kısmına yapılan itirazın kısmen iptaline, itirazlı kısım yönünden; takibin 5.821,91 TL üzerinden devamına,
İtirazın, alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek; davalının haksız itiraza konu olan 5.821,91 TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Davalı tarafın, itiraz ettiği kısımdan haklı çıktığı 10.742,09 TL’lik asıl alacak kısmı esas alınarak davacı tarafın bu alacağın %20’si oranında haksız takip tazminatına mahkum edilmesine,
Davacı vekili lehine takdir edilen ve kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı vekili lehine takdir edilen ve reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 397,70 TL harçtan peşin alınan 120,40 TL harcın mahsubu ile bakiyesi 277,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan ve peşin harç ile temyiz masrafları da dahil edilerek hesaplanan 447,70 TL muhakeme masrafından kabul red oranına göre hesaplanan 156,69 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, anlatıldı. 17/01/2018

İş bu kararın gerekçesi 17/01/2018 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
¸

Hakim …
¸