Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1198 E. 2018/771 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2017/1198
KARAR NO : 2018/771

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TC Kimlik no-…
VEKİLİ : Av. … – Ulubatlı Hasan Bulvarı Alp İş Merkezi Kat:5 D:17-20 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : MÜESSER SALMAN – TC Kimlik no- …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/09/2017
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalı tarafından keşide edilen ancak karşılıksız çıkan bir çekin tahsili için Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2012/… sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının bu takibe haksız biçimde itiraz ettiğini, çeki ödediğini ileri sürerek ispat yükünü üzerine aldığını belirterek itirazın iptalini talep etmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Davalı taraf ise davanın reddini savunmakta, davacı tarafa borçlu olmadığını, dilekçe ekindeki havale makbuzları ile yaptığı ödemenin 5.292.TL’ye baliğ olduğunu, davacının daha sonra gönderirim diyerek çeki iade etmediğini, mükerrer Tahsil için çekin tahsile konulduğunu, borca itirazında haklı olduğunu ileri sürmektedir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava dosyasının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/8583 esas 2017/3551 sayılı kararı ile davalı tarafın icra takibinde ve davaya vermiş olduğu cevabında ödeme def’inde bulunduğu ve bir kısım belgeler ibraz ettiği, konu ile ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken hüküm verildiği ve takip konusu alacak tutarının 4.700.-TL olduğunu, dava dilekçesinde itirazın iptali denilmek suretiyle takip tutarı üzerinden itirazın iptali talep edildiği halde dava harcının 3.200.-TL üzerinden yatırılarak yargılamaya devam edilmesinin isabetsiz olduğundan bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya tekrar ele alınarak davalı Müyesser Salman’a cevap dilekçesi ekinde sunmuş olduğu dekontlardaki hesap bilgilerini bildirmek üzere bir ihtar gönderilmiş, ihtarın tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir başvuru olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 30/05/2018 tarihli oturumunda davacı vekili taraflarına yapılmış olan ödemeler sebebiyle 4.700,00 TL’lik takip yönünden taleplerini 3.200,00 TL harca esas değer olarak belirttiklerini, davada bu miktar üzerinden harç yatırıldığını, ancak dava dilekçesinde taleplerinin sehven takibin kül halinde devamı şeklinde belirtildiğini, takibin 3.200,00 TL üzerinden devamını talep ettiklerini, zira taraflarına 1.500,00 TL’lik bir ödeme yapıldığını, davanın kabulünü talep ettiklerini bildirmiştir.
Eldeki dava itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf ilamsız takip yapmış olmakla birlikte 30/11/2010 keşide tarihli ve 6.400-TL bedelli bir çeke dayanmıştır. Çekin süresinde ibraz edildiği ve hesapta yeterli karşılık bulunmadığına dair şerh alındığı belirlenmiş, takip tarihi itibariyle çekin zaman aşımına uğradığı bu nedenle kambiyo takibi yapılmayıp ilamsız takip başlatıldığı değerlendirilmiştir.
Davalı taraf zaman aşımı defi ileri sürmemiş ve icra dosyasına yaptığı itirazda borcu ödediğini ancak güven ilişkisine dayalı olarak çekin kendisine iade edilmediğini savunmuştur. Bu durumda ödeme olgusunu ispat külfeti davalı taraf üzerindedir. Davalı taraf davaya cevabında da aynı savunmayı sürdürmüş, dilekçesine eklediği bir takım ATM makbuzları ve PTT üzerinden havale makbuzları ile ödeme halini ispat yoluna gitmiştir.
Davalı tarafın sunduğu ödeme belgeleri incelenmiş, özellikle ATM fişlerinde paranın çeke mahsuben ödendiğine dair bir kayıt bulunmadığı görülmüştür. Bazı posta havalelerinde ise ödemenin 30/11/2010 tarihli çeke mahsuben yapıldığına dair kayıtlar vardır. Buna karşılık posta havale makbuzlarının birinde ödemenin 20/10/2010 tarihli çeke mahsuben yapıldığı yazılıdır. Davalının sunduğu bazı dekontlar ise içeriği anlaşılamayacak biçimde okunaksızdır. Halbuki davalı tarafa ellerinde bulunan belgelerin asıllarını sunması konusunda tensiple birlikte gerekli uyarı yapıldığı gibi mahkememizce dekontlardaki hesap bilgilerini bildirmek üzere bir ihtar da gönderilmiştir.
Davacı taraf çeke mahsuben birtakım ödemeler aldığını inkar etmemektedir. Bu sebeple çeki zamanında tahsile koymadığını ancak bakiye kısmın halen ödenmediğini, bu sebeple takip başlatıldığını savunmaktadır. Davalının sunduğu ödeme belgeleri borcun tamamen ödenip kapatıldığını ispata yetersiz olduğu gibi hangi ödemenin hangi borca yönelik olduğu da belirsizdir. Delil mahiyetinde olması gereken belgelerin tereddüt uyandırmayacak biçimde düzenlenmiş olması gerekir. Davacı vekili taraflar arasında birden fazla borç ilişkisi bulunduğunu ileri sürdüğüne ve davalının sunduğu makbuzların birinde dava konusu çekten başka bir çeke dair ödeme açıklaması bulunduğuna göre davacı tarafın birden fazla borç iddiası yeterince ispatlanmıştır.
Davalı borcu ödediğini kesin bir şüpheye yer bırakmayacak belgelerle ispatlayamadığından takibe itirazı da haksızdır. Alacak likit olup davalı bakiye borcunu bilecek durumdadır. Davacı tarafın kabul ettiği ödemelerden fazla bir ödeme yapıldığına dair yeterli belge ve delil elde edilemediğinden davanın kabulüne ve davalının bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi uygun olacaktır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kabulü ile; Bursa 18.İcra Dairesinin 2013/… esas sayılı takip dosyasına davalı-borçlu… tarafından yapılan itirazın 3.200,00 TL ile sınırlı olmak üzere iptaline, takibin 3.200,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacak miktarı olan 3.200,00 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Alınması gereken 218,59.-TL harca peşin yatırılan 54,65.-TL harcın mahsubu ile bakiye 163,95.-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı vekili lehine takdir edilen 2.180.-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan ve peşin harç dahil edilerek hesaplanan 263,90.-TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.30/05/2018

İş bu kararın gerekçesi 30/05/2018 tarihinde yazılmıştır.

Katip …

Hakim …