Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/129 E. 2018/343 K. 16.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/129 Esas – 2018/343
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/129
KARAR NO : 2018/343

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ……… BANKASI A.Ş.
VEKİLİ : Av. ………. – Gülbahçe Mah. Dr.Sadık Ahmet Cad. Ulubatlı Hasan Bulvarı No:17-19 Evke Trade Tower K:14 D:57-58-59 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : ………. -TC Kimlik no- ……..
Yiğitler Mah. Türkmenbaşı Cad. No:135A İç Kapı No:1 Yıldırım/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/01/2017
KARAR TARİHİ : 16/03/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ile davacı bankanın Bursa Fomara şubesi arasında 23/03/2012 tarihli çerçeve kredi sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşme gereğince davalı lehine 20.000.-TL tutarlı kredi kullandırıldığını, ayrıca taraflar arasında Garanti Kredi Kartları Üyelik sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden davalıya kredi kartı ve kredili mevduat hesabının kullanıma açıldığını, davalının ilgili kredi kartından ve kredilerden doğan borçların ödenmemesi sebebiyle ihtarname keşide edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine Bursa 15.İcra Dairesinin 2014/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itiraz sebebiyle %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Ancak taraflardan biri banka olup alacak da kredi sözleşmesine dayalıdır. Bu durumda banka kayıtları aksi sabit oluncaya kadar geçerli kayıtlar niteliğindedir. Alacağın varlığı ve miktarının tespiti için banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmalı, davalı tarafın sunacağı kayıt ve belgeler de banka kayıtlarıyla karşılaştırılmalı, varsa ödeme belgeleri nazara alınmalıdır.
Bu amaçla resen seçilen bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi 11/12/2017 tarihli raporunda taraflar arasındaki kredi ilişkisini özetlemiştir. Buna göre davacı banka ile davalı arasında imzalanan çerçeve sözleşmesine binaen davalıya 23/03/2012 tarihinde 20.000.-TL limitli 24 ay vadeli bireysel kredi kullandırıldığını, toplam 16.217,33.-TL ödeme yapıldığını, daha sonra ödeme yapılmadığından kalan 3.782,67.-TL ana para bakiye 13/08/2016 tarihinde takip hesaplarına aktarıldığını, 23/03/2012 tarihli ödeme planına göre akdi faiz oranının yıllık %15, temerrüt faiz oranı çerçeve sözleşmesinin 5. Maddesine göre o tarihte banka tarafından T.C Merkez Bankasina bildirilen ve bireysel kredilere uygulanan en yüksek faiz oranı olan %28,08.-TL akdi faiz oranının yüzde elli fazlası olan yıllık %42,12 temerrüt faizi olarak hesaplanacağını, BSMV’nin ise %5 olduğunu, davalı tarafın 18/03/2014 icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olduğundan icra takibine kadar akdi faiz hesaplandığını , davacı tarafın ancak icra takibinden sonra temerrüt faiz oranı üzerinden faiz talep etme hakkı bulunduğuna kanaat edildiğini,18/03/2014 takip tarihi itibariyle davacı bankanın talep edebileceği borç miktarının 3.782,67 TL asıl alacak- 182,40 TL işlemiş yıllık %15.00 akdi faiz (25.11.2013-18.03.2014 arası)- 9,10 TL %5 Bsmv olmak üzere 3.974,17.-TL toplam olup ana para olarak kabul edileceğini, öte yandan davalıya imzalanan çerçeve sözleşmesine istinaden açılan kredili mevduat hesabında muhtelif tarihlerde tahsilatlar yapılarak en son 23.12.2013 tarihinde borcun sıfırlandığını, daha sonra 26.12.2013 tarihinde 500,00 TL lik harcama yapıldığını ve takip tarihine kadar hiç bir ödeme yapılmadığını, ödeme yapılmadığından 500,00 TL para bakiye 13.08.2016 tarihinde takibe aktarıldığını, T.C Merkez Bankasina bildirilen ve kredili mevduat hesaplarına uygulanan faiz oranına göre yıllık akdi faiz oranının %60,00 olup çerçeve sözleşmesi 5.maddeye göre akdi faiz oranının yüzde elli fazlası olan yıllık %90 temerrüt faizi olarak hesaplanacağını, BSMV’nin ise %5 olduğunu, davalı tarafın 18/03/2014 icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olduğundan icra takibine kadar akdi faiz hesaplandığını , davacı tarafın ancak icra takibinden sonra temerrüt faiz oranı üzerinden faiz talep etme hakkı bulunduğuna kanaat edildiğini, 18/03/2014 takip tarihi itibariyle davacı bankanın talep edebileceği borç miktarının 500,00 TL asıl alacak- 70,00 TL işlemiş yıllık %60.00 akdi faiz (26.12.2013-18.03.2014 arası)- 3,50 TL %5 Bsmv olmak üzere 573,50.-TL toplam olup ana para olarak kabul edileceğini, kredi kartı ile ilgili olarak ise 18/03/2014 takip tarihi itibariyle davacı bankanın talep edebileceği borç miktarının 16.062,58.-TL olduğunu, davacı bankanın 18/03/2014 takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın 20.610,25.-TL, davacı bankanın 18/03/2014 tarihi itibariyle taleple bağlı kalınarak talep edebileceği tutarın ise 20.341,12.-TL olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından usulüne uygun hesaplama yöntemiyle davacının takipteki alacak miktarının belirlendiği görülmüştür.
Alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kısmen kabulü ile; Bursa 15.İcra Dairesinin 2014/… esas sayılı takip dosyasında davalının takibe konu borca itirazının 15.759,74 TL kredi kartı, 4.411,78 TL kredi, 161,59 TL işlemiş faiz, 8,09 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 20.341,12 TL yönünden iptali ile; takibin bu tutarlar üzerinden devamına,
Kredi kartı alacağının takip sorası %30,24 oranında temerrüt faizinin, 7904761 hesap nolu kredi için takip sonrası yıllık %42,12 oranında temerrüt faizinin, 6672657 hesap nolu kredi için takip sonrası taleple bağlı kalınarak yıllık %30,24 oranında temerrüt faizinin, faizin %5 gider vergisi, icra harç ve masrafları, avukatlık ücreti ile brilikte tahsiline,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Alınması gereken 1389,50.-TL harçtan peşin yatırılan 324,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1064,60.-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı tarafından yapılan 324,90.-TL peşin harç + 400,00 TL bilirkişi ücreti + 86,50.-TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 811,40-TL yargılama gideri üzerinden kabul ve red oranına göre hesaplanan % 99 kabul oranına tekabül eden 730,26- TLsinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı vekili lehine takdir edilen 2.440,93-TL ücreti-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okundu, anlatıldı.16/03/2018

İş bu kararın gerekçesi 16/03/2018 tarihinde yazılmıştır.

Katip

Hakim