Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/263 Esas – 2018/548
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2017/263
KARAR NO : 2018/548
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI : … BANKASI ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. … ……….. – … Bankası A.Ş. Genel Müdürlük – Yapı Kredi Plaza C Blok Ek Bina Levent 34394 Beşiktaş/ İSTANBUL
DAVALILAR : 1- … … – TC Kimlik No: ………., Balat Mah. Bukle Sk. No:13 İç Kapı No:1 Nilüfer/ BURSA
2- … … – TC Kimlik No: ………, Çağrışan Mah. 20. Sk. No:4/28 İç Kapı No:1 Mudanya/ BURSA
VEKİLİ : Av. …..- Odunluk Mah. Akpınar Cad. Efe Towers A Blok No:15 Kat:14 Nilüfer/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2017
KARAR TARİHİ : 18/04/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf dava dilekçesinde, davacı banka ile dava dışı … Gıda Dağıtım San Tic. AŞ lehine aralarında davalıların da bulunduğu kişi ve şirketlerin kefaleti ile krediler kullandırıldığını, kredilerin geri ödenmemesi üzerine 31/08/2016 tarihinde hesapların kat edildiğini, borçlular aleyhine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2742 D.iş sayılı kararı ile ihtiyati haciz alındığını, bu kararın Bursa 10. İcra Dairesinin 2016/… sayılı dosyasıyla takibe konulduğunu, davalıların takipte imzaya, takibe borca, faize ve ferilere itiraz ettiğini, bu itirazların yasal dayanağı bulunmadığını, yapılacak inceleme sonucunda imzaların davalılara ait olduğunun ortaya çıkacağının, sözleşmeden doğan faiz oranına itirazın haksız olduğunu, BSMV talebinin de hukuka uygun bulunduğunu, hesabın kat edilmesiyle alacağın muaccel hale geldiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, davalıların bankaya herhangi bir borcu ve taahhüdü bulunmadığını, dilekçede söz edilen sözleşmelerin icra takip dosyasına sunulmadığını, ispat külfetinin davacı taraf üzerinde bulunduğunu, İİK 58 maddesi gereğince dayanak belgelerini sunmayan davacı tarafın bu aşamada belge sunmalarını kabul etmediklerini, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, kat ihtarının usulüne uygun keşide edilmediğini, bu sebeple muacceliyet gerçekleşmediğini, BSMV ödeme yükümlülüğünün bankaya ait olduğunu, TBK 100. Maddedeki koşullar gerçekleşmediğinden buna ilişkin talepleri de kabul etmediklerini, kötü niyetli olan davacının haksız takip tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava bankacılık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılmış ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. Bu tür davalarda banka kayıtları aksi sabit oluncaya kadar geçerli kayıtlar niteliğindedir. Davalı mudiin sunacağı tahsilat makbuzları, ödeme belgeleri ve diğer kayıtlar bu çerçevede değerlendirilecektir.
Bu sebeple banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması uygun görülmüştür. Bilirkişi 30/10/2017 tarihli raporunda taraflar arasında 24/07/2015 tarihinde bir genel kredi ve teminat sözleşmesi ve buna bağlı olarak 24/07/2015 tarihlerinde kefalete ilişkin ek protokoller imzalandığını belirtmiştir. Bu sözleşmeye göre dava dışı … Gıda A.Ş. lehine 10.000.000 TL limitli kredi açılacaktır. Diğer davalılar sözleşmenin parçası kabul edilen kefalete ilişkin ek protokolü imzalayarak her biri kredi limiti tutarında müteselsil kefil olmuşlardır. Kefil olan gerçek kişi davalıların aynı zamanda şirket ortakları olduğu anlaşılmaktadır. Davacı banka 06/09/2016 tarihli ihtarla şirketin kredi hesabını kat etmiş ve davalılara ödeme için mehil vermiştir. Sunulan ihtarların tebliğ şerhlerine göre ihtar davalı Ahmet’e 07/09/2016 tarihinde, davalı …’e ise 08/09/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ve bir günlük ödeme süresi verilmiştir. Ödeme gününü takip eden gün itibariyle temerrüt söz konusudur. Raporda doğrudan borçlanma kredisi biçiminde kullandırılan kredi ele alınarak hesaplama yapılmış, taleple bağlı kalınmak suretiyle davacı tarafın talep edebileceği miktarın, davalı Ahmet yönünden toplam 3.347.577,15.TL, davalı … yönünden toplam 3.346.802,49-TL olduğu açıklanmıştır.
Bu rapora karşı davacı tarafça yapılan itirazlar nazara alınarak 26/02/2018 tarihli ek rapor alınmıştır. Ek raporda davacı tarafın itirazlar değerlendirilmiş, kök raporda hata yapıldığı kabul edilerek düzeltme yapılmıştır. Ek raporda davalı Ahmet’in 3.414.730,77.TL, davalı …’in 3.414.017,58.TL ödemesi gerektiği ancak hesap kalemleri itibariyle taleple bağlı kalınarak yapılan hesaplamada her iki davalı yönünden 3.407.522,73.TL üzerinden takibin devam etmesi gerektiği açıklanmıştır.
Yapılan değerlendirmede bilirkişi raporu hükme esas alınmaya yeterli bulunmuştur. Alacağın likit olduğu ve itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu kabul edilerek muteriz davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile Bursa 10.İcra Dairesi’nin 2016/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline,
Takibin 3.364.822,91 TL asıl alacak, 39.084,61 TL işlemiş faiz, 1.954,23 TL BSMV ve 1.660,98 TL noter masrafı olmak üzere toplam 3.407.522,73 TL üzerinden devamına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek; davalı borçluların asıl alacak miiktarı olan 3.364.822,91 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gereken 232.767,88-TL harcının, peşin yatırılan 58.270,57-TL harçtan mahsubu ile bakiye 174.497,31-TL harcın davalılardan tahsiline,
Davacı tarafından yapılan 36-TL başvurma ve vekalet harcı + 118,50-TL posta ve tebligat gideri ile 400-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 554,50-TL yargılama gideri üzerinden kabul ve red oranına göre hesaplanan %99,98 kabul oranına tekabül eden 553,72-TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 58.270,57-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin red oranına göre cüzi kalması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı vekili lehine takdir edilen 99.275,23-TL ücreti-i vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden davalılar vekili lehine takdir edilen 2.180-TL ücreti-i vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, anlatıldı.. 18/04/2018
İş bu kararın gerekçesi 18/04/2018 tarihinde yazılmıştır.
Başkan
Üye
Üye
Katip