Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1698 E. 2018/10 K. 09.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/1698 Esas – 2018/10
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/1698
KARAR NO : 2018/10

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …….. – TC Kimlik no-……
Karaağaç Mah. Şehit Pilot Yüzbaşı Hakan Tan Sk. No:1 İç Kapı No:2 Yıldırım/ BURSA
DAVALI : … KARGO SERVİSİ A.Ş. – Büyükdere Cad. Ayazağa Yolu Kargo Plaza No:17/19 Maslak Sarıyer/ İSTANBUL
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 24/05/2017
KARAR TARİHİ : 09/01/2018
Bursa 4.Tüketici Mahkemesinin 21/09/2017 tarih 2017/138 esas 2017/348 karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı dava dilekçesinde, 359217079167083 imei numaralı İphone 7 Plus 256 gb marka gold rengi cep telefonunu 14.03.2017 tarihinde … Kargo Çınar Şubesi aracılığı ile İstanbul’daki kuzenine gönderdiğini, … Kargo Modoko şubesinde bekleyen kargoyu kuzeni ……’nun eşi olduğunu iddia eden Serkan Tüfekçioğlu adında bir şahsın usulsüzce teslim aldığını, kargo çalışanı gönderi ücretinin 7,00 TL eksik ödenmesi nedeniyle ……’nu aramasıyla durumun anlaşıldığını, kargo şirketinin teslimat kurallarına uymayarak ayıplı hizmet ifa ettiğini bildirerek uğramış olduğu 4.500,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi olmak üzere toplamda 5.500,00 TL ücretin davalıdan alınarak tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalıya cevap dilekçesi ile esasa ilişkin olarak müvekkil şirketin mağdur duruma düşürüldüğünü İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına kargoyu teslim alan şahsın tespiti için şikayette bulunduğunu, görev yönünden Ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re’sen incelenmesi gerekir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
Bursa 4. Tüketici Mahkemesinin 2017/138 Esas 2017/348 Karar sayılı görevsizlik kararının gerekçesinde; “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.6502 sayılı kanun 1. ve 2. maddeleri dikkate alındığında somut olayda; davacının uyuşmazlık konusu cihazı www.sahibinden.com’a ilan vermek suretiyle satışa çıkardığı, dolayısıyla tüketici konumunda olmadığı, davacının kar ve kazanç elde etmek maksadı ile hareket ettiğini, dolayısıyla tüketici işlemi olarak değerlendirilemeyeceği, tüketici mahkemesi görevli olmayıp, genel hükümlere göre asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna kanaat getirilerek görevsizlik kararı vermek gerektiği…..” belirtilmiştir. 6502 Sayılı Yasanın 3/1. Maddesi’nin (k) bendi, tüketicinin kim olduğunu açıklamış olup, buna göre “Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder, düzenlemesini getirmiş olup, davacı taraf gerçek kişidir, somut olayda davacının, sahibi olduğu cep telefonunu kuzeni ……’na kargo şirketi aracılığı ile göndermek istediğini, ancak kargo şirketi çalışanı tarafından kimlik belgesi aranmaksızın Serkan Tüfekçioğlu olduğunu iddia eden kişiye teslim edildiğini belirterek maddi ve manevi zararının tazmin edilmediğini belirtmiştir. Kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yeniden satış, ticari olarak kullanma vs. gibi amaçlarla da alıcı olunabilir. Bir mal veya hizmeti, bu amaçlarla satın alanlar, tüketici sayılmaz. Ticari veya mesleki amaç, alıcının amacına göre belirlenir. Amaç (saik), işlemin niteliğini belirleyen bir unsurdur.Tüketilmek üzere piyasaya sunulan ürün ve işleri, bedeli karşılığında, edinmek, kullanmak, bu ürün ve işlerden yararlanmak, bir tüketim işlemidir. Burada özellik objektiftir ve karine, tüketme işlemidir. Tüketici de, bu işlemi yapan kişidir (İlhan, Cengiz, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun-Şerh, Ankara 2006, 1. Baskı, s.20). Tüketici işlemi, tüketici ve satıcı/sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi ifade eder. Ancak her türlü hukuki işlem, tüketim sonucunu doğurmaz. Görülmektedir ki, 6502 sayılı Kanun, ticari dağıtım zincirinin nihai halkasını oluşturan ve ekonominin nihai hedefi olan tüketicinin, satıcı/sağlayıcı karşısında daha etkin olarak korunması gereğinden hareketle düzenlenmiş ve bu koruma anlayışı tüketici hukukunun temelini oluşturmuştur. Tüketici, üretilip piyasaya sürülen ve üretim sürecinin hiçbir aşamasında bilgi sahibi olmadığı ürün veya sunulan hizmeti satın aldığı bir ilişkide zayıf olan taraf olarak kabul edilmiş; yasa koyucu, bu kabulden yola çıkarak iradesini tüketiciyi korumak şeklinde ortaya koymuştur. Giderek 6502 sayılı Kanun ile de bu koruma olgusunu yasal düzenleme altına alıp; üretim aşamasında bilgi sahibi olmadığı malları veya sunulan hizmetleri satın alan ve sözleşmede satıcıya/sağlayıcıya karşı zayıf durumda olduğu kabul edilen tüketicinin, sonradan bu mal veya hizmetlerin ayıplı çıkması sonucu uğradığı zararın tazminini sağlama yoluna gitmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; somut uyuşmazlıkta ticari olmayan şahsi eşyanın davalı kargo şirketinden kaynaklanan hizmet kusuru nedeniyle uğradığı zararın tazminini istediği ve taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. ( Y13 HD 14/03/2006 tarih 2005/17206 esas- 2006/3552 karar). Görev ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. Taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Ticaret Mahkemelerinin görevi 6102 sayılı TTK’nun 5/1. Maddesi ile ” tüm ticari davalar ” olarak belirlendikten sonra ticari davaların nelerden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi ile ise ” her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlar ile maddenin b, c, d, e, f bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiş olup, eldeki davada davacı tacir olmadığı gibi davanın da mutlak ticari işlerden ve davalardan olmadığından davanın, yukarıdaki maddelerde sayılan davalar arasında bulunmadığından dolayısıyla aradaki ilişkinin tüketici ilişkisi olması hasebiyle görevsizlik kararı vermek gerekmiş, davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememiz görevsiz olup dava şartı bulunmadığından davanın usulden reddine,
Kararın istinaf kanun yoluna götürülmeksizin kesinleşmesi halinde yargı yeri belirlenmesi için dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Harç masraf avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 09/01/2018

İş bu kararın gerekçesi 08/02/2018 tarihinde yazılmıştır.
Katip ….

Hakim ….