Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1593 E. 2018/41 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1593
KARAR NO : 2018/41

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ….. TC : …
VEKİLİ : Av. …
Adliye Karşısı Ulu Çarşı C Girişi K:1 No:19 Osmangazi/Bursa
DAVALI : …… TC : …
VEKİLİ : Av. …
Altıntaş Mah Fevzi Çakmak Cad No:4 K:1 0980 Nazilli/Aydın
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2017
KARAR TARİHİ : 16/01/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalı tarafından Bursa 19.İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı takip dosyasında takibe konan beş adet toplam 25.000,00 TL bedelli bonolardan dolayı davacının herhangi bir borcu olmadığını, taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmadığını, davacı ile davalının uzun süre birlikte yaşadıklarını ve 2014 yılı Ağustos ayında ayrılma kararı aldıklarını, ayrılma kararı üzerine davalı tarafın, davacıya birlikteliği döneminde yaptığı harcamalara karşılık davaya konu senetleri aldığını, senetlerin zorla ve tehdit altında alındığını, ahlaka ve adaba aykırı olarak alınmış ve imzalanmış olan senetlerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davalının yerleşim yerinin Nazilli olduğunu Bursa Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olmadığını, ( Ticaret Mahkemesi sıfatıyla ) Nazilli Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, yetki itirazının kabulünü, esasa ilişkin olarak da davayı kabul etmediğini, senetlerin zorla ve baskı ile alınmadığını, davacının bu hususta Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı şikayet ile ilgili Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/55721 Esas, 2014/34283 Karar sayılı kararı ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiğini beyan ederek davacı ile birliktelik yaşadıklarını ve bu dönemde yaptığı harcamalara karşılık davacının kendi isteği ile bu senetleri imzalayıp verdiğini, senede karşı senetle ispat zorunluluğunun olduğunu açılan davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava,hukuki niteliği itibariyle davalının davacı aleyhine Bursa 19.İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı takip dosyasından takip konusu beş adet toplam 25.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin açılmış menfi tespit davasıdır.
Taraflar delil olarak Bursa 19.İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasını, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/55721 soruşturma sayılı dosyasını, Nazilli İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/85 eesas 2015/188 karar sayılı dosyasını göstermişlerdir.
Davalının yetki itirazının, menfi tespit davasında icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi de yetkili olup, icra takibi Bursa’ da yapıldığından reddine karar verilmiştir.
Bursa 19.İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine 13/02/2015 tarihinde 15/08/2014 tanzim tarihli 01/11/2014 vadeli 4.800,00 TL bedelli, 15/08/2014 tanzim tarihli 01/09/2014 vadeli 4.900,00 TL bedelli, 15/08/2014 tanzim tarihli 01/10/2014 vadeli 5.000,00 TL bedelli, 15/08/2014 tanzim tarihli 01/12/2014 vadeli 5.000,00 TL bedelli, 15/08/2014 tanzim tarihli 01/08/2015 vadeli 5.200,00 TL tutarlı, toplam 25.000,00 TL bono bedeli ve işlemiş faiz üzerinden icra takibi yapıldığı, davacının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 22/03/2016 tarihli karar ile davanın kabulü ile Bursa 19.İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasında takibe konu beş adet toplam 25.000,00 TL bedelli senetler hakkında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş anılan karar Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 18/09/2017 tarih 2016/10474 esas 2017/5927 karar sayılı ilamı ile tarafların talepleri dışındaki gerekçelerle hüküm kurulamayacağı gerekçesi ile davacı tarafın iddialarının delilleri toplanmak üzere bozulduğu anlaşılmıştır. Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş davacı vekiline ikrah iddiasına ilişkin olarak beyanları sorulmuş davacı vekili bu konuda sunacakları başkaca delil olmadığını belirtmeleri karşısında Yargıtay bozma ilamı da nazara alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 35,90 TL harç başlangıçta alınan 426,94 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 391,04 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/01/2018

Katip …

Hakim …