Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1623 E. 2019/55 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1623
KARAR NO : 2019/55

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …….. TEKSTİL SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … TC : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2017
KARAR TARİHİ : 17/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında özetle ; davalı taraf aleyhine Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya satılan ve teslim edilen malların bedeli olduğunu, davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmamasına rağmen başlatılan takipte ödeme yapıldığından bahisle itiraz edildiğini bu nedenle davanın kabulü ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesin karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yine davacı tarafla yapılan alım satım ilişkisinde davacıdan alınan ürünlerin bedellerinin ödendiğini buna ilişkin dekont ve çeklerin icra dosyasına ibraz edildiğini, ödemelerin şirketin adına hareket eden …’ün hesabına yapıldığını, …’ün şirket yetkilisi …’ün eşi olduğunu, bu sebeple davacı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini ve ayrıca davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf satıma konu malların teslim edildiğini inkar etmemiş ancak bunların karşılığının banka aracılığıyla ve çeklerle ödendiğini ileri sürmüşlerdir.
Satım sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdendir. Satıcı satıma konu malları alıcıya teslim etmek, alıcı da bunun karşılığı olan bedeli satıcıya ödemekle yükümlüdür. Tarafların ispat yükümlülüklerini edimlerini yerine getirme çerçevesindedir. Davalı taraf satıma konu malların alındığını kabul ettiğinden davacının teslim yükümlülüğünü yerine getirdiği ve bunu ispatladığı kabul edilmiştir. Davalı malların bedelini ödediğini savunduğundan ödeme noktasında ispat yükümlülüğü davalı üzerindedir. Davalı ödemenin banka aracılığıyla ve çekle yapıldığını ileri sürmektedir. Sunulan ATM makbuzları dikkate alındığında ödemenin davacıya değil …’e ait hesaba yapıldığı anlaşılmaktadır. Yine çek ile ilgili yapılan ödemeye ilişkin olarak da çekin keşidecisinin Kadir AKIN olduğu, davacı tarafından tahsil edilmediği gibi çekih lehtarının davacı olmadığı, üçüncü kişilere ciro edildiğine ilişkin de bir kayıt bulunmadığı görülmüştür. Davalı taraf …’ün davacı şirketin yetkilisi …’ün eşi olduğunu ve davacı şirketi de yetkili olarak temsil ettiğini ileri sürmüş ise de sunulan ödeme belgelerinde dava konusu borç için ve davacı şirket için ödendiğine dair bir kayıt bulunmadığından ATM’den … hesabına yapılan ödemenin davacı şirketin alacağı için yapılmış saymak mümkün görülmemiştir. Ancak anılan ödemelerin davacı kayıtlarına ödeme olarak kaydedilip kaydedilmediğinin değerlendirilmesi bakımından davacı defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesinde de davalı tarafın ileri sürdüğü ödemelerin davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı görülmüştür. Davacının defterlerini kapanış tasdiklerini yaptırmadığı bilirkişi raporuyla belirlenmiş olsa da davalı taraf malların teslim edildiğini kabul ettiğinden ihtilaf ödeme noktasında çıktığından usulüne uygun tutulmayan defterler sahibi aleyhine delil de teşkil edebileceğinden ödemeler bakımından bilirkişi incelemesi yapılmış olup davalının ödeme noktasındaki ispat yükümlülüğü bu noktada ortadan kalkmamıştır. Bu sebeple davacının davasının kabulüne karar verilmiş, ancak likit olduğundan ayrıca inkar tazminatına da hükmolunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazın iptaline, takibin 47.122,13 TL asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına,
2-47.122,13 TL’nin %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 3.218,91 TL harçtan başlangıçta alınan 569,12 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.649,79 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 600,52 TL harç, 527,10 TL yargılama gideri toplam 1.127,62 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.533,43 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden
itibaren iki haftalık yasal sürede Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2019

Katip …

Hakim …