Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1555 E. 2020/101 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1555 Esas
KARAR NO : 2020/101

HAKİM : …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2017
KARAR TARİHİ : 04/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalının yakın akraba olduğunu, aralarında hiçbir alışverişi ve alacak borç ilişkisi olmadığını, davacının Bursa’da müvekkilin ise Konya’da ikamet ettiğini, müvekkilinin davalı alacaklıya hiçbir borçlusu olmadığı halde borçlusu … ve alacaklısı … olan, 10.08.2016 tanzim ve 10.10.2016 vade tarihli ve 150.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak, Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2017/…. E sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, icra takibi ile gönderilen ödeme emri müvekkiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, takip dayanağı bonodaki imzanın sahte olduğunu, tahrifat iddiası nedeni ile teminatsız olarak takibin durdurulması gerektiğini, müvekkiline ait emsal imzaların celbi ile huzurda alınan imzaların esas alınarak bonoda bulunan imzanın sahteliğinin incelenmesi gerektiğini belirterek davalı Musa tarafından Bursa 14. İcra müd. 2017/… E sayılı icra takibi dayanağı senet sahte olduğundan, işbu senet nedeni müvekkil …’ın borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, müvekkilinin telafisi imkânsız zararlarının önlenmesi için dava sonuna kadar HMK 209 maddesi gereğince takibin Tedbiren durdurulmasına, dava alacaklının % 20 den az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle: davacı ve davalının akraba olduklarının doru olduğunu, dava konusu 10.08.2016 tanzim ve 10.10.2016 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli bononun alacaklısının müvekkili … olduğunu, söz konusu bononun … tarafından müvekkilinin babası … arasında noter huzurunda gayrimenkul (tarla) satış karşılığında …’a verildiğini, akabinde müvekkili ile babası arasındaki ticaret nedeniyle …’ın müvekkiline olan borcuna karşılık bu bonoyu verdiğini, vade tarihi geldiğinde davacı yan tarafından borç ödenmediğinden müvekkili icra takibine geçilmesini istediğini ve davacı borçlu hakkında Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı icra dosyası açıldığını, davacı tarafın takip dayanağı bonoda bulunan imzanın sahte olduğunu iddiasının asılsız olduğunu, davacının imzasını değiştirmiş ve farklı imza atmaya başlamış olduğunu,davacının tapu müdürlüğündeki imzaları ile bonoda bulunan imza çıplak gözle görülecek derecede aynı imzalar olduğunu, davacı tarafın imzasını değiştirmiş olduğundan yeni atılan imzaların gözle görülecek bir benzerliğinin olmama olasılığı bulunduğunu, ancak yapılacak bilirkişi incelemeleri ve krıminal incelemelerde bonoda ki imza ile başka şekilde atmaya başladığı imzaların aynı el ürünü olduğu görüleceğini belirterek davanın reddini, Bursa 14.İcra Müdürlüğü 2017/… Esas sayılı icra takip dosyasının devamına karar verimesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava takibe konu çek nedeniyle menfi tespit davasıdır. Davacıya bononun arka yüzünde bulunan cirodaki imzanın davacıya ait olmadığını ileri sürmüştür.
Yapılması gereken iş bono aslı celp edilip davacının mukayeseye elverişli imzaları toplanıp huzurda yazı ve imza örnekleri alındıktan sonra imza incelemesi yapılmasıdır. Bu hususlar yargılama sırasında icra edilmiş, öncelikle dosyanın imza incelemesi için bilirkişi ….’ya tevdi edilmiştir.
Bilirkişi … 10.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda; aralarında farklılıklar bulunduğu tespit edilmiş olup, inceleme konusu borçlusu …, alacaklısı … olan 10/08/2016 tanzim ve 10/10/2016 ödeme tarihli 150.000,00 TL kıymetinde bononun ön yüzünde keşidecisi adına atılan iki adet imzanın … eli ürünü olmadığı kanaatine varmıştır.
Davalı vekilleri tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna karşı ”Selçuklu Tapu Müdürlüğü’nden ve ilçe seçim kurulu başkanlığından gelen imza örnekleri üzerindeki imzalar ile senet üzerindeki imza arasında çıplak göz ile dahi görülebilecek benzerlikler mevcuttur. Davacı borçludan huzurda alınan imza örneklerinin farklı olmasının sebebi davacının sonradan imzasını değiştirmesidir. Her ne kadar davacının mahkemede huzurunda alınan imza örnekleri farklı olsa da bonodaki imza da borçlunun eli ürünüdür. Zira tapu müdürlüğünden gelen evraklara bakıldığında önceden imzasının şimdikinden farklı yani bonodaki gibi olduğu anlaşılacaktır. Bilirkişi tarafından eksik inceleme yapılmış olup tapudan gelen belgeler ve ilçe seçim kurulundaki evraklara bakıldığında bonodaki imza ile aynı el ürünü imzaların olduğu açıkça görülecektir.” şeklindeki itirazı neticesinde imza incelemesi yapılması için dosya Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi ‘ne tevdi edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’nin 25/07/2019 tarihli raporunda; ”İnceleme konusu senette … adına atılı basit tersimli imzalar ile …’ın sınırlı sayıda mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olduğu hususlarını bildirir kanaat raporudur.” şeklinde bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılan 10.12.2018 tarihli bilirkişi raporu ve 25/07/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’nin raporuna göre inceleme konusu borçlusu …, alacaklısı … olan 10/08/2016 tanzim ve 10/10/2016 ödeme tarihli 150.000,00 TL bedelli bononun ön yüzünde keşidecisi adına atılan iki adet imzanın …’ın el ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Bu sebeple davacının bu çek dolayısıyla davalıya borçlu olduğu anlaşılmıştır. Davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
Asıl alacak üzerinden %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL harcın, başlangıçta alınan 2.561,63 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 2.507,23 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 286,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 18.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı asil ve vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
04/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır