Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1426 E. 2020/828 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1426
KARAR NO : 2020/828

HAKİM : …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …

2- … – …

VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 2- … – …
3- … – …

VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ : 09/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2020
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında; müvekkili … ‘in 13/10/2015 tarihinde ve 16 Z … plaka sayılı aracı ile Bursa ilinden Yenişehir ilçesine seyir halinde iken, sürücüsünün … olduğu, iş bu trafik kazası neticesinde müvekkiller Mehmet ve … ‘in basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek derecede yaralandığını, sürücünün kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğundan bahisle 2016/421 nolu iddianame tanzim edildiğini ve cezalandırılması talep edildiğini, davalı araç sürücüsünün kusuru sonucunda meydana gelen trafik kazası nedeniyle, davacı müvekkilinin yaşadığı elem ve ızdıraplarının bir nebze olsun dinmesi için iş bu davayı açtıklarını talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş cevap dilekçesinde; Cevap dilekçelerini ve eklerini aynen tekrar ettiklerini, davacı taraf ile bu aşamada sulh olma ihtimallerinin bulunmadığını, arabulucuya gitmeyi de düşünmediklerini, tüm delilleri dosya içerisine sunduklarını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalılar Ragıp ve … vekili cevap dilekçesinde; Cevap dilekçelerini ve eklerini aynen tekrar ettiklerini, açılan bu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, meydana gelen trafik kazasında davacılarında kusurlu olduğunu, davacı taraf ile bu aşamada sulh olma ihtimallerinin bulunmadığını, arabulucuya gitmeyi de düşünmediklerini, delillerini dosya içerisine sunduklarını, bu nedenle açılan davanın tümden reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen dosya kapsamına göre;
Derdest dava trafik kazası biçiminde ortaya çıkan haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf kazayı, kazada davalı tarafın kusurunu, kaza sebebiyle meydana gelen yaralanma ve bunun sebep olduğu maddi ve manevi zararları ve elbette zarar ile kusurlu hareket arasındaki illiyet bağını ispat etmelidir.
13/10/2015 günü saat 12:30 sıralarında Bursa ili, Yenişehir ilçesi, Bursa Yenişehir Karayolu’nun 46+600 km’si Havaalanı kavşağında sürücü … sevk ve idaresindeki 16 Z … plakalı araç ile Bursa Yenişehir Karayolu üzerinden Bursa istikametinden Yenişehir istikametine doğru seyrederken Yenişehir Havaalanı yolu üzerinden gelmekte olan döner kavşakta Bursa istikametine seyir eden sürücü …’ın sevk ve idaresindeki 78 BT 834 plakalı araç ile çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir.
10/12/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre; olayda davalı taraf sürücüsü …’ın kavşakta geçiş önceliği kuralına uymadığından yol ver trafik işaret levhasına riayet etmeyerek trafiği ve kendi can güvenliğini tehlikeye attığından %80 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsü …’in kontrolsüz kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından aracının hızını trafik ve aracının teknik özelliğine göre ayarlamadığından %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın 12/07/2018 tarihli 13.11.2018 sayılı raporunda olay tarihinden itibaren 9 ay olduğunun belirtilmesi sebebiyle 13/10/2015-13/07/2016 tarihleri arasında %100 malul sayılmış, bu tarihten itibarenki kazançlarına %46,3 meslekte kazanma gücü kaybına uğradığının tespit edilmiştir.Kazalının varsayımsal kazancının 133.109,88 TL olduğu, maluliyet oranı ve müterafik kusur oranı uygulandığında net zararının 53.621,79 TL olduğu, davalı tarafından yapılmış olan ödemenin 11.234,21 TL indirilmesi sonucunda talep miktarının 42.387,58 TL olacağı, davacı tarafın bakıcı gideri zararının brüt asgari ücret üzerinden toplam 9.063,15 TL olduğu, ulaşım giderinin 799,11 TL olacağı, kazalının L3,L4, S1 omur kırıkları sebebiyle zarara uğradığı, bu zararın emniyet kemeri takıp takmaması arasında bir illiyet bağı kurulamadığı tespit edilmiştir.
Sigorta şirketinin ve diğer davalıların belgesiz tedavi gideri zararlarından dolayı sorumluluğunun kalmadığı, davacının 6.806,27 TL tutarındaki tedavi giderleri zararının dava dışı SGK’ye yöneltilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
