Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1253 E. 2019/770 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1253
KARAR NO : 2019/770

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : … TC :…
… TC : …
VEKİLİ : Av. …
Kırcaali Mah.Kayalı Sk. No:38/95 Tuğcu 1 Plaza Osmangazi/Bursa
DAVALI : … KARGO YURTİÇİ VE YURTDIŞI TAŞIMACILIK A.Ş
VEKİLİ : Av. …
Mansuroğlu Mah. 286/4 Sok. No:2/26 Defne Plaza Bayraklı/İzmir
DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/10/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/08/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında; dosya sunmuş oldukları 01/06/2017 tarihli fatura ile taraflar arasında yapılan taşıma sözleşmesi uyarınca faturaya konu malın … Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti’ne satıldığını, söz konusu malın dava dışı …’ya teslim edilmek üzere gönderildiğini, davacılardan …’nın diğer davacı …’nın temsilcisi niteliğinde olduğunu, söz konusu malların …’ya ait olduğunu, kargonun kaybolması nedeniyle söz konusu malların zarara uğradığını, bu zararın da malların sahibi olan … ait olduğunu, her ne kadar davacı … diğer davacının temsilcisi sıfatıyla hareket etmiş ise de sözleşmeye konu malların kaybolmasından dolayı diğer davacı …’e karşı sorumlu olacağı için onun da taraf ehliyetinin bulunduğunu, davalıdan tazmin edilmesi gereken zararın da malın değeri ile belirlenmesi gerektiğini, davalı tarafın özel çekme hakkını karşılayan tutarla sınırlı olarak sorumlu olunabileceğine ilişkin itirazın geçerli olmadığını, bu sebeple 10.000,00 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacılardan …’nın davada taraf sıfatının bulunmadığını, taşıma sözleşmesi uyarınca dava açma hakkının gönderici veya alıcıda olabileceğini, TTK’nun 889.maddesi uyarınca süresi içerisinde davalıya yapılmış bir bildirim bulunmadığını bu nedenle hasara ilişkin talep haklarını kaybettiklerini, TTK 864.maddesi uyarınca gönderenin dava konusu olayda kusurunun bulunduğunu, gönderi içeriğinin gönderi üzerine yazılmamış olduğunu buda kusursuz sorumluluk gerektirdiğini, davalının sorumlu olduğu düşünülse dahi TTK 882.maddesi uyarınca sorumluluğun özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğunu bu miktarın da teslim tarihi olan 01/06/2017 tarihine göre 1.018,34 TL ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava taşıma sözleşmesinden kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Davacı taraf 01/06/2017 tarih, 019801 numaralı faturaya konu 100 adet hava yastığı malzemesinin davacı …’ya ait olduğunu, bu hava yastığının …’ya gönderilmek amacıyla davalı kargoya verildiğini, söz konusu kargoyu davacı …’nın 01/06/2017 tarih 85025 numaralı teslim alma belgesi ile davalıya teslim ettiğini, söz konusu kargonun taşıma sırasında kaybolduğunu, alıcısına teslim edilmediği gibi kendisine de verilmediğini bu sebeple malların bedeli olan 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı 01/06/2017 tarihli tutanakla teslim edilen taşıma konusu eşyanın kaybolduğunu beyanlarında belirtmiş ancak TTK’ya göre sorumluluktan sınırlama sebeplerinin uygulanması gerektiğini, yine kargo içeriğini davacı tarafın eksik beyan ettiğini, bundan dolayı davacının kusursuz sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.
Taşıma senedi incelendiğinde teslim edenin … olduğu, kargo cinsinin çuval içeriğinin bir paket kg’nın da 25 kg olduğu yazılmıştır. Taşıma konusu eşyanın ne olduğu konusunda sunulan belgelerde bir kayıt yoktur. Yani taşıma konusu eşyanın 01/06/2017 tarih, 019801 numaralı faturaya konu eşyalar olduğu kayıt altına alınmamıştır. Davalı tarafta itirazlarında TTK 864 maddesi uyarınca kargo içeriğinin yazılmadığını ileri sürmüştür.
Taşıma sözleşmesinin tarafı … ve davalıdır. Teslim belgesinden davacı …’nin davalı …’ü temsilen hareket ettiğine dair bir kayıtta bulunmamaktadır. Davacı …’ün taşıma sözleşmesinde taraf sıfatı bulunmamaktadır. Bu sebeple aktif dava ehliyeti de söz konusu değildir. Bu sebeple davacı …’ün davası aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddedilmiştir.
Maddi tazminat istemine konu 01/06/2017 tarihli taşıma belgesinde teslim alınan eşyanın kaybolduğu sabit olduğuna göre eşyanın davacının iddia ettiği faturadaki mallara ilişkin değeri mi yoksa TTK’nun 882.maddesi uyarınca sorumluluk sınırlama sebeplerinin mi uygulanacağı yine 886.madde de düzenlenen sorumluluğu kaldırma sebeplerinin uygulanıp uygulanmayacağı çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklardır.
Bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmış, taşınan eşyanın 25 kg olan ağırlığına göre özel çekme hakkı uygulanmak suretiyle taşımaya konu eşyanın kaybolması dolayısıyla davacının zarar tutarının 1.018,70 TL olduğu tespit edilmiştir.
Yargılama sırasında davalı tarafça 01/06/2017 tarihli taşıma belgesi ile teslim alınan eşyanın bulunduğu bildirilmiş ise de taraflara verilen süreye rağmen tarafların anlaşma sağlayamadığı ve eşyanın teslim edilme ve teslim alınma hususları ile ilgili olarak taraflar arasında ihtilaf doğmuş olduğu görülmüştür bunun üzerine mahkememizce davalı tarafa altıncı celse ara kararı ile kargonun hangi şubede ve nerede bulunduğunu bildirmek üzere kesin süre verilmiş, davacı tarafa da bildirilen yerden kargoyu teslim alma konusunda iki haftalık süre verilmiştir. Davalı tarafa verilen süreye rağmen beyanda bulunulmadığı takdirde sorumluğun sınırlandırılmasına ilişin TTK hükümlerinin uygulanmayabileceği ihtar edilmiştir. Davalı taraf kargonun bulunamadığını bu sebeple teslim edilemediğini bildirmişlerdir. Her ne kadar bir an için sorumluluğu sınırlandırma sebepleri uygulanılmaması düşünülse bile teslim alma belgesinde taşımaya konu eşyanın 10.000,00 TL değerinde olan 100 adet hava yastığı malzemesi olup olmadığı sabit değildir.
Davacı taraf her ne kadar bu konuda ihtilaf olmadığını ileri sürmüş ise de davalı tarafın buna yönelik açık veya örtülü bir kabulü bulunmadığı gibi aksine cevaplarında kargo içeriğinin eksik bildirilmesi sebebiyle TTK 864.maddesine savunma olarak dayanılmıştır. Davalı tarafın kargonun bulunduğuna ilişkin beyanı ile verilen süreye rağmen teslim edilememiş ve bulunamadığının bildirmiş olması TTK 886.maddesinin uygulanmasına yeterli gerekçe teşkil etmemiş, teşkil ettiği düşünülse dahi taşıma konusu eşyanın faturadaki mallar olduğu sabit olmadığından davacının davasının tam kabulüne olanak bulunmamıştır. Bu sebeple TTK 882.maddesi uyarınca belirlenen tazminat miktarına göre davacı …’nin davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HMK’nun 327/1.maddesine göre gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf davada lehine karar verilmiş olsa bile karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir. Maddenin bu hükmünden tarafın bunda kötü niyetli hareket etmesi şart değildir, her ne kadar madde başlığı kötü niyet şartmış gibi dursa davalının yargılamadaki ağır kusurlu davranışlarıyla buna sebep olması, madde hükmünün uygulanması için yeterli görülmüştür. Davanın üçüncü celsesinden itibaren taraflara bu konuda anlaşmaları için süre verilmiş, en son yargılamanın altıncı celsesinde davalı tarafa bu konuda kesin süre verilmiş, davalı tarafın gerek ilk teslim almada kargoyu kaybetmesi ve gerekse yargılama sürecinde kargoyu bulup tekrar kaybetmesi şeklindeki ortaya çıkan ve yargılamayı uzatan durumdan davalı taraf kusurlu bulunmuş ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti kararın büyük bir kısmı davalı taraf lehine olsa da HMK 327/1.madde hükmü dikkate alınarak davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Zira gerek yargılamanın uzaması, gerekse davalının kusurlu davranışla ikinci kez gönderinin kaybolması şeklinde ortaya çıkan durum meydana gelmiş olmasa idi kargonun davacıya teslim edilmesi nedeniyle davanın konusuz kalması halinde yargılamadaki haklılık durumu gözetilerek yargılama giderlerinden davalı tarafın tam sorumluluğu doğacağından buna göre davalı taraf yargılama dolayısıyla ortaya çıkan yargılama gideri ve vekalet ücretinin tamamından sorumlu olur. Bu sebeple davacı … lehine davadaki haklılık durumu itibariyle 1.018,70 TL vekalet ücretinin ve yine davacının yapmış olduğu 440,99 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davacı …’nın davasının aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine,
2-Davacı …’nın davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile 1.018,70 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 69,59 TL harcın başlangıçta alınan 170,18 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 100,59 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan 100,99 TL harç, 228,20 TL bilirkişi gideri ile 111,80 TLyargılama gideri olmak üzere toplam 440,99 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı … …’ya ödenmesine,
5-Davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.018,70 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK 327/1.maddesi uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta
süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/06/2019

Katip …

Hakim …