Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1560 E. 2019/876 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/1560 Esas
KARAR NO : 2019/876

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … Alaaddin Bey 613 No: No:2/a Nilüfer/BURSA
VEKİLLERİ : Av. … – Ulu Cad. No:50 Yeşil Han K:3/42-43 Osmangazi/ BURSA
Av. … – Uluyol Kıbrıs Şehitleri Cad. No:50 Yeşil Han Kat:3 No:42-43 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – Reşitpaşa Mah Eski Büyükdere Cd N:8 34467 Sarıyer Sarıyer/İSTANBUL
VEKİLLERİ : Av. … – Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No:8 Maslak Sarıyer İstanbul 34467 Sarıyer/ İSTANBUL
Av. … – Hocaalizade Mah. Ressam Şefik Bursalı Cd. Kutun Çakmak İşhanı No:9/2 16230 Osmangazi/ BURSA
DAVA : Bankacılık Sözleşmesinden KaynaklananAlacak
DAVA TARİHİ : 05.12.2017
KARAR TARİHİ : 18/07/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde davacı şirketin davalı bankanın Özlüce şubesinde hesabı bulunduğunu, bu hesaba bağlı internet bankacılığı aracılığıyla Selçuk Batmaz isimli kişinin hesabına haksız biçimde para aktarıldığını, işlemin bankanın gerekli önlemleri almamış olmasından kaynaklandığını, olayla ilgili olarak Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/551 sayılı dosyasıyla dava açıldığını, davalı bankanın ihtara rağmen hesaptan haksız biçimde alınan 48.000 TL’yi iade etmediğini ileri sürerek bu bedelin işlem tarihi olan 26/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddi gerektiğini savunmuş, üçüncü kişinin haksız fiili sebebiyle ve davacının telefon hattının üçüncü kişiler tarafından kullanılmış olması sebebiyle davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, davacının gerekli tedbirleri almadığını, özensiz davranışından doğan zarara katlanması gerektiğini, bankanın kusuru olmadığını, işlemler sırasında davacının kullandığı telefon hattına doğrulama mesajı gönderildiğini, işlemlerden sonra da davacının telefon hattına bilgi mesajı gittiğini, buna rağmen davacının zamanında hareket etmediğini ileri sürmüştür.

DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava bankacılık hizmetleri sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davacı taraf internet bankacılığı hizmetinden de yararlandığını, kendi bilgisi dışında hesabından başka bir hesaba para aktarıldığını, bunun da bankanın güvenlik önlemlerinin yetersizliğinden kaynaklandığını ileri sürmektedir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Banka hesabına davacının bildiği bir parola-şifre aşamasından sonra girilebileceği dikkate alındığında bu parola ve şifrelerin davacı tarafından yeterli biçimde korunduğu ve buna rağmen sistemdeki güvenlik açıkları yüzünden sisteme haksız giriş sağlandığı ispat edilmelidir.
Bilindiği gibi sistemin sorunsuz işlemesi ve güvenlik risklerinin en aza indirilmesi bankanın görevidir. Banka hafif kusurundan da sorumlu olacaktır. Hem sistemin işleyişi hem de olayın meydana geliş biçimini anlayarak kusurun kime ait olacağını tayin etmek açısından bilirkişi incelemesi yapılması uygun olacaktır.
Olayın meydana geliş biçimi konusunda davacı tarafın bir tanığı vardır. Davalı bankanın çalışanı olan bu tanık duruşmada dinlenmiştir. Tanık … beyanında davacı şirketin yetkilisini tanıdığını, olay anında bankada bulunduğunu, EFT işlemine ilişkin bilgi mesajı üzerine davacı şirket yetkilisinin “işlemden haberim yok” diyerek yanına geldiğini, hemen hesaba bloke konulduğunu, fiziken yakın olan diğer bankaya müşteri ile birlikte hemen gidilerek haber verildiğini ancak paranın işlemden dört dakika sonra çekilmiş olması sebebiyle sonuç alınamadığını ifade etmiştir.
Tanık beyanı alındıktan ve olayla ilgili olarak açılan ceza dava dosyası da getirtildikten sonra dosya bilirkişi raporu alınmak üzere talimat mahkemesine gönderilmiştir. 31.05.2019 tarihinde teslim edilen tarihsiz bilirkişi raporunda benzer olayların seyri ve geçmişi, dolandırıcılıkta uygulanan yöntemler ve alınan tedbirler ile internet bankacılığında uyulması gereken kuralları açıklanmıştır. Rapora göre davalı banka tarafından BDDK kurallarına uygun biçimde, internet bankacılığı sistemine giriş için tek kullanımlık dinamik şifre uygulaması yapılmaktadır. İki aşamalı güvenlik söz konusudur. İlk aşamada müşterinin kullanıcı kodu ile sadece kendinin bildiği bir şifre girilir. İkinci aşamada müşterinin telefon numarasına tek kullanımlık bir dinamik şifre gönderilir ve bu şifrenin girilmesi istenir. Olayın gerçekleştiği gün davacının internet bankacılığı hesabına çok sayıda giriş yapılmıştır. Hepsinde de aynı yöntem uygulanmıştır. Dolandırıcılık işlemi de aynı şekilde giriş sağlanarak yapılmış, banka tarafından bir bilgi mesajı da gönderilmiştir. Ceza soruşturması sırasında davacı şirket yetkilisinin kullandığı telefonun imajı alınarak incelenmiş, telefonda sahte banka uygulaması tespit edilmiştir. Raporda davalı bankanın kusurlu olmadığı, davacının elindeki telefonu bankanın kontrol edemeyeceği açıklanmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede rapordaki görüş yerindedir. Davacı tarafın üzerine düşen tedbirleri yeterince almadığı, telefon uygulamalarının güvenli biçimde yüklenmesini denetlemediği, muhtemelen güvensiz kaynaklardan gelen linkler aracılığıyla casus yazılıma maruz kaldığı kanaatine varılmıştır. Banka bilinen ve güncel tüm tedbirleri almış olduğundan davalıya atfedilecek kusur yoktur. Davanın reddi gerekir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın reddine,
Alınması gereken 44,40-TL harcın peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 775,32-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Davalı vekili lehine takdir edilen 5.630,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 18/07/2019

İş bu kararın gerekçesi 18/07/2019 tarihinde yazılmıştır.

Katip …

Hakim …