Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1678 E. 2019/17 K. 09.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/1678 Esas – 2019/17
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/1678
KARAR NO : 2019/17

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : TÜRKİYE ………… BANKASI T.A.O. –
VEKİLİ : Av.
DAVALI :

VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 09/01/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf özet olarak, davalı borçluya genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kartı kullandırıldığını, borçlunun ödemelerini gerçekleştirmemesi üzerine 07/09/2017 tarihinde ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarnamenin 09/09/2017 tarihinde bizzat borçlu Remzi Şen tarafından tebliğ alındığını, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmayınca Bursa 12.İcra Dairesinin 2017/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun itiraz ettiğini belirterek haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise davacı tarafın gönderme emirlerine süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğunu, yetkili mahkenin İnegöl mahkemeleri olduğunu, takibe konu ödeme emri ile birlikte borcun bahsini içeren sözleşmenin kendilerine gönderilmediğini, takip konusu borcun hangi sözleşmeden kaynaklandığını bilmeden borcu kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava bankacılık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır. Kural olarak bankacılık işlemleri ve sözleşmelerinde banka kayıtları delil niteliğindedir. O halde, banka kayıtlarına göre davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı konusunda rapor alınmalıdır.
Bu amaçla yerinde inceleme yetkisi de verilerek görevlendirme yapılan bankacı bilirkişiden rapor alınması uygun görülmüştür. Dosya bilirkişide iken davacı vekilinin 27/10/2018 tarihinde verdiği dilekçe ile eldeki davaya konu borcun borçlu tarafından kabul edilerek takibin kesinleştirildiğini, bu husustaki beyanın icra dosyasına sunulduğunu ve borçlunun borcu ödeme taahhüdünde de bulunduğunu, avukatlık ücreti talepleri bulunmadığını, mahkeme masraflarının davalı taraf üzerinde bırakılmasını,davalı taraftan kötüniyet tazminatı talepleri bulunmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili de davaya konu uyuşmazlıkta taraflar arasında sulh olunması sebebi ile son bulduğunu, davacının 27/10/2018 tarihli dilekçesi doğrultusunda davaya son verilmesini talep etmiştir.
Tarafların beyanlarıda nazara alınarak taraflar arasında sulh gerçekleştiği, borçlunun ödeme taahhüdünde bulunduğu, dosyanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 44,40-TL harcın peşin yatırılan 160,72.-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 116,32.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafın vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı talepleri olmadığı anlaşılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafça iş bu dosya kapsamında yapılan 566.-TLmasrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Tarafların beyanları esas alınarak karşılıklı biçimde avukatlık ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı.09/01/2019

İş bu kararın gerekçesi 09/01/2019 tarihinde yazılmıştır.

Katip 104191

Hakim 122455