Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1526 E. 2018/399 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1526 Esas
KARAR NO : 2018/399

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Hacıilyas Mah. Aral Sk. Önkeskin Apt. No:25/5 16220 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Cumhuriyet Mah. Yağmur Sok. No:30 Kat:5/9 Elmas Evler Sitesi B Blok Nilüfer/ BURSA

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dilekçesi ile; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 18/09/2015 tarihinde Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzalanmış olup, bu satış sözleşmesine göre müvekkili şirketin yükümlülüklerini yerine getirerek sözleşme gereği belirlenen ücreti davalı şirkete ödediği, davalı şirket tarafından da sözleşmede belirtilen taşınmazların tapusunun 18/09/2017 tarihinde müvekkili şirkete verildiği, ancak davalı şirket tarafından sözleşmede teslim tarihinin 31/05/2016 tarihi olmasına rağmen bu güne değin satış sözleşmesine konu gayrimenkullerin müvekkili şirkete teslim edilmediği, bu nedenle müvekkili şirketin ekonomik olarak zarara uğradığı, bu sebeple müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 22/03/2017 tarihinde ihtarname gönderilerek taşınmazların teslim edilmesi ve cezai şart olarak belirlenen emsal kira bedellerinin ödenmesinin istenildiği, bu ihtarnamenin tebliğine rağmen davalı şirket tarafından sözleşmeye konu taşınmazların teslim edilmediği gibi cezai şart olarak belirlenen emsal kira bedellerinin de ödenmediği, gayrimenkul satış sözleşmesinde teslim tarihi olarak belirtilen 31/05/2016 tarihinden itibaren taşınmazların emsallerine göre belirlenecek kira bedellerinin bilirkişi marifeti ile tespiti ile faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile; Davacı tarafından dosya içerisine ibraz edilen sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı, bu nedenle geçerli olmayan sözleşmeye dayalı olarak talep edilen cezai şartında geçersiz olduğu, Yargıtay uygulamalarının da aynı yönde olduğu, öte yandan dayanak sözleşmede gecikme neticesinde müvekkilinin ödemekle yükümlü bulunduğu, bir cezai şart ya da tazminatın belirlenmemiş olduğu, davacı tarafın cezai şart isteminin hukuki bir gerekçesi olmadığı, dava konusu edilen taşınmaz inşaatının 2016 yılı Mayıs ayında tamamlanmış ancak çatı aksamında güçlendirme gerektiği için inşaat işleri bir miktar daha zaman almış, 2016 yılı Haziran ayı başında ise teslime hazır hale gelmiş olduğunu, davacının kiracı olarak gönderdiği kişilerin de bu tarihten itibaren taşınmazı rahatlıkla görüp değerlendirdiklerini, davacı tarafın taşınmazı bu hali ile teslim almaktan kaçındığını, dava konusu taşınmaza 17/01/2017 tarihinde ilgili belediye tarafından Yapı Kullarım İzin Belgesi verildiğini, davanın buna rağmen bu tarihten 3 ay sonra 18/04/2017 tarihinde açıldığını, davacı tarafın her yönü ile kendisine teslim edilmeye hazır taşınmazı teslim almayarak açmış olduğu iş bu davasının kötü niyetli olduğunu beyanla yerinde olmayan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, Gayri Menkul Satış Sözleşmesi nedeni ile davacı yana geç teslim edildiği bildirilen taşınmazın geç teslimi nedeni ile mahrum kalınan emsal kira bedellerinin tespit edilerek davacıya verilmesine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasında düzenlenen Gayri Menkul Satış Sözleşmesi kapsamında satışa konu olan Bursa ili Nilüfer İlçesi Alaattin Bey Mah. 2781 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu bulunan inşaatın 1-2 nolu bağımsız bölümlerinin davacıya satışı kararlaştırılmış olup, satıma konu bağımsız bölümlerin davacıya tapuda devir ve teslimlerinin yapıldığı, yapı kullanım izin belgesinin ise 17/01/2017 tarihinde alındığı hususunun Nilüfer Belediye Başkanlığı yazı cevabı ile anlaşılmış olup, taraflar arasında bu hususlar uyuşmazlık konusu değildir. Davacı şirket tarafından sözleşmede belirtilen teslim tarihinin 31/04/2016 tarihi olduğu halde yapı kullanım izin belgesinin geç alınması nedeni ile fiilen teslim alınmayan taşınmaz nedeni ile yoksun kalınan kira bedellerinin rayiçlere göre tespit edilerek kendisine verilmesini talep ve dava etmiş ise de, taraflar arasında düzenlenen gayri menkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde noterlikçe yapılması gerekir iken adi yazılı şekilde yapılmış olduğundan sözleşmenin geçerliliğinden söz edilemeyeceğinden (Yargıtay 23. HD 2016/1580 esas 2016/3466 karar sayılı kararı), resmi şekilde yapılan satış senedinde ise gecikmeden kaynaklı bir cezai şart hükmü belirlenmiş olmayıp tapu da satış ve devrin yapıldığı tarihte yapı kullanım izin belgesinin bulunmadığı bilinerek devir işlemi yapılmış olduğundan davacının geçersiz sözleşmeye dayalı cezai şart niteliğinde kira kaybı talep edemeyeceğinden ve tapuda satış ve devrin yapıldığı tarih itibari ile taşınmazı bu hali ile yapı kullanım izin belgesi olmaksızın almaya kabul ettiğinden ve ayrıca bir ihtirazi kaydı bulunmadığından sonradan çekmiş olduğu ihtarname ile gecikmeden kaynaklı cezai şart talep etmesinin yerinde olmadığı dava tarihinden önce de yapı kullanma izin belgesinin alındığı anlaşılmakla davanın yerinde görülmediğinden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1 – Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 35,90 TL maktu harçın peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 134,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
4- Davalı tarafça yapıldığı anlaşılan 75,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
6- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2018 09:54:49

Katip …

Hakim …