Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1618 E. 2019/578 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/1618
KARAR NO : 2019/578

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – Hacıilyas Mah. Ulubatlı Hasan Bulvarı Karasu İş Mrk. No:104 K:3 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … – İstanbul Cad. Buttim Plaza K:15 No:1503 Osmangazi/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/12/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde,taraflar arasında olan ticari ilişki sonucu cari hesap ilişkisinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine Bursa 4.İcra Dairesinin 2017/… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, taraflar arasındaki ticari ilişki nazara alındığında asıl alacaklı olanın davalı taraf olduğunu, davacı şirketin 15.559,42.-TL borcu bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava itirazın iptali davasıdır. Mahkememizce öncelikle taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması kararı verilmiş ve bu amaçla inceleme günü tayin edilmiş, inceleme gün ve saatinde tarafların ticari kayıtlarını hazır ettikleri görüldü. SMMM bilirkişi …’dan alınan 02/08/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalı kayıtlarında yer almadığı halde davacı kayıtlarında yer alan 6 adet toplam 12.085,32.-TL tutarlı kur farkı faturaları ile 7.500,00.-TL çek iade kaydı ile taraf kayıtlarındaki 2015 yılından 2016 yılına devir tutarları arasındaki 219.58.-TL toplamı olan 19.804,90.-TL olduğu, davacının ticari defter kayıtlarında 4.245,46.-TL alacaklı göründüğü, ancak dövizli hesaplama yapıldığında davalıya 579,63 USD borçlu olduğu , davalının ticari kayıtlarında davacıdan 15.559,44.-TL alacaklı göründüğü kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ve davacı ve davalı kayıtları arasındaki farkın ve davacı yanın icra takibine konu edilen alacağının kaynağının davacı tarafça düzenlenen ve davalı defterlerinde yer almayan 6 adet kur farkı faturası ile davacı tarafından A-166 çek iade bordrosu ile kaydedilen 7.500,00.-TL tutarlı çek iade kaydından kaynaklandığı, 2016 yılında davacı kayıtlarında görülen davacı tarafından düzenlenen 25/08/2016 tarihli A586832 nolu 1.196,96.-TL tutarlı kur farkı faturası, 30/09/2016 tarihli A-371735 nolu 1.795,41.-TL tutarlı kr farkı faturası ile 2017 yılı kayıtlarında görülen 31/01/2017 tarihli A-372313 nolu 4.586,92.-TL tutarlı, 30/05/2017 tarihli A-372748 nolu 1.064,60.-TL tutarlı, 30/05/2017 tarihli A-37248 nolu 1.605,21.-TL tutarlı, 31/07/2017 tarihli A-372958 nolu 1.836,22.-TL tutarlı toplam 12.085,32.-TL tatarlı kur farkı faturalarının davalı kayıtlarında yer almayıp bunun ile birlikte 7.500,00.-TL çek iade kaydı ile taraf kayıtlarındaki 2015 yılından 2016 yılına devir tutarları arasındaki 219,58.-TL tutarın toplamı olan 19.804,90.-TL tutar olduğu, taraflar arasında kur farkı faturası kesileceğine dair hususunun öncekli uyuşmazlık konusu olup bununla ilgili olarak SMMM bilirkişi Daim Karcı’dan bir ek rapor daha aldırılarak mahkememizce dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda taraflar arasında satışlardan kur farkı alınacağı ve kur farkı faturası kesileceğiune dair cari hesap satış ve / veya sipariş sözleşmesinde herhangi bir anlaşma bulunmadığı, ödeme vadesinin 180 günlük müşteri çeki ile yapılır ibaresinin bulunmasından 180 günlük ödemeye vade farkı uygulanmayacağının anlaşılacağı, bunu da kur farkı alınacağı ya da kur farkı faturası düzenleneceği anlamına gelmeyeceği, kur farkından söz edebilmek için kura esas alınacak dövizli satış faturası, dövizli satış sözleşmesi veya dövizli sipariş sözleşmesinden birisinin bulunması gerekeceği, taraflar arasında ise bu şekilde düzenlenmiş bir sözleşme veya anlaşmanın bulunmadığı sonucuna varılmakla davacı yanın yapmış olduğu satışlardan kaynaklı davalıdan kur farkı talep edemeyeceği, buna ilişkin olarak 6düzenlenmiş olduğu fatura ve cari hesaplardan kaynaklı alacak talebinde bulunamayacağı sonucuna varılmakla yerinde olmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın reddine,
Maktu red harcı olan 44,40.-TL harçtan peşin yatırılan 573,54.-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 529,14.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı vekili lehine takdir edilen 5.584,57.-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dairgerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, anlatıldı. 15/05/2019

İş bu kararın gerekçesi 15/05/2019 tarihinde yazılmıştır.

Katip …

Hakim …