Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/151 E. 2021/449 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/151 Esas
KARAR NO : 2021/449

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2017
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davalıya mal verildiğini, karşılığında 15/03/2016 tarihli satış faturası düzenlendiğini, fatura bedelinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz dilekçesinde 7.405,00 TL’lik kısmı ödediğini beyan ettiğini, bu şekilde ticari ilişkinin ikrar edildiğini, ancak davalının iddia ettiği şekilde bir ödemeninde sözkonusu olmadığını, yine davalının kalan meblağ için ise, ürünlerin ayıplı olduğunu ve ayıp ihbarında bulunduğunu iddia ettiğini, bu iddianın kötüniyetli ve ayıp ihbarınında haksız olduğunu, davalının borçlu olduğunu, ticari defter incelemeleri ile anlaşılacağını, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davacı şirket ile davalı arasında ticaret ilişki olduğunu, davalının …. … Gıda Toptancıları Sitesinde Kozmetik ürün imalatı ile uğraştığını, dava konusu alacağın davacı tarafından ” Cedarin ” marka ürün için hazırlanan kutu ve etiketlerin basılmasına ilişkin olup, sözkonusu ürünlerin davalıya kargo yoluyla ulaştırıldığını, davacının ürünleri fasılalar halinde davalıya yolladığını, davalınında buna ilişkin bedelleri ödediğini, sözkonusu ilişki kapsamında ürün bedeli olarak 7.405,00 TL’nin ödendiğini, buna ilişkin iki adet makbuzu dosyaya sunduklarını, davacı taraf ile gönderilen ilk ürünlerin davalının deposunda kaldığı süre içerisinde deforme olması/ etiketlerin yapışkan kısımlarının kalkarak kutuların üzerinden düşmesi, boyalarının çıkması ve etiketler üzerinde bulunan altın görünümlü sedef kaplamalarında bozularak okunamaz hale gelmesi karşısında davalının bu durumu fark eder etmez satıcı-davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu, buna rağmen davacının icra takibine geçtiğini, müteakip davacının ayrıca Ankara 49. Noterliğinin 27/07/2016 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile ayıp ihtarında bulunduğunu, davacının tamamı 16.248,60 TL olan alacağın 7.405,00 TL’si ödenmesine rağmen tamamı üzerinden icra takibine geçtiğini, yapılan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu, davanın reddine ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği görüldü.
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Taraflar ispat sadedinde taraf defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi deliline dayanmıştır.
Davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 13/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2016 ve 2017 yıllarına ait defterlerini ibraz ettiğini, defterlerin açılış tasdikleri yasal süreleri içinde yapılmış olduğunu, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yapılmış olduğunu, defterlerin birbirleri ile uyumlu olduğunu, BA-BS formları incelendiğinde dava konusu ticari ilişkiye yönelik tek fatura kesildiğini, mart 2016 ayında davacı tarfmdan BS formuyla fatura ile aynı tutarda maliyeye beyan edildiğinin anlaşıldığını, davacının defter kayıtlarına göre 8,843,60-TL davalının borcu görüldüğünü, davalının cevap dilekçesinde iddia ettiği gibi 7,405,00-TL tutarında bir ödemenin tespit edildiğini, bu ödemeden sonra davacının 16,248,60-TL tutarındaki faturadan kalan alacak bakiyesi 8,843,60-TL olup 21/06/2016 takip tarihi ve 27/01/2017 dava tarihinde de görünen bakiye bu miktar olduğunu, takibin 16,248,60-TL tutarındaki faturanın tamamı üzerinden yapıldığını, davacının davalıdan 8,843,60-TL alacağı bulunduğunu belirtmiştir.
Davalı taraf defterleri üzerinde inceleme yapılabilmesi için mahal mahkemesine talimat yazılmış, ve bu doğrultuda aldırılan Talimat mahkemesi marifetiyle alanında uzman bilirkişiden aldırılan 22/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; mahkemeye gönderilen ürünler üzerinde yapılan incelemede üzerinde “CEDARİN” yazılı ilk görünüşte herhangi bir sıkıntısı olmayan etiketlerin, ürünlerin üzerine yapıştırıldığında, şeklinin bozulduğunun ve etiketlerde şişmelerin meydana geldiğinin, etiketlerin çıkarılması durumunda da ürünler üzerinde kaldığının tespit edildiğini, davalı tarafından bedeli ödenmeyen 8.343,60-TL’lik ürünlerin tamamının depoda bulunduğunun tespit edildiğini, bu kapsamda tenzil edilmesi gereken tutarın 8.843,60-TL olduğunun tespit edildiğini belirtmiştir. Taraf beyan ve itirazları doğrultusunda mahkememiz tenzil edilmesi gereken tutar için dosyayı inceleme yapmak için ek rapor alınması yönünde ara karar kurulmuş, 26/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ; davalı yan tarafından bedeli ödenmeyen 8.843,60 tllik ürünlerin tamamının depoda durduğunun tespit edildiği, bu kapsamda tenzil edilmesi gereken tutarın 8.843,60 tl olduğu ayrıca ürünlerin üzerinde marka olması ve ürünlerin kusurlu olması nedeni ile hurda değerinin bulunmadığı yönünde rapor tanzim edildiği
Tüm dosya kapsamı, aldırılan bilirkişi raporları, tarafların beyanları birlikte değerlendirilmiş, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla beraber ticari bir ilişkinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafın ödediğini iddia ettiği miktarın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş, yine davalının bakiye alacağa ilişkin ayıplı mal iddialarına yönelik olarak aldırılan uzman raporlarının da davalının iddialarını teyit eder nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Dava 16.248,60-TL alacak üzerinden açılmış olmakla davalının ödemiş olduğu 7.405,00-TL mahsup edildikten sonra kalan miktar, bilirkişinin raporunda belirttiği üzere tenzil edilmesi gereken tutar ile örtüşmektedir. Bu anlamda davacının davalıdan bakiye bir alacağı bulunmamaktadır.

İtirazın iptali (alacak) davalarında davacı alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takip talebinde bulunurken alacaklı olmadığını bildiği halde bile bile kötü niyetli olarak yahut bilebilecek olmasına rağmen ağır kusuru ile takipte bulunarak davalıyı bir takibe muhatap kılması gerekmektedir. Şayet itirazın iptali yargılaması davalı lehine sonuçlanır borçlu olmadığının tespitine karar verilirse ve davacı alacaklı da takipte kötü niyetli ise kötü niyet tazminatına hükmolunabilir. Eldeki davada davacı fatura alacağına dayalı olarak davalıdan talepte bulunmuştur. Davacı bu faturadan kaynaklı olarak takip tarihi itibariyle davalıdan talepte bulunabileceği hukuksal inancıyla hareket ederek davaya konu takibe başlatmıştır. Bu nitelendirmeden dolayı davacının kötü niyetli hareket ettiğinden söz etmek mümkün değildir. Davacının takibi kötü niyetli başlattığına dair somut bir delil bulunmamaktadır. Bu sebeple Davalı (borçlunun ) itirazı takibin durduğu haciz işlemlerinin yapılmadığı davacı aleyhine kötü niyet tazminatına koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın usulüne uygun tutulan defterleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde aldırılan bu rapor ile davalı elinde bulunan dava konusu ticari ilişkiye konu mallar üzerinde yapılan incelemeye ilişkin bilirkişi raporları davalının iddiasını doğrular mahiyettedir ve hüküm kurmaya elverişlidir. Dava yeterince ispat edilmiştir. davanın reddine karar vererek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın reddine,
Yasal Şartları oluşmadığından davacı aleyhine haksız takip tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 59,30-TL harcın başlangıçta alınan 277,49-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 218,19‬-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

İş bu kararın gerekçesi 13/04/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır