Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1531 E. 2019/872 K. 17.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/1531
KARAR NO : 2019/872

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …

DAVALI : …
Ferahim Salyuz Mah. Sait Polat Bulvarı No:379/1A Tarsus/ MERSİN
VEKİLİ : Av. … – Yeni Ömerli Mahallesi İstiklal Caddesi Yılmaz Apt. No:1/4 33420 Tarsus/ MERSİN

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/11/2017
KARAR TARİHİ : 17/07/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf dava dilekçesinde, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu ve bu ticari ilişki sebebiyle 616.281,46 TL alacaklı olduklarını, borcun ödenmesi için davalıya noter kanalıyla ihtar çekildiğini, ancak ihtarın sonuçsuz kalması üzerine Bursa 16.İcra Dairesinin 2017/3406 esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalının takibe haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, davalının ikametgahı itibariyle takibin ve davanın Tarsus Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, Bursa Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki yahut borç ilişkisi bulunmadığını, davacı tarafın dayandığı cari hesap ekstresini kabul etmediklerini, üstelik davacı tarafın takipte cari hesap özetine dayanarak talepte bulunmasına karşılık itirazın iptali davasında faturaları dayanak göstermesinin borcun sebebini değiştirme anlamına geldiğini, davanın bu sebeple de reddi gerektiğini, davalı şirketin ortaklarından …’ın 22/07/2016 tarihine kadar davacı şirkette de ortak olduğunu, daha sonra pay devri yaparak şirketten ayrıldığını, aralarında kardeş şirket ilişkisi bulunan şirketler arasında borç ilişkisi bulunamayacağını, ancak dava dışı … Madencilik ve Yapı Malz. A.Ş. İle davacı arasında imzalanan bir sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağını davalı taraftan tahsil etmeye çalışan davacının hukuka aykırı ve kötü niyetli davrandığını ileri sürerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takipe konu edilen alacağın bir ticari ilişkiden kaynaklandığı ileri sürülmüştür. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf bir ticari ilişkinin varlığını ve bu ilişki sebebiyle alacaklı olduğunu ispat etmelidir.
Davalı taraf yetki itirazında bulunmuşsa da bir ticari ilişkinin varlığını ikrar etmiştir. Bu durumda alacağın para borcundan ibaret olduğu kabul edilerek ve para borçlarında alacaklının ikametgahında dava açılabileceği gözetilerek davalı tarafın yetki itirazı reddedilmiştir.
Davacı taraf ticari ilişkinin alacağını ispat için defter deliğine dayanmıştır. Bu sebeple taraf defterlerini üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Öncelikle davacı defterlerinin incelenmesi ve alınacak rapora göre talimatla kapalı defterlerin üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi davacı defterleri üzerinde inceleme yaptıktan sonra hazırladığı 07.06.2018 tarihli raporunda, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2016 yılında başladığını ve davacının davalıya beş adet satış faturası kestiğini ancak üç faturada herhangi bir teslim imzasının bulunmadığını, iki faturada imza bulunduğunu fakat isim yazılı olmadığını, yapılan ödemelerin banka hesaplarına havale şeklinde yapıldığını, icra takip tarihi itibari ile talep edilen alacağın defter kayıtlarıyla uyumlu olduğunu, ancak davacının defter kayıtlarında dava dışı bir şirketin cari hesabı ile davalı şirketin hesapları arasında bir virman kaydı tespit edildiğini bu virman kaydının davalının rızası ile yapıldığına dair bir kayıt olmadığını ancak virman kaydının kabul görmemesi durumunda davacının alacağının 551.281,86 Türk Lirası olacağını, davalının takipten önce temerrüde düşürülmediğini bildirmiştir.
Davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için Mersin Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmışsa da davalı taraf defterlerini mahkememize sunmuştur. Bu durumda davalı defterleri ile birlikte incelenmek üzere ek rapor alınması uygun bulunmuştur. Bilirkişi 01.04.2019 tarihli ek raporunda davalı şirkete ait kayıtların incelenmesi ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2016 yılında başladığının tespit edildiğini, davacı firmanın sadece defter kayıtlarını sunduğunu, defter kayıtlarına dayanak teşkil eden evrak ve belgeleri sunmadığını, bu sebeple kayıtların doğruluğunun tespit edilemediğini, davacı tarafın icra takibine başladığı tarihte davalının davacıya borç bakiyesi olmadığını bildirmiştir.
Yargılama sürerken davacı vekili vekillikten çekilmiş ve çekilme dilekçesi davacı şirkete tebliğ edilmesine rağmen davacı duruşmaya gelmemiştir. Davalı tarafın da mazereti var ise de yokluğunda karar verilmesini talep etmiştir.
Raporlardan da anlaşılacağı üzere taraf defterleri arasında uyum yoktur. Davacı taraf iddiasını yeterince ispat edememiştir. Davacı satış faturası kesmiş olmasına ve herhangi bir alış faturası bulunmamasına rağmen defterinde davalıya ödeme kayıtları vardır. Faturaların teslim ve Tebliği imzaları da yoktur. Bu haliyle ve davalı defterleri ile uyumlu olmaması sebebiyle davacı kayıtlarının delil olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Bilirkişi ek raporundan da anlaşılacağı üzere defter kayıtlarına dayanak teşkil eden evrak ve belgeler sunulmadığından kayıtların doğruluğunu da tespit edilememiştir. Bu sebeplerle davanın reddine karar verilmiş ancak davacının kötü niyetli takip yaptığına dair yeterli kanaat oluşmadığından haksız takip tazminatına hükmedilmemiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
Şartlar oluşmadığından davacı aleyhine haksız takip tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,,
Alınması gereken 44,40-TL harcın peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 7.398.74-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Davalı vekili lehine takdir edilen 38.602-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 17/07/2019

İş bu kararın gerekçesi 02/08/2019 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …