Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/148 E. 2018/746 K. 25.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/148 Esas – 2018/746
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/148
KARAR NO : 2018/746

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ………. -TC Kimlik no- . ……….
VEKİLİ : Av. …… – Hacıilyas Mah. Er Sk. Kardeşler İş Merkezi No:3 K:1 D:5 Osmangazi/ BURSA
DAVALILAR : 1- … ……..ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ –
Rüzgarlı Bahçe Mahallesi Kavak Sok. No:31 Smart Plaza 34805 Kavacık İSTANBUL
VEKİLİ : Av……… – Maltepe Mah. Eski Çırpıcı Yolu, Parima Plaza, No:8 D:38 Cevizlibağ Zeytinburnu İstanbul 34015 Zeytinburnu/ İSTANBUL
DAVALI : 2- … SİGORTA A.Ş. –
Meclisi Mebusan Cad. No: 15 34433 Salıpazarı Beyoğlu İSTANBUL
VEKİLİ : Av. ……. – Meclisi Mebusan Cad. No:15 Salıpazarı 34433 Beyoğlu/ İSTANBUL
3-… -TC Kimlik no- ……
Alaçam Mah. Alaçam 2 Sk. No:2 İç Kapı No:2 Kestel/ BURSA
4- …………. -TC Kimlik no- ………
Balkan Mh. Alpaslan Sok. Doğan Dış Kapı 40 İç Kapı:15 Nilüfer/ BURSA
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/01/2017
KARAR TARİHİ : 25/05/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, kısıtlı …’ın maliki olduğu, ………. plakalı aracın bir trafik kazasında hasar gördüğünü, kazaya karışan … plakalı aracın davalılardan … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı olduğunu, davalı sürücü …’ün kazada tam kusurlu olduğunu, diğer davalının ise malik sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğunu, davacı aracının 23/08/2013 tarihinde trafiğe çıktığını, kazadan dolayı davacı aracında değer kaybı yaşandığını, sigorta şirketinin değer kaybı sebebiyle ödeme yapmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalılar … ve … ortak biçimde verdikleri dilekçeyle davanın reddini istemişler, trafik kazasındaki kusur oranını kabul etmediklerini, davacı aracını kullanan vasi …’ın kaza anında kolu ve ayağının sargılı olduğunu, araç kullanacak durumda olmadığını, davanın kötü niyetli olduğunu, tarafların birbirinden şikayetçi olmadıklarını zararın sigorta şirketince karşılandığını, buna rağmen dava açılmasının kötü niyeti gösterdiğini, yapılacak değer kaybına ilişkin olarak bilirkişi raporu alınmasını istediklerini bildirmişlerdir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili de davanın reddini istemiş, sorumluluklarının araç başına 26.800-TL ile sınırlı olduğunu, şimdiye kadar sigorta şirketine başvuruda bulunulmadığını, zorunlu sigortalarda asıl amacın zarar görenin gerçek zararının giderilmesi olduğunu, gerçek zararın davacı tarafça ispat edilmesini, kusur durumunun Adli Tıp’tan alınacak bilirkişi raporu ve değer kaybının da uzman bilirkişi raporuyla belirlenmesi gerektiğini, değer kaybının sigorta bedeline dahil olmadığını, davacının aracının kaza öncesinde de hasar görmüş olduğunu bu sebeple değer kaybı istenemeyeceğini, aracın orijinal parçalarla onarıldığını, avans faizi isteminin yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Mahkememizin 2014/598 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılamada, “Derdest davanın trafik kazası nedeniyle tazminat davası olduğu, davacı aracının bir trafik kazasında hasar gördüğünün tartışmasız olduğu, o halde öncelikle trafik kazasındaki kusur durumunun belirlenmesi akabinde hasar sebebiyle davacı aracında değer kaybı meydana gelip gelmediğinin tespit edilmesi gerektiği, davacı aracının kazada meydana gelen hasar sebebiyle davalı sigorta şirketi tarafından tamir ettirildiğinin anlaşıldığı, bu durumda davanın yalnızca değer kaybına ilişkin olduğu, değer kaybından kaynaklanan zararların sigorta kapsamında kalıp kalmadığının da ayrıca değerlendirilmesi gerektiği, olay sebebiyle iki ayrı sigorta şirketi nezdinde hasar dosyası açıldığı ve bu dosya üzerinden hasar ödemesi yapıldığı, bu sebeple aracın kazası sebebiyle değişen ve onarılan parçaların belirlenebilmesi için hasar dosyasının celp edildiği, dosya hasar ve kusur konularında uzman makine mühendisi bilirkişiye teslim edilerek rapor alındığı, kaza tespit tutanağındaki belirleme esas alınırsa davalı sürücü … kavşaklarda geçiş önceliğine uymaması sebebiyle asli kusurlu olduğu, tespit tutanağında …’ın herhangi bir kural ihlali yapmadığı kanaatine yer verildiği, buna karşılık bilirkişi 28/09/2015 günlü raporunda kaza yerinde ana yol – tali yol kuralının geçerli olmadığını, kontrolsüz kavşakta KTK 57/c-1 maddesi uyarınca geçiş yapılması gerektiğini ilk geçiş hakkının davacı araç sürücüsünde olduğunu, bu kurala uymayan davalı sürücü …’ün asli kusurlu bulunduğunu, ancak davacı araç sürücüsünün de kavşağa yaklaşırken hızını azaltmayarak önlem almakta eksik kaldığı bu sebeple tali kusurlu bulunduğu, davacı araç sürücüsünün %25, davalı araç sürücüsünün ise %75 kusurlu sayılması gerektiğini belirttiği, aynı raporda davacı aracının hasar görmesi sebebiyle değer kaybının da tartışıldığı, raporda değişen boyanan ve onarılan parçaların listelendiği, her bir parçanın değere etkisinin oransal olarak gösterildiği, kaza tarihinde hasarsız biçimde piyasa değeri 80.000-TL olan araçta 9.000-TL değer kaybının yaşandığı, kusur durumuna göre davacının 6.750-TL talep edebileceğinin bildirildiği, bu rapora davalılar itiraz etmişlerse de yeniden rapor alınmayı gerektiren bir sebebin bulunmadığı, raporun gerekçeleri itibariyle hükme esas alınmaya yeterli olduğu, davacı tarafın bilirkişi raporunu esas alarak talebini ıslah ettiği, 6.750-TL tazminat talep ettiğini açıkladığı, yapılan değerlendirmede kaza sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybının dolayı zarar mahiyetinde olmadığı doğrudan kazayla bağlantılı ve aracın maddi değerine etkin biçimde tesir eden bir zarar niteliğinde olduğu kabul edilerek sigorta şirketinin de tazminattan sorumlu olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne 6.750 TL tazminatın 09/06/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınmasına” dair verilen kararı; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12/12/2016 tarih 2016/7008 Esas- 2016/11431 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamında; davalı …’e ait aracın davalı … Sigorta A.Ş.’ye zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi ile; davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne ihtiyari mali sorumluluk sigortası (birleşik kasko) poliçesi ile sigortalı olduğu, ihtiyari Mali Sorumluluk Sigortasının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin edeceği, bu durumda mahkemece öncelikle davalı … sigorta şirketinden davacının kasko şirketine hasar bedeline ilişkin bir ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilmeli şayet davalı … sigorta şirketi tarafından davacının aracının kasko şirketine ödeme yapıldıysa, ödenen bedel ve mahkemece hükme esas alınan değer kaybı zararıda dikkate alınarak tespit edilen gerçek zararın zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi limiti içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, kalıyorsa davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne yönelik davanın reddine; gerçek zarar, ZMSS limitini aşıyorsa, o zaman ihtiyari mali sorumluluk sigortası poliçesi limitiyle sınırlı olarak davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi’nin sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bozma ilamına uyularak davalı … Sigorta AŞ’ne yapılan tazminat ödemesinin poliçe limitini aşıp aşmadığı varsa aşan kısmının ne şekilde ödendiği hususu sorulmuş, verilen cevaba göre tazminat ödemesinin zorunlu mali sorumluluk sigortası hadleri içerisinde kaldığı, poliçe limit aşımının söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. İhtiyari mali sorumluluk sigortası, zorunlu mali sorumluluk sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin edeceğine göre ve poliçe limit aşımı da söz konusu olmadığından davalı … Anonim Türk Sigorta şirketine yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … yönünden mahkememizin 2014/598 esas 2015/1107 karar sayılı hükmü kesinleşmiş olduğundan iş bu davalılar yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın … Anonim Türk Sigorta A.Ş şirketi yönünden davanın reddine,
Davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … yönünden mahkememizin 2014/598 esas 2015/1107 karar sayılı hükmü kesinleşmiş olduğundan iş bu davalılar yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Alınması gereken harç tahsil edildiğinden yeniden karar verilmesine mahal bulunmadığına,
Davalı … Anonim Türk Sigorta A.Ş vekili lehine takdir edilen 2.180-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalı … Anonim Türk Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
Davalı … Anonim Türk Sigorta A.Ş yönünden yapılan muhakeme masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 25/05/2018
İş bu kararın gerekçesi 25/05/2018 tarihinde yazılmıştır.

Katip ……

Hakim ….