Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1409 E. 2020/444 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1409
KARAR NO : 2020/444

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C. N: …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALILAR : 1-…

VEKİLİ : Av. … …

2- … …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/11/2017
KARAR TARİHİ : 14/07/2020
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde 8.12.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalılardan …’un kullandığı …plakalı aracın, davacının kullandığı araca tam kusurlu biçimde arkadan çarpması sonucunda davacının ağır yaralandığını, bir kaç ameliyat geçirdiğini, uzun süre kişisel ihtiyaçları için bile yakınlarından destek aldığını, yaralanmasının vücudunda kalıcı hasara neden olduğunu, uzun süre çalışamadığını, otuz seans fizik tedavi aldığını, dişlerinin kırılması sebebiyle ek tedaviler gördüğünü, tedavi için ilave yol masrafı yaptığını ileri sürerek şimdilik 1.000.TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen 30.000.TL manevi tazminatın ise davalı …’tan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı … … Sigorta Anonim Şirketi davanın reddini istemiş, davacının bedensel kazanma gücü kaybının belirlenmesi için adli tıp kurumundan rapor alınmasını istediklerini, tazminat hesabını ise kayıtlı bir aktüerin yapması gerektiğini, davacının gelirinin resmi belgelerle kanıtlanmasını istediklerini, sigorta şirketinin tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, kusuru, zararı ve illiyet bağını davacının ispat etmesi gerektiğini belirtmiş, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelirlerin tazminattan mahsup edilmesini istemiştir.
Davalı … süresinde davaya cevap vermemiş, süre geçtikten sonra süre uzatımı talep etmişse de bu talebi uygun görülmemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava trafik kazası biçiminde ortaya çıkan haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf meydana gelen trafik kazasında davalı sürücünün kusurunu, meydana gelen zararı, zararla kusur arasındaki illiyet bağını ve uğradığı zararın miktarını ispat etmelidir.
Davacı …’in bir trafik kazasında ağır yaralandığı sabittir. Olay aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem olduğundan davalı sürücü … hakkında ceza kovuşturması başlatılmış, Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/457 – 850 E. K. Sayılı dosyası ile suçlu bulunarak mahkumiyetine karar verilmiştir. Bu karar kesinleşmiştir. Olayın meydana geliş biçimine bakıldığında arkadan çarpan ve kazayı önlemek için etkili tedbir alamayan sürücü …’un tam kusurlu olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Kazada yaralanan davacının kazayı önlemek için yapacağı bir şey veya kusurlu bir hareketi yoktur.
Davacı bedensel kazanma gücü kaybına uğradığı iddiası dikkate alınarak İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan maluliyete ilişkin rapor alınmıştır. 17.04.2019 tarihli 7665 sayılı rapora göre davacının trafik kazasına bağlı olarak gelişen ve her iki dizde hareket kısıtlılığı oluşturan yaralanması, meslekte kazanma gücünü %14,3 oranında kaybetmesine neden olmuştur. İyileşme süresi ise altı aya kadar uzayabilir.
Kazada yaralanan davacının tedavi süresince çalışamayacağı ve oluşan engeli sebebiyle emsallerinden daha zor iş bulup daha az kazanacağı sabittir. Bu maddi tazminat aktüerya hesabından anlayan bir bilirkişiye hesaplattırılmış, 25.11.2019 tarihli rapor alınmıştır. Aynı raporda hem trafik kusur bilirkişisi hem de sigorta bilirkişisi yer almıştır. Rapora göre sigortacının poliçe limiti 310.000. TL ve sigorta genel şartlarına göre yapılan hesaplamaya göre sigortacının sorumluluk tavanı 210.425,04.TL’dir. Ancak PMF yaşam tablosu esas alınarak yani sigorta genel şartlarındaki değişiklikten önceki uygulamaya göre hesap yapıldığında davacının zararı 306.097,96.TL’ye ulaşır.
Davacı taraf talebini bu miktar üzerinden ıslah etmiştir. SGK tarafından rücua tabi bir ödeme yapılmamıştır.
Mevcut yasal düzenlemeye göre davalıların zarardan sorumluluk miktarları farklı olacaktır. Sigortacının sorumluluğu kanunla sınırlandırılmıştır. Bu sınır poliçe limitinden farklıdır. Karayolları Trafik Kanununa göre tazminatlar trafik sigortası genel şartlarında öngörülen şartlara tabidir. Bu sınırlama haksız fiil sahibi ile sigortacının sorumluluğunu farklılaştırıcı etki yapmaktadır. Poliçe limitinin altında bile kalsa sigortacının daha az tazminat ödemesine neden olmakta, bu durum hem sigortalı hem de zarar görenin haklarını ihlal etmektedir.
Gerçi dosyada karar verildikten üç gün sonra, Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E. 2020/40 K. sayılı kararı ile, Karayolları Trafik Kanununun 90.‘ıncı maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bu iptal kararı mahkememizce hüküm verildikten sonra gündeme geldiğinden eldeki davaya dayanak yapılması mümkün değildir. Ancak istinaf aşamasında dikkate alınabileceği düşünülmüştür.
Davacının tedavi sürecinde yol masrafı yaptığı anlaşılmaktadır. Bu masraflar ve zararlar poliçe kapsamında değildir. SGK tarafından da karşılanmayan 2.800.TL tutarındaki bu zararlardan haksız fiil sahibi sorumlu olmalıdır.
Buna karşılık davacının tedavi giderlerinden SGK sorumludur. Normal tedavi prosedürünü aşan özel hastane ve tedavi giderlerinin davacının kendi tercihi olduğu takdir edilmiştir.
Davacının yaralanma sebebiyle ağır manevi zarara uğradığı, büyük bedensel ve ruhsal acılar çektiği olağan hayat tecrübesi ile sabittir. Bunun ayrıca ispatı gerekmez. Davacının manevi tazminat isteği haklı ve yerindedir. Miktar olarak makul ölçülerde talep edilen manevi tazminat talebi tam olarak kabul edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile 306.097,96 TL bedensel kazanma gücü kaybından kaynaklanan tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı … … Sigorta A.Ş ‘nin tazminattan sorumluluğunun 210.425,04 TL ile sınırlı tutulmasına,
Hükmedilen bu tazminata davalı … yönünden kaza tarihi olan 08/12/2016 tarihinden, diğer davalı … … Sigorta A.Ş yönünden 11/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2.800 TL ulaşım giderlerinden kaynaklanan tazminatın kaza tarihi olan 08/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ‘tan alınarak davacıya ödenmesine,
Özel hastane tedavi giderleri yönünden davanın reddine,
Manevi tazminata ilişkin davanın kabulü ile, 30.000 TL manevi tazminatın 08/12/2016 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ‘tan alınarak davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 21.114,48- TL harca, peşin yatırılan 105,89-TL harç ile ıslah anında yatırılan 5.363,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.645,09 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiline, davalı … … Sigorta AŞ ‘nin 14.374 TL ile sınırlı tutulmasına
Davacı tarafça yapılan toplam 1.944,30-TL muhakeme masrafının davalılardan müteselsilen tahsiline,
Davacı vekili lehine takdir edilen 29.877 TL ücret-i vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davacının yatırdığı peşin olarak yatırdığı 105,89-TL ile ıslah anında yatırılan 5.363,50 5.469,39‬-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Hükmedilen manevi tazminat yönünden alınması gereken 2.049,30.TL harcın davalı …’tan tahsiline,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 14/07/2020

İş bu kararın gerekçesi 14/07/2020 tarihinde yazılmıştır.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır