Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/140 E. 2018/424 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/140
KARAR NO : 2018/424

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C. No:…

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Gülbahçe Mah. Dr.Sadık Ahmet Cad. No:17 K:5 D:31 Evke Trade Tower Osmangazi/ BURSA

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 26/01/2017
KARAR TARİHİ : 02/04/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf dava dilekçesinde özet olarak, davalı … şirketinin Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlattığını ancak kendisinin davalı şirkete borcu bulunmadığını, taraflar arasında herhangi bir borçlandırıcı işlem yapılmadığını, borcun 15/03/2014 tarihli trafik kazası tespit tutanağına dayandırıldığını, ve kendisine ait aracın olay yerinden firar ettiğinin ileri sürüldüğünü, ancak kendisinin hiç bir şekilde kazaya karışmadığını borcun dayağının gerçek dışı olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, dava dışı 16 JVH 83 plakalı aracın kasko poliçesiyle davalı şirkete sigortalı olduğunu davacı adına kayıtlı 16 E 2080 plakalı aracın 15/03/2014 tarihinde sigortalı araca çarpıp kaçtığını, sigortalı araçta meydana gelen 8.529,65 TL hasarın sigortalıya ödendiğini, TTK 1472 maddesi gereğince rücuen tazmin talep edildiğini, ödeme yapılmayınca icra takibi başlatıldığını, davacıya ait aracın olay yerinden kaçtığına dair kaza tespit tutanağı bulunduğunu, aracın kaza tarihinde davacı adına kayıtlı olduğunu, gerekirse 16 JVH 83 plaklı araç sahibini taraf olarak dinlenebileceğini ileri sürerek davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava takipten sonra açılan ve ilamsız takibe dayanan menfi tespit davasıdır. İlamsız takibe dayanak yapılan alacak ise sigortacının rücuen tazminat isteğinden kaynaklanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için olayların gelişimini izah etmekte yarar vardır. Davalı … şirketine kasko sigortası ile sigortalı 16 JVH 83 plakalı araç bir trafik kazasına karışmıştır. Plakası kaza yerine yakın bir esnaf tarafından alına bir araç 16 JVH 83 plakalı araca arkadan çarparak olay yerinden uzaklaşmıştır. Çarpmanın tesiri ile yoldan çıkarak kaldırıma çarpan araçta hasar oluşmuş, bu hasar davalı … şirketince ödenmiştir. Sigortalıya halef olan sigorta şirketi kaza sonrası çevredekiler tarafından alınan 16 E 2080 plakalı aracın maliki olduğu kayıtlardan tespit edilen davacıya karşı ilamsız takip başlatmış, süresinde itiraz olmadığından takip kesinlemiştir.
Bu dava takip kesinleştikten sonra açılmıştır. Davacı bir trafik kazasına karıştığı iddiasını reddetmekte, dava dışı sigortalının aracına çarpmadığını ileri sürmektedir. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü için sigortalı araca çarpıp kaçan aracın davacı aracı olup olmadığını belirlemek gerekir. Elbette kaza sonrası görgü şahitlerinin beyanına göre trafik polislerince tutulan tutanak bir karine teşkil eder. Davacı bunun aksini ispat etmelidir. Elbette bu durumun ispatı oldukça güçtür. Aylar yıllar sonra kaza gün ve saatinde nerede olduğunu hatırlamak bile zordur. Kaza tespit tutanağına esas olan görgü şahidinin adı da belli değildir. Kaza yerine sonradan intikal eden polislerin bizzat plaka tespiti de olmadığına göre kazaya karışan davalı sigortalının tanıklığına başvurmak uygun olacaktır.
Tanık olarak dinlenen araç sahibi …, kazaya karışan aracın plakasını göremediğini, zaten çarpan aracın olay yerinden uzaklaştığını, aracın marka ve modelini hatırlamadığını, kaza öncesi aynadan gördüğü kadarıyla araç içinde beş gencin bulunduğunu, araçta bayan sürücü olmadığını, davacıyı olay yerinde görmediğini açıklamıştır.
Bu durumda kaza tespit tutanağına yazılan araç plakasının doğru biçimde yazılıp yazılmadığının kesin olarak belirlenmesi mümkün görülmemektedir. Kaza tespit tutanağında plaka dışında marka ve model gibi ayrıntıların yazılması da bize yeterli bilgi vermez. Zira bu bilgiler plaka sorgulaması ile polisin elde ettiği bilgilerdir. Nitekim davacının adı da bu şekilde tutanağa yazılmıştır. Belki adı bilinmeyen çiçekçinin beyanına başvurulması önerilebilir. Ancak davacıdan bu ismi bilmesini beklemek doğru olmaz. Araç sahibi de davanın tarafı olmadığından tanık bildiremeyecektir. Re’sen araştırma ilkesi geçerli olmadığından mahkememizce bu yönde araştırma yapılması mümkün değildir. Üstelik bu tanığın yıllar sonra plakayı marka ve modeli bir daha hatırlaması da zordur.
Sonuç itibariyle davacı aracının kazaya karıştığına dair yeterli ve inandırıcı delil olmadığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Sigorta şirketi sigortalıya halefiyetle dava açtığından görevli mahkemenin de bu kurallar çerçevesinde belirlenmesi gerekir. Sigortalının ve davacının tacir olmayışı sebebiyle eldeki davanın ticaret mahkemesinde görülmesi eleştirilebilir. Ancak olayın sigorta hukukundan kaynaklandığı, sigorta hukukunun da ticari nitelikte olduğu kabul edilerek görevsizlik kararı verilmemiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile Bursa 13. İcra Dairesinin 2016/… sayılı takip dosyası sebebiyle davacı … ‘in davalı …’ye borçlu olmadığının tespitine,
Şartlar oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 582,66-TL harca peşin yatırılan 145,67-TL harcın mahsubu ile bakiye 437-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı vekili lehine takdir edilen 2.180-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan ve peşin harç dahil edilerek hesaplanan 308-TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 02/04/2018

İş bu kararın gerekçesi 02/04/2018 tarihinde yazılmıştır.

Katip …

Hakim …