Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1404 E. 2021/1154 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1404
KARAR NO : 2021/1154

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : …..
VEKİLLERİ : Av. …..
Av. …..
Av. …..
Av …..
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/11/ 2017
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.06.2015 tarihinde davalı sigorta şirketine 4112755-2 Nolu Trafik Sigorta Poliçesi (KZMM Sigorta Poliçesi) ile siportalı olan … plaka sayılı araç dava dışı sürücüsü … … sevk ve idaresinde iken müvekkilinin yaralandığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davaya konu kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve uzunca bir süre tedavi görmesine rağmen vücudunda kazadan dolayı meydana gelen hasarın giderilemediğini, söz konusu kazada yolcu konumunda olan müvekkiline atfedilecek bir kusur durumunun olmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere davanın kabulü ile şimdilik 100,00 TL sürekli sakatlık tazminatının (Davalı sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının bulunduğunu, başvuru sahibinin yaptığı başvuru sonucu oluşturdukları hasar dosyasının incelenmesinde başvuru sahibinin hastalıkları ile trafik kazası arasında illiyet/nedensellik bağının bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın yetki yönünden reddine, haksız olarak açılan davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE:
Derdest dava trafik kazası sebebiyle maddi tazminat taleplerine ilişkindir.
20.06.2015 günü , saat 19.10 sıralarında , İzmir ili , Menderes ilçesi , Menderes Kuşadası Karayolu’nun 25. + 350 kilometresinde ; sürücü … … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Menderes istikametinden Kuşadası istikametinde seyrederken viraja hızlı ve kontrolsüz girmesi üzerine direksiyon hakimiyetini kaybederek taşıt yolunun sol tarafındaki boşluğa düşmesi sonucu, araç içerisinde yolcu olarak seyahat etmekte olan … … ile … ….. yaralanması ile sonuçlanan bir trafik kazası meydana gelmiştir.
Haksız fiil sebebiyle tazminat davalarında temel olarak haksız bir fiilin varlığının ve haksız fiilde davalı tarafın kusurununu belirlenmesi gerekir. Kusurun oransal biçimde dağılımını belirlemek amacıyla başka bir trafik bilirkişiden rapor alınması uygun görülmüştür. Bilirkişi raporunda Olay günü sürücü … … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Menderes istikametinden Kuşadası istikametinde seyrederken viraja hızlı ve kontrolsüz girmesi üzerine direksiyon hakimiyetini kaybederek taşıt yolunun sol tarafındaki boşluğa düştüğü anlaşılmakta olup , dava dışı araç sürücüsü … … şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymayarak trafik güvenliğini tehlikeye attığından K.T.K’nun 56/1-a ile 52/ a , b maddesini ihlal etmiş olduğundan; dava dışı araç sürücüsü %100 (tam), davacının kusursuz olduğunu bildirmiştir. Bu görüş ve oran oluşa uygun bulunarak mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Delillerin toplanması aşamasında davacının maluliyet oranının belirlenmesi için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulundan rapor aldırılmış olup 10.08.2018 tarihli Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu maluliyet raporuna göre; şahısta olaya bağlı olarak birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında ortopedik arızalarına bağlı sürekli sakatlık oranı %23.7 olarak bulunmuştur. Tıbbi iyileşme süresinin 6 (altı) ay olarak kabulünün uygun olacağı, şahıstan alınan #namnez ve incelenen tıbbi evraka göre şahsın olay sonrasında psikiyatri tedavi gördüğü ve şu an aktif ruhsal şikayetlerinin olduğu anlaşılmış olup tarafınızca istenildiği takdirde en son tedavi gördüğü yerden son durumunu ve psikiyatrik hastalığı varsa tedaviyle işlevsel olup olmadığını belirtir bir raporun aldırılarak raporun Anabilim Dalımıza gönderilmesi sonrasında varsa psikiyatrik arızası da dikkate alınarak tekrar hesaplama yapılacağı bildirilmiştir.
Davacıların talep edebilecekleri maluliyet tazminat alacak miktarları yönünden bilirkişi raporu alınmıştır. Aktüerya hesabından anlayan bilirkişi 29.11.2020 tarihli raporunda davacıya davalı sigorta şirktine davacının müracaatı neticesinde 75.725,00 TI. maluliyete ilişkin ödeme yapıldığına, Davacı tarafından ek dava açıldığına ve hesaplamamız neticesinde davacının zararının %100 malul olduğu 6 aylık dönem ve %46,6 malul olduğu ömür sonuna kadar ki zararının 347.766,06 TL. olduğuna, davalı tarafından yapılan ödemenin güncellenmesi neticesinde tenzil edilecek rakkamın10.228,73 TI. olduğuna, davacının hatır için taşındığı anlaşılmakla 9620 hatır taşıması indirimi uygulandığına, davacının indirim ve ödemeler neticesinde bakiye gerçek zararının 174.984,12 TL olduğuna, davacının sigorta şirketine 02.02.2017 tarihinde Yurtiçi kargo ile müracaat ettiği ancak tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda davalının temerrüdü oluşacağına faiz talebinin taktirinin mahkemeye ait olduğuna, tazminatı alacağı davacının indirim ve ödemeler neticesinde bakiye gerçek zararının 174.984,12 TL bulunduğu belirlenmiştir. Bu hesaplama TRH 2010 hesaplama tekniğine göre hazırlanmış olup yerleşik yargıtay uygulamalarına da uygun olduğundan mahkememizce hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur. (“TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, Esas No: 2020/10352,Karar No: 2021/2596)
Davacı davasını ıslah etmiş ve ıslah istemini ödenmeyen tazminat alacak tutarları için yapmıştır.
Diğer bir husus ise hatır taşıma hususundadır. Davacı ile davalı arasındaki taşımanın bir menfaat karşılığı olmaksızın birlikte seyahat ettikleri dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre tazminattan öncelikle %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmıştır.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43. (6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Somut olayda, davalı davacı arasındaki ilişkinin yolcu ilişkisi olduğu iddia edilmekte ise de dosya kapsamında bunu destekler herhangi bir delil bulunmadıpı gözetilerek karine olarak hatır taşımasının gerçekleştiği aksinin davacı tarafından ispatı gerekir. Olayda hatır taşıması bulunduğunun kabulü ile tazminattan ayrıca %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmıştır.
Buna göre davacının gerçek zararının 174.984,12 TL maddi tazminat alacağının, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Tazminat alacaklarına kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmıştır.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ İLE;
174.984,12 TL Tazminatın davaya konu kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline,
2-Alınması gereken 11.953,16 TL harçtan başlangıçta alınan 31,40 TL peşin harcın ve 599 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 11.322,76 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 661,80 TL harç ve 1.602,20 TL yargılama gideri toplamı 2.264,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 20.573,49 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, anlatıldı.09/12/2021
Katip …..
¸(e-imzalıdır)

Hakim …..
¸(e-imzalıdır)