Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1606 E. 2018/364 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1606 Esas
KARAR NO : 2018/364

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Dumlupınar Mah. Osman Atilla Cad. Duygu Apt. Kat:3 Daire:6 Afyonkarahisar Merkez/ AFYONKARAHİSAR
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Hacıilyas Mah. Sezen Sk. Meneviş İş Merkezi No:3 K:2 D:4 Osmangazi/ BURSA

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2017
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketin Torman Yapı Taahhüt Ticaret Sanayi ve Zirai Ürünler Üretim Pazarlama Ltd. Şti ile davalı … … Gıda Tarım Hayvancılık San ve Tic. AŞ arasında 01/06/2011 tarihinde 60.000 adet Lohmann LSL Cinsi civcivin 10/08/2011 tarihinde teslimine konu edilen ve satım bedeli 51.840,00-TL olan (1+4) vadeli satım sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin kurulmasından sonra müvekkili şirketin satış bedelini tediye amacıyla Kuveyt Türk Bankası Afyonkarahisar Şubesi 50001 hesap nolu 81753 çek nolu ve 51.840,00-TL miktarlı çek keşide edilerek satış bedelini karşılamak üzere davalı … … şirketine verildiğini, sipariş fişinde yer alan sipariş şartlarının 3. Maddesinde satıcı firmanın sipariş konusu malı teslim tarihinden 15 günden önce veya 15 gün sonra teslim etmeye yetkili olduğu, böyle bir durumda keyfiyetin alıcıya bildirileceğinin yer aldığı, ancak davalı şirketin teslim tarihi olan 10/08/2011 tarihi gelmiş olmasına rağmen malı teslim etmemiş ve teslimin gecikeceği yönünde de müvekkili şirkete herhangi bir bildirim ve ihtar yapmamış olup, daha sonrasında müvekkili şirketin davalı şirket ile teslimin ne zaman gerçekleşeceği konusunda sözlü olarak irtibata geçmesi neticesinde davalı şirketin civciv fiyatlarının artışını gerekçe göstererek kötü niyetli ve haksız bir şekilde sözleşmeden döndüğünü, satım sözleşmesinin konusunu oluşturan civcivleri teslim etmeyeceğini sözlü olarak bildirerek satım bedelini karşılamak üzere keşide edilerek verilen çekin müvekkili şirkete iade ettiğini, davalı şirketin müvekkili şirkete tacirler arasında geçerli olan yollar ile usulüne uygun olarak yapılmış bir ihtarla sözleşmeden dönmesi söz konusu olmayıp davalı tarafın sözleşmede 10/08/2011 olarak belirlenen kesin vadeye rağmen teslim borcunu yerine getirmeyerek temerrüde düştüğü, buna rağmen müvekkili şirketin davalı tarafa Afyonkarahisar 2. Noterliğinin, 11/11/2011 tarih ve 18367 yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek davalı şirkete teslim borcunu yerine getirmesi aksi halde müvekkili şirketin borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan zararların karşılanması amacıyla hukuki yollara başvurulacağı ihtar edilmiş olup, davalı tarafın buna karşılık Bursa 10. Noterliğinin 24/11/2011 tarih ve 041920 yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap vererek icap ve kabul ilişkisinin kurulmadığı, ortada bir sözleşmenin olmadığı, iade edilen çekin teminat çeki olduğu, sözleşme ilişkisi olsa dahi davacı şirketin sipariş şartlarını yerine getirmediğinden davalı tarafın temerrüde düşmüş kabul edilemeyeceğini beyan ettiğini, oysa ki müvekkili şirketin bahse konu çeki davalı tarafa sözleşmenin kurulduğu gün olan 01/06/2011 tarihinde verdiğini, davalı şirketin bunun karşılığında yetkili müdürünün imzasını taşıyan tahsilat makbuzunu verdiğini, müvekkili şirketin sipariş şartlarını bu şekilde mal bedeline ilişkin çek vererek teslim gününde mal bedelinin peşin olarak ödeyeceğine dair taahhütte bulunduğunu, sözleşme ilişkisinin bu şekilde kurulduğunu, ancak 10/08/2011 tarihinde teslim borcunu yerine getirmeyen davalı şirketin temerrüde düştüğünü, bundan dolayı davalı tarafın teslim borcunu ifa etmeyeceği ihtarname kapsamı ile anlaşılmakla, müvekkilinin teslim tarihi olan 2011 yılı ağustos ayı içerisindeki Lohmann LSL Cinsi bir civcivin cari fiyatı 1,80-TL olup verilen siparişin tanesi 0,80-TL’den 60.000 adet olup, ikisi arasındaki fark hesap edildiğinde civcivlerin teslim edilmemesinden dolayı müsbet zararı 60.000,00-TL olup fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bu tutarın şimdilik 5.000,00-TL’lik kısmı ve teslim gerçekleşmiş olsa idi 60.000 adet civcivden teslim