24/06/2020 tarihli İTÜ tarafından oluşturulan kusur raporunda; davalı sürücü …’ın %70 oranında asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in %30 oranında tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
İtirazlar doğrultusunda 31/10/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda yapılan tüm hesaplamaların ana raporda belirtildiği bilirkişi heyetinin görüşünde herhangi bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya içerisinde bulunan kusur raporları incelendiğinde, hükme esas alınabilecek kusur raporunun 24/06/2020 tarihli İTÜ heyeti tarafından düzenlenen rapor olduğu, bu raporun olayın oluş ve şekline daha uygun olduğu tespit edilmiştir. Sigorta ilkeleri gereğince sınırlı sorumluluk ilkesi gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranının sorumluluk ilkesi, birden çok zarar gören bulunan hallerde garameten ödeme ilkesi ve manevi tazminatın KZMSS kapsamı dışında kalması dikkate alınarak gerçek zarar ilkesi gereğince talep miktarının 45.349,27 TL iş gücü kaybı tazminatının 6.344,21 TL bakıcı gideri, 559,38 TL tedavi/ulaşım gideri bedellerinin sürücü ve araç maliki açısından kaza tarihi olan 13/10/2015 tarihinden itibaren sigortalı şirket yönünden ise temerrüt tarihi olan 30/06/2017 tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Davacının 6.806,27 TL tutarındaki toplam tedavi harcamasının belgeli olmadığı, bu miktarın Yargıtay içtihatları gereğince Yönetmelik iptali sonrası almış olduğu dikkate alınarak tedavi harcamasının SGK’nın sorumluluğunda olacağı sonucuna varılmıştır.
Davacı taraf raporda belirtilen ve geçici iş görmezlik zararının dahil edildiği miktar üzerinden davasını ıslah etmiştir. Mahkememizce bilirkişi raporundaki hesap yöntemi ve sonuçları dosya kapsamında bulunan taraf beyanları davalının %70 kusurlu olduğu durumu kabul edilerek 45.349,27 TL iş gücü kaybı tazminatının 6.344,21 TL bakıcı gideri, 559,38 TL tedavi/ulaşım gideri bedellerinin maddi tazminat kabul edilerek kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … yönünden temerrüt tarihinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK m. 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, tarafın yaşı, sosyo-ekonomik durumları, olayın ağırlığı, ortaya çıkan manevi üzüntü, kusur durumu dikkate alındığında … için 60.000,00 TL, … için 45.000,00 TL manevi tazminat alacağına hükmetmek gerektiği kabul edilerek olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın maddi tazminat yönüyle KABULÜ ile
45.349,27 TL iş gücü kaybı tazminatı, 6.344,21 TL bakıcı gideri, 559,38 TL tedavi/ulaşım gideri bedellerinin sürücü ve araç maliki açısından kaza tarihi olan 13.10.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, sigorta şirketi açısından ise temerrüt tarihi olan 30.06.2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline,
a)Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Davanın manevi tazminat yönünden KISMEN KABULÜ İLE, … için 60.000 TL ve … için 45.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı araç maliki ve araç sürücüsünden müşterek ve müteselsilen tahsiline,
a)Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3)Manevi tazminat davası açısından alınması gereken 7.172,55‬ TL, maddi tazminat davası açısından alınması gereken 3.570,00 TL olmak üzere toplam 10.742,55‬ TL harçtan başlangıçta alınan 532,82 TL peşin harç ve 157,98 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 10.051,75‬ TL harcın davalılardan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
4)Davacı tarafından yapılan 774,00 TL harç ve 4.223,2‬0 TL yargılama gideri toplamı 4.997,2‬0 TL’nin davanın kabul ret oranına göre 3.847,84 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan 100 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre 22 TL ‘sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5)Maddi tazminat davası açısından;
A)Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.592,87 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
6)Manevi tazminat davası açısından;
A)Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.600,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak bu davacıya verilmesine,
B)Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca vekalet ücretinin davalılardan alınarak bu davacıya verilmesine,
C)Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.600,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine,
D)Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.650,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine,
7-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*