Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1633 E. 2018/710 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1633
KARAR NO : 2018/710

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … VE DAMPER İNŞ. TAAH. SAN. VE TİC. LTD.
ŞTİ. (İlyasbey V.D : …..)
VEKİLİ : Av. …
Saray Mah. Küçüksu Cad. Antasya Resıdence No:64/A Kat:19
D:289 34768 Ümraniye/İstanbul
DAVALI : … LOJİSTİK DEPO NAK. OTOM. SAN. VE TİC.
LTD. ŞTİ. (V.N : ….)
VEKİLLERİ : Av. …
Kıbrıs Şehitleri Cad.Arkur Doğu Han K:10 No:2 Osmangazi/Bursa
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/12/2017
KARAR TARİHİ : 17/05/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalı taraf aleyhine İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün 2014/… sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, söz konusu takipten önce yine aynı icra müdürlüğünün 2014/… esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, söz konusu ilk takipte muhasebesel hata nedeniyle alacak bakiyesinin sıfırlanarak takip yapıldığını, bu takibe itiraz üzerine dayanak belgelerdeki hata nedeniyle davaya konu 2014/… sayılı takip dosyasında gerçek ve doğru belgelerle icra takibi başlattıklarını davalının bu takibe de haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmolunmasını talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı tarafça İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı dosyası ile açık hesap alacağından bahisle takip başlatıldığını ve davalı tarafça bu takibe itiraz edildiğini itiraz üzerine de davacı tarafça herhangi bir itirazın iptali davası açılmadığını, bu kez aynı alacak için yine ayni icra müdürlüğünün 2014/… sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını burada açık hesap alacağının 17.045,00 TL olduğunu belirterek takip yaptıklarını, her iki takibe dayanak belgelerde hesap alacağı tablolarının aynı olduğunu, ilk takibin halen derdest olduğunu ve ilk takipte de bakiye borcun sıfır TL olarak görüldüğünü, davacının Medeni Kanun madde 2’ye aykırı davrandığını, muhasebesel hata iddiasına dayanılamayacağını, yapılacak bilirkişi incelemesi ile de gerçek durumun ortaya çıkacığını belirterek davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı dosyasında davalı tarafça ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacının daha önce İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı bu takip dolayısıyla davalının ödeme emrine itiraz ettiği ve takibin durduğu, davacının bu takipte takibe konu ettiği cari hesap ekstresinde hesap bakiyesini sıfırlaması sebebiyle sehven hatalı takip başlatıldığını öne sürdüğü , burada yapılan itiraz konusunda da itirazın iptali davası açılmamış olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının bu kez davaya konu 2014/… sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı davalının da bu ödeme emrine de itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf her iki takibin birbirine mükerrer olduğunu yine ilk dosyada herhangi bir itirazın iptali davası açılmadığını, ilk takibin halen derdest olduğunu, davacı tarafın ilk takipteki muhasebesel hata iddiasına dayanamayacağını savunmuşlardır.
Taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; her iki takibin aynı alacağa ilişkin olup olmadığı, ikinci takip bakımından halen derdest bir takip bulunup bulunmadığı, ilk takibe konu cari hesapta hesap bakiyesinin sıfır olarak gösterilmesinin davamıza konu ikinci takipteki alacağın da bulunmadığı sonucunu doğurup doğurmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün 2014/… ve 2014/… esas sayılı icra dosyaları UYAP üzerinden dosyamız arasına celp edilmiş, takip talebine konu belgelerde dosya arasına alınmıştır. Buna göre 2014/… esas sayılı icra dosyasında cari hesaba ilişkin belgede 30/12/2010 tarihi itibariyle davacının davalıdan 17.045,00 TL alacaklı olduğu ve 31/12/2010 tarihli tahsilat ile hesap bakiyesinin sıfırlanmış olduğu, söz konusu cari hesap ekstresinde davacı tarafın kaşe ve imzasının bulunduğu, yine takibi düzenleyen vekil tarafından da aslı gibidir kaşesi ile imzalandığı görülmüştür.
Aynı icra dairesinin 2014/… sayılı dosyasında ise 01-24/10/2014 tarihleri arasını gösteren, 01-31/12/2013 tarihler arasını gösteren, 01-31/12/2011 tarihlerini gösteren ve yine 01-31/12/2010 tarihleri arasını gösteren cari hesap ekstrelerinin takip talebine eklenerek takipte bulunulduğu, davacının 01-31/12/2010 tarihli cari hesap ekstresine göre 30/12/2010 tarihi itibariyle 17.045,00 TL alacaklı göründüğü, ilk takipteki aynı tarih aralıklarını gösteren cari hesap ekstresinden farklı olarak burada 31/12/2010 tarihinde yapılan tahsilatın gösterilmemiş olduğu ve diğer yıllara da 2010 yılından devreden bu alacağın cari hesap kayıtlarında gösterilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Her iki takip talebindeki farklılık aynı yıla ait cari hesap ekstresinde 17.045,00 TL tahsilatın bir cari hesap ekstresinde gösterilip diğer takibe konu cari hesap ekstresinde gösterilmemesinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu sebeple her iki takibe konu alacaklar aynı alacağa ilişkindir. Dolasıyla dava konusu iki takip ilk takibe mükerrerdir ve ilk takibe ilişkin takip talebi tarihi ödeme emrine itiraz tarihi ve ikinci takipteki takip talep tarihine göre derdestlik durumu söz konusu olup davanın bu yönüyle usulden reddi gerekir.
Alacağın esası bakımından ise ; her iki takip talebine dayanak belgelerdeki farklılık ilk takip talebinde cari hesap ekstresinde 31/12/2010 tarihinde davacının davalıdan tahsil ettiği 17.045,00 TL’lik tahsilattan kaynaklanmıştır. Yukarıda belirtildiği üzere bu takibe konu 13/08/2014 tarihli cari hesap ekstresi hem davacı şirketin kaşesini ve imzasını ve takibi yapan vekilinin aslı gibidir kaşesini ve imzasını taşımaktadır. Dolasıyla imzalı bu belgeden davacının 31/12/2010 tarihinde 17.045,00 TL tutarında tahsilat yaptığının kabulü gerekmektedir. Bu tahsilat ile davacının davalıdan herhangi bir alacağı bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı vekili bu tahsilatın sehven gösterildiğini ve muhasebesel hatadan kaynaklandığını iddia etmiş ise de yeknesak Yargıtay uygulamalarında da belirtildiği üzere davacı taraf kayıtlarındaki muhasebesel hata iddiasına dayanamayacaktır.
Anılan sebeplerle alacağın esasınında varlığı konusunda taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılması da yargılamaya bir yenilik katmayacağından usul ekonomisi ilkesi uyarınca bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. Bu sebeple davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davacının muhasebesel hesap hatası iddiasına dayanıyor olması ve takipte davacının açıkça bir kötü niyetinin bulunduğu saptanmaması karşısında davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 35,90 TL harç başlangıçta alınan 291,09 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 255,19 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 39,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Bursa Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2018

Katip …

Hakim …