tarihinden başlayarak yaklaşık 195’inci gün sonunda Pik seviyesine geçilerek hayvanlardan ortalama % 90 randımanla 2012 yılının Mart ayında yaklaşık 54.000 adet yumurta üretilmiş olduğu düşünülerek buna ilişkin zararın da 10.800,00-TL olup bu zararın da fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000,00-TL’lik kısmının dava konusu ettiklerinden bahisle bu tutarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile; Davacı yanın açıkça sözleşmenin kurulduğu tarihteki ve teslim tarihindeki civciv fiyatlarını belirlemek suretiyle müsbet zararını 60.000,00-TL olarak belirlediği fakat davasını 5.000,00-TL üzerinden kısmi olarak açtığı, belirlenebilen alacaklar üzerinden kısmi dava açılmasının ise mümkün olmayıp kabul etmediklerini, davacı yanın taraflar arasında mutabık kalınan sipariş şartlarında sözleşme bedelinin % 20 sine tekabül eden tutarı peşin kalanını ise 4 eşit taksit halinde vadeli çekler ile ödemesi konusunda mutabık kalınmış olup bu hususunun taraflarca akdedilen sipariş fişinin ödeme şekli kısmına 1+4 vadeli olarak belirlendiğini, ancak davacı yanın sipariş sırasında peşinat miktarı ile çekleri hazırlayamadığından teminat amaçlı olarak Kuveyt Türk Bankasının Afyonkarahisar Şubesine ait 51.840,00-TL bedelli 01/01/2012 tarihli çeki verdiğini, teminat çekinin peşinat ve diğer çekler hazırlandığında iade edileceğini taraflar arasında kararlaştırıldığını, ancak ne var ki davacı yanın müvekkili şirket ile siparişte mutabık kalındığı üzere peşinat ile vadesinde mutabık kalınan çekleri teslim etmemesi üzerine davacı yana bu husus bildirilerek sipariş alınabilmesinin mümkün olmadığı bildirilmiş yeni bir sipariş verilecek olması halinde de teslim süresinin farklı olacağı bildirilmiş ancak sonuç alınamaması üzerine teminat çekinin yine karşılıklı muvafakatlar ile davacı şirkete davacı firma yetkilisi …….’ın da imzası bulunan tutanak ile teslim ettiklerini, teminat çekinin bu şekilde iade edilmekle, sözleşmenin hiç kurulmadığını, iade ve teslimden sonra da davacı yanın 10/10/2011 tarihinde aradan uzunca bir zaman geçtikten sonra kendilerine ihtarname çeklerini, davacı yan ile icap ve kabul ilişkisinin davacı tarafın sipariş şartlarını yerine getirememesi sebebiyle hiç kurulamadığının bu nedenle müvekkilinin 10/08/2011 tarihinde temerrüde düşmesinin de söz konusu olmadığını, hatta davacı yanın sipariş şartlarını yerine getirmemesi sebebiyle müvekkilinin zor durumda kaldığını, teminat amaçlı çekin davacı yanın rızası ile iade edildiğini, davacı yanın sözleşmenin kurulduğu tarihten sonra civciv fiyatlarının arttığı konusundaki iddiasının da doğru olmayıp müvekkili şirketin fiyatlarına yansıttığı herhangi bir artışın olmadığını davacı yanın buna göre bahsettiği müsbet zararlarını talep etmesinin mümkün bulunmayıp sipariş ettiğini iddia ettiği tutardan daha fazla zararının bulunmasının da mümkün bulunmadığını, anılan nedenlerle yerinde olmayan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, Sözleşmenin yerine getirilmesinden kaynaklı Müsbet ve Menfii zararlarının tazminine yönelik Alacak davasıdır.
Tarafların davaya ilişkin tüm yazılı delilleri, dava dilekçesine ve cevap dilekçesine esas aldıkları belgeler, faturalar, sipariş formu, çek teslim tutanağı gibi belgeler dosya içerisine ibraz edilmiş ve taraflarca tamamlanmış olup bilahare dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılasına karar verilmiş, davacı yana ait ticari defter ve dayanağı kayıtların incelenmesi yönünden Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine yazı yazılmış, Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevlendirilen Mali Müşavir Ümmet Öztürk ve Veteriner Hekim İsmail Büyükçelen aracılığı ile inceleme yapılarak düzenlenen 17/11/2014 havale tarihli bilirkişi raporu düzenlenerek sunulmuş, taraf vekillerine usulünce tebliğ olunmuş, mahkememizce de bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ise de; Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanlığı ile … … AŞ arasında önceye dayalı çalışma bulunduğu anlaşılmakla, ilimizde başkaca Veteriner Hekim temin edilemediğinden dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait itiraz dilekçeleri kapsamında dosyanın yeniden rapor aldırılmak üzere İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesince resen bilirkişi olarak seçilen Mali Müşavir ……., Veteriner Hekim Öğr. Üyesi Prof. Dr. ……. …, Ticaret ve Borçlar Hukuku Öğretim Üyesi Yrd. Dr. …. .. tarafından düzenlenen 01/06/2015 düzenleme tarihli bilirkişi heyet raporu dosyamız içerisine ibraz edilmiş olup taraf vekillerine usulünce tebliğ olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf vekillerinin dilekçelerindeki beyanları, ibraz ettikleri, delil ve belgeler ve toplanan deliller ile birlikte mahkememizce dosya kapsamına; denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmakla, itibar olunan İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulu bilirkişi heyet raporu içeriğine göre davacı taraf ile davalı taraf arasında 01/06/2011 tarihli bir sözleşme imzalandığı, sözleşme kapsamına göre 60.000 adet Lohmann LSL cinsi civcivin 51.840,00-TL bedelle satılması konusunda anlaştıkları, yapılacak olan ödemenin (1+4) vade ile yani beşte birinin peşin kalan dört taksitin ise vade ile ödenmesinin taraflar arasında kararlaştırıldığı, yazılı bulunan sipariş fişi aslının incelenmesinin de bu hususunun anlaşıldığı, zira taraflar arasında süre gelen ticari ilişkide satım şartlarının hep bu şekilde olduğu, hatta bu ticari ilişkinin uyuşmazlık konusundan olması da taraflar arasında ticari ilişkinin devam etmiş olup aynı şekilde davacı tarafın davalı tarafa 06/06/2013 tarihinde vermiş olduğu siparişinin de ibraz edilen sipariş fişi ve aynı tarihli çek tahsilat makbuzu ile karşılıklı imzalanıp anlaşıldığı üzere 133.000,00-TL bedeli için 1+4 vade ile anlaşıldığı, yine 02/10/2013 tarihli siparişin de taraflarca karşılıklı olarak imzalanıp yine 1+4 vade ile anlaşıldığı, davalı tarafça sunulan sipariş fişi sözleşme asılları ile anlaşılmış olup taraflar arasında davaya konu uyuşmazlıktan sonra dahi ticari ilişkinin bu şekilde sürdüğü, davaya konu uyuşmazlığa gelindiğinde ise 01/06/2011 tarihli sipariş fişinin de aynı şekilde düzenlendiği, ancak davalı … … AŞ tarafından imzalanmadığı, aynı tarihli olarak taraflar arasında düzenlenen çek tahsilat makbuzuna göre ise davacı tarafça konu edilen Kuveyt Türk Katılım Bankası AŞ Afyonkarahisar Şubesine ait 81753 çek nolu 01/01/2012 vadeli 51.840,00-TL tutarlı çekin teminat senedi olarak verildiği hususunun makbuza derç edilip bilahare davacı şirket yetkilisi …….’ın da imzasının bulunduğu tutanak ile kendilerine iade edildiği, bu tutanakta herhangi bir ihtirazı kayıt bulunmadığı, davacı tarafın sipariş sözleşmesinde bahsi geçen 51.840,00-TL satım bedelinin beşte birini peşin kalan kısmını ise dört ayrı vadede çekler ile ödemesi gerekirken buna ilişkin peşinatı ödemeyip çekleri de teslim etmediği için siparişin alınamadığı ve bu nedenle teminat çekinin iade edildiği, taraflar arasında düzenlenen belgelerden ve davalı tarafça dosya içerisine ibraz edilen e-mail yazışmalarından anlaşılmakla, sözleşme kapsamının buna göre değerlendirilerek tarafların geçerli bir sipariş anlaşması yapılamadan başlangıçtaki icaba davet sayılabilecek tekliften karşılıklı rızaya dayalı olarak vazgeçtikleri mahkememizce de kabul edilmekle, davacının yanın bu kurulamayan sözleşme ilişkisine dönülerek müsbet yada menfii zarara uğradığından bahisle talepte bulunamayacağı sonucuna varılmakla, açılan davanın reddine dair, Yargıtay Bozma ilamına uyularak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1 – Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 35,90 TL maktu harçın peşin alınan 148,50 TL harç ile 871,00 TL ve 68,35 TL olmak üzere ayrı ayrı tahsil edilen ıslah ve değer artırım harçlarının toplamı olan 939,35 TL harç ile toplamı olan 1.087,85 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.051,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan (65.000,00 TL dava değeri üzerinden) 7.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
4- Davalı tarafça yapıldığı anlaşılan 146,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
6- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinen sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,

Dair, davalı vekilinin yüzünde, davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2018 09:36:23

Katip …

Hakim …